Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/580 E. 2018/558 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/580 Esas
KARAR NO : 2018/558

DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/06/2015
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ile davalı gerçek kişilerin tasfiyeye sokulan …. Ltd Şti’nin ortağı olduklarını, müvekkişl ile davalılar arasında 01/06/2011 tarihinde yaşanan tartışma ve eylemler sonrasında müvekkilinin şirkete sokulmadığını, yönetimnin tamamen davalılara kaldığını, davalıların müvekkilini şirketten uzaklaştırarak hisseleir devralmak için ortaklık hukukuyla bağdaşmayan davranışlarda bulunduğunu, şirketin mal varlığını haksız ve kötü niyetli olarak elden çıkardıklarını, şirkete kısa zamanda karlı bir şirket haline gelmesi nedneiyle davalıların, şirketi kendi kontrollerine geçirme planları yaptıklarını, bunun için atıl durumda olan …Ltd. Şti’nin aynı yere taşındığını, şirket iban değişikliğini yaparak … Ltd Şti daha sonrasında tekrar unvan değişikliği yapılarak… Ltd Şti’ne dönüştürüldüğünü, ….Şirketi’nin iştikal konusu işlerin bu şirket üzerinden yapıldığını, bu şekilde şirketin zarara uğratıldığını, müvekkillerince davalı şirket ve ortakları adı ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile ortaklıktan çıkarma fesih ve tasfiye davası açıldığını, bu dava sonuçlanmadan 18/11/2011 tarihinde tasfiye kararı alındığını, bu tarihten önce de şirket mal varlığının muvazalı olarak elden çıkarıldığını, sunmuç olduğu faturalardan da malların değerinin çok altında bir bedelle elden çıkarıldığının sabit olduğunu, şirket hakkında bir dava varken haksız ve mesnetsiz olarak tasfiyeye sokulduğunu ve muvazalı olarak malların elden çıkarıldığını belirterek davalıların müvekkillerini muvazalı işlemelerle zarara uğrattıkları gerekçesiyle 20.000 TL, haksız rekabet nedeniyle oluşan zarar nedeniyle 5.000 TL ve 5.000 TL ücret alacağı olmak üzere toplam 30.000 TL’nin 01/06/2011 tarihinden itiabren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı ….Ltd. Şti ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…. esas sayılı dosyası ile …. Ltd Şti’nin tasfiye edildiğini, bu şirketin hükmü şahsiyetinin sona erdiğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, esasa ilişkin olarak da ihtar edilen hususların doğru olmadığını, davacının şirketi borç batağına soktuğunu, müvekkillerini şahsi mal varlıklarını satarak şirketi kurduklarını ve makineleri satın aldıklarını, daha sonra şirketin borç batağında olması nedeniyle tasfiye kararı alındığını,….Ltd. Şti’nin 3.000.000 sermayeye sahip bir şirket olduğunu, bilirkişinin tespitini yaptığı malların bu şirkete ait olduğunu, haksız rekabet iddiasının da yerinde omladığını, …. Şirketi faal olmadığından bu iddianın yerine getirilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …nin ticaret sicilden kayıtlı bildirmiş olması nedeniyle ihyası hususunda davacı vekiline süre vermiş, şirketin ihyasına ilişkin mahkememizin 22/02/2017 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamının verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; TTK’nın 553 ve devmaı maddeleri gereğince şirket yöneticilerinin sorumluluğuna dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 553. Maddesi gereğince kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Aynı yasanın 555. Maddesi gereğince şirketin uğradığı zararın tazminini şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.
Şirket ortaklarının zarar görmeleri nedeniyle yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmakta olup, ortakların dava açma hakkı da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösterir. Yönetim ve denetim kurulu üyelerinin ortaklığın mal varlığını azaltan veya kötüleştiren yasa ve ana sözleşme hükümlerine aykırı davranışların, ortaklar ve alacaklıların dolaylı zarar görmesine sebep olur. Bu tür tasarruflar payları oranında ortakları da etkiler. Başka bir deyişle ortaklığının doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğurur. Ancak ortak dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabilir. Aksi takdirde davanın reddi gerekir(Yargıtay … HUkuk Dairesi’nin … Esas ve … karar sayılı ilamı, … esas … karar sayılı ilamı, … esas … karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere).
Dava konusu olaya baktığımızda şirket ortaklarının bir kısıım işlemlerle şirketi zarara uğrattıkları gerekçesiyle davacı kendi adına tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında açıklama istenilmiş, davacı 28/02/2018 tarihli beyanında da zararın müvekkiline verilmesini talep etmiştir. Yukarıda belirtildiği üzere, şirketin zarara uğratıldığı iddiası söz konusudur. Şirketi zarara uğratılması nedeniyle davacı ortağın dolaylı zararı söz konusu olacaktır. Aksine bir iddia da söz konusu değildir. Davacı tüğm iddialarında şirketi zaraa uğratıldığından bahsetmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi bu hususta davacının dolaylı zararı söz konusudur. Dolaylı zararın söz konusu olması durumunda yukarıda belirtildiği üzere TTK’nın 555.maddesi gereğince tazminatın şirket lehine istenilmesi gerekir. Davacı tarafından tazminat kendisi adına istenilmiş olup, TTK’nın 555.maddesi gereğince bu talep hukuken mümkün değildir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan, peşin alınan 512,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 476,43-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı …ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden bu davalılar yararına takdir olunan 3.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak …ve …’na verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …