Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/933 E. 2022/1000 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/933 Esas
KARAR NO : 2022/1000

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/01/2023
Davacı tarafından mahkememize açılan dava dosyasının incelenmesi sonunda;
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ilk olarak 31.05.2012 tarihinde davalıya ait …. Sk. No:… …./…. adresinde bulunan yapıya eklenecek 3 adet yangın merdiveninin imalatı ve yine davalıya ait aynı yapının tadilat ve tamirat işleri için 07.06.2012 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, belirtilen sözleşmeler nedeni ile müvekkilinin taahhüt ettiği inşaat, tamirat ve tadilat işlerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, ancak davalı şirketin söz konusu sözleşmelerle yüklendiği hizmet bedelinin davaya konu kısmını ödemediğini, yapılan şifahi görüşmelere ve yazılı ihtarlara rağmen yine de davalı temerrüdü devam ettiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmelerden 31.05.2012 tarihli yangın merdivenin inşası sözleşmesi, o tarihte davalı firma henüz kuruluş aşamasında olduğu için davalı işverenin vekili … ile müvekkili arasında imzalandığını, bu sözleşmede de belirtildiği üzere sözleşmenin tarafı …. olarak anıldığını, belirtilen sözleşme uyarınca yapılan hizmetin karşılığı olarak gerek davalı nam ve hesabına işveren vekili …. tarafından gerekse davalı firma kuruluş işlemleri tamamlandıktan sonra bizzat davalı tarafından yapılan ödemeler nedeni ile davalı firma, bu sözleşmenin de tarafı olduğunu kabul ettiğini, taraflar arasında yapılan diğer sözleşme ise davalıya ait okul binası olan ….’ nin …. Mh. …. Sk. No:.. …./…. adresindeki binasının tadilat ve tamirat işleri için 07.06.2012 tarihli hizmet sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin konusunun, davalıya ait yapının inşaat, elektrik ve mekanik alanlarında yapım, malzeme ve işçilik hizmetlerinin sözleşmede sayma yoluyla belirlenen birim fiyatlar karşılığında müvekkili tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu, söz konusu sözleşme ile yapımı taahhüt edilen işlerin hangi şartlarla, hangi sürede yapılacağı da kararlaştırıldığını, müvekkilinin taahhüt ettiği işlerin, 12.07.2012 tarihinde tamamlanması karşılığında ise toplam 470.000,00 TL KDV bedel ödenmesinin kararlaştırıldığını, ancak davalı firmanın sözleşme aşamasında ortaya koyduğu ek işler nedeni ile taraflar karşılıklı olarak bu sürenin uzatılmasını kabul ettiğini ve yapım işleri devam ettiğini, belirtilen sözleşmenin o dönemde kuruluş aşamasında olan … adına sorumlu müdürü …. tarafından işveren olarak imzalanmışsa da, daha sonra yangın merdiveni inşası sözleşmesinde olduğu gibi, taraflar arasında yapılan protokolle söz konusu okulun hizmete girmesi ile kurulan davalı firma bu sözleşmenin tarafi olmayı kabul ettiğini, tüm borç ve yükümlülüklerini üstlendiğini, …’ in de söz konusu firmanın kurulması ile sorumlu müdür olarak görevine devam ettiğini, belirtmiş oldukları sözleşme ile yapımı üstlenilen işlerin gerek sözleşme ile gerekse sözleşme eki olarak tarafların paraf ettiği ek liste ile sayıldığını ve birim fiyatlarının tespit edildiğini, davalı firma ile müvekkilinin, 12.12 2012 tarihinde bir araya geldiğini ve yukarıda belirtilen sözleşmeler uyarınca devam etmekte olan tadilat ve imalat işleri hakkında 07.06.2012 tarihinde yapılan taahhüt sözleşmesine ek bir protokol imzalandığını, bu protokolde; 07.06.2012 tarihli sözleşme uyarınca gerçekleştirilen işlerin, tamamlanma tarihinin davalı firma tarafından talep edilen sözleşme dışı imalatlar nedeni ile arttığı ve sürenin de uzadığının kabul edilerek, sözleşme konusu iş ve hizmetlerin kesin kabulü imza altına alındığını, müvekkilin davalı firma için yaptığı tüm iş ve hizmetlerin yukarıda belirttikleri her iki sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiğini ve davalı firmanın fazladan talep ettiği imalatların da talepler doğrultusunda eksiksiz olarak tamamlandığını, karşılığında ise müvekkil davacının 699.000,00 TL +KDV ücrete hak kazandığı her iki tarafça kabul ve beyan edildiğini, söz konusu protokol ile protokol tarihine kadar müvekkili davacıya yapılan ödeme miktarının 651,000,00 TL, bakiye ödenmesi gereken hak ediş miktarının 173.000,00 TL KDV olduğunun tespit edildiğini, davalı firmanın ödemesi gereken bakiye borç miktarı 173.000,00 TL KDV olarak 12.12.2012 tarihli protokolle mutabakat altına alınmış olduğu, davalı yanın bakiye kısmın davaya konu bölümünü ödemekten imtina ettiğini, söz konusu alacağın ödeme şeklinin mutabakat protokolü ile şekle bağlanmışa da davalı firmanın bu protokole uymadığını, ödemeleri zamanında yapmadığını, davalı firma müvekkile yaptığı ödemelerin tamamını kimi zaman firma hesabı ile kimi zaman firma yetkilisi …. adı ile müvekkilin banka hesabına yaptığını, davalı yanın itiraz ettiği fatura konusu hizmeti kabul ettiğini, karşılığı olan bedelin ise bir kısmını ödediğini, bakiyesini ödemediğini, faturaya da itiraz ettiğini beyanla, müvekkilinin davalı firmadan olan alacağının şimdilik 50.000,00 TL’ lik kısmının Büyükçekmece … Noterliği’ nin 03.02.2014 tarihli ihtamamesi uyarınca ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı tarafından müvekkiline ödenmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekâletin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin dava konusu eser sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borcunun kalmadığını, sunulan ek protokol ve ek süre uzatım başlıklı 12/12/2012 tarihli protokolün müvekkili şirketin bilgi dahilinde olmadığını, müvekkili şirketin söz konusu protokolden işbu dava ile haberdar olduğunu, müvekkili şirketin adı geçen protokolün imzalandığı tarihte çift imza temsil edildiğini, bu nedenle söz konusu protokol içeriğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davalının bu kapsamda gönderdiği faturaya müvekkili şirketin 13/02/2014 tarihinde noter aracılığıyla itiraz ettiğini, sonuç olarak müvekkilinin 31/05/2012 ve 07/06/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklı borcunu ödediğini, şirket ortaklarından … hesabından davacının hesabına çok sayıda ödeme gönderildiğini, ayrıca şirket ortaklarından …. Şti.’nin banka hesabından gönderilen ödemeler de olduğunu, müvekkili şirketin kuruluşu tamamlandıktan sonra, şirketin banka hesabından gönderilen ödemelerinde olduğunu, tüm bu ödemelerin tespit edilmesi halilnde müvekkili şirketin borcunun olmadığını ortaya çıkacağını beyan etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından davacı tarafa 31/05/2012 ve 07/06/2012 tarihli sözleşmeler dolayısıyla yangın merdiveni inşatı ve çeşitli tamirat işlerinin yaptırılıp yapıtırılmadığı, 31/05/2012 ve 07/06/2012 tarihli sözleşmedeki işler davacı tarafından yapılmış ise bu işler sebebiyle davacının davalıdan 50.000-TL bakiye alacaklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasının, daha önce 10/03/2015 ve 03/07/2020 tarihinde duruşmaya gelen olmaması nedeniyle işlemden kaldırıldığı, dava tarafın talebi üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu 150/4 maddesi uyarınca yenilenerek işleme konulduğu görülmüştür.
02/12/2022 tarihli celsede davacı tarafın ve vekilinin duruşmaya katılmadığı, geçerli bir mazeret bildirilmediği görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. Maddesinde; “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. ……(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Buna göre dava dosyasının birden fazla kez işlemsiz bırakıldığı, dava dosyasının bu doğrultuda birden fazla kez işlemden kaldırıldığı ve yenilendiği anlaşılmakla, HMK 150/5-6 Maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Daha önce iki kez işlemden kaldırılan dosyada HMK 150/5-6 maddeleri gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı yönünden dava açılırken yatırılan peşin harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, bakiye 773,20 TL harcın davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde bakiye gider/delil avansının ilgili tarafa derhal iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar verildi. 02/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır