Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/533 E. 2018/366 K. 12.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/533 Esas
KARAR NO : 2018/366

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 12/04/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ….. sayılı nakliyat emtia poliçesi ile sigortalı bulunan Manisada yerleşik ….. Plastik San ve Tic AŞ taraından 08/02/2013 tarihli faturaya istinaden Fransada mukim Sas Duneye satışı yapılan 21 palet /42 rula emtianın davalının taşıma sorumluluğunda İzmir Limanından Fransa / ….. limanına nakledilmek üzere …. adlı gemiye tam ve sağlam şekilde yüklendiğini, …. numaralı limandan tahliye sonrasında, ……. plakalı tır ile Fransa/ ….. alıcı firma deposuna teslim edilmek üzere taşındığını, emtianın taşıması gümrükleme sonrası iç nakliye sırasında taşıyan aracın devrilmesi sonucunda sigortalı emtianın bir kısmının kullanılabilir 28 bobinin ise kullanılamaz durumda olduğunun anlaşıldığını, sonucu sigortalıya 25.858 Euro karşılığı tazminat yapılan 24/07/2013 tarihinde ödendiğini beyanla 25.858,00 Euro tazminatın fiili ödeme gününden kur üzerinden türk lirası karşılığının 24/07/2013 ödeme tarihinden itibaren Merkez Bankasının dövize uyguladığı en yüksek oranlı banka faizinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının TTK uyarınca sigortacı sıfatı ile halef olabilmesi için söz konusu taşımaya ilişkin geçerli bir poliçe kapsamında ödeme yapmış olmasının gerektiğini, davacının dosyaya sunduğu poliçenin Türkiyeden Fransaya değil Türkiyeden Almanyaya taşımayı kapsayan ve Panama bandıralı bir gemi için düzenlendiğini, davacının belki bir lütuf ödemesinin mahiyetinde sigortalısına yaptığını ödemenin müvekkiline sigortacı sıfatı ile rücu hakkını vermediğinden iş bu davaya aktif husumet yönünden itiraz ettiklerini, pasif husumete yönelik itiraz ve ihbar taleplerinde ise müvekkili tarafından kesilen faturada sadece denizyolu navlun ücretinin mevcut olduğunu, karayolu taşımasının dahil edilmediğini, meydana işbu davaya pasif husumet yönünden itiraz edildiğini, TTK md. 1185 uyarınca hasarın 3 gün içinde hasar ve ziyanın bildirilmesi gerektiğini, ekspertiz raporunun sadece Türkiyede sigortalı ve müşterisinin beyanlarına dayanılarak masa başında Türkiyede düzenlenmiş bir rapor olduğunu, söz konusu hasarın sebebinin davacının sigortalısının istif ve ambalajlama kusurunun olup olmadığının ayrıca araştırılması gerektiğini, davacının söz konusu hasarın karayolu aracının devrilmesinden kaynaklandığını öne sürmüşse de tespit edildiğine ilişkin bir açıklama yahut delil sunulmadığını, davacının talebinde 42 ruladan sadece 14 rulonun kullanılabilir olduğunu geriye kalan 28 rulonun ise Sovtaja Dahi Tabi tutulamayacak ölçüde değersiz olduğunu, halbuki söz konusu şekli bozulmuş olsa bile en az % 70 civarında bir sovtaj değerinin olabileceğinin yapılacak bilirkişi incelemesi ile açığa çıktığını beyanla davanın öncelikle husumet nedeni ile davanın reddine, davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesi ile poliçenin ön yüzünde her ne kadar kalkış-bitiş yeri için tek iokasyon seçilmiş ise de ekte sundukları Pc Poliçesindeki “Sigorta Konusu” başlıklı kısmında açıkça; sigortalının senelik yaklaşık 500.000.000 USD karşılığı TL değerindeki iştigal konusu ile ilgili bilumum emtia veya muhtelif sınai ticari veya sair emtianın yurt dışından sigortalının depolarına kadar sevkıyatının tümünün ve yurt içi taşımaiarının nakliyat sigortasıdır. İfadesiyle anılan poliçenin sigortalının tüm ihracatlarının kapsar şekilde teminat vermiş olduğunu, davalının taşıyıcı ana nakliyeci olduğunu, bu nedenle yasa karşısında meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu husumet itirazının yerinde olmadığını, ekspertiz raporunun masa başında düzenlendiği itirazının yerinde olmadığını, ekspertiz raporunun sonuç kısmında … Taşımacılık Şö yetkilisinin bilgi ve belge vermekten imtina ettiğini defalarca e-mail yolu ile yazışmaların yapıldığını, hasar ihbarına ve survey raporunun İstenmesine rağmen ekspertiz aşamasında bu belgeleri ve bilgileri temin etmeyerek zorluk çıkardığının belirtildiğini, davalının hasardan haberdar olduğunu kendisine hasarın İhbar edildiğini…” beyan etmiştir,
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesi ile davacı tarafın dosyaya sunduğu poliçenin Türkiye’den Fransa’ya değü Türkiye ‘de n Almanya’ya taşımayı kapsayan ve Panama bandrah bir gemi için düzenlendiğini, davacı tarafın sigortalısına yaptığı ödemenin müvekkiline sigortacı sıfatı ile rücu hakkını vermediğinden davaya aktif husumet yönünden itiraz ettiğini, …. Taşımacılık Ltd. şti. tarafından kesiien faturada sadece deniz yoiu taşımacılığının mevcut olduğunu karayolu taşımasının dahil edilmediğini, karayolu taşımacılığının ise …. adiı firmanın organizasyonu ile gerçekleştirildiğini bundan dolayı müvekkiline rücu edilemeyeceğini, bu mey anda davaya pasif husumet yönünden itiraz ettiğini, davanın …. Taş. ve Den. A.Ş.’ne ihbar edilmesini talep ettiklerini, TTK. m d. 1185 uyarınca 3 gün içinde hasar ve ziyanın bildirilmesinin gerektiğini davacının sigortalısı tarafından böyle bir süre içerisinde bildirimde bulunduğuna ilişkin herhangi kayıtın mevcut of madiğini, ekspertiz raporunun Türkiye’de sigortalı ve müşterisinin beyoniarına dayanılarak masa başında düzenlenmiş bir rapor olduğunu, ekspertiz raporunun son sayfasında Fransa’da yapıldığı beyan edilen survey raporunun talep edilmiş olmasına rağmen temin edilemediğinin belirtildiğini, bu eksiktik nedeni He söz konusu hasarın sebebinin davacının sigortalısının istif ve ambalajlama kusuru olup olmadığının ayrıca araştırılması gerektiğini, davacı taraf sigortalısının hasarına detit olarak maliye bakanlığı onayı atmayan (resmi bir değeri olmayan) bir İhraç faturası sunduğunu bu faturanın sıhhatinden emin olabilmek için gümrük beyannamesinin ve faturanın İzmir Gümrük Müdürlüğünden celbinin gerektiğini, hasarın karayolu aracının devrilmesinden kaynakladığı ileri sürüimüş ise de bunun nasıl tespit edildiğine ilişkin bir açıklama yapılmadığını, delil sunulmadığını, davacı tarafın 42 rulodan 14 rulonun kullanılabilir olduğunu 28 rulonun ise sovtaja dahi tabi tutulmayacak ölçüde değersiz olduğunun varsayıldığını, halbuki söz konusu ürünün ara mal niteliğinden hammadde olmaya son derece yakın bir mamul olduğunu bu nedenle şekli bozulmuş olsa bile en az % 70 civarında bir sovtaj değerinin olabileceğinin bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını, talep edilen tazminat rakamının haksız ve fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini” talep etmiştir.
İhbar olunan …. Taş. ve Den. A.Ş. Cevap dilekçesi ile davacı …. Sigorta A.Ş’nin dava dışı sigortalısı ….. Plastik San. Tic. A.Ş’ye ait emtiaların İzmir’den Fransa’ya taşınması sırasında o/uştuğu iddia edilen hasardan dolayı müvekkili şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmadığım, İddia olunan hasarın kara nakfiyesi sırasında meydana geldiğini ve kara taşıma işinin … S.A $. aracılığıyla gerçekleştiğini, ….. Plastik San. Tic. A Ş. ile müvekkili şirket arasında herhangi bir taşıma ilişkisinin bulunmadığını, taşıma koşulları göz önüne alındığında …..’tn muhatabı ve taşıyıcısının bizzat davalı … Taşımacılık itd. şti. olduğunu, davaya konu hasarın konteyner içindeki malların Tır İçinde devrilmesi sonucu meydana geldiğini yükle tenin bu sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmemiş olması sebebiyle müvekkili şirkete kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu taşımaya ilişkin müvekkili şirkete yasal süresi içinde yapılmış herhangi bir hasar bildir imi bulunmadığını, iddia olunan hasardan dolayı davacının sigortalısına Ödediği 25.858 Euro’nun nasıl tespit edildiği, hasar tespitinin ne şekilde yapıldığı, sovtaj bedelinin tespit edilip edilmediğin de belli olmadığını, tazminat isteme hakkının bir yıl içinde yargı yoluna başvuruimazsa düştüğünü, davaya konu hosorın 27.02.2013 tarihinde meydana geldiğini bir yıltık hak düşürücü süre geçtikten sonra müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesinin hukuken mümkün olmadığım…” beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle, CMR. hükümlerine tabi karayolu taşıması sırasında yükte meydana gelen hasarın taşıyıcıdan tahsili amacıyla nakliyat sigortacısı tarafından açılmış bir rücuen tazminat davasıdır.
Mahkememizce dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda lojistik ve taşıma hukuk bilirkişi Yrd. Doç. Dr. …. ile endüstri mühendisi ….. tarafından düzenlenen raporda, davacının sigorta poliçesi ve sigortalısından aldığı temlik gözetilerek işbu davayı ikame bakımından aktif husumete ehil olduğu, davacının sigortalısı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinin kombine taşıma sözleşmesi şeklinde akdedildiğî, davalının denizyolu artı karayolu taşıma taahhüdünde bulunduğu, taşıyıcı sıfatının devam ettiği. dava dışı karayolu taşıyıasımr» davalının ifa yardımcısı olduğu ve taşıma surecinde taşınan yükün (konteynerin) taşıttan devrilmek suretiyle hasarlandığı ve içindeki yükün de zarar gördüğü, gerçekleşen hasarın ve konteyner içeriği emtiada vaki zararın miktarının ne kadar olduğunun belli olmadığı, toplam 42 rulo yükten kaç rulosunda hasarlı olduğu, kaç rulosunda zayi mertebesinde hasar oluştuğu, sovtaj değerinin ne olduğu hususları belirlenmeksem, mutabakatla ödemede bulunan davacının gerçek zararı ispat külfeti altında olduğu,dosya içeriği delillere göre davacı ödemesinin zarar sabit olmaksızın hatır ödemesi şeklinde değerlendirileceği, dosya içeriği delillerle zararı belirleme imkanının bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz sonucu aynı heyetten alınan ek raporda, davacının akdi olarak aktif husumete ehil olduğunun gözetilmesi gerektiği, davalının “taşıyıcı sayılan taşıma işleri komisyoncusu” kabul edilerek tüm taşıma sürecini üstlendiği, bu yönüyle taşıma işleri organizatörü olduğu, akdi taşıyıcı sıfatını haiz olduğu, ihbar olunan …. firmasının sadece deniz taşıma sürecinde alt taşıyıcı olarak davalı akdi taşıyıcıya hizmet verdiği ve taşıma süreci sonunda hasar olmaksızın malın Fransa kara taşıyıcısına aktarıldığı, …. firmasının da davalının ifa yardımcısı olduğu, DDP satış bilgisinin davalı tarafından bilindiği ve taşıma sürecinin buna göre üstlenildiğinin kabulü gerektiği, kombine taşıma adımlarından karayolu adımında gerçekleşen hasarın CMR m.17 gereği davalının sorumluluğunu gerektirdiği, davalı kontrolünde ve edimleri kapsamında gerçekleştirilen yükleme, İstif ve sabitleme gözetildiğinde konteynerln gece saatlerinde yüklemesinde hatadan kaynaklı yükün viraj alırken devrildiği gözetildiğinde karayolu taşıyıcısı ve yükleyen (deniz taşıma konşimentosunda malın alıcısı sıfatıyla) …. firmasının ortak kusuru ile hasar meydana geldiği, her İkisinin de davalının İfa yardımcısı konumunda olduğu, CMR m.17 ve devamı hükümleri, CMR m,25 ve m.23 kapsamında davalının sorumlu olacağı zarar ve tazminat belirlenmek gerektiği, hasarlı emtiada İddia edildiği gibi 28 RULO EMTİANIN zayi mertebesinde hasarlı olduğunun da sabit olmadığı, davacının ve sigortalısının zararı ispat edilmediği, beyana dayalı hesap yapıldığı, temlik alınan ve ödendiği kabul edilen miktarın CMR m,23/3 sınırlı sorumluluk dahilinde olsa da gerçek zararın sabit olmadığından dosya İçeriği delillerin zar ve tazminatı belirlemek için yetersiz olduğu, sigortacı ödemesinin zarar tam olarak tespit edilmeksizin mutabakata dayanan bir ödeme olduğu, zarar oluştuğu ancak miktarının ne kadar olduğu belli edilmeksizin ödeme yapıldığı, dosyadaki mübrez resimlerden taşıma konusu emtianın kullanılamaz hale gelip gelmediğinin veya ne kadar hasar gördüğünün tespit edilmesinin bu aşamada imkan dahilinde olmadığı belirtilmiştir.
Rapora itiraz sonucu farklı bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, taşıma ve sigorta hukuk bilirkişisi …. ile endüstri mühendisi ….. tarafından düzenlenen kök ve ek raporda, davacının aktif husumete ehil olduğu, ilgili emtiada zararın meydana gelmesinde değerlendirme kısmında açıklandığı üzere davalı …. Taşımacılık Ltd. Şti., ihbar olunan …. markalı …. firmalarının müşterekine ve müteselsilen sorumlu olduu, davacının sigortalısının mallarının taşınması sırasında gerçekleşen bir hasarlanmanın/ zararın mevcut olduğu, ancak oluşan hasara dair hasarlı mallar üzerinde yerinde eksper tarafından yapılan somut bir zarar tespitinin olmadığı, oluşan zararın davacı tarafından tam olarak ortaya konulamadığı, zarar tam olarak tespit edilmeden özellikte sovtaj/hurda vb hususları zararın tespitine dikkate alınmadan sigortalıya ödeme yapıldığı, mahkeme tarafından oluşan zararın miktarıyla ilgili davacı tarafından yapılan ödemenin esas alınması ve bundan sovtaj/ hurda değerinin düşülmesi durumunda nihai zararın 34.090,49 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının sigortalısına ait emtianın Almanya’ya göndermek üzere sigortalı ….. firması ile davalı arasında düzenlenen Kombine taşıma konişmentosu ( denizyolu + karayolu) gereğince taşınmak üzere davalı şirketçe teslim alındığı, davalı … firmasınca taşımaya konu emtianın önce deniz yolu ile Fransa’ya taşıtıldığı, deniz taşıması konişmentosunda, … Firmasının taşıyan, … Franse firmasının alıcı- gönderilen ve deniz taşıyanının ise ihbar olunan Turkon firması olduğu, deniz yolu taşıması sonrasında, yük dava dışı ….. firmasına yüklendiği, yük varma yerine ulaşmadan konteynerin tırdan düşerek devrilmesi sonucu hasarın oluştuğu anlaşılmıştır. Eşyanın taşındığı ülkelerden birisinin yabancı ülke olması nedeniyle uyuşmazlıkta CMR konvansiyonunun uygulanmayacağı hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır. CMR 17/1 maddesine göre taşıyıcı yükü teslim aldığı andan itibaren teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen kaybından sorumludur.
Rücu ve sigorta sözleşmesi gereğince sorumluluk dikkate alındığında davacı ile sigortalı arasında 34037896 numaralı poliçenin bulunduğu, poliçenin geçerlilik süresi dikkate alındığında zararın poliçenin geçerli olduğu tarihte meydana geldiği, davacının zararı sigortalısına ödediği, ve poliçe kapsamında olduğu, dava dışı sigortalının dava konusu hasardan kaynaklanan alacağını davacıya temlik ettiği anlaşılmakla, TTK’nun 1472. ve TBK 183 maddeleri gereğince maddesi gereğince rücu hakkının doğduğu, davacının yaptığı sigorta ödemesi ile sınırlı olarak sigortalısına TTK m.1472 ve TBK m.183 hükümlerine göre halef olduğu, böylece davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalının taşıma işleri organizatörü olarak, akdi taşıyıcı sıfatı ile tüm taşıma sürecinden sorumlu ve pasif husumete ehil olduğu, kara taşıması sürecinde meydana gelen zarar sebebiyle CMR m.17 gereği davalının sorumluluğuna gidilebileceği anlaşılmıştır.
Hasar miktarına gelince; davacı tarafça yapılan eksper incelemesi sonucunda, hasar bedelinin 25.858.00 Euro olduğu tespit edilerek ödeme yapılmıştır. mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, CMR m.17 ve devamı hükümleri, CMR m,25 ve m.23 kapsamında davalının sorumlu olacağı zarar ve tazminat belirlenmek gerektiği, hasarlı emtiada iddia edildiği gibi 28 Rulo Emtianın zayi mertebesinde hasarlı olduğunun da sabit olmadığı, davacının ve sigortalısının zararı ispat edilmediği, beyana dayalı hesap yapıldığı, temlik alınan ve ödendiği kabul edilen miktarın CMR m,23/3 sınırlı sorumluluk dahilinde olsa da gerçek zararın sabit olmadığından dosya içeriği delillerin zar ve tazminatı belirlemek için yetersiz olduğu, sigortacı ödemesinin zarar tam olarak tespit edilmeksizin mutabakata dayanan bir ödeme olduğu, zarar oluştuğu ancak miktarının ne kadar olduğu belli edilmeksizin ödeme yapıldığı, dosyadaki mübrez resimlerden taşıma konusu emtianın kullanılamaz hale gelip gelmediğinin veya ne kadar hasar gördüğünün tespit edilmesinin bu aşamada imkan dahilinde olmadığı bildirilmiş, daha sonra alınan ikinci heyet ek bilirkişi raporunda, benzer görüş belirtildikten sonra; mahkeme tarafından oluşan zararın miktarıyla ilgili davacı tarafından yapılan ödemenin esas alınması ve bundan sovtaj/ hurda değerinin düşülmesi durumunda nihai zararın 34.090,49 TL olduğu bildirilmiştir. 2. Heyet ek raporunda, taşıma konusu emtianın sovtaj bedeli de düşülerek hesaplama yapıldığından nazara alınmıştır. Fakat bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davacı tarafça yerinde ve görgüye dayalı bir ekspertiz yapılmamış olduğundan zarar miktarı tam olarak belirlenemese de; dosya kapsamına göre dava konusu taşıma sırasında kaza olduğu, konteynerin devrilmesi sonucu emtianın zarar gördüğü anlaşılmaktadır. T.M.K’nın 4. maddesinde, “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir”, T.B.K’nın 50. maddesinde ise; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler” düzenlemeleri mevcuttur. Keza, aynı kanunun 51/1. maddesinde; “Hakim, tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler” denilmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi zarar miktarı her ne kadar tespit edilemese de; dosya kapsamından taşımaya konu malların konteynerin devrilmesi sonucu zarar gördüğü, dosya kapsamından anlaşılmakla, davacı tarafça sigortalısına yapılan ödemenini tümünün davalıya rücü şartları oluşmasa da, davacının hesaplamasına konu emtia miktarına göre sovtaj bedeli de düşülerek yapılan hesaplama sonucu bulunan 34.090,49 TL de baz alınarak, TMK 4. TBK 50 ve 51 maddelerine göre hakkaniyete göre rücu edilebilecek zarar miktarının 25.000,00 TL olduğu taktiren belirlenmiş bu miktar esas alınarak dava kısmen kabul edilmiştir. Sınırlı sorumluluk ilkeleri gereğince yapılan değerlendirmede; davacı tarafça zayi olduğu iddia edilen rulo toplamının denk geldiği 14.4998,67 Kg miktarı 8,33 SDR ile çarpıldığında120.773,92 SDR yapar ve buna göre davacı talebinin SDR üst sınırının çok altında olduğu anlaşılmaktadır. gerçek zararın sınırlı sorumluluğa göre hesaplanan zarardan düşük olması nedeniyle dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından davacı tarafından ödenen miktarn 25.000-TL’sinin zarar miktarı olarak SDR sınırının altında olup talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, davanın 25.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne, alacağa ödeme tarihinden avans faizi uygulanmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulüne, 25.000 TL’nin 24.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1707,75 TL harçtan, peşin alınan 1327,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 380,05 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1352,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi sarf gideri, tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.450,45 TL yargılama giderinin kabul(%32,16) ve red oranı(%67,84) dikkate alınarak 788,06 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça sarf edilen tebligat ve posta gideri 50 TL yargılama giderinin kabul(%32,16) ve red oranı(%67,84) dikkate alınarak 33,92 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 3.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 6.151,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 12/04/2018

Katip ….
E-İMZALI

Hakim ….
E-İMZALI