Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/591 E. 2018/364 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/591 Esas
KARAR NO : 2018/364

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2015
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.06.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, 25.06.2014 tarihli sözleşme ile; taraflar arasında uzun süreli olarak düzenlenemesi planlanan Uluslararası Enerji-Çevre Fuar ile Koneransı’nın … salonlarında organizasyonunun yapılmasına ilişkin bir iş ilişkisi (sözleşme ilişkisi) öngörüldüğünü, fiziki planlaması, hazırlanması, izinleri, standart kurulumları, stant satışları, reklam, basın, v.s. tüm işlemleri … Fuarcılık tarafından yapılacak olup, İntercon, fuar ve konferansın organizasyonuyla ilgili sektör bilgi ve network’ünü paylaşmak suretiyle gerekli satış, organizasyon ve çalışmalara destek olacağını, mali hükümlerden anlaşılacağı üzere, müveklinin şirket sunduğu danışmanlık hizmeti karşığılında net gelirin %15’i + KDV’ye hak kazanacak olup, bunun dışında tüm harcamalar davalı şirketçe yapılacağını, bu anlamda, taraflar arasında sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme ilişkisinin oluştuğunun anlaşıldığını, öncelikle müveklilinin edimlerini data paylaşımı, konferans, konuşmacıların oluşturulması, danışmanlık ve eğitim hususularında eksiksiz yerine getirdiği konusunda kuşku olmadığını, davalı yan Fuardan 2 ay öncesine kadar (…. net) mail (mailig) yasaklısı olup, bu husus müveklilimizden gizlendiğini, ancak davalı yanın daha önce de iki defa Fuar yapmayı denediği ve piyasadan fuar öncesi para toplayıp, iade etme konusunda …, …., …., … gibi firmalarla da sorun yaşadığı ve fuarı iki defa para topladığı halde bundan önceki 2 yıl bizzat davalı yanca yaratılan kötü intiba fuarın istenen başarıya ulaşmamamsı şeklinde reaksiyon bulduğunu, davalı yanın yine para toplayıp, bu fuarı da iptal etme girişimlerinde bulunduğu tarafımıza gelen bilgiler arasınad olup bu hususta da tanık dinletileceğini, davalı şirket söz konusu fuar için tanıtım-pazarlama bütçesi ayırmış oluduğunu, tanıtım- pazarlama bütçesini söz konusu fuar için hiç harcamadığını, konvansiyonel medya ve sosyal medya duyuruları ve tanıtımlar davalı yanca yapılmadığını, satış yapılacak ekibe enerji sektörü ile ilgili müveklilimizce eğitim verilmiş ancak ekip davalı yanca dağıtıldığını, fuara münhasır ekip kurulmadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak suretiyle; 25.06.2014 tarihli sözleşme gereği müvekkli alacağının tespiti ve tahsili ile belirsiz alacak davası olarak ikame edilen işbu dava ile, şimdilik en az 76.500 TL olarak tespit edilebilen asgari alacağının KDV eklenmek suretiyle davalıdan tahsili, hükmedilecek meblağa temerrüde düşülen 07.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi oranında temerrüt faizi (3095 sayılı K.m.2/II) yürütülmesine, elde edilmesi öngörülen kazançtan mahrum kalınması karşısında, fazalaya ilişkin haklarımız saklı kalmak suretiyle, kar kaybı hesabı yapılmak suretiye müvekkilin realize edilemeyen kar kayıplarından kaynaklanan zararı (şimdilik en az 5.000 TL) ile eylemli haksız fesih nedeni ile (-eylemli fesih kabul edilmediği halde iş bu dava ile sözleşmenin davalınını ilişkiyi çekilmez hale getiren akde aykırı davaranışları nedeni ile feshi ile); gerçekleşecek kar kayıplarından kaynaklanan zararın (şimdilik en az 5.000 TL) tespiti ve tazmini ile, eblirsiz alacak davası olarak ikame edilen işbu dava ile, şimdilik toplam 10.000 TL tazminatın tahisiline, hükmedilecek meblağa temerrüde düşülen ve sözleşmeeye uymama iradesinin açık şekilde yansıtıldığı ihtarname tebliği olan 07.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi oranında temerrüt faizi (3095 sayılı K.m.2/II) yürülmesine, Fiili ve haksız fesih neticesine bağlı olarak (-eylemli fesih kabul edilmediği halde iş bu dava ile sözleşminin davalının ilişkiyi çekilmez hale getiren akde aykırı davaranışları nedeni ile feshi kapsamında) müveklinin hak kazandığı denkleştirme tazminatının tespiti ve tazmini ile, ebelirsiz alacak davası olarak ikame edilen iş bu dava kapsamında, şimdilik toplam 5.000 TL denkleştirme tazminatının tahsiline, hükmedilecek meblağa temerrüde düşülen ve sözleşmeye uymama iradesinin açık şekilde yansıtıldığı ihtarname tebliği olan 07.05.2015 tarihinden itibaren avans faizi oranında temerrüt fazii (3095 sayılı K.m.2/II) yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şirket arasında 25.06.2014 tarihli Protokol akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen bu sözleşme bir işbirliği sözleşmesi olup, bu husus sözleşmenin “Konu” başlıklı 2. maddesinde belirtildiğini, tarafları sözleşme akdetmeye iten amaç, karşılıklı işbirliği yaparak netice elde etmek olduğunu, ancak davacı şirketçe bu işbirliği sırasında üstlendiği yüküklülükler yerine getirilmediğini, bu nedenle umulan faydanın elde edelmediği gibi ciddi zararlar oluştuğunu, bunda davacının kusuru bulunmasa ve tüm yükümlülükerini yerine getirmiş olsa dahi, davacıya elde edilecek net kar üzerinden bir bedel ödenmesi kararlaştırıldığından ve bir kar da elede edilmediğinden, davacıya ödenecek bir bedelin bulunmadığını, müveklilinin şirket, davacı şirketten gelir sağlayıcı satışa yönelik olarak destek bulamadığını ve fuarın çok az katılımcı ile gerçekleştiğini, fuarın sadece 1 salonda ve panel ağırlıklı gerçekleşmiş olduğunu, düzenlenen panellere ilişkin herhangi bir kazanç sağlanmadığını, sözkonusu Protokol, fuara özgü işbirliği için imzalanmış olup, fuarın tamalanması ile kendiliğinden sona erdiğini, yukarıda özetlendiği üzere, davacı şirkete ödenecek bir gelir de elde edilmediğini, bu nedenle, davada belirtilen hususların tamanı kabul etmediklerini ve haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
Tarafların sicil kayıtları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden dava konuusu fuara ilişkin bilgi ve belgeler celp ve tetkik olunmuş, tanıklar dinlenmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM…. , fuar konusunda uzman Prof. Dr… ve hukuk bilirkişisi Doç. Dr. … tarafından düzenlenen raporda, davacı şirketin 2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yevmiye defterini kapanış tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve defterlerin V.U.K.’nun kayıt nizamı ile ilgili hükümlerine göre yazdırılmış olduğu görülmüş olup bu doğrultuda TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu. davalı şirketin 01.10.2014 – 30.09.2015 özel hesap dönemine tabi bulunduğu, 2014 yılı aralık ayından sonra E-Defter uygulamasına geçtiği, davalı şirketin 2014 yılına ait ticari defterlerin açılış tasdikleri ile yevmiye defterinin kapanış tasdikinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, 2015 yılı e-defter beratlarının süresi içerisinde maliye bakanlığına bildirildiği görülmüş olup bu doğrultuda TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu belirtilmiştir. Raporda, sonuç olarak; davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre dava konusu fuar nedeniyle (524.406,99 – 688.486,34) 164.079,35 TL zarar edildiği, buna göre sözleşmenin 4.3. maddesine uyarınca davacıya ödenecek herhangi bir bedel bulunmadığı, davacının, TBK m. 112 uyarınca, borcun gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı uğramış olduğu zararı tazmin edebilmesi için, borçlunun borcunu gereği gibi ifa etmediğini ve bundan dolayı da zarara uğradığını ispat etmesi gerektiği, davalının da borcun gereği gibi ifa edilmesinde hiç bir kusurunun olmadığını ispat edememesi gerektiği, dosya mevcudu kayıt ve belgeler ile incelemeye sunulan kayıt ve belgelere göre tarafların edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmediklerinin tespitinin mümkün olmadığı, bu noktada takdirin tamamen yüce mahkemeye ait olduğu, davacının denkleştirme tazminatı talebinin ispata muhtaç bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz sonucu aynı heyetten alınan ek bilirkişi raporunda, kök rapordan sonra dosyaya tespit, değerlendirme ve hesaplamalarda değişiklik yaratacak yeni bir kayıt ve belge girmediği, bu nedenle kök raporda yapılan tespit, değerlendirme ve hesaplamalarımızda herhangi bir değişiklik bulunmadığı, dosyadaki tüm delillerin ve tanık beyanlarının değerlendirilmesi yönünden nihai takdirin tamamen mahkemeye ait bulunduğu, davalı defterlerine göre her ne kadar davacının sözleşmenin 4.3. maddesine göre talep edebileceği herhangi bir alacağının gözükmediği tespit edilmiş ise de mahkemece davacı vekilinin ileri sürdüğü şekilde defterlerde gözüken ancak belgeleri sunulmayan fuar masrafların ispata muhtaç bulunduğunun kabul edilmesi durumunda davalı defterlerine göre tespit edilen fuar geliri dikkate alınarak davacının sözleşmenin 4.3. maddesine göre talep edebileceği alacak tutarının KDV hariç 78.661,05 TL olabileceği belirtilmiştir.
Yukarıda özet ve sonucu belirtilen bilirkişi raporunda; bilirkişi heyetince tarafların iddiaları, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve kapsamı, taraflarca sunulan ve sunulmayan veya sunulamayan bilgi ve belgeler teferruatlı olarak incelenerek tespit ve değerlendirmeler yapıldığı görülmüş, itibar edilen bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelerle birlikte mahkememizce taraflar arsındaki uyuşmazlık konuları aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir.
Davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı ile imzalanan 25/06/2014 tarihli sözleşmenin 4.3. maddesi gereğince ödenmesi gereken alacak için 76.500,00 TL + KDV, sözleşmeyle elde edilmesi öngörülen kar kaybı için 5.000,00 TL, eylemli haksız fesih nedeniyle gerçekleşen kar kaybı için 5.000,00 TL ve denkleştirme tazminatı için 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 91.500,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekili özetle; taraflar arasında imzalanan 25/06/2014 tarihli bir sözleşme akdedildiği, bu sözleşmeyle uzun süreli düzenlenmesi planlanan enerji fuarının …salonlarında yapılması yönünde bir iş ilişkisi öngörüldüğünü, sözleşmede fuarla organizasyonu ile (planlama, izin, kurulum vb.) reklam ve satışının davalı tarafından yapılacağının müvekkilinin ise sektör bilgi ve network’ünü paylaşmak suretiyle fuar organizasyonuna destek olacağının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmedeki eidmlerini gereği gibi yerine getirmemesine karşın müvekkilinin sözleşmedeki edilmelerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve fuarın gerçekleştiğini, müvekkilinin davalıdan sözleşme kapsamındaki mali yükümlülüklerini yerine getirmesini talep etmesi üzerine davalının müvekkili şirketin edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini ve fuar nedeniyle zarar edildiğini öne sürerek mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, davalının bu tutumunun gerekli sektörel bilgileri temin ettikten sonra müvekkilini devre dışı bırakmak amacıyla sözleşmeyi haksız ve fiili (eylemli) fesih sonucunu doğurduğunu iddia ederek sözleşmenin 4.3. maddesi gereğince gerçekleşen fuardan müvekkilinin hak kazandığı tutarın, sözleşmede gerçekleşen fuar için elde edilmesi öngörülen kardan müvekkilinin yoksun kaldığı kısmın, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle paylaşılan sektörel verilere bağlı olarak gerçekleşmesi muhtemel fuarlardan elde edilecek kardan müvekkilinin yoksun kaldığı kısmın ve denkleştirme tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan 25/06/2014 tarihli sözleşmenin iş birliği sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin bu kapsamda üzerine düşen tüm yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirdiğini ancak davacının üzerine düşen yükümlüklerini gereği gibi yerine getirmediğini ve gelir sağlayıcı satışa yönelik herhangi bir destek vermediğini, bu nedenle müvekkilinin gerçekleşen fuardan beklediği faydayı sağlayamadığını ve zarar ettiğini, gerçekleşen fuardan kar edilememesi nedeniyle sözleşme kapsamında davacıya ödenecek herhangi bir bedel bulunmadığını, protokolün sadece fuara özgü bir işbirliği için imzalandığı ve fuarın tamamlanması ile kendiliğinden sona erdiğini, ayrıca fuarın başarısızlığının ve zararın davacının sektörel bilgi paylaşımının yeterli ve nitelikli olmadığını gösterdiğini ve müvekkilinden bu zararın devamına katlanmasını beklemenin hakkaniyete uygun olmadığını, müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların sözleşme kapsamındaki edimlerini yerine getirip getirmedikleri yönünden yapılan incelemede;
Taraflar arasında 25/06/2014 tarihli bir protokol imzalanmış olup, bu yönden taraflar arasında herhangi bir ihtilaf mevcut değildir.
Taraflar arasındaki iş bu protokol incelendiğinde;
(a) Protokolün, tarafların uzun süreli işbirliği çerçevesinde düzenlenmesi planlanan Uluslar arası Enerji-Çevre Fuar&Konferası’nın organizasyonunun …salonlarında yapılmasına dair işbirliğinin şartlarını belirlemek amacıyla yapıldığı,
(b) Protokolde, EK-1 de yar alan çerçevede … fuar markasının oluşturulduğunun, konferans ve fuarın bir birine paralel şekilde organize edileceğinin, 5 ayrı salonda 2 gün boyunca sürecek paneller düzenleneceğinin belirtildiği,
(c) Protokolün 3.2. maddesinde, fuarın fiziki planlaması, hazırlanması, izinleri, stand kurulumları, stand satışları, reklam v.b. işlerin davalı şirket tarafından yapılacağının, davacı şirketin fuar ve konferans organizasyonu ile ilgili sektör bilgi ve network’unu paylaşarak satış, organizasyon ve çalışmalara destek olacağının kararlaştırıldığı,
(d) Protokolün 3.4. maddesinde, fuar organizasyonu kapsamında yürütülen çalışmaların taraflarca 30 günde bir rapor ve toplantılarla sunulacağının, toplantı tarihlerinin ise karşılıklı anlaşma yolu ile belirleneceğinin kararlaştırıldığı,
(e) Protokolün 3.6. maddesinde, fuarın tanıtımı ile ilgili yürütülecek tüm çalışmaların taraflarca gerçekleştirileceğinin, genel tanıtım konsepti seçimi ve uygulama alanlarının kararlaştırılması, hangi yayın organlarında nasıl bir takvim çerçevesinde yer alacağının belirlenmesi, ön çalıştayların yapılması v.b. hususların taraflarca takip edileceğinin, tanıtım, ağırlama ve etkinlik bütçesinin taraflarca hazırlanacağının kararlaştırıldığı,
(f) Protokolün 4. maddesinde, fuar&konferans organizasyonu ile ilgili tüm harcamaların davalı şirket tarafından yapılacağının, stand, sponsorluk, reklam v.b. gelir kalemlerinin bedellerinin davalı şirket tarafından belirleneceğinin ve gelirlerinin davalı şirket tarafından tahsil edileceğinin, davalı şirketin genel giderler hariç projeye özgü net gelirin (gelir – harcama) % 15’i + KDV’sini fatura karşılığında davacı şirkete ödeyeceğinin kararlaştırıldığı,
(g) Protokolün 5. maddesinde, tarafların bir birlerini yaptıkları iş ve işlemlerde vakit geçirmeden sözleşmede belirtilen faks ve mail veya aynı uzantıya sahip mail adreslerini kullanarak bilgilendirmesi gerektiğinin belirtildiği,
(h) Protokolün 6. maddesinde, … devam ettiği süre boyunca protokolün aynen devam edeceğinin kararlaştırıldığı,
Buna göre; taraflar arasındaki 25/06/2014 tarihli sözleşmenin Uluslar arası Enerji – Çevre Enerji Fuar&Konferans organizasyonun yapılmasına yönelik olarak akdedildiği, sözleşmede fuarın fiziki planlaması, hazırlanması, izinleri, stand kurulumları, stand satışları, reklam v.b. işlerin davalı şirkete ait olacağının, davacı şirketin ise fuar ve konferans organizasyonuyla ilgili sektör bilgi ve network’unu paylaşarak satış, organizasyon ve çalışmalara destek olacağının kararlaştırıldığı görülmektedir.
