Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/436 E. 2019/344 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/436 Esas
KARAR NO : 2019/344

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 24/04/2015
KARAR TARİHİ : 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13.09.2005 tarihinde İstanbul Ticaret Odası tarafından tescili ilan edilen davalı şirketinde ortak olarak kayıtlarında görüldüğünü, ancak müvekkilinin kimliği ele geçirilmek suretiyle ve sahte olarak davalı şirketin kurulduğunu ve kendisinin ortak edildiğini, davacının davalı şirketle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin İstanbul Anadolu … ASCM’nin ….E sayılı dosyası ile VUK Muhalefetten dolayı kendisi hakkında açılmış olan davadan davalı şirketle bir ilgisi bulunmayan davacının beratine karar verildiğini beyanla davacının davalı şirketin ortaklığından davalı şirketin kuruluş tarihi olan 13.09.2005tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili son celse beyanında; müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması talebinde bulunmuşsalar da aslında müvekkilinin davalı şirketin kuruluşundan beri zaten ortak olmadığını, adına sahte evraklarla ortaklık kurulduğu için müvekkilinin söz konusu şirketin ortağı olmadığının tespitini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı usule uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de sunmamıştır.
Dava konusu uyuşmazlık davalı şirketin kuruluş ve devamı sırasında davacının bilgi ve rızası dışında kimlik bilgilerinin kullanılıp kullanılmadığı, imzasının taklit edilip edilmediği, davacı adına düzenlenen belgelerin sahte olup olmadığı, dolayısıyla davacının davalı şirkete ortaklığının geçerli olup olmadığı hususlarındadır.
Dosyamız kapsamına alınan İstanbul Anadolu … ASCM’nin … esas, … karar sayılı gerekçeli karar incelendiğinde, dosyamız davacısı … ile dava dışı ortak ….ın dosyamız davalısı şirkete ilişkin vergi yükümlülüklerini yerine getirmedikleri iddiasıyla vergi usul kanununa muhalefet suçundan kamu davası açıldığı, mahkemesince şirket ana sözleşmesi üzerinde yapılan imza incelemesi sonucunda imzaların sanıklara ait olmadığı gerekçesiyle sanıkların savunmaları nazara alınarak beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyasında verilen kararın henüz kesinleşmemiş olması ve bilirkişi incelemesinin mahkememizi bağlayıcı olmaması nazara alınarak mahkememizce de şirket ana sözleşmesindeki imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılması yoluna gidilmiştir.
İstanbul Büyükçekmece …. Mah. …. nolu 25.Dönem Milletvekili genel seçimlerine ilişkin sandık seçmen listesi aslı, Ahlat Tapu Müdürlüğü’nün 20.05.1999 tarihli, …. y.nolu resmi senet aslı,….Bankası …. Şubesi’ne ait bila tarihli “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” aslı, -22.03.2016 tarihli dört sayfa istiktab zabtı asılları celp ve tetkik olunmuş, … Limited Şirketi’nin Kadıköy …Noterliği’nce 29.08.2005 tarih, …. y.no ile tasdikli 29.08.2005 tarihli ana sözleşme aslına davacıya atfen italmış imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda mahkememizce bilirkişi ….’dan rapor alınmasına karar verilmiştir.
Raporda, inceleme konusu Kadıköy ….Noterliği’nce 29.08.2005 tarih, … y.no ile tasdikli ana sözleşmede davacıya atfen atılmış imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı …’mn eli ürünü olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin ana sözleşmesindeki davacı adına atılı bulunan imzanın davacıya ait olmadığının yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edildiği, aynı şekilde yukarıda belirtilen ceza dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde de söz konusu imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, davacının ceza dosyasındaki savunması ve iş bu dosyamızdaki dava dilekçesinde belirttiği üzere, kaybettiği kimliği kullanılarak davacı şirketin kuruluşuna ilişkin işlemlerin başka şahıslarca yapılmış olduğu kanaatine varılmakla, böylece davacının davalı şirketin ortağı olmadığının tespiti yönünde davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce davanın kabulüne karar verilmiş olmakla, davalı şirketin kurucusu olarak görünen davacı ve dava dışı ….’ın esasen kurucu olmadıkları değerlendirmesi yapılmış olduğundan şirketin görünürde tespit edilen başka ortağı da bulunmadığından davanın niteliği nazara alınarak yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın KABULÜNE
2-Davacı …’nın, davalı Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti’nin kuruluşundan beri ortağı olmadığının tespitine,
3- Karar ve ilam harcının 44,40 TL’ye ikmali ile bakiye 16,70 -TL harcın davanın niteliği gereği davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 27,70 -TL peşin harcın mahsubuna,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL BVH, 27,70 PH, 816,75 TL davetiye ve müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 872,15 TL yargılama giderinin davanın niteliği gereği davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davanın niteliği gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 28/03/2019

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı