Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1241 E. 2021/781 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1241 Esas
KARAR NO : 2021/781

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalılardan ….. Sigorta şirketi tarafından … numaralı karayolu zorunlu mali mesuliyet poliçesi uyarınca rizikosu üstlenilen ….. plakalı araç ile diğer davalı ….. Sigorta A.Ş. Tarafından ….. numaralı karayolu zorunlu mali mesuliyet poliçesi uyarınca rizikosu üzerinden ….. plakalı araç ile müvekkilinin sürücüsü olduğu ….. plakalı aracın 29/11/2015 tarihinde karışmış olduğu zincirleme trafik kazası nedeniyle müvekkilinin yaralanarak bedeninin zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin bu dönem zarfında teminat kapsamında olan geçici iş göremezlik ve kalıcı iş göremezlik dönemi zararı ile bakıcı gideri ücreti karşılanmamış olduğunu, müvekkilinin meslekten kayıp oranının fazla olduğunu, müvekkilinin kaza sırasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, geçirdiği kaza nedeniyle yaralanmış ve malül olduğunu, müvekkilinin tedavi gördüğü süreçte tam malul kaldığı dönemde bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, müvekkilinin dava masraflarını karşılayacak maddi gücü bulunmadığını, yapılması gereken masraflar için maddi gücü olmadığından adli yardım istediklerini beyanla; öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, Sağlık Bakanlığı ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne müzekkere yazılarak müvekkilinin tedavi evraklarının istenmesine, CBS soruşturma dosyasının celbine, müvekkilinde oluşan Cismani zarar nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla geçici ve sürekli maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı gideri ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ….. plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için şahıs başına azami poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sürücülerin kusur durumu, davacıların sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alınıp alınmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacının sosyal kurumdan tazminat veya aylık bağlanması halinde bu ödemelerin sakatlık tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, davacının gelirinin tespitinde SGK kayıtları, vergi kayıtlarının esas alınması gerektiğini, kökleşmiş Yargıtay içtihatlarında da gelirin resmi kayıtlarla ispatlanması aksi halde asgari ücretin tazminat hesabına esas alınması gerektiğinin belirtilmekte olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumu tespit edilerek, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ile maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, zira davanın mahiyeti itibariyle öncelikle sosyal güvenlik kurumlarınca karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, dava dilekçesinde davacı yanın herhangi bir maluliyeti olduğundan bahsedilmediğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermemiş olduğunu beyanla; davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davaya konu kazaya karışan ….. plaka sayılı aracın müvekkili ….. Sigorta A.Ş. nezdinde …-…-…. nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile 22.05.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, masraf, vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmayıp, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, davacının, sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararını kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacı vekilinin müvekkilinin daimi sakatlığının bulunduğu iddiası ile müvekkili şirketten sakatlık tazminatı talep ettiğini, ancak, davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın 29/11/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, kaza tarihi üzerinden henüz 12 ay geçmediğinden davacı vekilinin maluliyet iddialarının gerçeği yansıtmadığını, meydana gelen kaza nedeniyle davacı tarafından yapılmış olan masraflardan (geçici iş göremezlik giderleri ile geçici veya sürekli iş göremezlik dönemine ait tedavi giderleri) müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, gerek karayolları trafik kanunu gerekse poliçe genel şartları uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik tazminatı bakımından sorumluluğu bulunmadığını, bu hususta sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğundan davacı vekilinin işbu hususa ilişkin istemlerinin reddi gerektiğini, davacı için talep edilen bakıcı gideri gibi ileride iktisaden karşılanabileceği mağduriyetinden doğabilecek zararların ve karşılanmayan giderlerin tazmini taleplerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirkete dava tarihi öncesinde herhangi bir başvuru yapılmadığından müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale gelmiş olduğunu, bu sebeple mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, davacı tarafın avans faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğunu beyanla; davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, trafik kazasında davacının uğradığı bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının ATK … İhtisas Kuruluna sevki ile sürekli ya da geçici işgörmezlik durumunun bulunup bulunmadığı, sürekli işgörmezlik hali mevcut ise oranı ve tıbbi iyileşme süresinin tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, ATK …. İhtisas Kurulu 29/03/2019-… Karar ve … A.T.nolu raporda özetle; ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 29/11/2015 tarih ve … nolu genel adli muayene raporunda; AİTK, sol frontal ve mandibulada 3 cm’lik laserasyon, sol pnömohemotoraks solunum seslerinde azalma, ciltaltı krepitasyon + sağ dirsekte hassasiyet olduğu, sağ humerus alt uçta ve olecranon posteriorda avulziyon fraktürü olan hastaya uzun kol atel uygulandığı, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 30/11/2015 giriş ve 10/12/2015 çıkış tarihli ve …-… arşiv nolu epikrizinde; AİTK nedeniyle acil servise getirilen hastanın radyolojik tetkiklerinde multiple deplase kosta fraktürü, sol hemotoraks tanısıyla yatırıldığı, Sol hemitoraksta posterior bölgede 3. ve 4. kostada nondeplase, 5. ve 6. kostada hafif deplase, lateral bölgede 6, 7, 8 ve 9. kostalarda ileri derecede deplase fraktürler ve sol hemitoraksta sıvı imajı mevcut olduğu, 01/12/2015 tarihinde öpere edildiği, 6, 7, 8 ve 9. kostalar 4 adet kostal implant yerleştirildiği, daha sonra 7. interkostal aralıktan tüp torakostomi uygulandığı, hastanın kontrol grafilerinde posteriordaki 5. ve 6. kostadaki kırıklarının ileri derecede deplase olmaya başlamasıyla 08/12/2015 tarihinde reopere edilerek 5. ve 6. kostalarında deplase kostaların fikse edildiği, ….. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 21/03/2017 tarihli epikrizinde; 2015 yılında trafik kazası geçiren hastanın, öksürük, balgam, nefes darlığı yok. Çekilen PAAC grafide; sol AC’de volüm kaybı + solda metalik dansiteler + sol diafragma yukarı çekilmiş olduğu, Arter kangazı: PH:7,5 P02:164 PC02:23, SFT FEV1:%58(2.04) FVC:%48(2.20) FEVl/FVC:93(ağır restriktif patern) olduğu, … Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 28.12.2018 tarihli raporunda; 2015 yılında trafik kazası sonrası sağ humerus alt uçta ve olekranon posteriorda avülziyon fraktürü olan hasta atel ile takip edildiği, bilateral üst ekstremite eklem hareketleri normal ve uzunlukları eşit olduğu, dosyaya ekli grafilerin tetkikinde; 20.01.2017 tarihli Akciğer grafisinde; Solda 3-4-5-6-7-8-9-10.kotlarda kırık sekelleri,solda 5-6-7-8-9.kotlarda plak vida ile tespitli olduğu,sol akciğer volümünde azalma olduğu, 28.12.2018 tarihli sağ dirsek grafisinde; Sağ ulna-olekranonda kaynamış kırık sekeli izlendiğine göre; sonuç olarak; …..’ın 29.11.2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 VI (1b………30)A %34, E cetveline göre %42.2 (yüzdekırkikivirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosyanın kusur incelemesi için ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Dairesi 24/04/2018 tarih ve …. sayılı raporda özetle; 29/11/2015 günü saat 01:15 sıralarında sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı otomobili ile … Bulvarı üzerinde sol şerit üzerinde seyir halinde iken kaza mahalli olan yol bölümüne gelerek sağ tarafa doğrultu değiştirdiği esnada aracının sağ yan kısmı ile aynı istikamette sağ tarafında seyir halinde olan davacı sürücü ….. sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı otomobilin sol yan kısmına çarpması ve akabinde ….. plaka sayılı otomobilin yolun sağına savrularak park halinde olan ….. plakalı araca çarpması ve tekrar savrularak daha önce kaza yapmış olan ….. plakalı araca çarpması, çarpışmanın etkisi ile ….. plakalı aracın bayi içinde park halinde olan … plaka sayılı araca çarpması neticesi dava konusu trafik kazasının meydana gelmiş olduğu, olay mahallinde tek yönlü yol; zemin asfalt kaplama ıslak ve nemli, düz,eğimsiz, vakit gece, görüş far ışıkları altında yağmurlu ve mahal meskun olduğu, tanzim edilen 04/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda ….. plaka sayılı otomobil sürücüsünün %100 (Yüzde Yüz ) oranında kusurlu olduğunun, davacı sürücü …..’ın kusursuz olduğunun belirtilmiş olduğu, tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, iddianame, kaza tespit tutanağı,tüm beyanlar incelendiğinde kazanın yukarıda ‘’OLAY’’kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup sürücü ve tanık beyanları araçların çarpışma sonrası savrulma yönleri, araçların çarpıştıkları kısım ve iddianame dikkate alındığında ….. plaka sayılı aracın kontrolsüz bir şekilde doğrultu değiştirerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği olayda kusurlu olduğu, davacı sürücünün de kaza tespit tutanağındaki kroki ve mahal şartları dikkate alındığında hızını yeterince azaltarak tedbirli bir şekilde seyretmediği olayda kusurlu olduğu kanaatine varılmış bilirkişi raporu kusur oranı yönüyle isabetsiz bulunarak; kusur durumunun mevcut bulgulara göre ; sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki otomobili ile tek yönlü yolda yola gereken dikkatini verip kontrollü ve tedbirli bir şekilde seyrini sürdürmediği hatalı ve kontrolsüz bir şekilde sağ tarafa doğrultu değiştirip sağ tarafında seyir halinde olan araca çarparak seyir durumunu bozduğu, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde araç kullandığı olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki otomobili ile yol ve hava durumunu gözeterek hızını yeterince azaltıp müteyakkız bir şekilde seyretmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği olayda tali kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerin meydana gelen kazada atfıkabil bir kusurları bulunmadığı, sonuç olarak; olayda; sürücü …..’ın %80 (Yüzde Seksen ) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …..’ın %20 (Yüzde Yirmi) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Dosyanın 1 aktüerya uzmanı (…) , 1 doktor bilirkişi bilirkişiye tevdii ile tarafların kusur durumlarının tespiti, ATK raporu, dosya kapsamı, tedavi belgeleri incelenmek ve sunulan belgelerdeki giderlerin davadan önce SGK ve davalı trafik sigortacısı tarafından ödenen bedeller olup olmadığı da irdelenmek suretiyle, belgelerdeki tedavi giderlerinin kazayla ilgili olup olmadığının denetlenmesi, 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. maddesi gereği SGK’nın sorumluluğunda olanların bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacı tarafından talep edilebilecek tedavi gideri olup olmadığının ayrıca davacının geçici işgöremezlik oranı nedeniyle talep edebileceği tazminat ve bakıcı giderinin tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişi … ve Doktor bilirkişi … 24/02/2020 tarihli raporlarında özetle; 29.11.2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında …..’ın yaralandığını, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının; gelir kaybından dolayı Geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 4.893,09 TL olduğunu, sürekli kısmi iş göremezlik tazminatının %42,2 oranında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına ve davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı aracın sürücüsünün %100 oranında kusuruna göre davacının sürekli kısmi iş göremezlik zararının 123.479,90 TL olduğunu, toplamda (4.893.09 + 123.479,90)= 128.282,99 TL olarak hesaplandığını,” Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından mahkememize hitaben yazılan 17.12.2019 tarih … sayılı yazılarında,” ….. ile ilgili herhangi bir başvuru ve ödeme bilgisine rastlanılmadığı, dolayısıyla Kurum kapsamında meydana gelen trafik kazası sonucu Kurumca sigorta şirketlerine, sigortalılara ve 3. Kişilere yapılan tedavi masrafları hakkında herhangi bir rücu işlemi yapılmayacağı belirtildiğinden, rücuya tabi herhangi bir kurum ödemesi düşülmemiş olduğunu, 29.11.2015 tarihinde meydana gelen kazada Yerleşik Yargıtay İçtihatları doğrultusunda %100 oranında malul olduğu kabul edilen geçici tam iş göremezlik dönemine ait davacının talebi doğrultusunda 6.202,05 TL bakıcı gideri tazminatı hesaplanmış olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından mahkememize hitaben yazılan 17.12.2019 tarihli yazısı ekindeki MEDULA dökümünün incelenmesinde, kazayla ilgili tüm tedavilerin Kamu Hastanelerinde yapıldığı ve SGK tarafından ödendiğinin anlaşıldığını, zaten davacı tarafın 20.12.2019 tarihli beyanında “…tarafımızca dosyaya sunabileceğimiz tedavi giderlerine ait fatura vs. belge olmadığından ayrıca bakıcı gideri tazminatı talebimiz de bulunmadığından…” demek suretiyle bu tespitlerini doğrulamakta olduğunu, ….. plaka sayılı aracın 29.11.2015 kaza tarihinde … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 22.05.2015-2016 tarihleri arasını kapsayan … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, ayrıca sağlık giderleri teminatının da 290.000,00 TL olduğunu, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından, ….. Sigorta A.Ş. sigortalısının %100 oranında kusurlu olması nedeniyle ….. Sigorta A.Ş.’den talep edilebileceği sonucuna ulaşılmış olduğunu, huzurdaki davanın davacısı ….. tarafından açılan davada dava tarihinin 29.12.2015 tarihi olduğunu, bu tarih itibarıyla KTK 97. Md. Yürürlükte olduğunu, davacının Sigorta Şirketine tam ve eksiksiz evrak ile müracaat edildiğine dair dosyada bir bilgi veya belge bulunmadığından, sigorta şirketinin 29.12.2015 dava tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sonucuna ulaşılmakla birlikte, temerrüd konusunda hukuki yorum gerektiğinden takdirin mahkemeye ait olduğunu, ayrıca davacının da kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin bulunduğunu, tarafların faiz, masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, mahkemenin takdirleri içinde kaldığını bildirmişlerdir.
Dosyanın ek rapor için bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi heyeti 15/09/2020 tarihli ek raporlarında özetle; Davacı ….. tarafından mahkememize hitaben yazılan 06.08.2020 tarihinde dosyaya sunulan Feragat yazılarında; davalı ….. Sigorta A.Ş.’ye açmış oldukları davadan feragat ettikleri, tarafların karşılıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığı, gereğince karar verilmesini talep ettikleri, ayrıca dosyaya makbuz ve ibraname fotokopisi sunulduğunun görülmüş olduğunu, 29.11.2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında …..’ın yaralandığını, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının; gelir kaybından dolayı Geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 4.893,09 TL olduğunu, sürekli kısmi iş göremezlik tazminatının %42,2 oranında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına ve davalı ….. Sigorta A.Ş.’ye sigorta aracın sürücüsünün %100 oranında kusuruna göre davacının sürekli kısmi iş göremezlik zararının 123.479,90 TL. Olduğunu, toplamda (4.893.09+123.479,90)= 128.282,99 TL olarak hesaplandığını,” Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından Mahkememize hitaben yazılan 17.12.2019 tarih … sayılı yazılarında,” ….. ile ilgili herhangi bir başvuru ve ödeme bilgisine rastlanılmadığı, dolayısıyla Kurum kapsamında meydana gelen trafik kazası sonucu Kurumca sigorta şirketlerine, sigortalılara ve 3. Kişilere yapılan tedavi masrafları hakkında herhangi bir rücu işlemi yapılmayacağı belirtildiğinden, rücuya tabi herhangi bir kurum ödemesinin düşülmemiş olduğunu, 29.11.2015 tarihinde meydana gelen kazada Yerleşik Yargıtay İçtihatları doğrultusunda %100 oranında malul olduğu kabul edilen geçici tam iş göremezlik dönemine ait davacının talebi doğrultusunda 6.202,05 TL bakıcı gideri tazminatının hesaplanmış olduğunu, davacı vekilinin itiraz dilekçesinde dosyada mübrez bilirkişi kusur raporundan sonra Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alındığı ve o raporda davacının % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmekle birlikte, dosyada bahsi geçen rapora rastlanılmamış olduğunu, buna rağmen davacının talebi doğrultusunda aşağıda % 20 kusur oranına göre yeniden hesaplama yapılmış olduğunu, 29.11.2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında …..’ın yaralandığını, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacının; gelir kaybından dolayı Geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 3.842,47 TL olduğunu, sürekli kısmi iş göremezlik tazminatının %42,2 oranında Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranına ve davalı ….. Sigorta A.Ş.’ye sigorta aracın sürücüsünün, davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyada Adli Tıp Kurumunun kusur raporu olmamakla birlikte davacı vekilinin beyanının mahkememiz tarafından kabul görmesi halinde %80 oranında kusuruna göre davacının sürekli kısmi iş göremezlik zararının 98.783,92 TL. olduğunu, toplamda (3.842,47 + 98.783,92)= 102.626,39 TL olarak hesaplandığını,” Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından mahkememize hitaben yazılan 17.12.2019 tarih …. sayılı yazılarında,” ….. ile ilgili herhangi bir başvuru ve ödeme bilgisine rastlanılmadığı, dolayısıyla Kurum kapsamında meydana gelen trafik kazası sonucu Kurumca sigorta şirketlerine, sigortalılara ve 3. Kişilere yapılan tedavi masrafları hakkında herhangi bir rücu işlemi yapılmayacağı belirtildiğinden, rücuya tabi herhangi bir kurum ödemesinin düşülmemiş olduğunu, 29.11.2015 tarihinde meydana gelen kazada Yerleşik Yargıtay İçtihatları doğrultusunda %100 oranında malul olduğu kabul edilen geçici tam iş göremezlik dönemine ait davacının talebi doğrultusunda davalının %80 kusurlu olduğunun kabulüne göre 4.961,64 TL bakıcı gideri tazminatı hesaplanmış olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından mahkememize hitaben yazılan 17.12.2019 tarihli yazısı ekindeki MEDULA dökümünün incelenmesinde, kazayla ilgili tüm tedavilerin Kamu Hastanelerinde yapıldığı ve SGK tarafından ödendiğinin anlaşılmakta olduğunu, zaten Davacı tarafın 20.12.2019 tarihli beyanında “…tarafımızca dosyaya sunabileceğimiz tedavi giderlerine ait fatura vs. belge olmadığından ayrıca bakıcı gideri tazminatı talebimiz de bulunmadığından…” demek suretiyle bu tespitlerini doğrulamakta olduğunu, ….. plaka sayılı aracın 29.11.2015 kaza tarihinde ….. Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen 22.05.2015-2016 tarihleri arasını kapsayan … poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti kişi başına 290.000,00 TL. olduğunu, ayrıca sağlık giderleri teminatının da 290.000,00 TL olduğunu, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından, ….. Sigorta A.Ş. sigortalısının %100 oranında kusurlu olması nedeniyle ….. Sigorta A.Ş.’den talep edilebileceği, sonucuna ulaşılmış olduğunu, huzurdaki davanın davacısı ….. tarafından açılan davada dava tarihinin 29.12.2015 tarihi olduğunu, bu tarih itibarıyla KTK 97. Md. yürürlükte olduğunu, Davacının Sigorta Şirketine tam ve eksiksiz evrak ile müracaat edildiğine dair dosyada bir bilgi veya belge bulunmadığından, sigorta şirketinin 29.12.2015 dava tarihi itibarıyla temerrüde düştüğü sonucuna ulaşılmakla birlikte, temerrüd konusunda hukuki yorum gerektiğinden takdirin mahkememize ait olduğunu, ayrıca davacının da kaza tarihinden itibaren avans faiz talebinin bulunduğunu, avans faizi mi yoksa yasal faiz mi talep edebileceği konusunda hukuki yorum gerektiğinden davacının talebinin mahkemenin takdirinde olduğunu, tarafların faiz, masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, mahkemenin takdirleri içinde kaldığını bildirmişlerdir.
Davaya son veren taraf işlemlerinden olan davadan feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.(HMK.307/1) Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (HMK.309/1) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK.309/2)
Davacı vekili 06/08/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkili adına davalı ….. Sigorta A.Ş.’ye açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, tarafların karışlıklı vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını, feragat istemleri yönünde karar verilmesini talep etmiş, yine davalı ….. Sigorta A.Ş. vekili 22/09/2020 tarihli dilekçesi ile, dava konusu kaza nedeniyle …..’ın maluliyetine ilişkin maluliyet tazminatı olarak davacı vekilinin adına aktüer raporuna göre asıl alacak ve fer’ileriyle toplam 142.406,00 TL ödeme yapılmış olduğunu, yapılan bu ödeme neticesinde müvekkili şirketin başkaca sorumluluğu kalmadığından aleyhlerine açılan davanın davacının feragat beyanı doğrultusunda feragat nedeni ile reddi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş olup; davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla; davanın davalı ….. Sigorta A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizin 13/04/2021 tarihli celsesinde davacı vekilinin duruşma gününden haberdar olduğu, mazeretsiz olarak duruşmaya katılmadığı anlaşılmakla HMK m. 150 uyarınca 3 aylık yasal süre içerisinde davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 150.maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı 13/04/2021 tarihinden itibaren yasal süre olan 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 13/07/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-a)Davanın ….. Sigorta A.Ş. yönünden H.M.K’nun 150/1,5 ve 320/4 maddesi uyarınca 13/07/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
b)….. Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı ….. Sigorta A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 1.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı ….. Sigorta A.Ş.’nin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/09/2021

Katip ….
¸

Hakim …
¸