Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/458 E. 2018/227 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/458 Esas
KARAR NO : 2018/227

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile davalılardan …’ın müvekkili şirkette çalışırken iş akdinin müvekkili firma aleyhine ve kendi hesabına gerçekleştirdiği işlemler sebebiyle şirketi zarara uğratması ve haksız rekabette bulunmasından hareketle, müvekkili şirket tarafından ” Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranmasından dolayı” feshedildiğini, davalının müvekkilli şirkette çalışmış olduğu dönemde edindiği ticari sırları müvekkili şirket ile aynı alanda faaliyet gösteren başkaca şirketlerle paylaştığını ve bilgiler doğrultusunda haksız kazanç elde ettiğini, davalıların müvekkili şirketin iş mamulleri faaliyeti ve ticari işletmesi ile iltibaslar meydana getirmeye çalışarak haksız rekabette bulunduğunu, müvekkilinin müşteri portföyü … ve davalının başka bir çalışanı ile birlikte ziyaret edildiğini, müvekkilinin çok uzun yıllardır sır olarak sakladığı hammadde ve yarı mamul temini, kalıp detayları ve üretim teknikleri ile ilgili detayları davalı firmaya aktardığını, diğer davalı … Kalıp’ın da müvekkilin kendi portföyünde bulunan müşterilerine 1 nolu davalı ve müvekkili şirketin eski çalışanı ile birlikte ziyaretler düzenlediğini, yanıltıcı mahiyette e-mailler gönderdiğini, gerçeğe aykırı beyanda bulunarak kendilerince imalatı yapılmayan ürünlerin imalatı yapılıyormuş gibi gösterilerek müşterileri yanılttığını, davalıların aynı eylemleriyle ilgili haksız rekabetlerinin tespiti ve önlenmesi için Bakırköy … ATM’nin … E sayılı dosyası ile maddi-manevi tazminat talepli dava ikame edildiğini, ancak söz konusu davada dosyanın uzun süre bilirkişide kalması bilirkişi raporunun oldukça uzun bir süre ibraz edilmemesi nedeniyle müvekkilinin dava tarihinden inceleme tarihine kadar olan zararın tespit edilemediğini, işbu nedenle müvekkilinin 2010 yılı Aralık ayı sonrasındaki zararının tespiti için ek davayı ikame ettiklerini beyanla davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, taleplerini arttırma hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğramış olduğu zarardan dolayı şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesi ile dava konusu yapılan taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmesinden dolayı hizmet sözleşmesinin feshedildiğinden bahsettiğini, oysa davacının müvekkilinin hizmet sözleşmesinin feshinden dolayı müvekkiline kıdem ve ihbar tazminatı ödemiş olmasının çelişki arz ettiğini, davacının müvekkilini safdışı edip sektörde tek kalmak suretiyle rekabeti engellemeyi amaçladığını, müvekkiline ait dosyaya sunmuş oldukları 2008,2009, 2010 yıllarına ait faturalar, fiyat listeleri incelendiğinde, uzun yıllardır davacının ve davalı şirketin aynı sektörde çalıştığının ve aynı ürünleri ürettiğinin görüleceğini, listeler incelendiğinde ürün fiyatlarının aynı olduğunu hatta bir kısım ürünlerin fiyatlarının bazı dönemlerde müvekkilinin yüksek olduğunun görüldüğünü, ayrıca bu ürünlerin başka şirketlerce de üretilmediğini, davacının … markası ile de çalıştığını aynı ürünleri daha düşük fiyata satabildiğini, piyasada kendi rakibini kendisi oluşturduğunu başka firmaları istemediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM …, makina bilirkişi …, hukuk bilirkişisi … ve patent uzman bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davalıların 2010 Aralık ayından sonra da haksız rekabet teşkil eden fillerine devam ettiği, Bakırköy …, Asliye Ticaret Mahkemesi … E, sayılı dava dosyasında davalıların haksi2 rekabet teşkil eden fillerinin kesinleştiği, bahse konu dosya bilirkişi raporu ile tespit edilen müşterilere Aralık 2010 tarihinden sonra da davalı şirket tarafından ilgili ürün satışlarının yapılarak haksız rekabet fiillerinin devam ettiği, davaci şirketin bu çerçevede zararının 26.383,47 TL olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz sonucu yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup, SMMM …, makina mühendisi … ve ticaret hukuk bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, Bakırköy … ATM 22.10.2013 tarihli, … E ve … K. sayılı kararının hüküm bölümünde açıkça “Davalıların, davacının müşteri portföyünü davalı şirkete taşıması şeklinde gerçekleştirdikleri haksız rekabetin önlenmesine” hükmetmiştir. Davacının ürettiği ürünlerin davalı şirketçe, davacının eski müşterilerine satılmaya devam edilmesi, Bakırköy … ATM’nin hakkında hüküm verdiği eylemlerin devamı niteliğinde olduğu, bu itibarla, ilk dava tarihi olan 26.11.2010’den önce davacıyla çalışan müşterilere, huzurdaki dava tarihi olan 16.08.2013’e kadar yapılan satışların haksız rekabetin devamı niteliğinde olduğu, davacı müşteri portföyünde bulunup davalı yanca ticari ilişkide bulunulan 59 adet şirketin bulunduğunun tespit edildiği, davalı yanın, davacı yanın 59 müşterisine 2010 Aralık ayında 32.161,15 TL, 01.01.2011-31.12.2011 döneminde 178.494,25 TL, 01.01.2012-31.12.2012 döneminde 141.506,80 TL, 01.01.2013-16.08.2013 döneminde 54.354,50 TL olmak üzere, Aralık/2010 tarihinden dava tarihine (16.08.2013) kadar (KDV hariç) toplam 406.516,70 TL tutarında satış yapmış olduğu, davacının üretim yelpazesinde bulunmayan, ancak davalı tarafından satışı gerçekleştirilen ürünlere ilişkin faturaların değerlendirme dışı bırakıldığı,davalı yanın, davacı yan müşteri portföyünde bulunan 59 şirkete Aralık/2010 tarihinden dava tarihine (16.08.2013) kadar davacı yanın üretim yelpazesinde bulunan ticari mallara ilişkin toplam 406.516,70 TL satış yapmış olduğu, bu satışlardan dolayı toplam 26.382,93 TL kar mahrumiyetinin olduğu belirtilmiştir. İki farklı heyetten alınan bilirkişi raporları birbirleriyle uyumu ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı … karar sayılı dosyasında sonuç olarak davalıların davacının müşteri portföyünün davalı şirkete taşıması şeklinde haksız rekabet eylemlerinde bulundukları kabul edilerek dava tarihi itibariyle davacının haksız rekabetten kaynaklanan maddi zararının ve manevi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 15/10/2014 tarihli … esas … karar sayılı kararıyla onandığı ve sonrasında karar düzeltme taleplerinin reddedildiği, iş bu davanın konusunun daha önce mahkeme kararı ile tespit ilen haksız rekabet eylemlerinin devam ettiği iddiasıyla uğranılan zararın tazminine ilişkin olup mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında davalıların devam eden eylemleri tespit edilerek davacının uğradığı zarar belirlenmiş, mahkememizce bilirkişi raporlarına itiraz edilmiştir. Davalı tarafça davanın zaman aşımına uğradığı ilk itirazında bulunulmuşsa da bilirkişi raporlarında da belirtildiği üzere davalının devam eden haksız eylemi söz konusu olup bilirkişi raporlarında haksız rekabete konu işlemlerin dava tarihi itibariyle devam ettiği anlaşılmakla TTK’nın 60. Maddesinde düzenlenen 1 ve 3 yıllık zaman aşımı sürelerinin dava tarihi itibariyle dolmadığı, davacının talebinin zaman aşımına uğramadığı kanaatine varılmıştır. Davalılar vekili 10/01/2018 tarihli dilekçesiyle cevap dilekçesinin tamamen ıslah ederek yemin deliline dayanmış ve davacı tarafa iddia edilen tarihler arasında haksız rekabet yapılıp yapılmadığı hususunda yemin teklifinde bulunulmuşsa da haksız rekabet yapıldığı iddiasının ispat yükü davacı tarafta olup davacı taraf bu iddiasını daha önce kesinleşen mahkeme kararı bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibariyle yerine getirilmiş olup bu konudaki ispat yükü davalıya ait olmadığından davalının yemin teklifini neticeye etkili olmayacağı kanaatiyle davalı vekilinin yemin teklifi talebi reddedilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının bilirkişi raporuyla tespit edilen maddi zararın davalılardan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1- Davanın kabulü ile 26.382,93 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcının 1.802,21 TL’ye ikmali ile 1.344,43 TL bakiye harcın davalıdan hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılmış olan 24,30 TL peşin harç ve 433,48 TL ıslah harcının mahsubuna,
3- Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL BVH, 24,30 peşin harç , 433,48 TL ıslah harcı, 318,55 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 4.400 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.200,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 3.165,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra mahkemece kendiliğinden, davacı tarafından yatırılmış olan gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine, bu kararın tebliğ giderinin iade edilecek avanstan karşılanmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 15/03/2018

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI