Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/711 E. 2018/1151 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/711
KARAR NO : 2018/1151

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 13/07/2015
KARAR TARİHİ : 26/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/01/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetlekapatılan Bakırköy …. ATM nin …. Esas sayılı dosyası ile görülen iflasın ertelenmesi davasında, iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, sermayenin güçlendirilmesi ile davacının iyileştirme projesinde ön görülen hedeflere adım adım yaklaştığını, bu süreçte olumlu çabaların kayyım tarafından verilen raporlarda da belirtildiğinden bahisle kayyım raporu dikkate alınarak iyileşme yolunda ciddi mesafe kat eden davacı şirketin iflasın ertelenmesine dair kararın 1 yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin işbu dosyası ile birleşen ….. esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin borca batıklığının tespitine, iflasının ertelenmesi yönünde açmış oldukları davada 16/07/2014 tarihinde iddiası bir yıl süreyle ertelenmesine, Bakırköy …. ATM nin ….. esas ve …… karar sayılı ilamı ile karar verildiğini, 13/07/2015 tarihli talepleri ile kapatalın …… ATM de açılan davanın devam ettiğini, ve halen Bakırköy …… ATM nin …… esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, iflasın ertelenmesinin kararının üzerinden yaklaşık 1 yıllık süre geçtiğini, kayyım heyeti çalışmalarının devam ettiğini belirterek İİKnın 179. maddesi gereğince tedbir kararı verilmesini, müvekkil şirket hakkında iflasın ertelenmesi kararının 1 yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava iflasın ertelenmesi süresinin uzatılması istemine ilişkindir.
Mahkememize ait 15/07/2015 tarihli tensip tutanağı ile;talep üzerine dosya içerisine konulan kapatılan Bakırköy …… Asliye Ticaret mahkemesinin 17/06/2014 gün ve ….. Esas – …… karar sayılı karar örneğinden, davacının iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, Yargıtaya dosya gönderme formundan ise dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, dolayısıyla halen davanın temyiz incelemesi aşamasında bulunduğu, bu nedenle de kesinleşmediğinin anlaşıldığından bahisle Kapatılan Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 17/06/2014 gün ve ….. Esas – ……. Karar sayılı kararının kesinleşmesinin beklenmesine karar verildiği görülmüştür.
Kapatılan Bakırköy …..Asliye Ticaret mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında kayyım olarak görev yapan ….. tarafından sunulan 20/08/2015 tarihli kayyım raporunda davacı şirketin, tıkanan faaliyet sürecini başlatabilmesi için atıl durumda bekleyen Kars ilindeki arsaların (rayiç bedelden aşağı olmamak kaydıyla) satışına başvurması gerektiğini aksi takdirde davacı şirketin, mevcut taşınmazlar üzerindeki ipotekleri kaldırmadıkça ve taze para girişi sağlamadıkça, tıkanan kilidi çözebilmesi, dairelerini satabilmesi, yarım kalan inşaatlarını da tamamlayabilmesi ve daire için sıra bekleyen şahıslara da teslim yapabilmesi şuan için olası görülemediği şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
Kayyım ….. tarafından sunulan 28/10/2015 tarihli raporda bir önceki raporda belirtilen hususları aynen tekrarladığı Kars ilindeki arsaların satışına başvurulması gerektiği şeklinde görüş bildirdiği görülmüştür.
