Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1068 E. 2020/305 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1068 Esas
KARAR NO : 2020/305

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/11/2015
KARAR TARİHİ : 16/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile, araç sahibi davalı … İnş. Turz. Ve Teks. Sn. Dış tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı aracın diğer davalı sürücü … sevk ve idaresinde iken 14.04.2013 tarihinde … Küçükçekmece Tem Havaalanı ayrımına 50 mt kala … plakalı araç sürücüsünün otoyolun ortasında gerekli tedbirleri almadan durması sonucunda “yaralamalı ve maddi hasarlı” kaza meydana geldiğini, iş bu kazada müvekkilinin bacağının kırılmış olduğunu, ellerinde vücudunda bilimum ağır hasarlar meydana gelmiş olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra bacağından ameliyat olduğunu ve operasyon sonucunda bacağının alçıya alınmış olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin 25 günde bir doktor kontrollerine gitmesi gerektiğini, ikamet ettiği köyden hastaneye sürekli taksi kullanarak gittiğini, her gidişinde gidiş-geliş bekleme ücreti olarak 300 TL taksi ücreti ödemek durumunda kaldığını, müvekkilinin bu dönemde başkalarının yardımına ihtiyaç duyarak yaşamış olduğunu ve çalışamamış olduğunu, ayağından geçirdiği operasyon nedeni ile halen tam ve faal iş yapamadığını, davacı müvekkilinin kaza öncesi ağır vasıta şoförü olarak çalışmakta olduğunu, kaza tarihindeki aylık kazancının asgari ücret + AGİ + sefer primleri ile ortalama 2.000,00 TLyi bulduğunu, müvekkilinin geçirdiği operasyonlardan dolayı kalıcı maluliyeti oluştuğunu ve eski hayatında olduğu gibi çalışamadığını, davacının mağduriyetinin tazmini için kazaya karışan davalı …. Turizm’e ait … plakalı aracın KTK ZMS poliçesi kapsamında zararın karşılanması için 20.12.2013 tarihinde davalı … şirketine başvuru yapıldığını, ancak olumlu yanıt alınamadığını beyanla; davalılardan …’in haksız fiil eylemini gerçekleştiren kişi olması, davalı … İnş. Turiz. ve Teks. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin araç sahibi olması ve davalı … şirketinin … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olması nedeniyle (sigorta şirketi yönünden manevi tazminat hariç limitleri dahilindeki maddi tazminattan sorumluluğu oranında) şimdilik 500,00 TL çalışma gücü kaybı, 500,00 TL kazanç kaybı için olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatı ve 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000,00 TL tazminatın haksız fiil eylemin gerçekleştiği 14.04.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava masrafları, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken sorumlu olacak şekilde yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki; diğer davalı …. İnş. Turiz. ve Teks. San. Dış Tic. Ltd. Şti. Adına tescilli … plakalı aracın 14.07.2012-14.07.2013 tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile müvekkili sigorta şirketince Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, kazaya karışan her iki aracın poliçesi üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere poliçelerde yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirkete bu dosyalarla ilgili başvuru yapılmadığını, Trafik sigortasının bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücülerinin kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının belirlenmesinin ödem taşıdığını, kaza tespit tutanakları veya herhangi bir bilirkişi incelemesine dayanmadan sigortalı sürücülere atfedilmiş olan kusur oranına itiraz ettiklerini, manevi tazminatın teminat dışı olduğunu, davacı yanın 1.000,00 TL maddi tazminat ve 50.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 51.000,00 TL tazminat talebi görüldüğünü, öncelikle gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenebilmesi için, aktüeryal hesaplama yapılmasının zorunlu olduğunu, trafik kazasının 14.04.2014 tarihide vuku bulunduğu gözetildiğinde dava zamanaşımına uğradığını, öncelikle zamanaşımı itirazlarının değerlendirilerek iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, öncesinde hiçbir hasar başvurusunda bulunmaksızın açılmış bulunan biş bu davada müvekkili sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilmeyeceği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğinden dava masrafları ve ilgili ferileri ile yasal faiz de istenilmesinin hukuki olmadığını, davacı tarafın ticari faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu bildirmiş, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …. İnşaat Turizm Tekstil San. Dış Tic. Ltd.Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile müvekkili şirkete ait …’in sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın 14/04/2013 tarihinde … Küçükçekmece …. Havalimanı ayrımına 50 mt kala 3…. plakalı araç sürücüsünün otoyolun ortasında gerekli tedbirleri almadan durması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, diğer davalı … in tam kusurlu olduğu iddasıyla müvekkili şirketin de araç sahibi olduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talepleri ile 11.11.2015 tarihinde iş bu davanın ikame edildiğini, ikame edilen iş bu maddi manevi tazminat talepli davada söz konusu olayın 14/04/2013 tarihinde gerçekleşmiş olup, haksız fiile ilişkin zamanaşımı süresi geçtiğinden iş bu davanın usulden reddi gerekmekte olduğunu, dava ticari dava niteliğinde olmadığından görevsizlik itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirkete ait … plakalı … yönetimindeki …. marka çekici ile …. gişelerini geçtikten sonra …. havalimanı yol ayrımına yaklaştığında aracın sağ dorse kısmında … plakalı …. markalı aracı çarpışması sonucunda meydana geldiğini, araç sürücü olan diğer davalı …’in aracın dörtlülerini yaktığını, daha araçtan inemeden davacı yanın arkadan gelerek araca çarptığını, davacı yanın sırf haksız maddi menfaat elde etme amacıyla kusurunu saklamaya çalıştığını, diğer davalı ve araç sürücüsü … in kaza sonrası hemen dörtlüleri yaktığını ve olayın şokunu henüz üzerinden atıp arabadan inemeden davacı yanın arkadan araca “dörtlüleri yanan tırı görmediğini kabul ederek” arkadan çarptığını, bu noktada davacının ağır kusuru bulunduğunu, zararla motorlu aracın işletilmesi arasındaki uygun illiyet bağını kestiğini, davacının sevk ve idaresindeki aracın müvekkili şirketin aracına arkadan çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, hal böyle iken asli kusur hallerini düzenleyen 84/d maddesi uyarınca davacı yanın aslı ve ağır kusurlu olduğunu, müvekkili şirkete herhangi bir kusur yahut sorumluluk izafe edilemeyeceğini, davacı yanın haksız kazanç ve menfaat elde edebilmek adına kendisini mağdur göstermeye çalışmakta ise de, kanun ve hukuk düzeni kötü niyeti korumayacağından iş bu haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini, hiçbir şekilde davayı ve iddiaları kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için müvekkili şirketin sorumluluğunun doğacı kabul edilse dahi, davacının emniyet kemerinin takılı olduğunun tespit edilemediğinden belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi uygulanması gerektiğini, davacının maddi tazminat talebinin yanında manevi tazminat talebi de haksız olduğun reddi gerektiğini bildirmiş, haksız ve mesnetsiz iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu 27/03/2017 tarihli raporunda; 01.04.1965 doğumlu …’ın 14.04.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr 1 XII (32a…..1) A %5, E cetveline göre %5.3 (yüzdebeşnoktaüç)oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini;
Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu 22/02/2018 tarihli raporunda; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler Adli Tıp İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;Fazlı ve Nebahat oğlu 01.04.1965 doğumlu …’ın 14.04.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı cruris kırığı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr 1 XII (32a———1) A %5, E cetveline göre %5.3 (yüzdebeş noktaüç)oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini;
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulu 15/03/2019 tarihli raporunda; A)-Davacı sürücü …’ın, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, B)-Davalı sürücü …’in, kusursuz olduğunu bildirmiştir.
Mahkememiz dosyası kusur ve hasar bilirkişileri olan bilirkişi Prof. Dr. …. ile bilirkişi …’na tevdi olunmuş, bu bilirkişiler sunmuş oldukları 08/08/2018 tarihli raporunda; davacı sürücü …’ın %75 oranında birinci derecede kusurlu davrandığını, davalı sürücü …’in %25 oranında ikinci derecede kusurlu rol oynadığını, davacının ulaşım masraflarına ilişkin yeterli bilgi ve belge ibraz edilmemiş olduğunu, davacının araç hasarına ilişkin herhangi bir talebinin mevcut olmadığı sonuç ve kanaatına varıldığını bildirmişlerdir.
Dosya ATK raporu ve kusur bilirkişi raporunun çelişmesi nedeniyle trafik bilirkişilerinden oluşan 3’lü heyete gitmiş, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 07/02/2020 tarihli heyet raporunda davacının %100 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sürdüğü … Plakalı aracın 14/04/2013 tarihinde davalı …. inşaatın …in sürücüsü olduğu ve diğer davalı … şirketinin sigortaladığı …. Plakalı araçla çarpışması sonucu davacının yaralandığı yaralama nedeniyle şimdilik 500 TL çalışma gücü kaybı, 500 TL kazanç kaybı, 1000 Tl maddi tazminat, ve 50.000,00 TL manevi tazminat talebinin bulunduğu, davalı aksa sigorta vekili cevabında kendilerinin ZMMS poliçesi ile sorumlu oldukları, limitin 2.225-TL ile sınırlı olduğunun kusur oranına göre sorumlu oldukları manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını iddia ettiği, davalının kullandığı tırın …. gişelerini geçtikten sonra bir başka aracın çarpışması sonucu davalı …’in aracın dörtlülerini yaktığı, bu sırada davacının yan arkadan gelerek araca çarptığının bu nedenlerle kusurlarının olmadığı, istemin reddini talep ettiği görülmüştür. Yapılan incelemede 3 sefer kusur yönünden bilirkişi raporu alındığı, ilk rapora göre %25 davalının kusuru belirlendiği, Adli tıp kurumu raporuna göre, davacının olayda tam kusurlu bulunduğu, çelişkinin giderilmesi için gönderilen son heyet raporunda davacının tam kusurlu olduğunun sabit olduğu, davalının gereken dikkat ve özeni gösterdiği, kazayla illiyetinin bulunmadığı, davacının mevcut şartlarda kazanın oluşumunda asli derece %100 kusurlu olduğu, gerekli dikkat ve özeni göstermediği kanaatine varılmış, BK’nın 49. Maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu hükmü ve KTK’nın 85/5 maddesine göre ” İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine göre, davacının kusurlu olduğu, KTK.nun 86 madde kapsamında işletenin sorumluluğunun ortadan kalktığı, bu nedenle işletenin sorumluluğunu üstlenen davalı … şirketininde dava konusu tazminattan sorumlu tutulamayacağı sonucuna ulaşılarak subut bulmadığından reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 174,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 119,80 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı …. ve …. İnş….Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden bu davalılar yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 7.430,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalılara VERİLMESİNE,
5-Davalı … İnş….Ltd. Şti. tarafından yapılan 147,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı …. Tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yoklıuğunda, davalı Mega vekili ve davalı asil …in yüzlerine kaşrı, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