Taraflar arasındaki protokolde yapılması amaçlanan fuar ve konferans organizasyonunun 19/03/2015 – 21/03/2015 tarihleri arasında gerçekleştiği ihtilafsız olup dolayısı ile tarafların fuar ve konferans organizasyon ile ilgili tüm şekli şartları (planlanması, izinleri, organizasyonu, yürütülmesi v.b.) yönünden üzerlerine düşen edimleri yerine getirdiği sabittir. Ancak tarafların da kabulünde bulunduğu üzere fuardan beklenen fayda ise sağlanamamış olup dolayısı ile çözüme kavuşturulması gereken asıl sorun tarafların fuar ve konferans organizasyonu yönünden üzerine düşen edimlerini gereği gibi yerine getirip getirmedikleridir.
Fuardan beklenen faydanın sağlanamamasının nedenini davacı yanın davalının yeteri kadar tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmamasına ve fuara münhasır bir ekip kurmamasına dayandırdığı, davalı yanm ise davacının gelir sağlayıcı satışa yönelik destek olmamasına ve sektöründe bilgi ve söz sahibi olmamasına dayandırdığı tarafların iddia ve savunmalarından anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğinin ispatı açısından dosyaya sunduğu taraflar arasındaki e-posta yazışmaları ile diğer eklere göre; davacı şirketin fuar ve konferans odak konularında çalışmalar yaptığı, konferans programı ve konuşmacılara ilişkin çalışmalar yaparak broşürler hazırladığı, destek istenecek kuruluşların ve sponsor firmaların belirlenmesine yönelik çalışmalar yaptığı, yaptığı bu çalışmaları e-posta yolu ile davalı şirket ile paylaştığı, ayrıca fuardan 2 ay önce ve 1 ay önce reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili olarak davalı şirkete e-posta yolu ile uyarıda bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğinin ispatı açısından dosyaya sunduğu fuar tanıtım çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgelere göre; davalı şirketin …. gazetesinin 17/11/2015 tarihli enerji ekinde, …. gazetesinin 14/01/2015 tarihli enerji ekinde,…. dergisinin 2014 yılı kasım ve aralık ile 2015 yılı ocak sayılarında, …. dergisinin 2014 yılı aralık sayısında, …. dergisinin 2014 yılı aralık sayısında fuar ile ilgili ilanlar verdiği, şirkete ait …., …., …. sosyal medya hesaplarında fuar ile ilgili paylaşımlar yaptırdığı, fuar için açılan internet sayfasında ve medya partnerleri olarak gösterilen 8 ayrı internet sayfasında fuara ilişkin reklamlar yayınlattığı, fuar alanının çevresinde ve bazı bölgelerde fuara ilişkin bez afiş astırttığı anlaşılmıştır.
Tarafların dosyaya sundukları kayıt ve belgelere göre tarafların karşılıklı olarak yerine getirmediklerini iddia ettikleri edimlerini yerine getirmeye yönelik çalışmalarda bulundukları ve bu edimlerini belli ölçülerde yerine getirdikleri anlaşılmaktadır.
Fakat; tarafların karşılıklı olarak yerine getirmediklerini iddia ettiği edimlerin nasıl ve ne şekilde yerine getirilmediğini, salt sözleşme hükümleri esas alınarak değerlendirme yapmak mümkün değildir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.4. maddesinde fuar organizasyonu kapsamında yürütülen çalışmaların taraflarca yapılacak toplantılarda raporlar halinde sunulacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmede bu yönde bir düzenleme yer almakta ise de taraflarca dava dosyasına fuar ile ilgili olarak yaptıkları çalışmalara dair yazılı herhangi bir rapor sunulmamıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.6. maddesinde fuarın tanıtımı ile ilgili yürütülecek çalışmaların taraflarca yerine getirileceğinin, genel tanıtım konsepti seçimi ve uygulama alanlarının kararlaştırılması, hangi yayın organlarında nasıl bir takvim çerçevesinde yer alacağının belirlenmesi, ön çalıştayların yapılması v.b. hususların taraflarca takip edileceğinin, tanıtım, ağırlama ve etkinlik bütçesinin taraflarca hazırlanacağının kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmede tarafların birlikte belirleyecekleri kararlaştırılan reklam ve tanıtım faaliyetleri konusunun taraflarca ne şekilde belirlendiğine dair dosya içerisinde yazılı herhangi bir belge bulunmamaktadır. Davalı şirket merkezinde yapılan defter incelemesi esnasında fuara ilişkin hazırlanan bütçelerin bilirkişi incelemesine esas olmak üzere dosyaya ibrazı talep edilmiş ise de fuara ilişkin hazırlanan bütçeler dosyaya sunulmamıştır. Tarafların reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili kararlaştırdıkları çalışmaların ve bütçelerin incelenememesi nedeniyle fuar organizasyon aşamasında reklam ve tanıtım faaliyetleri ile ilgili yapılan planlamalar yönünden bilirkişi heyetince herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Diğer yandan, her ne kadar planlanan harcamalarla karşılaştırmak mümkün olmasa da davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre fuar için yapılan reklam ve tanıtım harcamalarının 85.161,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, dosya kapsamına göre sözleşme konusu fuar ve konferans organizasyonu ile ilgili olarak tarafların yerine getirilmediğini ileri sürdükleri edimlerin taraflarca kısmen yerine getirildiği anlaşılmış olup, bununla birlikte gerek taraflar arasında akdedilen sözleşmede bu edimlerin nasıl ve ne şekilde yerine getirileceğine yönelik ayrıntılı bir düzenleme bulunmaması gerekse de sözleşme tarihinden fuar tarihine kadar geçen süreçte taraflarca bu edimlerin kapsamının ne şekilde belirlendiğinin tespitine yönelik olarak dosyaya herhangi bir kayıt ve belge sunulmaması nedeniyle gereği gibi yerine getirilip getirilmediği tespit edilememiştir.
Davacı taraf 25/06/2014 tarihli sözleşmenin 4.3. maddesine dayalı olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak fuar alanına göre yaptığı tahminin gelir ve tahmini gider hesabı doğrultusunda 76.500,00 TL + KDV alacak talebinde bulunmuşsa da; davalı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde; dava konusu fuara ilişkin gelir ve gider kayıtlarının “…’adıyla açılan alt hesaplarda takip edildiği, kesilen faturalara göre fuara katılan şirket sayısının 20 olduğu, fuara ilişkin gelir kayıtlarına göre elde edilen toplam gelirin 524.406,99 TL olduğu, fuara ilişkin gider kayıtlarına göre yapılan harcamalar toplamının 688.486,34 TL olduğu tespit edilmiş olup, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre dava konusu fuar nedeniyle (524.406,99 – 688.486,34) 164.079,35 TL zarar edildiği hesap ve tespit edilmiştir. Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre sözleşmenin 4.3. maddesine göre davacıya ödenecek herhangi bir bedel bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça davalı kayıtlarının aksi yönünde bir delil de sunulmamış olup davacı taraf iddiasını ispatlayamamıştır.
Davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalının tanıtım ve pazarlama faaliyetleri yönünden edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle gerçekleşen fuardan elde edilmesi muhtemel kardan yoksun kalınan kısım için 5.000,00 TL ve davalının elde ettiği data ve networkler karşısında sözleşmeyi haksız ve eylemli feshi nedeniyle gerçekleştireceği fuardan elde edilmesi muhtemel kardan yoksun kalınan kısım için 5.000,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL kar kaybı talebinde bulunmuşsa da; dosya mevcudu kayıt ve belgeler ile incelemeye sunulan kayıt ve belgelere göre davacı taraf davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, ve kendi edimlerini gereği gibi yerine getirdiğini ispatlayamadığından, gerçekleşen fuardan her iki taraf açısından beklenen faydanın sağlanamamasının tarafların kusurlu davranışlarına bağlı olup olmadığı da ispatlanamadığından davacının kar kaybı talebinin de reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalının elde ettiği sektörel data verileri karşısında sözleşmeyi haksız ve eylemli feshi nedeniyle 5.000,00 TL denkleştirme / portföy tazminatı talebinde bulunmuştur. Denkleştirme talebi (portföy tazminatı) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) ile ilk defa kanuni düzenlemeye kavuşarak, madde 122’de hüküm altına alınmış olup, acentenin müvekkiline sağladığı müşteriler veya müvekkilin sözleşme sona erdikten sonra bu müşterilerden sağlamaya devam ettiği faydaya bir karşılık olmak üzere, acenteye uygun bir tazminat talep etme hakkı tanınmıştır. Denkleştirme talebi olarak TTK’da düzenlenen acentenin bu hakkı, doktrinde müşteri tazminatı, portföy tazminatı veya portföy hakkı olarak da adlandırılmaktadır. Portföy tazminatı talep edilebilmesi için, acente tarafından işletmeye kazandırılmış olan yeni müşterilerin varlığı ve sözleşme devam etseydi acentenin işletmeye kazandırdığı yeni müşteriler dolayısıyla ücrete hak kazanacak olması aranmaktadır. Portföy tazminatının belirlenebilmesi ve yine hesap yapılabilmesi için davacı tarafından hazırlanacak müşteri listeleri ile bunlara satış rakamlarından sonra bu müşterilere davalının da satış yaptığının davalı şirket kayıtlarından kanıtlanması gerekmektedir. Taraflar arasındaki 25/06/2014 tarihli sözleşmenin uzun süreli bir işbirliği çerçevesinde düzenlenmesi planlanan fuar ve konferans organizasyonun gerçekleştirilmesi amacıyla akdedildiği ve fuarın devam ettiği sürece sözleşmenin aynı şartlarda devam edeceği görülmektedir.
Davacının denkleştirme tazminatı talebi yönünden davacının davalıya kazandırdığı yeni müşteriler olup olmadığının, davalının bu müşterilerle çalışmaya devam edip etmediğinin ve bu müşteriler nedeniyle kazanç elde edip etmediğinin irdelenmesi gerekmektedir. Davacı taraf sözleşme konusu fuarın kendi sektörel networku sayesinde gerçekleştiğini, fuar katılımcılarının kendi sektör çevresinden oluştuğunu, bundan sonra gerçekleşecek fuarların da bu sayede gerçekleşeceğini iddia etmektedir. ,
Dosya kapsamına göre davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya enerji sektöründeki firmalar ile ilgili bilgi paylaşımında bulunduğu anlaşılmakta olup, bununla birlikte davacının dosyaya sunduğu kayıt ve belgelere göre hangi firmalarla ilgili ve hangi içerikte paylaşımlarda bulunduğunu tespit etmek ise mümkün olmamıştır. Bu nedenle davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre tespit edilebilen fuara katılan şirketlerin davacının kazandırdığı müşteriler olup olmadığını belirlemek mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, dosya kapsamına göre 2015 yılında gerçekleşen fuardan sonra gerçekleşmiş olan herhangi bir fuar bulunduğu tespit edilememiş olup, bu nedenle gerçekleşen fuara katılan müşterilerin tamamının davacı tarafından kazandırıldığı kabul edilse dahi davalının bu müşterilerden kazanç elde ettiği de belirsiz durumdadır. Bu durumda davacının ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcının 35,90 TL’nin peşin yatırılan 1.562,60 TL ve 278,71 TL tamamlama harcından tenzili sonucu fazla yatırılan 1.247,99 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 180 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 10.070 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/04/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI