Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1134 Esas
KARAR NO : 2018/535
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 01/12/2015
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
G.KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … AŞ 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ nun 93. Ve Gümrük Yönetmeliğinin 277 ve devamı maddeleri uyarınca, İstanbul Atatürk Havalimanı Gümrük Müdürlüğü’ nün kontrol ve denetime bağlı olarak ticari faaliyet gösteren ‘ A tipi Genel Antrepo’ nun işleticisi olduğunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu 94. Maddesi uyarınca; Genel Antrepolar, Gümrük gözetimi altında bulunan eşyanın konulması amacıyla herkes tarafından kullanılabilen yerler olduğu, 96. Madde uyarınca, Antrepo işleticisinin gümrük antreposunda bulunduğu süre içinde eşyanın gümrük gözetimi altında bulunmasını sağlamaktan ve eşyanın muhafaza edilmesiyle ilgili yükümlülükleri yerine getirmekten sonumlu olduğunu ve 101 madde uyarınca da eşyanın antrepo rejimi altınad kalış süresi sınırsız olduğunu, davalı şirkete … antrepo beyannamesi ve …konşimento no ile tescilli 2 kap 714 kg kilo ağırlığındaki eşyaların, davacı şirketin antreposuna konulduğunu, söz konusu eşyalardan 1 kap 357 kg lık kısmı 10/12/2009 diğer 1 kap 357 kg lık kısmının da 12/12/2009 tarihinden bugüne kadar davacı şirketin antreposunda beklediğini, davacı şirketin söz konusu eşyalar ile ilgili olarak, işleyen antrepo ücreti konusunda … ve seri … sıra nolu 36.074,00-TL miktarlı faturaları kestiğini ve bu faturalırn davalıya gönderdiğini, davalı şirketin bu faturaları tebliğ aldığını ancak İstanbul … Noterliği’ nin … tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle bu faturalara ve içeriğine itiraz etttiğini, davacı şirketin davalı şirketin bu itirazları üzerine, alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ancak davalı şirket tarafından söz konusu borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalışirketin itirazının, haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı adına tesçilli … nolu gümrük beyannamesi muhteviyatı eşyaların takip tarihi itibarıyla iki yıla yakın bir süredir davacı şirket antreposunda bulunduğnu, davacı şirketin de söz konusu eşyaları 4458 sayılı kanunun 96. Ve 101. Maddeleri gereğince davalı tarafından yeni bir işleme tabi tutulancaya veya teslim alınıncaya kadar muhafazaya devam edeceğini, davacının ardiye akdi gereğince, kendisine düşen edim yükümünü eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının karşı edemini yerine getirmesin istemekte haklı olduğnu, Yargıtay 11 HD nin 28/10/1998 tarih ve 1997/852 ve 1997/7542 sayılı içtihadının da bu yönde olduğunu uygulamada özel antrepolarca belirlenen ücret tarifelerinin, eşyanın bekleme süresine özel kademeli olarak artan şekilde belirlendiğini ve uygulandığını, kendi adına gümrük çıkış beyannamesi tescil ettirerek 4458 sayılı kanun gereği eşyayı süresiz bir şekilde antrepo da tutmak hakkını kullanan, yaklaşık iki yıldırda eşyayı anrepoda muhafaza ettirerek ve bu güne kadar anrepodan teslim almayarak ardiye ücretinin artmasına sebep olan davalının basiretli ve iyi niyetli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davalının itirazının iptalini, davalının % 40 tan az olmamak üzere icra inkar tazminatın mahkumedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, yetkili mahkemelerin Tuzla mahkemeleri ve icra dairelerinin olduğunu, dava konusu edilen menkullerin davalı şirkete ait veya davalı şirketin siparişi bir mal olmadığını, davacı şirketin bu hususlardan haberdar olmasına rağmen, malı elinde uttuğunu ve ardiye ücreti talebined bulunduğunu, dava konusu 2 kap malın, davacı şirket kayıtlarında davalı şirket adına göründüğünü, ancak söz konusu malın hiçbir şekilde davalı şirketin siparişi bir mal olmadığı gibi davalı şirkete ait bir mal da olmadığını, buna ilişkin olarak davalı şirket atarfından Gümrük Müdürlüğü’ ne sunulduğunu, davalı şirketin malın kendisine ait bir mal olmadığnıı, yurtdışı G.Kore firmasının ürünleri Afrika’ ya göndermesi gerekirken yapılan hata sonucu davalı şirket adına gönderdiğini, buna ilişkin olarak durumun Seul Konsolosluğu ve Ticaret Odası’ ndan alınan yazılan ile tespit edildiğin, davalı şirketin 25/01/2010 tarihli dilekçe ile bunu bildirmiş olmasına rağmen, herhangi bir işlem yapılmadığını, davalı şirketin kendisine ait olmayan malın ardiye ücretinden sorumlu tutalamayacağını, ürünlerin sehven gönderildavalı şirketin herhangi bir kusu ve ihmalinin bulunduğu gibi sorumluğunun da bulunmadığını, yurt dışı menşeili üçüncü şahıs firmanın kusurundan davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, hiçbir şekiled kabul analmına gelmemek kaydı ile davacı tarafça usulsüz olarak bir çok işlem yapıldığını, eşyanın anrepo da kalış süresi sınırsız olarak kabul edilebileceği durumların huzurdaki dava da uygulanma kabiliyetinin bulunmadığını, 101. Maddesinin mevcut duruma uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, 101. Maddenin mevcud duruma uygulanmasının mümkün olmadığını, tamamıyla yanıltıcı bir beyandan ibaret olduğunu, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’ nun 46 ve 117 maddeleri ile Gümrük Yönetmeliğinin 71. Maddesi gereğince yapılamsı gereken tasfiyenin yapılmadığı gibi, haksız ve kötü niyetli bir şekilde ardiye ücreti işletilmeye devam edildiğini, davacı şirketin davacı şirketin aynı beyanname kapsamında ki malı iki ayrı kap olarak hesaplamaya aldığını ve ardiye ücretinin işletildiğini, antrepo uygulamasında bilinidği üzere malın kg na bakılmaksızın 1 tonun altınadki eşyalarda ardiye ücreti hesaplamasında 1 ton olarak kabul edilmekte ve buna göre ücretin hesaplandığını, eşyaların iki ayrı kap olarak alındığını ve ardiye ücretinin işletildiğini, yapılan işlemlerin sırası ile incelendiğinde ne için yapıldığının açıkça ortaya çıktığını, bu şeklide davacı şirketten ücret talebinde bulunamayacağını, ayrıca ücret hesaplamasının da fahiş rakamlar üzerinden yapıldığını, antrepo fiyat tarifleri ile karşılaştırıldığında bu hususun da açıklığa kavuşturulacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMASI: Mahkememizin 12/11/2014 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 05/05/2015 tarih … esas …karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
BOZMA ÜZERİNE MAHKEMEMİZİN GÖRÜŞÜ: usul ve yasaya uygun olan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 05/05/2015 tarih … esas … karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; antrepo ücretinden kaynaklanan alacak nedeniyle itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu Bakırköy …. İcra Dairesinin …sayılı takip dosyası celp edilip incelendiğinde; davalı aleyhine 36.213,00- TL ardiye ücreti, 36.074,00- TL ardiye ücreti alacağı olmak üzere toplam 72.287,00- TL üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı tarafa 14/11/2011 tarihinde tebliğinden sonra davalı tarafın 15/11/2011 tarihinde yaptığı itiraz sonucunda takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar dayanmış oldukları delilleri dosyaya ibraz etmişlerdir.
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi heyeti raporlarını dosyaya ibraz etmişlerdir, ibraz edilen raporda birinci giriş için 10/12/2009-13/09/2010 tarihleri arasında 278 günden kendi ücret tarifesine göre 278×357 kg üzerinden 7.886,15 Euro, ikinci giriş için 276 gün üzerinden 7.824,31 Euro olmak üzere toplam 15.710,46 Euro, davacı alacağı olup takip tarihteki kur üzerinden 36.762,47 TL antrepo ücretine hak kazanmış olduğunu beyan etmişlerdir.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamı sonrasında bilirkişi heyetinden davalı tarafın rapora karşı daha önce ileri sürmüş olduğu itirazların değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 03/03/2017 tarihli raporunda özetle, antrepo beyannamesi verilmekle 4458 sayılı yasanın 101. Maddesi gerğeince antrepoda kalış süresinin sınırsız olduğunu, antrepo işleticisinin piyasa koşullarına göre antrepo ücretine serbestçe belirleyebileceğini, davacı tarafça uygulanan özetinde fahiş olmadığını, Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen cevaba göre beyanname muhteriyatı eşyanın tasfiyeye tabi ututlmuş olduğunu, ancak tasfiyeye ilişkin bir belge bulunmadığını, tasfiyenin ne zaman başlayıp bitirildiği belli olmasa da her halükarda 6 ay + 30 gün içerisinde sonuçlandırılmamış olduğhnun açık olduğunu, davacı tarafın “a tipi genel antrepo” vasfında olması nedeniyle ilgili tebliğin uygulanacağını, tebliği yürürülük tarihte 6 ayı aşkın süredir antrepoda olduğu anlaşılan ürünün bu tarihten sonra tasfiye işlemlerine tabi tutulmaması ve gereken işlemlerin yapılmamamışsa bile zararın artmış olabileceğini, 6 aylık süreden sonra 30 gün içerisinde bildirim yapmayan davacının, bu husustaki yükümlülüğünü ihlali sebebiyle ücret talep edemeyeceğibi ve literatür kusuru olduğunu, netice itibariyle talep edebileceği alacak miktarı 210 gün üzerinden hesaplanması gerektiğini, dava konusu 2 kap eşya üzerinden 210 güne göre hesaplama yapoıldığında takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği bedelin 27.862,38 TL olduğunu beyan etmişlerdir.
Ek rapor ibrazından sonra tasfiyeye ilişkin gümrük kayıtlarının da neticeye etkili olacağı anlaşıldığından Atatürk Havalimanı Kargo Gümrük Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tasfiyeye ilişkin işlemler ve kayıtlar dosya arasına celp edilmiştir. Gelen yazı cevabı yeterli olmadığından tekrar müzekkere yazılarak tasfiye sonrasında bir bedel kalıp kalmadığı ve ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, tasfiye sonrasında davacıya veya başka bir şahsa herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Dosya arasına celp edilen tasfiyeye ilişkin gümrük kayıtları sonrasında bu hususun da değerlendirilmesi için yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 14/04/2018 tarihli ek raporunda özetle; getirilen gümrük kayıtlarına göre dava konusu eşyanın tasfiyesi sonucunda taraflara herhangi bir tasfiye sonrası bakiye ödenmemiş olduğunu, bu sebeple önceki rapordaki görüşlerini aynen koruduklarını ve alınamsı gereken bedelin 27.862,38 TL olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı açmılş olduğu dava ile davalıya ait yurt dışındanı gelen eşyanın antreposunda saklandığını, antrepo ücretinin davalı tarafından ödenmediğini, ytakibe yapılan itireazın haksız olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı da, talep edilen ücretin haksız olduğpunu beyan etmiş olup aralarındakji uyuşmazlık, davacının saklamnış olduğu eşyayla ilgili davacıdan bir ücret talep edip edemeyeceği ve miktarı hususlarında bulunmaktadır.
Dosya kapsamındakji bilgi ve belgelere göre dava konusu eşyaların 25/12/2009 tarihinde … sayılı antrepo beyannamesi kapsamında 2 kap 714 kg olarak davacının antreposuna teslim edildiği anlaşılmaktadır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulkan 25/01/2010 tarihli dilekçe ile, dava konusu eşyanın yanlışlıkla Afrika yerine Türkiye’ye gönderildiğinin belirtildiği, bu yazının ekinde de Seul Büyükelçiliği Konsolosluyk Şubesi’nin bu hususu doğrulaan yazısını bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hususlar dikkate alındığında, dava konusu eşyanın davalı antreposunda saklanmasına karşılık davalıya yanlışıkla gönderilmiş bir eşya oldğu ve bu hususta davalının gümrüğe bildirimde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı gümrüğe dilekçe ile başvuru yapmasına karşılık, davacı antrepo işleticisine herhangi bir bildirimde bulunmadığı, bu sebeple antrepo ücretinden sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır.
Antrepo ücretinin miktarına gelince; dava oknusu olayda beyanname verilmesiyle 4458 sayılı yasanın 101. Maddesi gereğince eşyanın antrepoda kalış süresinin sınırsız olduğu ve buna göre ücret tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir. Antrepo işleticilerinin piyasa koşullarına göre ücreti belirlemede takdir yetkileri bulunmaktadır. Bu anlamda davacnın talep etmöiş olduğu ücret de alınan bişlirkişi raporuna göre piyasa koşullarına uygun görülmüştür. Atatürk Havalimanı’ndan gelen gümrük kayıtlraına göre eşyanın tasfiyeye sokulduğu, tasfiye sonrasında her ikji tarafa da herhangi bir tasfiye bakiyesi ödemesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Gümrük mevzuatı gereğince tasfiyenin 6 ay + 30 gün toplamda 210 gün içerisinde neticelendirilmesi gerekmektedir. Gelen kayıtlara göre bu süre içerisinde tasfiyenin tamamlanmadığı anlaşılmakla birlikte, davacı tarafın tebliği gereğince davalıya bildirimde bulunması gerekirken bu bildirmi ypapmadığından bu süreden sonra ücrete hak kazanamayacaktır. Her ne kadar davacı vekili eşyanın antrepoya konulkduğu tarihte bu yönetmeliği bulunmadığnı belirterek tebliğdeki 210 gün süresinin uygulanmayacağını iddia etmiş ise de, TMK’nın 2. Maddesi gereğince herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken iyi niyet kurallarına uygun olarak harekt etmek zorundadır. Davacının, gümrük müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe gibi antrepoya da eşyanın yanlışlıkla geldiğini bildirmemekle kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de, davacının da makul bir süre içerisinde eşya sahibi olarak beyanname ile bildirilen kişi veya kurumlara bildirimde bulunması gerekir. Hakkaniyete uygun olan da budur. Bununla ilgili o tarihte yönetmelik olmaması sınrısız bir süre için ücreti hak edebileceği anlamı çıkarılamayacaktır. Diğer bir yönden ise, bozma ilamı içeriği dikkate aldığımızda sadece davalı tarafın itirazlarının değerlendirilmesiyle ilgili önceki kararaın bozulduğu dikkate alındığında bu hususta davalı lehine usulü kazanılmış hak da oluşmaktadır. Bu durum dikkate alındığında da usul yönünden de davacının bu yöndeki itirazının dikkate alınamayacağı açıktır.
Gümrükte kalan eşyaya ilişkin davacının 210 gün süre için ücret talep edebileceği dikkate alındığında, 257 kg. 2 kap eşya bulunmakta olup, 210 günle çarptığımızda 11.907 Euro olup, takip tarihi itibariyle TL kuru dikakte alındığında davacının talep edebileceği ücretin 27.862,38 TL olduğu anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kabulü ile itirazın bu miktar yönünden iptaline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talep etmiş ise de, taraflar arasında daha önce kararlaştırılan ücretin bulunmadığı, mahkememizce alınan rapor ile ücretin belirlendiği, bu haliyle alacağın likit kjabul edilemeyeceği anlaşıldığından ndavacı tarafın icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yine her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, davanın kötü niyetli olarak açılmadığı anlaşıldığından bu yöndeki talebin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 27.862,38 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemi ile icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Alınması gereken 1.903,28-TL harçtan, peşin alınan 712,10-TL ile icrada peşin alınan 361,40-TL nin mahsubu ile bakiye 829,78-TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.094,65-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri 388,05-TL ile bilirkişi sarf gideri 1.400,00-TL olmak üzere toplam 1.788,05-TL ile kabul(%38,54) ve red oranı(%61,46) olmak üzere 1.098,94-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 55,35-TL nin kabul (%38,54) ve red oranı(%61,46) olmak üzere 21,33-TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 3.343,49-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 5.236,71-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
12-Davalı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 23/05/2018
Katip …
¸
Hakim …
¸