Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/8 E. 2021/1223 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/8 Esas
KARAR NO : 2021/1223

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2014
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2011 yılında satış ortaklığı sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeyi davalı yanın hazırladığını ve sözleşmeye hiçbir tarih atmadığını, müvekkili ile davalı yan yetkilileri tanıdık olduğundan bu hususa hiç dikkat edilmediğini, Sözleşmenin özel şartlar bölümünün 1.maddesi gereği müvekkili tarafından davalıya 300.000,00 TL ödeme yapılacağını, davalı yanın da bu ödemeye karşılık yazılım ve donanım olarak mal teslimi yapacağını, Sözleşmenin imzalandığı tarihte müvekkili nam ve hesabına … tarafından 105.000.00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin yapıldığının anılan sözleşmenin özel şartlar bölümünün 1.maddesinde açıkça belirtildiğini, müvekkili tarafından geri kalan ödemelerinde yapıldığını, ayrıca 2011 yılında yapılacak olan ödemeye karşılıkta teminat olarak davalı şirket tarafından müvekkili şirkete 300.000,00 TL bedelli senet verildiğini, müvekkili tarafından davalıya toplam 280.272,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme dökümünün, sözleşme inızalama sırasında müvekkili nam ve hesabına … tarafından 105.000,00 TL müvekkili namı ve hesabına … tarafından 45.000,00 TL 30.09.2011 tarihinde banka havalesi 15.000,00 TL. 14.11.2011 tarihinde banka havalesi 8.000,00 TL 13.11.2012 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli ….Bankasına ait 1 adet çek söz konusu 15.12.2011 tarihinde çek alım belgesi ile teslim edildiğini, 20.01.2012 keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli … Bankasına ait 1 adet çekin söz konusu 15.12.2011 tarihinde çek alım belgesi ile teslim edildiğini, 15.02.2012 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli ….bank’a ait 1 adet çekin söz konusu 15.12.2011 tarihinde çek alım belgesi ile teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete kesilmiş olan 12.272.00 TL bedelli fatura olmak üzere, totalde müvekkili tarafından sözleşmenin yapıldığı 2011 yılı içersinde 280.272,00 TL davalıya ödeme yapıldığı, söz konusu bu ödemelerin yapılmadığına dair de herhangi bir itiraz bulunmadığı, dolayısıyla davalının ödemelerin yapıldığını kabul ettiğini, yapılan tüm bu ödemelere karşılık ise davalı şirket tarafından 53.000,00 TL tutarında ürün teslim edildiğini, ayrıca, sözleşme gereği müvekkili tarafindan alınan her ürünün tüm alt yapısı, montajları, bakımı ve garantilerinin davalı şirket tarafından sağlanmadığını, davalı yanın müvekkili şirkete etmesi gereken ürünleri teslim etmediği gibi müvekkili tarafından yapılan ödemeleri de iade etmediğini, akabinde de icra takibi başlattığını beyanla, tüm bu nedenlerden dolayı, davalarının kabulü ile takibin devamına, %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesinc, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı Şirket Yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Firmanın şikayet maddelerinin gerçeği yansıtmadığını, dayanak olarak gösterilen satış ortaklığı sözleşmesi incelendiğinde ısı ve nem cihazı ve kalite otomasyonu için tek yetkili muhatabı olduğunu, davacının satış yapmaması halinde müvekkili şirketin batacağını, satış yapması halinde ise her iki şirketinde kazanacağını, 1 nolu sözleşme ile aralarında üçlü satış ortaklığı sözleşmesi yapıldığını, muhatapların; …, …. ve … olduğunu, sözleşmeyi kendilerinin hazırlamadığını, bu şekilde de hiçbir sözleşmelerinin bulunmadığını, bu konunun …’e sorulabileceğini, bu sözleşmeyi sözlü onay ile kendilerine yazılı çıktı olarak …. ve …’in birlikte getirdiklerini, mutabık kaldıklarını, bu işlemde şahit olan …’in hem de iş ortağı olarak yer aldığını, …. Firmasını kendilerine getiren …’in daha önce …. ve firmalarıyla ve çevresiyle iş yaptığını, sağlam oldukları beyanıyla kendilerine getirdiklerini, kendilerinin daha önce … ve …. ve ortakları ile hiçbir iş ve işlem yapmadıklarını, ayrıca, … adına ödenen tutar (nakdi değil, barter-takas tutarı olup daha sonraki süreçte iade edildiğini kullanılmadığını) için davacı kendi hesabına alacak düşündüğünü, oysa aynı sözleşmenin özel şartlar bölümünde yer alan … adına ödenecek olan 45,000,00 TL firmalarına ödenmediğini, bu borca da sahip çıkması gerektiğini, kısacası alacakta verecekte kendisine ait olmadığını, …’e ise borçları olmadığını 45.000,00 TL alacaklarının bulunduğunu, bu durumunda ayrı bir dava konusu olduğunu, …. firmasına ise kablosuz 100 adet ısı ve nem cihazı ile 300 adet kablolu ısı cihazı teslim edildiğini, bu cihazların kendilerinde bulunduğunu, bu cihazların satışından elde edilecekleri gelirin kendilerine ait olacağını, fakat bu cihazların toplam tutarı olan 180.000,00 TL’ nin taraflarına eksik ödendiğini, bu ürünlerin toplam ederinin 180.000.00 TL iken firmanın toplamda 130.000.00 TL ödeyip kalanını tamamlamadığını, eksik ürün iadesinin gerçeği yansıtmadığını, böyle bir durum olsa idi teminat senedi olarak verdikleri 300.000,00 TL senedin kendilerine iade edilmemesi gerektiğini, sözleşmede, bayi satacak firmalarının da destekleyeceği ibaresi bulunmadığını, davacının sözleşmede yazan 50.000,00 TL’nin eksik ödenen bakiyesini ve ürün tesliminden kaynaklanan eksik borcunu ödemesi gerektiğini, borçlarının olmadığını, alacaklarının olduğunu, tüm bu sebeplerden dolayı, davacı ile aralarındaki sözleşmeye göre kendilerinin alacaklı olduğunu, bu konuda İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde (….) davalarının bulunduğunu, borçlarının olmadığını, ayrıca davacının sözleşmeyi baksız feshettiğini, gereken alımı da yapmayarak firmalarını zarara uğratıldığını bu durumun satışları ve firmalarını çok etkilediğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mali müşavir bilirkişisinden alınan 09/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; İnceleme günü davacı tarafından ibraz edilen 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerden yevmiye ve envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırılmamış olması nedeniyle 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait kayıtlarının lehine kesin delil vasfının bulunmadığı, takdiri delil sayılabileceği, 2012, 2013 ve 2014 defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdikleri zamanında yaptırılmış olduğundan ve kayıtlarının düzenli ve muhasebe ilkelerine uygun bulunması nedeniyle 2012, 2013, 2014 yılı kayıtlarının lehine kesin delil vasfının bulunduğu, inceleme günü davalı tarafından ibraz edilen ticari defterlerden yevmiye ve envanter delterinin kapanış tasdikinin yaplırılmamış olması nedeniyle kayıtlarının lehine kesin delil vasfinın bulunmadığı, takdiri delil sayılabileceği, davacının ticari defter kayıtlarında davalı tarafından davacı adına tanzim edilmiş 53.100,00 TL’lik falura ile davacı tarafından davalıya çeklerle yapılan 95.000,00 TL’lik ödeme ve 23.000.00 TL’lik EFT ile yapılan ödemelerin ve davacı tarafından davalı adına tanzim edilmiş 12.272,00TL’lik iade faturasının kayıtlı olduğu, bu hareketlerin neticesinde davacının kayıtlarına göre davacının davalıdan 77.172,00 TL alacaklı olduğu, ancak bu iade faturasının davalıya tebliğ edildiği, malların davalıya iade edildiği hususunda bilgi bulunmadığı, sözleşmenin üzerinde yazılı olan davacı adına … tarafından davalı üreliciye yapılan 105.00,00TL’lik ödemenin de davacıda kayıtlı olmadığı , davalının ticari defterlerinde sadece davacı adına tanzim edilmiş 53.100,00 TL’lik faturanın kayıtlı olduğu, bu faturanın bedeli tahsil edilmiş olarak kasadan kaydının yapıldığı dolayısı ile davalının ticari defterlerinde bakiye bulunmadığı, davalı tarafından dava dosyasına sunulan diğer 201.780,00 TL’lik irsaliyelere ait faturaların düzenlendiğine dair dava dosyasında fatura fotokopisi bulunmadığından bu konuda bir değerlendirme yapılamadığı, davalı tarafından bu faturaların ibraz edilmesi halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği, buna göre davacı tarafından da davalıya verilen 3 adet 95.000,00TL’lik çekler dahil olmak üzere davacı tarafından davalıya toplam olarak 12.272,00 TL’lik iade faturası hariç toplam olarak 223.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, bu tutardan davacı tarafından davalı adına tanzim edilmiş 53.100,00 TL’lik faturanın düşülmesi sureti ile davacının davalıdan 169.900,00 TL’lik alacaklı olacağı, davalı tarafından dava dosyasına sunulan diğer 201.780,00 TL’lik irsaliyelere ait faturaların düzenlendiğine, davacıya tebliğ edildiğine , falura muhteviyatı malların davacıya teslim edildiğine dair fatura ve belgelerin ibrazı ile , davacı tarafından davalı adına tanzim edilmiş 12.272,00 TL’lik iade faturasına ait faturanın tebliğ edildiği, malların davalıya teslim edildiğinin belgesinin ibraz edilmesi ve davacı tarafından da şahit … tarafından davalıya yapıldığı beyan edilen 45.000,00TL’lik elden ödemenin belgesinin sunulması halinde yeniden inceleme ve değerlendirme yapılabileceği hususunu, kanaatini bildirmiştir.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E.- … K. sayılı dosyasında verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi sonucu dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi dairesine gönderilmesine karar verildiği, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin 21/10/2021 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı ilamıyla” Her ne kadar davacı tarafça davalının sözleşmeye aykırı olarak gönderilen ürünleri satmadığı ve bedellerini ödemediği ve bu sebeple sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini iddia etmiş, zararın giderilmesini talep etmiş ise de, davalının sözleşmeye aykırı davrandığının ispat yükü kendisine ait olup sunduğu deliller ile yapılan bilirkişi incelemeleri sonucu sunulan raporlara göre, davacının, davalıya sözleşmede kararlaştırılan birim fiyat üzerinden kararlaştırılan miktarda ürün gönderdiğini ve teslim ettiğini kanıtlayamadığını, bu sebeple davalının sözleşmeye aykırı davrandığının, dosya kapsamına göre kanıtlanmadığı, öte yandan bilirkişi raporlarına ve davacının dosyaya sunduğu 25.04.2014 tarihli beyanından teslim edilen ürün bedeli olarak 158.000,00 TL’yi aşar şekilde, her iki taraf ticari kayıtlarında yer almayan ve bedel içermeyen sevk irsaliyesi baz alınarak bu bedelin 212.400,00 TL olarak hesaplanmasının doğru olmadığı, ancak her iki taraf ticari kayıtlarında yer alan 53.000,00 TL’lik fatura fatura bedeli kadar davalıya mal teslim edildiğinin, kabul edilebileceği, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunda haklı olduğunu, bu sebeple diğer kısımları aynı kalacak şekilde, mahkeme gerekçesinin, son sayfasındaki hesaplama kısmındaki “.. İrsaliyeli fatura ile imza karşılığı teslim alınan ve taraflar arasında akdedilen sözleşmede birim fiyatı 450,00 TL olarak tespit edilen, 100 adet ısı cihazının 53.100,00 TL olduğu, 300 adet kablolu ısı cihazı ürün bedelinin ise 159.300,00 TL ( 53.100,00 TL*3 ) olduğu, bu sebeple ürün bedelinin toplamının 235.272,00 TL olmasına rağmen davacı tarafça 53.000,00 TL’lik ürün teslimi yapıldığı nazara alındığında..” şeklinde değiştirilmesine, bu doğrultuda ilk derece mahkemesince verilen kararın sonuç itibarıyla esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu, fakat gerekçesinde hata yapıldığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 3531-b/1 maddesi gereğince kabulüne ve gerekçenin karar kaldırılmaksızın yukarıdaki şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.
Dava, satış ortaklığı sözleşmesinin feshinden kaynaklı alacak nedeni ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı ile aralarında yer alan sözleşme gereği yapmış olduğu ödemeler karşılığında kendisine eksik ürün teslim edildiği iddiası ile bakiye bedelin iadesini talep etmektedir. Davalı ise davacı tarafın aralarında yer alan sözleşmeye aykırı davrandığı ve kendilerinin alacaklı olduğu savunmasında bulunmaktadır. İşbu dosyasının davalısı tarafından, davacı aleyhine açılan İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.- …. K. sayılı dosyanın aynı sözleşmeye ilişkin olduğu ve davalı tarafından sözleşme aykırı davranıldığı iddiası ile sözleşmenin iptalinin talep edildiği görülmüştür. Ne var ki İstanbul BAM …. Hukuk Dairesinin 21/10/2021 tarih ve …. Esas – … Karar sayılı ilamıyla davalının, davacının sözleşmeye aykırı davrandığı iddiası ispatlanamadığı ve davalı tarafından 53.000, 00 TL’lik fatura bedeli kadar mal teslim edildiği ve davacı tarafın yapmış olduğu ödemeler toplamının 235.272,00 TL olduğu kabul edilerek davanın reddine ilişkin kesin olarak karar verilmiştir. Buna göre davacının yapmış olduğu ödemeler toplamından(235.272,00 TL), teslim edilen ürün bedelinin (53.000, 00 TL) mahsubu ile davacı tarafın davalı taraftan 182.272,00 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmaktadır. Her ne kadar takip talebinde işlemiş faiz talep edildiği görülmüş ise de, davalı tarafın icra takibi öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir kayıt dosya kapsamına sunulmadığından işlemiş faiz talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine, belirlenebilir alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 182.272,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 36.454,4‬0 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 12.451,00 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.886,05 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 8.564,95‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 3.886,05 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı, , 402,00 TL bilirkişi ücreti, 225,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.538,25‬ TL’den kabul-red oranına göre (%80,10 kabul, %19,90 ret) hesaplanan 3.635,13 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 21.209,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır