Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/502 E. 2018/1094 K. 06.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/502 Esas
KARAR NO : 2018/1094

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/07/2013
KARAR TARİHİ : 06/12/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin 8 yıldır … bölge temsilciliğini yaptığını, müvekkilinin iş merkezi ve dağıtım depolarının, davalıya ait bulunan … Çimento fabrikasının bitişiğinde yer aldığını, Çimento fabrikasının yoğun yerleşim merkezi içinde kaldığı için, çevreye, işyerlerine, araçlara, bitki örtüsüne ve insan sağlığına ciddi zarar verdiğini, bu sebeple müvekkili şirketin sadece iş yerini temizlemek için ayda 5.000 TL işçilik ve 2.500 TL temizlik malzemesi sarfettiğini, davalı şirkete ait çimento fabrikasının faaliyeti sırasında çevreye yaymış olduğu çimento artıkları, gazlar ve tozlar ile değişik zararları maddeleri müvekkili şirketin dış cephe yüzey kaplamalarına, iş yeri içinde bulunan tüm malzemelere ve stoktaki mallara, müvekkili şirketin binalarındaki tüm çatı sistemlerine, müvekkili şirketin tüm araçlarına, personel çalışanlarına, tüm çalışanların sağlığına ve tüm ağaç ve bitki örtüsüne zarar verdiğini, Yeni Borçlar yasasının 71. maddesinin bu tür işletmeleri önemli ölçüde tehlike taşıyan işletmeler olarak adlandırıldığını, tehlike sorumluluğunda zarar devam ettiği için zamanaşımını işleyemediğini beyanla talebinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bina ve eklentilerinin tozlardan dolayı temizliği için 30.000 TL olarak kabulüne, 2005 yılından bugüne kadar tüm bina ve eklentilerinin temizlik giderlerinin ay bazında tespitine, depolardaki çatının maliyetinin aylık temizlik ve bakım giderlerinin tespitine, aynı tarihten itibaren en yüksek ticari faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava dilekçesinde dava türünün anlaşılmadığını, davacının hüküm altına alınması istenen taleplerin aynı davaya konu edilecek niteliğe haiz olmadığından HMK’ya aykırı olarak açıldığını, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle HMK madde 114/ H ve madde 115/2 gereğince usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının bir yandan bina ve eklentilerinin temizliği için 30.000 TL’nin ödetilmesini istemekte iken bir yandan da geçmiş yıllarda yapılan temizlik giderlerinin tespitini talep etmekte olduğunu, bu iki sistemin ancak iki ayrı davanın konusu olabileceğini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararın bulunmadığını, dolayısıyla HMK’nun 115 hükmü gereğince davanın usulden reddi gerektiğini, dava konusu iddia ve taleplerin asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla herhangi bir hak kaybına uğramamak amacı ile zamanaşımı definde bulunduklarını, müvekkili şirketin çimento üretimine ilişkin faaliyetlerini tüm yasal yükümlülüklere uygun olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirketin Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından verilmiş hava kalitesi açısından bir sakıncanın bulunmadığı belirtilen A Grubu Emisyon Belgesi ve Birinci Sınıf Gayrısıhhi Müesseselere Ait Açılma İzni gibi tüm ruhsat ve izinlere sahip olduğunu, ayrıca müvekkili şirketçe Endüstriyel Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliğinde öngörülen tüm tedbirlerinde alındığını, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararların müvekkilin faaliyetine atfedilemeyeceğini, davada ispat yükünün davacıya ait olduğunu, ancak davacının davada iddialarının ispatını sağlayacak hiçbir delil sunmadığını, davanın bu nedenle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iddiaları ve talepleri yönünden haksız fiil sorumluğunun şartlarının oluşmadığını, davacının 6098 Sayılı BK m. 71 ile düzenlenen tehlike sorumluluğuna atıfla müvekkili şirketin tehlike sorumluluğunun kapsamında olduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirketin iştigal konusunun yasa koyucunun öngördüğü işletmeleri kapsadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava , davalıya ait fabrikanın işletilmesinin davacıya ait işyerine zarar verip vermediği, vermişse zararın türü ve miktarının ne olduğu, davacının bundan dolayı davalıdan talep edebileceği tazminat istemine ilişkindir.
Davalıya ait fabrikanın faaliyeti nedeniyle davacı ait fabrikaya ve çevresine çimento tozları nedeniyle zarar verip vermediği, çimento tozları nedeniyle yapılması gereken temizlik malzeme ve personel giderinin ne kadar olduğu hususunun tespiti için taraf fabrikalarının bulunduğu yerde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Kimya mühendisi Dr…, , inşaat mühendisi …. makina mühendisi … , Çevre mühendisi …. ve borçlar hukuk bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davacı şirketine ait eşyerinde görülen tozdan mütevellit kirlenmesinin ana kaynağının davalı şirketine ait olan çimento tesisleri olduğu, dava konusu yüksek miktarlı toz kirleticilerin yanında, davacı firmanın yakın civarında bulunan parke-taş fabrikasından ve yoldan sürekli ve yoğun olarak geçen çimento araçları gibi trafik kaynaklı diğer düşük oranlı toz emisyon kaynaklarının da ayrıca mevcut olduğu, soz konusu çevresel zararın gerçekleşme ihtimalinde sıklık ve yüksekliğin mevcut olduğu, söz konusu zarardan doğan hukuki sorumluluğun tehlike sorumluluğu kapsamında yer alacağı, ancak TBK m. 71/IV uyarınca davalının çevre kirliliğine yol açtığı zararları bakımından 2872 sayılı Çevre Kanunua tabi olacağı, kirtelici faaliyet ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu, dolayısıyla davalının kusur şartı aranmaksızın sebep olduğu zararları tazmin etmesi gerektiği, davacı şirketinin mahkeme keşfi sırasında heyet tarafından görülen ve toz kirleticilerden kaynaklandığı tespit edilen zararlarının, davacı dilekçesinde belirttiği miktarların belgelendirilmesi suretiyle davalıdan talep edebileceği, davacı tarafın geçmiş yönelik tazminat talebi konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Davacının iddiası, davalının savunması, toplanan deliller, bilirkişi raporu dikkate alınmak suretiyle davacının talep edebileceği alacak miktarının tespiti ve ayrıca tarafların rapora yönelik beyan ve itirazlarını karşılayacak şekilde heyete SMMM dahil edilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM ….’nun da dahil edilmesiyle düzenlenen ek raporda, davalı şirketin 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin birbirini doğruladığı, kanunlara uygun şekilde tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin merkezinin Edirne adresinde olduğu, dava konusu yerin davacının İstanbul Şubesi olduğu, İstanbul Şubesinin 23.12.2003 tarihinde tescil edildiği, ayrıca tescile ilişkin ilanın 26.12.2003 tarih 5955 sayıl Türkiye Sicil Gazetesinin 672. Sayfasında ilan edildiği, yukarıdaki tespitlere göre davacı şirketin İstanbul Şubesinin 23.12.2003 tarihinde faaliyete başlamış olduğu, davacının faaliyete başladığı tarihten önce davalının davacının taşınmazın yanındaki adreste çimento fabirkasının faaliyetinin bulunduğu, davacı şirket ile kurulan iletişim sonucu defterlerinde incelemeler yapılmış ancak şirketin dava konusu ile ilgili kök raporun sonuç kısmının 4. Maddesinde belirtilen toz kirleticilerden kaynaklandığı tespit edilen zararlarını davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği miktarların belgelendirilmesi suretiyle davalıdan talep edilebileceğine/ ilişkin değerlendirmesi sonrasında;
Davacı Şirketten;Temizlik ile ilgili yapılan harcamalara ilişkin faturalar;Dava konusu temizlik işinde çalıştığı ispat edilen işçilere ilişkin bilgi ve belgeler talep edilmiş olduğu, ancak davacı tarafın yukarıda istenen bilgi ve belgelere karşılık tarafımıza …. adlı çalışanların Aralık 2015 dönemlerine ait ücret bordrolarının gönderilmiş olduğu; söz konusu belgelere göre 1 işçinin aylık maliyetinin 1,794,05 TL’ si olduğu, 4 işçinin maliyetinin de (1,794,05 TL * 4 İşçi) 7,176,20 TL’ si olduğu, Bu maliyetin 4 işçiye alt olduğu, söz konusu miktarın davacı talebinden fazla olduğunun belirlendiği, davacı tarafça ibraz edilen ücret bordrolarında belirtilen kişilerin tamamın davalı şirketin verdiği zararların giderilmesi için çalışan temizlik işçileri olduklarına dair herhangi bir vesaikin incelemede heyete sunulmadığı gibi dosyada da ispat edici mahiyette vesaikin bulunmadığı, burada dikkat edilmesi gereken hususların olduğu; şirketin davalının faaliyetleri dolayısıyla zarara uğradığının teknik bilirkişiler tarafından kök raporda ki değerlendirmeler ile tespit edildiği; zararın maddi boyutu ile ilgili davacı tarafın vesaiklerle belgelendirmesi gerektiğine dair tespitin bulunduğu.davacının elinde zararın giderilmesine ilişkin inceleme ve sonrasında (Dava konusu zararın giderilmesine ilişkin temizlik faturaları ve dava konusu zararın giderilmesi için çalışan işçilerin ücretleri) ispat edici mahiyette vesaikin dosyaya sunulmadığı, bu durumda davacının (Oluşan zararın varlığında şüphe bulunmadığı) zararının giderilebilmesi için aylık harcanması gereken İşçilik ve yine ne kadarlık temizlik malzemesi kullanımı gerekeceği hususlarında konusunda uzman teknik bir bilirkişiden görüş alınabileceği, mahkemenin davacı tarafça ibraz edilen bordroda ki işçilerin dava konusu zararın giderilmesi için çalışan davacı şirket çalışanları olduğuna kanaat getirmesi halinde ise; davacının dava konusu ile ilgili zararın giderilmesi için harcadığı işçilik giderinin aylık 7.176,20 TL’ si olacağı ancak talepte bağlılık ilkesi doğrultusunda aylık 5.000,00 TL olarak kabul edilebileceği,bu itibarla davacının 2005 yılının başında 2013 yılının temmuz ayına kadar talepte bulunduğu, bu itibarla davacının talebinin 8 yıl 7 ay olduğu, Diğer bir ifade ile 103 aylık talebinin olduğu, davacının talebine göre hesaplama yapılması durumunda davacının zararının (103 Ay * 5.000,00 TL) 515.000,00 TL’ si olabileceği ancak davacının iş bu davada ki talebinin 30,000,00 TL’ si olduğunun mahkeme tarafından dikkate alınması gerektiği, davalının temerrüdüne ilişkin dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu itibarla davacının uğradığı zarar ile İlgili ticari faiz talebinin dava öncesi ile ilgili olamayacağının kabulünün gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere zararın giderilebilmesi için aylık harcanması gereken işçilik ve yine ne kadarlık temizlik malzemesi kullanımının gerektiği hususlarında temizlik malzemesi konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Kimya mühendisi … tarafından düzenlenen raporda, davacı fabrikasını kirtelen tozların davalı fabrikasının klinker üretimi ve takip eden öğütme prosesinden gelen taşlamış çimento tozundan oluştuğu, davacı fabrikasını kirtelen çimento tozlarının bir adet işçinin esas işi dahilinde temizlendiği, 2005 yılından 2013 yılına kadar olan işçi ücret bordrosunun dosyaya sunulması ile ortalama aylık temizlik ücretinin hesaplanmasının mümkün olacağı, 2005 yılından 2013 yılı ve takip eden 7 ay için temizleme işlemlerinde kullanıldığı iddia edilen temizlik ürünlerinin isim ve miktarını faturalandırılmış belgesi ile temizlenen bina ve ek binaların alanı ve davacı araçlarının sayısını ve cinsini belirtir belgelerin dosyaya sunulması ile temizlik için kullanılan temizleyici madde ürün hesap işlemlerinin yapılmasınının mümkün olacağı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda eksik olduğu belirtilen belgeler üzerinde ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Kök raporu sunan bilirkişi heyeti ile kimya mühendisi tarafından hazırlanan ek raporda, davacı bina ve ek binalarının ve çevre alanının üzerinde bulunan kirli görünümlü ve ancak kırılma ve kazıma ile çıkabilecek kalker katmanlarının oluşması, bu alanlarda temizlik işlemi yapılmadığını gösterdiği, davacının zararlarının giderilmesine ilişkin temizlik faturaları ve dava konusu zararın giderilmesi için çalışan işçilerin ücretleri ile ilgili ispat edici mahiyette vesaikin dosyaya sunulmadığı gibi defterlerde kaydı bulunmadığından dolayı, davacı talebi temizlik harcama işlemleri hesabının da yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf özetle; davalıya ait bulunan …. Çimento fabrikasının bitişiğinde yer alan iş merkezi ve dağıtım depolarının, Çimento fabrikasının işletilmesi nedeniyle çimento artıkları, gazlar ve tozlar ile değişik zararları maddeleri ile zarar gördüğünü, bu sebeple müvekkili şirketin sadece iş yerini temizlemek için ayda 5.000 TL işçilik ve 2.500 TL temizlik malzemesi sarfettiğini, TBK’nın 71. Maddesi kapsamında davalının tehlike sorumluluğu nedeniyle sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bina ve eklentilerinin tozlardan dolayı temizliği için 30.000 TL olarak kabulüne, 2005 yılından bugüne kadar tüm bina ve eklentilerinin temizlik giderlerinin ay bazında tespitine, depolardaki çatının maliyetinin aylık temizlik ve bakım giderlerinin tespitine, aynı tarihten itibaren en yüksek ticari faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf üzerine düşen tüm yasal yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacının iddialarını ispatlamaka yükümlü olduğunu beyanla davanını reddini savunmuştur. Mahkememizce uyuşmazlık konularında uzman bilirkişilerden oluşturulan heyetten alınan ve itibar edilen kök rapor ve ek raporlarda tespit edildiği üzere; davacı şirkete ait işyerinde görülen tozdan mütevellit kirlenmesinin ana kaynağının davalı şirketine ait olan çimento tesisleri olduğu, dava konusu yüksek miktarlı toz kirleticilerin yanında, davacı firmanın yakın civarında bulunan parke-taş fabrikasından ve yoldan sürekli ve yoğun olarak geçen çimento araçları gibi trafik kaynaklı diğer düşük oranlı toz emisyon kaynaklarının da ayrıca mevcut olduğu, soz konusu çevresel zararın gerçekleşme ihtimalinde sıklık ve yüksekliğin mevcut olduğu, söz konusu zarardan doğan hukuki sorumluluğun tehlike sorumluluğu kapsamında yer alacağı, ancak TBK m. 71/IV uyarınca davalının çevre kirliliğine yol açtığı zararları bakımından 2872 sayılı Çevre Kanunua tabi olacağı, kirtelici faaliyet ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu, dolayısıyla davalının kusur şartı aranmaksızın sebep olduğu zararları tazmin etmesi gerektiği tespit edilmiş olmakla beraber, davacının zarar uğradığını ve zararın miktarını ne kadar olduğunu ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Mahkememizce davacının zararlarının ispatı bakımından bilirkişi heyetine SMMM eklenerek ek rapor alınması yoluna gidilmiş, bilirkişi heyetince davacı Şirketten; temizlik ile ilgili yapılan harcamalara ilişkin faturalar, dava konusu temizlik işinde çalıştığı ispat edilen işçilere ilişkin bilgi ve belgeler talep edilmiştir. Davacı taraf 4 çalışanının aralık 2015 dönemlerine ait ücret bordrolarını bildirmişse de, bilirkişi heyetince bu kez, davacı tarafça ibraz edilen ücret bordrolarında belirtilen kişilerin tamamın davalı şirketin verdiği zararların giderilmesi için çalışan temizlik işçileri olduklarına dair herhangi bir vesaikin incelemede heyete sunulmadığı gibi dosyada da ispat edici mahiyette vesaikin bulunmadığı, zararının giderilebilmesi için aylık harcanması gereken işçilik ve yine ne kadarlık temizlik malzemesi kullanımı gerekeceği hususlarında konusunda uzman teknik bir bilirkişiden görüş alınabileceği bildirilmiştir. Davacı her ne kadar zarar ispatı bakımından 4 işçisinin bordrolarını bilirkişi heyetine bildirmişse de, davacı tanıklarının beyanlarında özetle davalıya ait fabrikanın işletilmesi nedeniyle işyerinde, araçlarda çimento tozu nedeniyle kirlenme olduğunu, bunun davacı çalışanlarınca temizlendiği, fakat bu konudu özel bir görevlendirme ve ekstra ücret ödeme söz konusu olmadığına ilişkin beyanları nazara alındığında 4 işçiye ödenen ücretin iddia edilen zarar kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Tarafların itirazları üzenine önceki bilirkişilerden alınan ek raporda sonuç olarak, davacıya ait bina ve ek binalarının ve çevre alanının üzerinde bulunan kirli görünümlü ve ancak kırılma ve kazıma ile çıkabilecek kalker katmanlarının oluşması, bu alanlarda temizlik işlemi yapılmadığını gösterdiği, davacının zararlarının giderilmesine ilişkin temizlik faturaları ve dava konusu zararın giderilmesi için çalışan işçilerin ücretleri ile ilgili ispat edici mahiyette vesaikin dosyaya sunulmadığı gibi defterlerde kaydı bulunmadığından dolayı, davacı talebi temizlik harcama işlemleri hesabının da yapılmasının mümkün olmadığı kanaati bildirilmiştir. Bu itibarla esasen davalının çimento fabrikasının faaliyetiyle, davacıya ait iş yerinde kirlenmeye neden olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olmakla birlikte davacı tarafça davalının eylemi sonucu meydana geldiği iddia edilen temizlik ve işçilik giderleri ne ilişkin somut deliller ortaya konulamaması nedeniyle iddia edilen zarar ispatlanamadığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olan 35,90 TL ‘nin peşin yatırılan 512,35 TL ve ıslah harcı 136,64 TL’den mahsubuna, fazla yatırılan 613,09 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 49,24 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 3.600 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesie,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/12/2018

Katip …
E-imzalı

Hakim …
E-imzalı