11/01/2016 tarihli kayyım raporunda ; Şirketin 5,000.000 TL ödenmemiş sermayesi bulunduğundan ve daire satışı da yapılamadığını, davacı şirketin 28.02.2014 borca batıklık tarihinden 30.11.2015 ara bilanço tarihine kadar toplamda 9.796.210 TL borç ödediğini, 30.11.2015 ara bilanço tarihi itibariyle defter (kaydi) değerler üzerinden (-) 6.085.637.74 TL borca batık durumda olduğunu, şirketin ürettiği ve üreteceği daire sayısı itibariyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu, sözleşme imzaladığı kişilere ve yeni müşterilere satışa hazır bitmiş daireler mevcut olup, şirketten olan alacaklılar tarafından konulan ipotekler nedeniyle satışların gerçekleştirilemediğini, şirketin senet veren daire alıcılarından sağladığı kısmi gelirlerle; cari giderlerini karşılayabilmekte olduğunu, ivedilik kazanmış borçlarını kısmen ödeyebildiğini, olumlu nakit akışı durumunda kısmen imalat yaptığının gözlemlendiğini, davacı şirketin; duran projelerin hayata geçirebilmesi, ipotek kilidini çözebilmesi gerektiğini, bunun için yabancı kaynak (yeni ortak alımı, sermaye artırımı, hibe yolu ile gayrimenkul vb) bulması gerektiğini, şirket yetkililerinin, şirketten olan alacaklılarla temasa geçmesi, likitide durumuna göre borçlarda indirim suretiyle yapılandırma yapmasına bağlı olduğunu, davacı şirketin, her zaman değeri artan bir satış ve varlık potansiyeline sahip olduğunu, başka bir deyişle imal ettiği ve edeceği dairelerin rayiç değerlerinin her geçen gün arttığını, davacı şirket, iflas erteleme sürecine girmeden önce, satış vaadi İle müşterilerle imzaladığı sözleşmelere, o zamanın rayiç değeri üzerinden fiyat koymuş ve kendini bağlamış durumda olduğunu, aradan geçen zaman içerisinde bu fiyatların, rayiç değerlerin çok altında kaldığının anlaşıldığını, davacı şirketin, şirket avukatları nezdinde; sözleşmelerde daire satış bedeli düşük kalmış müşterilerle, daire bedelinin artırılması ve fark para alınması hususunda yüz yüze görüşmeler yaptığı anlaşıldığını, bu olumlu girişimden gelecek fark paranın şirketin yaratacağı katma değerinin olacağının kuşkusuz olduğunu, şirketin tıkanan kilidini, atıl durumdaki arsa ve arazilerin satışının çözebileceğini, aksi takdirde davacı şirketin, mevcut taşınmazlar üzerindeki ipotekleri kaldırmadıkça ve taze para girişi sağlamadıkça, tıkanan kilidi çözebilmesi, dairelerini satabilmesi, yarım kalan inşaatlarını da tamamlayabilmesi ve daire için sıra bekleyen şahıslara da teslim yapabilmesi şuan için olası görülemediği şeklinde görüş bildirdiği görülmüştür.
Mahkememiz 13.01.2016 tarihli ara kararı ile; İyileştirme projesi kapsamı dışında ve kayyım onayı olmaksızın yapılan harcama ile davacı şirketin beylik konakları projesi kapsamında dava dışı ….. şirketi ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında inceleme yapılıp hem bu hususların ayrıntılı olarak hem de davacı şirket ortağının şirketten olan alacağının dayanağının denetime elverişli şekilde rapor sunulmasının istenildiği görülmüştür.
Kayyım ….. trafından sunulan 01/02/2016 tarihli raporda Kayyım onayı olmadan yapılan harcamadan dolayı, (mahsuplaşma -alacağından tenzil edilme suretiyle) şirketin bir zarara uğramadığı kanaatine varıldığı, şirket zararı 82,667 TL doğmuş olup, davacı şirketin, 27.02,2015 tarihli talimatına riayet edilmediği,zararının ortadan kaldırılması ve bu hususta en azından bir önlem alınması için şirketten alacağı bulunan …. hesabından 82.667 TL nin mahsubu hususu, 14.01.2016 tarihli yazıyla bildirildiği ve yapılan incelemede 18,934.47 TL nin 15.12.2015 tarihli (3280) mahsup fişiyle ….’nın alacağından düşüldüğünün tespit edildiğini, diğer taraftan şirketin …… bank/…. …. nolu hesabından, kayyım onayı olmadan 30.10.2015 tarihinde 57.000 TL çekildiği ve sözleşme iptali için ödendiği, kayyım onayı olmadan çekilen ve …..’e ödenen bu paranın hesaplara işlenmesi nedeniyle şirketin bir zararının doğmadığının anlaşıldığı, …. şirketinin, ….. şirketinden, iş karşılığında alacak olduğu daireler karşılığında; …. şirketi bünyesinde yaklaşık 550 müşteri ile satış vaadi sözleşmesi imzaladığı ve bu müşterilerden 24,289.425.93 Tl, para topladığı, …. şirketinin, 30.11,2015 tarihi itibariyle …… Konakları projesinden, envanterinde kayıtlı olduğu müşterilere 24.289.425.93 Tl, borçlu durumda olduğu,….. şirketinin el değiştirmesi karşısında, mülkiyeti tamamı ….. şirketine ait olan …… Evleri projesinden, …. şirketine daire teslim edilip edilmeyeceği, teslim edilecekse ne kadar daire teslim edileceği hususunun bilinemediği,…… Evleri projesinden, …. şirketine daire teslim edilmemesi durumu, tamamen Hukuki bir süreç olup, eğer dairelerin …. şirketine teslim edilmemesi halinde; …. Gıda İnşaat Şirketinin; ……şirketine …… Evleri projesi için katlandığı 14.800.635.71 TL imalat masrafları ile birlikte müşterilerden topladığı (dolayısıyla da müşterilerine borçlandığı) 24,289.425.93 TL zarara uğradığı, şirketin toplam uğradığı zararın 39.090.060 TL olacağı, aynı zarar durumunun, …. şirketine 24.289.425.93 TL ödeye müşteriler için de geçerli bulunacağı şeklinde görüş bildirdiği görülmüştür.
Mahkememiz 21.01.2016 tarihli ara kararı ile ….’in kayyımlğına son verilerek Davacı Şirketin Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkanı olan …… görevden azli ile yönetim kurulunun yerini alacak şekilde Hukukçu …., İnşaat Mühendisi …… ve Mali Müşavir …..’nun yönetici kayyum olarak atanmalarına karar verildiği görülmüştür.
Yeni kayyım heyetince sunulan 07/03/2016 tarihli rapor ile;Teknik olarak da ifade edildiği üzere şirketin hali hazırda devam eden herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunmadığı, Şirketin İnşaat faaliyetlerinin devamı için öncelikli olarak hak sahiplerinin net olarak belirlenmesi İle birlikte bir kısım İmalatları yapılan yerlerdeki ruhsat problemlerinin çözümlenmesi sonrasında yapılabileceği, şirketin kaynaklarının kullanımı İçin öncelikle şirkete ait menkul ve gayrimenkullerde haczi bulunan alacaklıların gerçek hak sahibi olup olmadıklarının kontrolü sonrasında yapılacak protokoller ve ödemeler İle şirketin kaynaklarının kullanıma açılmasına çalışılacağı, Şirkette kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile şirketin yaptığı sözleşmeler İle mağduriyet yaşayan gerçek ve tüzel kişilerin mağduriyetlerinin İflas erteleme kararının devamı halinde sağlanmasının daha kolay olabileceği, Şirketin iflasına karar verilmesi durumunda şirkette hak sahibi olan geıçek ve tüzel kişilerin büyük bir bölümünün mağduriyet yaşayacağının, Şöyle ki şirket varlıkları üzerinde rapor İçeriğinde de belirtildiği üzere çok sayıda haczin bulunduğu, İcra müdürlükleri tarafından yapılacak satışlarda her bir alacaklının alacağın tahsili için hızlı yoldan satış yapılmasını talep edeceği. Hızlı satış sonrası şirket varlıklarının değerinin altında satılacağı ayrıca şirket nezdinde bulunan ancak resmi statüsü (Ruhsat ve benzeri olmayan gayrimenkuller) olmayan gayrimenkullerin satışının dahi yapılamaması dolayısıyla mağduriyetlerin çoğalacağı, Şirketten geçmiş dönemlerde daire ve tapularını alan ancak tapularında ….. Bankasının İpoteklerinin olduğu daire sahiplerinin mağduriyetlerinin artacağı ancak söz konusu nadide projesinden daire ve tapu atanlar ve ……. Bankası İle yapılacak uzlaşma sonrasında şirketin ve hak sahiplerinin problemlerinin çözülebileceği, Şirket yöneticiliğinden azledilen ….’nın en kısa süre İçerisinde sermaye taahhüdü borcunu yerine getirmesi ayrıca şirketin İflas erteleme sürecinde tahsil ettiği alacaklarını İade etmesi ve nadide projesinden tapu alan hak sahiplerinin ……. Bankası nezdinde ki kredi borcu İçin ödeme desteği vermeleri halinde öncelikli olarak menkul ve gayrimenkullerde ki haciz ve ipoteklerin çözülebileceği, menkul ve gayrimenkuller üzerindeki haciz ve ipoteklerin çözülmesi sonrasında şirket aktiflerinde kayıtlı olan menkul ve gayrimenkuller ile şirket sözleşme yapan iş bu davanın müdahili veya diğer hak sahiplerinin mağduriyetlerinin kısmı veya tamamının giderilmesinin söz konusu olabileceği, şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizce 11/03/2016 tarihli ara karar ile davacı firmaya yönetim kayyımı olarak ….. …..ve…..’ın atanmasına karar verildiği ve kararın ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği görülmüştür.
Yeni atanan kayyım heyeti tarafından sunulan 12/10/2016 tarihli raporda; şirketin devam eden herhangi bir inşaat faaliyetinin bulunmadığı, Şirketin İnşaat faaliyetlerinin devamı için öncelikli olarak hak sahiplerinin net olarak belirlenmesi ile birlikte bir kısım imalatları yapılan yerlerde ki ruhsat ve inşaatların yapılması için gerekli likiditenin sağlanmasının gerektiği, Şirkette kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile şirketin yaptığı sözleşmeler ile mağduriyet yaşayan gerçek ve tüzel kişilerin mağduriyetlerinin iflas erteleme kararının devamı halinde sağlanmasının daha kolay olabileceği ancak iflas ertelemenin devamı İçin öncelikli olan nakit kaynağının sağlanmasının gerektiği, Bu itibarla şirket ortağı …..nın taahhütlerini yerine getirmesi gerektiği, Şirket ortağı ….nın taahhütlerini yerine getirmesi İle birlikte şirketin ….dan olan alacaklarının tahsili konusunda takiplerin yapılabileceği ve akabinde de şirket gayrimenkulleri üzerindeki hacizlerin kaldırılması için protokol çalışmalarının yapılabileceği, Şirketin iflasına karar verilmesi durumunda şirkette hak sahibi olan gerçek ve tüzel kişilerin büyük bir bölümünün mağduriyet yaşayacağının Şirketten geçmiş dönemlerde daire ve tapularını alan ancak tapularında ……. Bankasının İpoteklerinin olduğu daire sahiplerinin mağduriyetlerinin artacağı ancak söz konusu nadide projesinden daire ve tapu alanlar ve Banka ile yapılacak uzlaşma sonrasında şirketin ve hak sahiplerinin problemlerinin çözülebileceği, Şirket ortağı ….’nın en kısa süre içerisinde sermaye taahhüdü borcunu yerine getirmesi, nadide projesinden tapu alan hak sahiplerinin Banka nezdinde ki kredi borcu İçin ödeme desteği vermeleri halinde öncelikli olarak menkul ve gayrlmenkullerdeki haciz ve ipoteklerin çözülebileceği, menkul ve gayrimenkullerdeki haciz ve ipoteklerin çözülmesi sonrasında şirket aktiflerinde kayıtlı olan menkul ve gayrimenkuller İle şirket ile sözleşme yapan iş bu davanın müdahilI veya diğer hak sahiplerinin mağduriyetlerinin kısmi veya tamamının giderilmesinin söz konusu olabileceği şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.
MAhkememiz 11.02.2017 tarihli ara kararında şirketin mevcut durumu, işleyişi alacakların neler olduğu ve tahsilat durumu, borçların neler olduğu ve ödenme durumu, şirket hissedarlarının sermaye borçlarının neler olduğu, yerine getirilmesi için neler yapıldığı, şirketin yüklü miktarda alacaklı bulunduğu ….. şirketinden alacağın tahsili için ne gibi işlemlerin yapıldığı, tahsilat yapılıp yapılmadığı, şirketin mevcut haliyle devam ettirmesi için kayyum heyeti tarafından ne şekilde mesailer harcandığı ve neler yapıldığı, bir kısım şirketten daire satın alanların dairelerin temini ile ilgili belediye ve tapuda yapılması gerekenler ile ilgili ön raporda belirtilen hususlar ile ilgili neler yapıldığı, şirket hissedarının üzerine kayıtlı daireler bulunup bulunmadığı ve bunlar ile ilgili neler yaptıkları, davacı şirket sahibi adına kayıtlı taşınmazların neler olduğu ve şirketin işleyişiyle ve mevcut faaliyetiyle iyileştirme projesinin ne ölçüde uygulandığı, hususlarında rapor hazırlanmasının istenildiği görülmşütür
Kayyım heyetince sunulan 04/04/2017 tarihli raporda; şirketin halihazırda devam eden herhangi bir inşaat faaliyeti bulunmadığı,Şirket üzerinde İstanbul ili Esenyurt ilçesinde ki araziler üzerinde ruhsatlandırılabilecek daire sayısının rapor içeriğinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 974 adet olduğu ve aynı sayıda müşterinin mağduriyetini giderebilecek durumda olduğu, bu durumun mevcut müşteri sayısı ile imal edilebilir daire sayısının dengesinin oluşturulamadığı ancak halihazırda devam eden sözleşme iptal davaları ile ….. mağdurları çıkartıldığında dengenin sağlanmasının kolaylaşabileceği anlaşılmıştır. Diğer bir ifade ile mahkeme nezdinde sözleşmelerinin iptalini isteyenlerin sistemden çıkartılması ve ibralarının alınması sonrasında mağdur müşteri sayısı ile imal edilebilir daire sayısı dengesinin kurulabileceği, şirkette kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ve şirketin yaptığı sözleşmeler ile mağduriyet yaşayan gerçek ve tüzel kişilerin mağduriyetlerinin iflas erteleme kararının devamı halinde sağlanmasının daha kolay olabileceği öngörüldüğü, davacı şirketin iflas ertelemesinin devamı için öncelikli olan nakit kaynağının sağlanmasının gerektiği,Şirket ortağı ….’nın (Kalan sermaye taahhüdü 4.445.600,00TL) taahhütlerini yerine getirmesi ile birlikte şirketin ….dan olan alacaklarının tahsili konusunda takiplerin yapılabileceği ve akabinde de şirket gayrimenkulleri üzerindeki hacizlerin kaldırılması için protokol çalışmalarının yapılabileceği, diğer taraftan şirket, …. tarafından haricen şirket kaynağı kullanılmaksızın yapılan anlaşma ve alman ibralarla rapor içeriğinde ayrıntısı verildiği üzere 2.129.801,62 TL’Iik borç yükünden kurtulduğu,Kayyum heyeti Kök raporda da belirtildiği üzere şirket varlıkları üzerinde çok sayıda haczin bulunduğu, İcra müdürlükleri tarafından yapılacak satışlarda her bir alacaklının alacağın tahsili için hızlı yoldan satış yapılmasını talep edeceği, hızlı satış sonrası şirket varlıklarının değerinin altında satılacağı ayrıca şirket nezdinde bulunan ancak resmi statüsü (Ruhsat ve benzeri olmayan gayrimenkuller) olmayan gayrimenkullerin satışının dahi yapılamaması dolayısıyla mağduriyetlerin çoğalacağı öngörüldüğü, şirketten geçmiş dönemlerde daire ve tapularını alan ancak tapularında ……. Bankasının ipoteklerinin olduğu daire sahiplerinin mağduriyetlerinin artacağı ancak daire ve tapu alanlar ve Banka ile yapılacak uzlaşma sonrasında şirketin ve hak sahiplerinin problemlerinin çözülebileceği , Kayyum heyetinin mağdurlarla yaptığı telefon ve haftalık olarak Perşembe günleri mağdurlarla karşılıklı görüşmeler dışında şirketin mali işleyişi ile ilgili yönlendirmeler yapmak sureti ile şirketin aktiflerini koruma altında tuttuğu, Şirketin mevcutta elde ettiği ve düzensiz olarak gelen kira geliri ile planlama yapmak zorunda kaldığını,irketin iyileştirme projesinin uygulanabilirliği noktasında halı hazırda davacı şirketin elindeki likiditesi ile iyileştirme projesinin uygulanmasının mümkün olmadığı şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür.

Mahkememize ait 05.04.2017 tarihli ara karar ile; ….. Şirketinden alacağın tahsili ile ilgili yasal İşlem başlatılıp başlatılmadığı, başlatılmadı ise sebebinin kayyum heyeti tarafından bildirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Kayyım heyetince sunulan 28/06/2017 tarihli raporda şirketin halihazırda devam eden herhangi bir inşaat faaliyeti bulunmadığı,Şirket olarak …. e icra takibi yapılmış ayrıca şirket ortağı ….’ nın taahhütlerini yerine getirmesi için ihtarname keşide ettiğini, kayyım heyetinin şirket nezdinde mağdur olanların tamamına yönelik çözümlemeler için çaba ve gayret göstermektedir. Şirkette alınan önlemler sonucunda personel tasarrufuna gidilerek maliyet kontrolleri yapılmıştır. Şirketin mevcutta elde ettiği ve düzensiz olarak gelen kira geliri ile planlama yapmak zorunda kaldığını, Şirketin iyileştirme projesinin uygulanabilirliği noktasında halı hazırda davacı şirketin elindeki likiditesi ile İyileştirme projesinin uygulanmasının mümkün olmadığını bildirdikleri görülmüştür.
Kayyım heyeti tarafından sunulan 24/10/2017 tarihli raporda; Davacı şirketin tek ortağı ve eski yönetim kurulu Başkanı ….’nın 14.08.2006 tarihinde kurulan ve mağdurlar tarafından bağlantılı olduğu iddia edilen …. … Anonim Şirketi’ne 05.10.2017 tarihli belge ile tek pay sahibi olduğuna dair bildirim yapılmış olduğu, söz konusu belge ile birlikte yönetim kuruluna seçilmiş olduğuna dair tescilin 10.10.2017 tarihinde yapıldığını, söz konusu yönetim kurulu seçimi sonrasında yönetim Şirketin faaliyetleri açısından önceki rapor sonrasında ….. …Anonim Şirketi”nin münferiden yönetim kurulu başkanı olduğu ve bu doğrultuda 12.10.2017 tarihinde tescil yapıldığını, ….. …Şirketi’ ile İlgili yapılan 10.10.2017 ve 12.10.2017 tarihli tescillerle ilgili ilanların ise iş bu bilgilendirme notunun yazıldığı tarih itibari ile ticaret sicil memurluğunda ki ekran görüntüsünde yer almadığı,davacı şirketin alacaklı olduğu …. ….Anonim Şirketi’nin yeni sahibi ve tek yetkilisinin …. olduğu hususunda görüş bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizin 24.11.2017 tarihli ara kararı ile;“…21/01/2016 tarihinde atanan kayyım heyetinin görevine son verilmesine, davacı şirkete mali müşavir-finansman uzmanı, hukukçu ve inşaat mühendisi bilirkişiden oluşacak kayyım heyeti atanmasına, kayyım heyetine atanacak şahısların mahkememizce resen celse arasında seçilerek görevin kendilerine kalem personelince bildirilmesine, yeni kayyım heyeti atandığında mevcut kayyım heyetinin görevinin sona erdiğinin kendilerine ara karar ile birlikte derhal bildirilmesine, 21/01/2016 tarihinde alman kayyım heyetinin görevine ilişkin ara kararların aynen devamına, kayyım heyetinin şirketin faaliyetleri ile ilgili 3’er aylık dönemlerde rapor sunmalarına, şirketin gidişatı ve alacaklıların korunması açısından gelişen olağanüstü durumlarda 3’er aylık süre beklenmeden mahkememize bildirilmesinin istenilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Kayyım…., …. ve…. tarafından sunulan 09/04/2018 tarihli rapor ile;ofis kiralanarak şirketin merkez adresinin ……DÜZÜ ne taşındığını bu itibarla aylık olarak ciddi bir maliyet tasarrufunun sağlandığını,Şirketin sahibi olduğu ve işgal edilmiş durumda olan bir takım taşınmazlarda oturanlara ihtarlar gönderilerek tahliye etmeleri talep edilmiş; ecrimisil ödemesi talep edilmesi gibi, yasa dışı ve sözleşme olmaksızın bağımsız bölümleri işgal eden kullanıcılar hakkında yasal yollara gidilmesinin değerlendirildiğini,….. Projesinde Esenyurt Belediyesi ile yapılan görüşmeler neticesi inşaat ruhsatı almak ve kat irtifakına çevirme için sürecin işletildiğini,Önemli taşınmazlardan olan ve IRAK Konsolosluğu denetiminde okul olarak kullanılan binada, iskan ruhsatı alınması için gerekli girişimlerde bulunulmakta; okul idaresinin masraflara eşit katılarak ruhsat alması için teşvik edilmektedir. ruhsat alınması halinde meşru zeminde okul, şirket için bir gelir kaynağı olacak göründüğünü,ancak ana taşınmaz bakımından paylı mülkiyet sorunu da gelirin paylaşılmasına yol açabileceğini,şirketin halihazırda devam eden herhangi bir inşaat faaliyeti bulunmadığını,Şirket olarak ….. ile mutabakat sağlanmış olmakla birlikte şirketin likiditesinin zayıf olması nedeni ile icra takibi ve hukuki takibat yapılamadığını,Davacı şirketin iflas ertelemesinin devamı için öncelikli olan nakit kaynağının sağlanmasının gerektiği, bu itibarla şirket ortağı ….’nın taahhütlerini yerine getirmesi gerektiği akabinde de şirket gayrimenkulleri üzerindeki hacizlerin kaldırılması için protokol çalışmalarının yapılabileceği, ortak ….’ nın şirketi aktive etmek için sermaye taahhüdünü yerine getirmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
24/09/2018 tarihli kayyım raporu ile; görevli oldukları süreç boyunca, alacaklılarla çeşitli kereler toplantılar yapıldığı, esasen alacaklıların taşınmaz-taahhüt edilen bağımsız bölüm dairelerini talep etmekte olduğu, özellikle ….. tanımlı projede fuzuli işgalcilerin tahliyesi için çaba gösterilmesine karşın tam bir başarı elde edilemediği, Esenyurt Belediyesi ile defaten görüşüldüğü, inşaat ruhsatlandırma ve proje onayları bakımından ödeme talep edildiği, ödeme yapma gücü olmadığı için özellikle ….., ….. ve diğer projelerde ilerleme kaydetmenin mümkün gözükmediği, Okul olarak kullanılan şirket ile üçüncü kişi ortaklarca müşterek mülkiyetteki taşınmazda, iskan ve ruhsatlandırma süreçlerinin mutabakata bağlı olarak yürütüldüğü, tek gelir getirici taşınmazın da bu olduğu, nakit akışı sağlanması bakımından tek ortaklı şirkette Ortak ….’nın şirketi aktive etmek için sermaye taahhüdünü yerine getirmesi gerektiği; gelinen aşamada aldığı mahkumiyet kararlarından dolayı bu yönde hukuki süreçlerin de işletilemediği, yönetim kayyım heyeti olarak görevli olduğumuz şirketin halihazır durumda, nakit ihtiyacı karşılanmadığı sürece, proje tadilatları ve ruhsatlandırma süreçlerini gereği gibi yürütemediği, Nakit ihtiyacı sebebi ile şirketin; onlarca tüketici mahkemesi, icra süreçleri ve sair hukuki süreçlerdeki hizmetleri, mali müşavirlik ve sair hizmetleri de gereği gibi alamadığı, Şirketin nakit ihtiyacının karşılanması için mevcut taşınmazlarından satış suretiyle gelir elde edebileceği, bu hususta sayın mahkeme kararı gerektiği, Bankalarda bulunan mevduatları üzerinde tedbir ve hacizler bakımından sayın mahkemece karar verilmesi halinde nakit girdi sağlanabileceği, Şirketten taşınmaz alacaklısı olup, borçlarını henüz tamamen ödemeyen borçlu-alacaklılardan nakit girdi sağlanabileceği; bu yönde de sayın mahkemenin değerlendirme ve kararı gerektiği, Şirket olarak, borçlu ….. ile mutabakat sağlanmış olmakla birlikte şirketin bu süreçleri yürütmek için de nakit ihtiyacının bulunduğu şeklinde kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememiz doyasının 11/04/2018 tarihli duruşma ara kararı ile Davacı şirketin borca batıklığının tespiti için adına kayıtlı olan Kars ilinde bulunan taşınmazların değerinin tespiti hususunda beraberinde 2 inşaat 2 emlak ve 1 harita mühendisi bilirkişi alınmak suretiyle mahallinde keşif icra edilerek rapor alınması için talimat yazılmasına karar verildiği, Kars …… Asliye Hukuk MAhkemesinin …. TAl. Esası ile mahallinde keşif ve inceleme yapılmak suretiyle raporun tanzim edildiği bilirkişi heyetince sunulan raporda tapu taşınmazları incelenerek sonuca varıldığında …. üıda İnş. Taah, San. Tie, Lıd, ail taşınmazların bugünkü toplam bedelinin= 2.730.356,00 TL +2.301*600,00 TL + 2.126*810,00 TL + 2*657.000,50 TL +1.189.573,00TL + 1*602*944,00 TL + 3.238,661,50 TL + 1,605.190,00 TL— 17*452,135,00 TL Olarak hesaplandığı şeklinde rapor sundukları görülmüştür.
Mahkememiz 20/06/2018 tarihli duruşma ara kararı ile; borca batıklığın devam edip etmediği, şirketin borca batık durumunda olması halinde iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, şirketin geldiği aşama itibariyle iyileştirme projesinin uygulanması ve bu projeye göre şirketin borca batıklıktan çıkıp çıkamayacağı hususunda bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilerek dosya SMM …..,Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …. ve inşaat mühendisi……’den oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetince sunulan 29/11/2018 tarihli rapor ile;Kars …… Asliye Hukuk Mahkemesi…..Tal. Dosyası ile alman Bilirkişi raporu ile şirketin İstanbul İli Esenyurt İlçesinde bulunan Taşınmazları ve merkez adresinde Keşfen yapılan inceleme ve tespitler ile ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde;Davacı şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özkaynaklarınm (-) 3.794.788,15 TL olduğu, Davacı şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. Mad. ve İİK 179 mad. hükümlerine esas, “Aktiflerin, hem işletmenin devamlılığı esasına göre, hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen, Rayiç Değer Bilançosuna göre” Varlıkları 231.717.335,79 TL, Kısa ve Uzun Vad. Yabancı kaynakları 147.049.196,42 TL hesaplanmakla, şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle Rayiç değerli Özkaynaklarınm pozitif yönde (+) 84.668.139,37 TL hesaplandığı, şirketin borca batık olmadığı gibi 5.300.400,00 TL sermayesinin Özkaynaklarırının içinde fazlasıyla korunduğu tespit edilmiştir.
İİK’nun 179/1.maddesinde “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumu iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme, projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur.” hükmü öngörülmüştür.
İİK’nun 179/a-1 madde hükmü uyarınca, mahkeme, iflasın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarının onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır.
6102 sayılı TTK madde 377’ye göre “yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde, İcra ve İflas Kanununun 179 ila 179/b maddeleri uygulanır”.
Ortaklığın borca batık durumda olup olmadığı, aktiflerin satış fiyatları üzerinden düzenlenecek bilançoya göre tespit edilecektir.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle ortaklığın borca batık halde bulunması ve tasfiye halinde olmaması gerekir. Erteleme kararı bakımından önem taşıyan iyileştirme, mutlaka borca batıklığın ortadan kaldırılması, böylece alacaklıların yüzde yüz oranında tatmininin sağlanması anlamına gelmez. Amaç, mal varlığı durumunun ve likiditenin borca batıklık bildiriminin yapıldığı ana oranla daha iyi bir düzeye getirilmesidir. Temel kıstas alacaklıların çıkarıdır. İyileştirme kararının verilmesinden amaç, ortaklığın bir tüzel kişi olarak varlığını sürdürmesinin sağlanması, bunun için de, karlılığa yeniden kavuşturularak işletmesini sürdürecek ve kar edecek bir düzeye getirilmesidir.
Kapatılan Bakırköy …… Asliye Ticaret mahkemesinin 17/06/2014 gün ve ….. Esas – …… karar sayılı dosyası üzerinden davacının iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, işbu davanın iflasın ertelenmesinin 1.uzatmasına yönelik olarak açıldığı, yine mahkememiz dosyası ile birleşen ….. esas sayılı dosyası üzerinden 2.uzatmanın talep edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen hükümlerin içerikleri dikkate alındığında, iflasın ertelenmesine karar verilmek için 2 temel koşul bulunmaktadır. Bunlardan birisi talep eden şirketin borca batık durumda olması, diğer şart ise borca batıklıktan çıkmasını sağlayacak ciddi ve inandırıcı bir projenin sunulmuş olması gerekmektedir. Belirtilen koşullar uzatma taleplerinde dikkate alınacaktır. Bilirkişi heyetince sunulan 29/11/2018 tarihli rapor ile;Kars …… Asliye Hukuk Mahkemesi…..Tal. Dosyası ile alınan bilirkişi raporu ile şirketin İstanbul İli Esenyurt İlçesinde bulunan taşınmazları ve merkez adresinde keşfen yapılan inceleme ve tespitler ile ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; davacı şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özkaynaklarınm (-) 3.794.788,15 TL olduğu, 30.09.2018 tarihi itibariyle TTK 376/3. Mad. ve İİK 179 mad. hükümlerine esas, “Aktiflerin, hem işletmenin devamlılığı esasına göre, hem de muhtemel satış fiyatları esas alınmak suretiyle düzenlenen, Rayiç Değer Bilançosuna göre” Varlıkları 231.717.335,79 TL, Kısa ve Uzun Vad. Yabancı kaynakları 147.049.196,42 TL hesaplanmakla, şirketin 30.09.2018 tarihi itibariyle Rayiç değerli Özkaynaklarınm pozitif yönde (+) 84.668.139,37 TL hesaplandığı, şirketin borca batık olmadığı gibi 5.300.400,00 TL sermayesinin Özkaynaklarırının içinde fazlasıyla korunduğunun tespit edildiği, bu haliyle iflas ertelemenin uzatılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın ve birleşen ….. esas sayılı davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın ve birleşen ….. esas sayılı davanın REDDİNE,
2-Hükümle birlikte mahkememizce verilen tedbir kararların kaldırılmasına,
3-Kayyum heyetinin görevlerine son verilmesine,
4- Alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 27,70TL nin mahsubu ile eksik kalan 8,27 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5- Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafça yatırılan iflas avansı ve gider avansının bakiye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekili Av. ….. ile ….. ve arkadaşları vekili Av. …., Av….. yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/12/2018

Başkan….
¸e-imzalıdır
Üye….
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip…..
¸e-imzalıdır