Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1056 E. 2018/252 K. 19.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1056
KARAR NO : 2018/252

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/11/2015
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 20/03/2018

Davacı vekili tarafından ibraz edilen dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin kuru gıda ithalatı ve ihracatı alanında hizmet veren tanınmış, saygın bir firma olduğunu, işbu işinin bir parçası olarak Dubai menşeli … Şirketi’nden 03/03/2010 tarihli ve 113.400-USD miktarlı fatura karşılığı her biri 22,68 kg’den ibaret 1800 çuval kabuklu badem satın aldığını, transit malların Dubai’den Türkiye’ye iki tır ile taşınarak Erenköy Gümrüğünden yurda girişinin yapıldığını, malın ihracaatı ve gümrük işlemleri tamamlanıncaya kadar antrepoya tesilm edildiğini, müvekkilinin firmaya ait yurt dışından ithal edilen ve Erenköy Gümrük Müdürlüğünden yurda sokulan malların gümrük işlemleri tamamlanıncaya ve malların ihracatı ile ilgili şirketsel karar verilinceye dek muhafazası için … Antreposuna eksiksiz şekilde teslim edildiğini, bu aşamadan sonra davalı … Müşavirliğinin Gaziantep’te ikamet etmekte olan müvekkili firmanın ortakları ile iletişime geçip söz konusu mallarla ilgili gümrük ve benzeri işlemlerini takip etmesi için müvekkili şirket ortağını yönlendirmek suretiyle müşavirlik lehine vekaletname çıkarılması talimatını verdiğini, bunun üzerine müvekkili şirket ortağı transit mallara ilişkin işlemlerin sıhhatli bir şekilde İstanbul’da yürütülmesi için … Gümrük Müşavirliğini yetkilendirmek üzere davalı şirket tarafından noterliğe elektronik posta yoluyla gönderilen vekaletname örneği ile Gaziantep …. Noterliği’nin 12/04/2010 tarih ve … yevmiye numaralı genel vekaletnamesini çıkardığını ve davalıya gönderdiğini, ancak söz konusu vekaletnamenin verilmesinden bir süre sonra davalıdan haber gelmediğini bunun üzerine müvekkili şirketin araştırma yaptığını ve malların bizzat devlet kontrolündeki antrepodan çıkartıldığının anlaşıldığını, bu hususu talep ettikleri ve Kartal …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …Değişik İş sayılı delil tespiti ile de ispatlandığını, değişik iş dosyasında mevcut bilirkişi raporu da bu husus ifade ettiğini, her türlü işlemlerin yapılması için davalı şirketin yetki ve sorumluluğunda olan malların müvekkili şirketin bilgisi dışında antrepodan çıkarıldığı halde Erenköy Gümrük Müdürlüğünce malların transit ticaret kapsamında antrepodan çıkartıldığı ancak ihraç edilmediği iddiası ile müvekkili şirketten ve Gümrük Kanunu uyarınca davalı şirketten gümrük vergisi ve katma değer vergisi talep edildiğini, Erenköy Gümrük Müdürlüğü tarafından düzenlenen ödeme emirlerine ve haciz ihbarnamelerine gerekli itirazlarının yapıldığı, halen derdest olan iş vergi davaları sonucu beklenmeden Erenköy Gümrük Müdürlüğü tarafından müvekkili şirket hesaplarına haciz varakası düzenlenerek bloke konulduğunu ve müvekkili şirketin işbu vergi borcunu icra tehdidi altında ihtirazı kayıtla TR… ve TR00 1112… sayılı beyannameler için toplam 309.733,31-TL ödemek zorunda kaldığını, Erenköy Gümrük Müdürlüğünden şifahen edindikleri bilgilere göre davalı şirket hakkında da aynı borçtan vergi tahakkuku yapıldığını, vergi itirazları Vergi Mahkemelerince kabul olmadığını, ancak davalı şirket Gümrük Kanunu Md. 192 hükmüne göre işbu vergi borcundan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına rağmen gümrük müdürlüğüne işbu vergi borcuna ilişkin herhangi bir ödemede bulunmadığını ve borcun tamamı müvekklii şirkketn cebri icra tehdidi altında tahsil edildiğini, aynı maddenin “aynı gümrük vergilerinin ödemesinden birden çok yükümlünün sorumlu olduğu hallerde, bunlra söz konusu vergilerin ödenmesinden müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.” gerek kanun ve gerekse Yüksek Yargı Organlarının içtihatlarına göre, Gümrük Müşavirlikleri sorumlulukları altındaki eşyanın vergisinden ithalatçı firma ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, bununla birlikte malların girişinde ve çıkışında fiilen müvekkili şirketin bulunmaması vekaleten her türlü iş ve işlemler için davalı şirketin yetkilendirilmiş olması ve fiilen söz konusu mallara ilişkin işlemlerin davalı … şirketi tarafından yürütüldüğünden ve Gümrük Kanunu’nun 181/2, 181/3 ve 192 maddeleri uyarınca; davalı firma müvekkil şirket tarafından ödenen vergi borcunun yarısından müvekkili şirkete karşı sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin yasaya uygun bir biçimde ithal ettiği malları, ihraç edememiş antrepoda bulunan malları ortadan kaybolduğunu, bir de satamadığı mallar üzerinden yüksek meblağda vergi ödeyerek açıkça mağdur olmudğunu, yasa gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olan davalı müşavirlikten borçlar kanunu’nun 167. ve devamı maddeleri uyarınca müvekkilince cebri icra tehdidi altında ithirazı kayıtla ödenen 309.733,31-TL vergi borcunun yarısı olan 154.866,65-TL yi işbu dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte talep edilmesinin zarureti hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı ile müvekkilinin kanunen müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ve fakat tamamı müvekkili şirketçe ödenen 309.733,30-TL vergi, ceza ve ferilerinin ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini taleph ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından ibraz edilen cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve taleplerini kabul anlamına gelmemek üzere davacının talebinin zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, davacının talebinin dayanağı müvekkil şirkete verdiğini idda ettiği vekaletnamenin 12/04/2010 tarihli ve yine olaylın dayanağı transit beyannamelerin tescil tarihlerinin 07/04/2010 olduğu gözetildiğinde her ne kadar müvekkil şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir hizmet ve vekalet ilişkisi olmasa da iddia olunan talebin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı defini ileri sürdüklerini, iddia edilenin aksine davacı şirket ile müvekkili şirket arasında hiçbir zaman herhangi bir şekilde bir hizmet ve sözleşme ilişkisi mevcut olmadığını, müvekkili şirket davacı şirkete gümrük müşavirliği veya başkaca bir hizmet vermediğini, bu sebeple davacının müvekkili şirketten talebinin haklı ve hukuki bir dayanağının olmadığını, dava konusu vergi ödemesinin dayanağı transit beyannameleri, müvekkil şirkete ait olmayan evrak olduğunu, olay tarihinde müvekkili şirketin oratğı olan Gümrük Müşaviri …’nın şifresi çalınarak ve adına atfen imzası taklit edilerek, sahtecilik yapılarak beyannameleri imzalanmak suretiyle tescil edilmiş olup, beyannamelerinin tescil tarihinin 07/04/2010 müvekkilinin haberi olmaksızın çıkarılmış ve bu sebeple de müvekkile tesim edilmeyen vekaletnamenin de tarihinin 12/04/2010 olduğunu, ekinde vekaletname olmadığın usulsüz şekilde beyanname tescil edildiğini, müvekkil şirketin mağdur edildiğini, olaylardan haberdar olmadığını, kendi dışında geliştiğinin açık olduğunu, davacı şirket ve yetkililerine karşı her türlü talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirketin müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu iddia edilen olaya ilişkin istanbul Anadolu …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında davacışirket yetkilileri kaçakçılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından sanık olarak yargılanmakta olup, müvekkile şirketin bu davada suçtan zarar gördüğünün kabulüyle yetkisilinin katılan olarak advaya kabul edildiğini bu husus daih advacının müvekkili şirket için diia ettiği madğru edildiğini, davacı şirketin işbu davadaki talebinin dayanağının kendisinin kusurundan ileri geldiğini açıkça ispatlandığını, iddiaları kabul anlamına gelmemek üzere, bir an için müvekkil şirket iddia olunduğu gibi davacı şirketin transit beyannamelerini vekalet ilişkine dayalı olarak düzenleseydi bile, transit rejimine tabi eşyanın gümrük vergilerinden sorumlu olanların gümrük mevzuatına göre asıl sorumlu konumundaki davacı şirket ile eşyanın nakliyesine üstlenen taşıyıcı olduğundan müvekkil şirketin sorumluluğuna gidelemeyeceğini, davacının haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstanbul ….Vergi Mahkemesine yazılan müzekkereye dosyanın temyiz incelemesi için Danıştay’a gönderildiğinden bahisle cevap verildiği, gerekçeli karardan bir suretin mahkememize gönderildiği, tetkikinde, 10/07/2012 tarihli gümrük ve katma değer vergileri tahakkukuna vaki itirazın reddine dair Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün 11/09/2012 tarihli kararının iptali istemiyle … Gümrük Müşavirliği ve … tarafından Erenköy Gümrük Müdürlüğü aleyhine dava açıldığı, davacı taraf iddialarının sorumluluğun ortadan kalkması sebebi olarak görülemeyeceği, bununla birlikte uygulanan vergi oranlarının hatalı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne, gümrük vergisi oranının % 43,2, katma değer vergisi oranının ise % 8 olarak uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Anadolu ….Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celbedilmiş olmakla tetkikinde, 23/02/2017 tarihinde dosyanın mahkemenin …esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
Dosya kül halinde davacı tarafça ödenen vergi miktarı ve ferileri ile davalı taraftan tahsil edilebilicek miktarın, iade edilen miktarı ve ferileri nazara tespiti için bilirkişiden rapor tanzimine gidilmiş, bilirkişi 12/10/2017 havale tarihli raporunda özetle; … numaralı beyannamenin incelenmesinde gümrük vergisi 39.831,50-TL, KDV 10.565-TL ve gecikme faizi 58.471,86-TL olmak üzere toplam 108.868,36-TL 1112 numaralı beyannamenin incelenmesinde gümrük vergisi 55.264,22-TL, KDV 26.951,93-TL ve gecikme faizi 74.528,94-TL olmak üzere toplam 156.745,09-TL ile her iki beyanname için davacı tarafından ödenen genel toplamının 265.613,45-TL olduğunu, davacı tarafın talebi doğrultusunda müşterek ve müteselsil sorumlu davalıdan yarısına tekabül eden 132.806,72-TL olabileceğini ve dava tarihinden itibaren yasal yıllık faiz%9 oranında hesaplama yapılarak bu miktara ilave edilmesini beyan etmiştir.
Tarafların kök rapora karşı itirazlarının irdelenmek suretiyle dosya ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi 17/01/2018 tarihli ek raporunda özetle; her iki beyanname üzerinde yapılan hesaplama da davacının 196.723,52-TL davacı tarafından ödendiğini, davalıdan yarısına tekabül eden 98.361,76-TL’den sorumlu olduğunu, yıllık faizin %9 oranında hesaplama yapılarak bu miktara ilave edilmesini beyan etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından Erenköy Gümrük Müdürlüğüne ödenen vergi cezasından davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise ödemekle yükümlü olduğu miktarın tespiti hususlarında toplanmıştır. Davacının 03/03/2010 tarih ve 113400 USD miktarlı fatura karşılığı Dubai menşeli şirketten aldığı transit malların Erenköy Gümrüğünden 07/04/2010 tarihinde yurda girişinin yapıldığı, gümrük işlemlerinin takibi için davalının yetkilendirildiği, söz konusu malların transit ticaret kapsamında antrepodan çıkarılmasına rağmen ihraç edilmediğinden bahisle 13/02/2012 tarih ve … sayılı soruşturma raporu ile davacı adına tescilli transit beyannameleri muhteviyatı mallardan kaynaklanan toplam 309.728,31 TL’nin tahsiline karar verilmesi üzerine davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf, davacı şirket ile sözleşme ilişkisinin kurulmadığını, vergi ödemesinin dayanağı olan transit beyannamelerinin kendilerine ait olmadığını, olay tarihinde davalı şirketin ortağı olan gümrük müşaviri …’nın şifresi çalınarak ve ona ait imza taklit edilerek tescil edildiğini, davalının haberi olmaksızın çıkarılan vekaletnamenin tarihinin 12/04/2010 olduğunu belirterek sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de, bu iddiaların soyut kaldığı, hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bununla birlikte kullanılan şifrenin davalıya özel olarak verildiği, şifrenin kullanımı ve muhafazası ile tedbirlerin de davalı tarafından alınması gerektiği, bu iddianın davalının sorumluğunun ortadan kaldıran bir husus olmadığı sonucuna varılmıştır. Nitekim davalı tarafça, kendisi adına dava konusu olaya ilişkin çıkarılan gümrük ve katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddine dair Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğünün 10/09/2012 tarih, … sayılı kararının iptali istemiyle İstanbul ….Vergi Mahkemesinin …. esasına kayıtlı olarak dava açmış olup, mahkeme tarafından bu iddiaların davalının sorumluluğunu ortadan kaldıran bir husus olmadığına karar verilmiştir. Danıştay ….Dairesinin 19/09/2014 tarih, … Esas, … karar sayılı ilamı ile İstanbul ….Vergi Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen karar onanmıştır. Yine kararın düzeltilmesi istemli açılan davada verilen kararlar ile de olayda davalının sorumluluğunun bulunduğu hususu sabit olup, vergi oranlarına ilişkin değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Davalı tarafın bekletici mesele yapılmasını istediği dosyalarda davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususu tartışmalı olmayıp, sorumluluğunun bulunduğu sabit sayılmakla birlikte vergi oranları bakımından değerlendirme yapıldığından bekletici mesele yapılmamıştır. Nitekim Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Erenköy Gümrük Müdürlüğü tarafından alınan 22/12/2016 tarihli karar ile mahkeme kararı doğrultusunda 14.106,38 TL gümrük vergisi, 27.055,70 TL gecikme faizi ve 15.740,09 KDV’nin mahsubuna ilişkin geri verme/kaldırma kararı alınmıştır. İade edilen miktarlar da nazara alınarak tanzim olunan bilirkişi raporu ile 132.806,72 TL olarak hesaplanmıştır. Yapılan incelemede, Gümrük İdaresince 1112 no’lu gümrük beyannamesi için yapılan ek tahakkuka, tebellüğ edildiği halde davacı tarafından süresi içerisinde itiraz edilmediğinden … no’lu gümrük beyannamesinde yapılan düzeltme ve vergi indiriminden faydalanamadığı, bunun da davacının ek tahakkuka karşı itiraz yoluna başvurmamasından kaynaklandığı anlaşılmakla bilirkişi ek raporunda davalının sorumlu olduğu miktar 98.361,76 TL olarak hesaplanmış olup, neticeten mahkememizce itibar olunan ek rapora göre davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 98.361,76-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-98.361,76-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 6.719,10-TL harçtan, peşin alınan 2.664,74-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.074,36-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen 2.672,44-TL ilk dava açılış harç gideri ile tebligat, posta ve bilirkişi sarf gideri 778,55-TL olmak üzere toplam 3.450,99-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre hesaplanan 2.191,38-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 10.618,94-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ve Avukatlık Kanunu gereğince takdir olunarak hesaplanan 6.565,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine ,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 19/03/2018

Katip …

Hakim …