Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/542 E. 2018/924 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/542
KARAR NO : 2018/924

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 27/05/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2018
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İstanbul Ticaret sicil müdürlüğü nezdinde ….. sicil numarası 04/05/1992 tarihinde tescil edilen ve matbaa sektöründe faaliyette bulunan davacı şirketin kriz dönemlerine yatırım sürecinde yakalanması nedeniyle olumsuz etkilendiğini, davacı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün krizlerden öncelikle etkilenmekte olduğunu, kur ve faizlerin ani yükselmesinden olumsuz etkilendiğini, ödeme zorluğunun hissedildiğini, davacının borca batık hale geldiğini ancak iyileştirme projesi kapsamında, mali durumunun iyileştirme imkanın bulunduğundan bahisle nihai karar verilinceye kadar geçecek sürede meydana gelebilecek cebri icra girişimlerinin işletmeyi sıkıntıya düşüreceği de dikkate alınarak, İİK.m. 179 ve devamı hükümleri kapsamında davacı hakkında yapılmış ve yapılacak takiplerin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının takas, mahsup, hapis, temlik uygulamalarının teminat mektuplarının paraya çevrilmesi taleplerinin, tedbiren durdurulmasına, şirketin mevcut halinin alacaklarının borçlu şirketin menfaatlerini korur tarzda muhafaza edilmesi için gerekli tedbirlerin uygulanmasına, haczedilen ve muhafaza altına alınan mahcuzların müvekkiline iadesine, konulan hacizlerin kaldırılmasına, bu bağlamda şirketin malvarlığını teşkil eden menkul ve gayrimenkullerinin devirlerinin engellenmesi, ihtiyati hacizlerin amme alacakları da dahil olmak üzere bütün icra ve iflas takiplerinin durdurulmasına ve şirket aleyhine herhangi bir icra takibi yapılmamasına, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ve yapılacak takiplerde de muhafaza tedbirleri alınmasına ve satış yapılmamasına, temlik, protesto, karşıılksız çek şerhi verilmesi ve temerrüt gibi hukuki işlem hak ve defilerin durdurulmasına, davacı şirkete haciz ihbarnamesi gönderilmemesine, alacakları üzerine konulan hacizlerin kaldırılarak alacaklarının icra dosyası yerine müvekkiline ödenmesine, şirketi temsil eden idarecilere ve kayyıma mal üretimini temin amacıyla peşin veya vadeli olarak ham madde alınması, kamu borçlarının ödenmesi ve öngörüşme ve projelerin gerçekleştirilmesi, siparişleri alınmış olan işlerin tamamlanması için yetki verilmesini ve müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davacı şirketten alacaklı olduğunu bildiren müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmiş, müdahiller vermiş oldukları beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, TTK’nun 377 ve İİK’nun 179 ve devamı maddeleri gereğince borca batık olduğu bildirilen şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesi talebine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile birlikte delillerini ve iyileştirme projesini sunmuştur.
İflas erteleme talebi ile ilgili gerekli yasal ilanlar yaptırılmıştır.
İİK’nun 179/A-2. Maddesi gereğince şirkete denetim kayyım heyeti atanmış ve şirketin mevcut durum ve gidişatı ile ilgili her dönem rapor ibrazı sağlanmıştır.
İflas erteleme talebinin ilk şartlarından olan şirketin borca batık durumda olup olmadığının tespiti için tensiple birlikte bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 04/06/2014 tarihli raporunda özetle; şirket aktiflerinin satış değerleri esas alınmak suretiyle düzenlenen ara bilanço sonuçlarına göre şirketin 01/06/2015 tarihi itibariyle toplam borçlarının, toplam aktiflerine 1.871.826,00-TL tutarında aştığını, şirketin borca batık durumda bulunduğunu, şirket alacaklarının tahsil edilmekte güçlük yaşandığını, nakit çıkışları ile nakit girişleri arasında vade uyumunu sağlayamadığını, yüksek maliyetle finansal kaynak bulabildiğini ve giderlerini kontrol etmek için etkir bir sistem kuramadığını, bu nedenle şirket borçlarını ödeme konusunda dar boğaza düştüğünü beyan etmişlerdir.
Borca batık durumda olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilen şirketin sunmuş olduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti açısında bilirkişi heyetinden ek rapor alınması cihetine gidilmiş,bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 06/03/2017 tarihli raporunda özetle; davacı şirketçe dosyaya sunulan revize iyileştirme projesinde çerçevesinde şirketin iflasın ertelenmesi süresince elde ettiği karlar, gerçekleştirilen nakit sermaye artışları, borç ödeme protokolleri ve alacaklılara yapılan ödemeler, kayyım raporundaki olumlu görüşler ile birlikte değerlendirildiğinde şirketin 2018 yılı içinde borca bbatıklıktan kurtulabileceğini beyan etmişlerdir.
25/04/2018 tarihli celsede ilk borca batıklık alındığı tarihten bu yana geçen süre ve kayyım raporu dikkate alınarak çıkıp çıkmadığı hususunda bilirşi heyetinden ek rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 20/08/2018 tarihli raporunda özetle; şirket aktiflerinin satış değerleri esas alınmak suretiyle düzenlene ara bilanço sonuçlarına göre şirketin 31/03/2018 tarihi itibarile toplam aktiflerinin, toplam borçlarını (+) 1.545.136,26-TL tutarında aştığı dolayısıyla aktif toplamının şirket borçlarını karşılar durumda olduğunu, diğer bir ifadeyle şirektin borca batık durumda olmadığını, ayrıca Başakşehir Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü Başakşehir Merkez Polis Karakolunca tutulan şikayetçi şüpheli ifade tutanağından anlaşıldığı üzere…… Otoparkında bulunan Muhasebe kodu…… nolu hesapta kayıtlı …… plakalı ……Model, Şase No;…… araç 06/07/2017 gün ve saat 18:30 sıralarında aracın yanmış bulunduğu ifade edildiğini ilgili araç kayıtlarının alınamadığını beyan etmişlerdir.
24/09/2018 tarihinde sunulan kayyım raporunda; davacı şirketin 30/06/2018 tarihi itibariyle net satış tutarı 2.279.477,17-TL sı bilanço karı 577.520,99-TL sı olduğunu, davacı şirketlerin tedbir öncesi ve geçen süreçte tahakkuk eden borçlarını aksamalı olarak ödediklerini, davacı şirketin kaydı değerlere göre özvarlıklarını koruduğunun tespit edildiğini, şirket ticari defter kayıtlarına göre; özvarlığının + 3.106,317,98-TL sı olduğunu, ve 1.960.000,00-TL sı olan ödenmiş sermayesinin özvarlığı içerisinde fazlasıyla konuduğunu, kaydi olarak borca batık olmadığının tespit edildiğini, davacı şirketlerin faaliyetlerine ilişkin kayda değer bir olumsuzluk gözlenmediğini beyan etmişlerdir.
Dosyaya sunulan son kayyım raporunda da; şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı şirket açmış olduğu dava ile borca batık durumda olduğunu belirterek sunmuş olduğu projeye göre borca batıklıktan çıkacağını taahhüt ederek iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 377. Maddesi gereğince yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dahil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Bu halde İİK’nun 179 ila 179/B maddeleri uygulanır hükmünü içermektedir. İİK’nun 179. Maddesi gereğince de şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir.
Yukarıda belirtilen hükümlerin içerikleri dikkate alındığında, iflasın ertelenmesine karar verilmek için 2 temel koşul bulunmaktadır. Bunlardan birisi talep eden şirketin borca batık durumda olması, diğer şart ise borca batıklıktan çıkmasını sağlayacak ciddi ve inandırıcı bir projenin sunulmuş olması gerekmektedir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle şirketin batık durumda olmasının değerlendirilmesi gerekir. Dava konusu uyuşmazlıkta borca batıklığın tespiti açısından davanın açılmasından sonra heyet oluşturularak borca batıklığın tespiti açısından ayrı ayrı raporlar ve ek raporlar alınmıştır. Alınan raporlarda şirketin dava açıldığında borca batık durumda olmasına karşın şirketin denetime atanan kayyım heyetinin sunmuş olduğu raporlar dikkate alınarak hüküm öncesinde şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda borca batıklığın çıkmasında ortaklarının şirketten alacaklarının sermaye artışında kullanılmasının neticeye etkili olduğu belirtilmiş ise de, neticede sermaye arttırımının usulüne uygun olduğu, ortakların şirketten alacağının şirket sermayesine dahil edildiği, dolayısıyla şirketin aktifinde değerlendirilmesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Netice itibariyle yargılama devam ederken hem kaydi değerlere göre hem de rayiç değerlere göre şirketin borca batıklıktan çıktığı, bu haliyle iflasın ertelenmesinin ilk koşulu olan borca batık durumda olma şartının bulunmadığı anlaşılmakla iflas erteleme talebinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-İflas ertelemenin ön koşulu olan borca batıklık ortadan kalkmış olmakla davanın REDDİNE,
2-Yargılamanın devamında verilen tüm ihtiyati tedbirlerin iş bu hükümle birlikte kaldırılmasına,
3-Atanan kayyımların görevine son verilmesine,
4-Alınması gerekli 35,90-TL red harcının peşin yatırılan 27,70-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 8,20-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili, ……, ……, ……bank.. ile …. bankası vekillerinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 17/10/2018

Başkan ……
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Üye ……
¸e-imzalıdır
Katip …..
¸e-imzalıdır