Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/809 E. 2018/92 K. 09.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/809 Esas
KARAR NO : 2018/92

DAVA : İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/02/2018
G. KARARIN YAZIM TARİHİ : 13/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili mahkememize verdiği 24/07/2013 tarihli dilekçesi ile; … plakalı aracın 15/11/2011 tarihinde 75. Yıl Polis Merkezi Amirliğinin … nolu suç nosu ile aranmasından dolayı bağlandığını, aracın bağlandıktan sonra müvekkili yediemin otoparkına 15/11/2011 tarihinde teslim edildiğini, 15/11/2011 tarihinden 02/05/2013 tarihine kadar yediemin ücreti olarak müvekkiline ödeme yapılmadığını ve araçla ilgili hiçbir işlem de tesis edilmediğini, aracın halen müvekkili yediemin otoparkında bulunduğunu, yaptıkları araştırma sonucunda aracın davalı … şirketine ait bir araç olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin yediemin alacağına ilişkin olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünde… E. Sayılı dosya ile takip başlattıklarını, ancak davalının kötü niyetli olarak borca itiraz edip takibi durduğunu belirterek, haksız itirazın iptaline ve davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilin cevap dilekçesinde özetle; ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, aracın bağlandığına, bulunduğunu ve otoparkta olduğuna dair müvekkil şirkete bilgi verildiğine dair ispat edilmesi gerektiğini, takibe kadar dava konusu hakkında müvekkiline herhangi bir bilgi verilmediğini, bu durumun iyi niyetli bir davranış olmadığını, aracın otoparklarına bırakıldığını belirtildiğini 15/11/2011 tarihinden takip tarihine kadar bilgi verilmemesinin iyi niyet kurallarına uygun olmadığını, ayrıca istenilen miktarın faiş olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, yediemin ücretinden kaynaklanan alacak nedeniyle itirazın iptali ve tazminat talebine ilişkindir.
Dosya arasına celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısının davalı takip borçlusuna karşı 5.615,57-TL miktar üzerinden takip başlattığını, süresinde itiraz nedeniyle takibin durduğunu anlaşılmıştır.
Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkere de verilen cevapta yediemeni bırakılan … plakalı aracın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Otopark ücretlendirmesi ile ilgili İBB’ye müzekkere yazılmış, ücret bilgileri celp edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddiaları, alacak borç durumunun tespiti için bilirkişi tayin edilerek rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi 19/09/2014 tarihli raporunda özetle; …. plakalı aracın davalıya ait olduğunun ispatlanması gerektiğini, dosya arasında bulunan 15/11/2011 tarihli tutanak içeriği dikkate alındığında aracın bağlandığı ve davacının otoparkına yediemin olarak bırakıldığının ispat edilmiş olduğunu, ancak davalıya ait olduğu hususundaki ispat külfetinin yerine getirilmemiş olduğunu beyan etmiştir.
Bahçelievler Emniyet Müdürlüğü 75. Yıl Polis Merkezine yazılan müzekkereye verilen cevapta; …’ın olayla ilgili ifade tutanağı dosya arasına gönderilmiştir.
Gelen belgeler sonrasında bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi heyeti ibraz etmiş olduğu 06/11/2017 tarihli raporunda özetle; dava konusu aracın 15/11/2011 tarihinde davacının işletmiş olduğu otoparka polis memurları tarafından teslim edilmiş olduğu, vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince çalıntı aracın maliki sıfatıyla yapılan zorunlu giderlerin isteme hakkının olduğunu, bu miktarın da 5.290,00-TL olacağını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; davacı taraf…. plakalı aracın 15/11/2011 tarihinde 75. Yıl Polis Merkezi amirliğinde görevli polisler tarafından işletmekte olduğu otoparka bırakıldığını belirterek sigorta sözleşmesi gereğince aracın davalıya kalması nedeniyle otopark ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Tarafların karşılıklı iddiaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı sabittir. Dolayısıyla davacı sözleşmeye dayalı olarak bir ücret talep etmesi mümkün değildir. Bunun dışında haksız fiil veya sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talepte bulunması mümkün ise de, dava konusu olayda haksız fiil iddiası ve sebepsiz zenginleşme iddiası da bulunmamaktadır. Davalının olay nedeniyle sebepsiz zenginleştiği de ileri sürülemeyecektir. Polis merkezine yazılan müzekkere ekinde gönderilen …’ın beyanında; sigorta şirketinden paraya aldıktan yaklaşık 1 ay sonra aracın bulunduğu ve sigorta şirketine durumu bildirdikleri beyan edilmesine karşın bu durum davacı tarafından davalıya bildirilme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacaktır. Dolayısıyla şifai olarakta taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi kurulmamıştır. Sebepsiz zenginleşme yönünden değerlendirdiğimizde de sebepsiz zenginleşmenin şartları bulunmamaktadır. Zira sebepsiz zenginleşme de bir tarafın zenginleşmesi bir tarafın fakirleşmesi ve bu zenginleşme ile fakirleşme arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Dava konusu olayda bu şartlar gerçekleşmemiştir. (HGK’nun 2005/4-99 Esas 2005/191 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere) TBK’nun 526 ve devamı maddeleri üzerine vekaletsiz iş görme yönünden de değerlendirdiğimizde de yasal şartlar mevcut değildir. Zira TBK’nun 526. Maddesi gereğince vekalet olmaksızın başkası hesabına iş gören o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür. Dava konusu olayda polis tarafından bırakıldığı belirtilen aracın yıllarca beklenildikten sonra bu davanın açılmasında davalının varsayılan iradesinden bahsedilemeyecektir. TMK’nun 2. Maddesi dikkate alındığında da hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin koruması mümkün değildir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan, peşin alınan 95,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 60,00-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere masrafı 50,00-TL nin davacıdan alınarak davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 09/02/2018

Katip …

Hakim …