Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/430 E. 2018/735 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/430 Esas
KARAR NO : 2018/735

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/07/2018
Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirkete ait …. plakalı aracı 14.01.2013 günü gece yarısı park halinde iken yanmaya başladığını ve hasarlandığını, İBB İtfaiye Daire başkanlığı tarafından düzenlenen yangın raporunda, park halinde bulunan aracın elektrik aksanında meydana gelen kısa devre sonucu kablo izolelerinin ve plastik aksamın oluşması ile yanmanın meydana geldiğini belirtildiğini, ayrıca Güngören Emniyet Müdürlüğü tarafından yangın olayıyla ilgili herhangi bir adli vakıa tespit edilmediğinden olay yeri inceleme yapılamadığı ve rapor düzenlenmediğinin belirtildiği, …. yetkililerinin araç üzerinde yaptıkları incelemenin yagının sebebini ortaya koyan yeterli bir inceleme olmadığını Bakırköy … ATM’nin ….D.İş dosyasında yapılan tespit sonucu yangının araçtan kaynaklandığının tespit edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araç bedeli olan 211.053,41 TL’nin davalıdan faiziyle tahsiline, aracı kullanamadıklarından dolayı dava tarihine kadar olan 16.604,02 TL’lik zararın tazminine, aracı kullanamamaları nedeniyle her ay doğacak bakiye alacakları için dava haklarını saklı tuttuklarını iddia etmiştir.
Davalılardan … Oto Servis şirket vekili cevap dilekçesi ile dava konusu olayda müvekkili şirkete izafe edilebilecek bir kusur söz konusu olmadığı gibi dava konusu araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir arıza veya ayıbın bulunmadığını, Bakırköy …. ATM’nin …. D. İş dosyasında hazırlanan raporun kendilerine tebliğ edilmediğinden delil niteliği bulunmadığını , talep edilen tazminat miktarın ve faizin faiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ….. şirket vekili cevap dilekçesi ile Bakırköy … ATM’nin …. D. İş sayılı dosyasındaki tespit raporunun yanlış değerlendirmeler içerdiğini, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığından hak düşürücü sürenin dolduğunu, elektrik kontağından veya sair bir nedenle yangına neden olabilecek hiçbir üretim hatası bulunmadığını, dosya kapsamında yangın raporu, tespit raporu ve davacının beyanları arasında yangının çıkış nedenine ilişkin olarak çelişkili ifadeler bulunduğunu, tespit raporunda yangının yakıt ısıtıcısındaki üretim hatasından kaynaklandığı iddianın varsayıma dayalı olduğunu, müvekkili şirket yetkililerince dava konusu araç üzerinde bir inceleme yapılmamış olup, diğer davalı …. AŞ tarafından aracın serviste incelendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu alacağın araç bedeline ilişkin kısmını devreden davacı …. … Vekili sunduğu dilekçe ile dava konusu alacağın bir kısmını sigortacı …Sigorta Şirketinden aldığını , dolayısıyla davalarına ödenmeyen kısım itibariyle davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
Dava konusu alacağın araç bedeline ilişkin kısmını devralan … sigorta Şirketi vekili ise müvekkilinin sigortalısı olan davacı ….. Şirketine sigorta bedelini ödediği, dava konusu harcın hurda halinde satıldığını, hurda bedelini müvekkili şirketin aldığını beyan etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle satış bedelinin iadesine ve ikame araç kiralama bedelinin tazminine ilişkindir
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu araçta yangının meydana gelmesine yol açabilecek araçtan kaynaklanan herhangi bir üretim hatası, ayıp vs nin söz konusu olup olmadığı, ayıp var ise süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı , davacının ikame araç bedelinin tazminine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı varsa tazminat miktarının ne kadar olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, makina mühendisi Prof. Dr…., makina mühendisi Doç. Dr…ve borçlar hukuk bilirkişisi Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen raporda, ….plaka numaralı …. marka, … tip, 2012 model taşıtın yakıt sisteminden kaynaklı arıza neticesi yandığı, taşıtın gizli ayıplı olduğu, taşıt değerinden satış neticesi elde edilen sovtaj değerinin düşülmesi ile gerçek zararın 71.758,41TL olarak ortaya çıktığı, davaya konu taşıt ve muadillerinin hasar tarihindeki piyasada aylık kira bedellerinin 150-250,TL+KDV/gün şeklinde olduğu, nitekim davacı tarafın sunduğu kiralama faturalarının da alt sınır olan 150,-TL+KDV/gün mertebesinde bulunduğu, davacı sunduğu faturalar ile Mart, Nisan ve Mayıs faturaları için toplam 16.604,02 TL kira bedeli alacağı olduğunu iddia ettiği, talep edilen bedelin piyasa rayiçleri alt sınırında bulunması nedeni ile kabulü gerektiği; davacının dava konusu aracı, davalı/…. şirketinden satın aldığı, diğer davalı/…. Şirketinin ise söz konusu aracın üreticisi olduğu, satın alınan aracın 14.01.2013 tarihinde yandığı, raporun teknik kısmındaki tespitlere göre, araçta bulunan ayıbın (imalat hatası) aracın yanmasına yol açtığı, buna göre, satın alınan aracın hukuki anlamda gizli ayıplı olduğu, bu gizli ayıbın, satım sözleşmesinden dönme hakkını davacı/alıcıya verecek nitelikte bir gizli ayıp olduğu, yani önemli gizli ayıp olduğu, bu nedenle davacı/…. Şirketi (alıcı), ilk talebi gibi, sözleşmeden dönmeye ve satım bedelinin iadesini talebe hak kazandığı, davacının ayrıca, ikinci talebi olarak, aracın yandığı tarihten dava tarihine kadar başka araç kiralamak için ödemiş olduğu kira bedellerinin tazminin talep ettiği, tacir durumundaki davacının aracın yanması nedeniyle başka araç kiralaması hayatın olağan uygun olduğu, kaldı ki davacının sunmuş olduğu faturalardan da başka araç kiralamış olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davacı…. şirketi, aracın yandığı tarihten (14.01.2013 tarihinden) dava tarihine (20.05.2013 tarihine} kadarki kira bedelleri tutarını talebe hak kazandığı, davacının bu davadaki talebini hem aracın satıcısına hem de üreticisine karşı yönelttiği, davalı/…. Şirketi aracın satıcısı olduğu için davacının bu davadaki taleplerinin ona karşı yöneltilebileceği, ne var ki davacının bu davadaki taleplerini aracın üreticisi durumunda olan davalı/…. Şirketine karşı yöneltme hakkının bulunmadığı, zira davacının bu davadaki talepleri, ayıplı ifaya dayanan talepler niteliğinde olduğu, Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan ve tacirler arası satımlarda uygulanan ayıplı ifaya dayanan talepler (TBK.md.227) ise, aracın satıcısına karşı yöneltilebileceği, böyle olmakla birlikte, Yargıtay içtihatlarına göre, alıcıya verilmiş olan garanti belgesini, aracın üreticisi düzenlemişse ya da imzalamışsa, bu durumda aracın üreticisi de alıcıya karşı akdi sorumluluk (ayıp sorumluluğu) altına gireceği ve dolayısıyla da alıcı, ayıplı ifaya dayanan taleplerini üreticiye karşı da yöneltileceği, dava dosyasında ise, üretici durumundaki davalı/…. tarafından düzenlenmiş ya da imzalanmış bir garanti belgesine rastlanmadığı, kaldı ki. uygulamada, yurtdışından ithal edilen mallarla ilgili garanti belgeleri, ilgili mevzuat hükümlerinin verdiği yetkiye istinaden, ithalatçılar tarafından düzenlenmekte olduğu; yoksa yurtdışındaki üreticiler tarafından düzenlenmediği, bu nedenle dava dosyasının şu andaki durumu itibariyle davacının bu davadaki talebini davalı/…..’ye karsı yöneltemevecegi ve dolayısıyla da davalı/…. bu davada taraf sıfatının bulunmadığı, davanın açılmasından sonra, dava konusu aracın sigortacısı durumunda olan …. Sigorta şirketi, aracın bedelini davacı/alıcıya ödemek suretiyle, davacı/alıcının haklarına bu oranda halef olduğu, bu durum nedeniyle davacı/alıcının, araç bedeline ilişkin talep hakkı sona erdiği, bu talep hakkı sigorta şirketini geçtiği, sigorta şirketinin davalı/….’dan talebe hak kazandığı tutarın ise, 71.758 TL olduğu, fakat davacının, başka araç kiralaması nedeniyle uğradığı zararların tazminine ilişkin talebi varlığını koruduğu, sonuç olarak davacı/…. Şirketinin, davalı/….’dan, 16.604,02TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; davacı/…. Sigorta Şirketi’nin, davalı/….’dan, 71.758 TL tutarında tazminat alacağının bulunduğu; talebi gibi, bu alacağın, ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği; davalı/…. Şirketinin bu davada taraf sıfatının bulunmadığı kanaati belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz sonucu aynı heyetten alınan ek bilirkişi raporunda, kök raporda kanaatin; “…. plaka numaralı, …. marka, … tip, 2012 model taşıtın yakıt sisteminden kaynaklı arıza neticesi yandığı, taşıtın gizli ayıplı olduğu, taşıt değerinden satış neticesi elde edilen sovtaj değerinin düşülmesi ile gerçek zararın 71.758,41TL olarak ortaya çıktığı” şeklinde sunulmuş olduğu, değerlendirme kısmında açıklanan hususlar dikkate alındığında taşıttaki yangının imalat kaynaklı olduğu, gizli ayıp niteliğinde bulunduğu hususundaki kanaatin muhafazası gerektiği; davalı/…. şirketi öncelikle, “dava konusu aracın hukuki anlamda ayıplı olmadığı yönünde itirazda bulunduğu, ne var ki işbu ek raporumuzun teknik kısmındaki tespitlere göre, dava konusu araç hukuki anlamda ayıplı olup, araçtaki yangın da bu ayıptan kaynaklandığı, bu nedenle davalının yukarıdaki itirazı yerinde görülmediği, davalı/…. şirketi ayrıca, “ayıplı aracın alıcısı durumunda olan davacı/…. şirketinin yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığı için, davalıları ayıptan dolayı sorumlu tutma hakkının bulunmadığı, bu nedenle davacı/…. Sigorta Şirketinin de davalıları ayıptan sorumlu tutma hakkının bulunmadığı” yönünde itirazda bulunduğu, ancak dava konusu araç, gizli ayıptan kaynaklı olarak çıkan yangından dolayı 14.01.2013 tarihinde gece yarısı yandığı, dolayısıyla ihbar süresinin 15.01.2013 tarihinde işlemeye başladığı kabul edilmesi gerektiği, davacı/alıcı ise, 28.01.2013 tarihinde ayıp ihbarında bulunduğu, bilindiği üzere, ticari satışlarda ortaya çıkan gizli ayıplarda, ayıp ihbarının, TBK.md.223/f.2 uyarınca, ayıbın anlaşılmasından sonra hemen yapılması gerekmediği, kanunda yer alan hemen ibaresi, her somut olayda dürüstlük kuralına göre tespit edilecek uygun bir süre olarak anlaşıldığı, davacının yangın olayı karşısında nasıl hareket etmesi yönünde düşünmesi gereken makul süre dikkate alındığında, davacının uygun bir süre içinde ayıp ihbarında bulunduğu, kaldı ki uygun sürenin tayininde geniş davranıldığı, aksi takdirde, kendisine ayıplı araç satılıp teslim edilmiş olan alıcı karşısında, ayıplı araç satıp teslim etmiş olan satıcı gereğinden fazla korunmuş olacağı; bu da adalete uygun olmadığı, bu nedenle davalının yukarıda belirtilen itirazı da yerinde görülmediği, davalı/,,, şirketi ayrıca, “davayı temlik alan ,,,, Sigorta Şirketinin diğer davalı/,,,, şirketinden 71.758 TL tutarında tazminat alacağı olduğu iddiasının yerinde olmadığı; ayrıca böyle bir alacağın varlığı kabul edilse bile ayıplı aracı iade etme yükümlülüğü bulunduğu” yönünde itirazda bulunduğu, …. Sigorta Şirketi aracın yanmasından dolayı, aracın bedelini davacı/,,,, Şirketine (alıcıya) ödemekle alıcının haklarına halef olduğu, davacı alıcının haklarına halef olduğu için de, davacı alıcının bu araca ödemiş olduğu satım bedeli tutarı olan 211.053,41 TL’nin tamamının iadesini talep etmediği, sadece araç bedelini davacı alıcıya ödemek zorunda kaldığı için uğradığı zarar olan 71.758 TL’nin tahsilini talep ettiği, bu durum nedeniyle ayıplı aracı davalılara iade etme yükümlülüğü bulunmadığı kanaati belirtilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu gerekçeli ve denetlemeye açık hazırlanmış olup, mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, yukarıda ayrıntıları ile açıklanan hüküm kurmaya ve denetlemeye elverişli bulunan bilirkişi heyeti raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu aracın davacı …. şirketince davalı … Oto şirketinden 29/08/2012 tarihinde satın alındığı, aracın 14.01.2013 tarihinde gece yarısı park halindeyken yakıt sisteminden kaynaklı arıza neticesi yandığı, bu arızanın da üretim kaynaklı olduğu, aracın gizli ayıplı olduğunu gösterdiği, davacı şirketçe davalı şirkete TBK.md.223/f.2 uyarınca, makul sürede ihbar da bulunulduğu Garanti belgesine göre araç için 2 yıl süreyle garanti verildiği, davanın garanti süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Gizli ayıp halinde alıcı olan davacı şirketin seçimlik hakkı bulunmakta olup , davacı …. şirketi TBK 227/1. Fıkra 1. Bendine göre, bu haklardan sözleşmeden dönerek araç bedelinin iadesi hakkını kullanmış, fakat yargılama devam ederken araç bedelini kasko sigorta poliçesi kapsamında ….igorta Şirketi’nden tahsil ettiği için, Sigorta Şirketi 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca halefiyet ilkesi gereği davacı …. şirketinin haklarına halef olmuştur. Araç fatura bedeli 211.053,00TL olup sigorta şirketi aracın sovtajının satışından 139.295,00 TL gelir elde ettiğine göre, gerçek zararı 71.758,00 TL’dir. Davalı … şirketi vekilince, 71.758 TL tutarında tazminat alacağın varlığı kabul edilse bile ayıplı aracı iade etme yükümlülüğü bulunduğu ileri sürülmüşse de, Sigorta Şirketi, aracın yanmasından dolayı, araç bedelini …. Şirketine ödemekle alıcının haklarına halef olup, araç ayıplı olduğundan …. şirketi aracı iade ederek araç bedelinin tümünü isteme hakkına sahip olduğundan, davacı alıcının haklarına halef olan sigorta şirketinin, davacı alıcının bu araca ödemiş olduğu satım bedeli tutarı olan 211.053,41 TL’nin tamamının göre, aracın sovtajından elde ettiği bedeli düştükten sonra uğradığı zarar olan 71.758 TL’nin tahsilini talep etmesinde bir engel bulunmadığı, bu durum nedeniyle ayıplı aracı davalılara iade etme yükümlülüğü bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Dava konusu aracın kullanılamamasından kaynaklanan zarardan da davalı satıcının sorumlu olduğu, davacı …. şirketinin bu husustaki talebinin piyasa rayiçlerine uygun ve belgeli olduğu anlaşıldığından araç kira bedelinin davalı satıcıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davalı tarafça; davacı tarafın dava açılırken 211.053,00 araç bedelini talep ettiğini, daha sonra sigorta şirketinin aracın sovtajının satışından 139.295,00 TL gelir elde ettiğini beyan ederek 71.758,00 TL tazminat talebinde bulunulduğunu, böylece davacı tarafın 139.295,00 TL lik kısımdan feragat etmesi sebebiyle bu kısım yönünden davanın feragat nedeniyle reddi gerektiğini beyan etmişse de, yapılan değerlendirmede, davacı tarafın ayıplı araç bedelinin bir kısmından feragat etmesi söz konusu olmayıp, yukarıda anlatıldığı üzere davacı taraf aracın ayıplı olması nedeniyle araç bedelini talep hakkına sahip olmakla beraber araç bedelinin sigorta şirketince davacıya ödenmesi sonrasında, araç davalıya iade edilmeyip elden çıkarıldığından, sovtaj bedelinin indirilmesinden sonra kalan kısım sigorta şirketince talep edilmiştir. Buna göre davacı tarafın talep ettiği miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı/…. hakkında açılan davanın değerlendirilmesinde; TBK 227 maddesinde düzenlenen alım satım sözleşmesinde ayıplı ifaya dayanan taleplerin satıcıya yöneltilebileceğinin düzenlendiği, Yargıtay içtihatlarına göre, alıcıya verilen garanti belgesinde ancak üreticinin imzası varsa onun da sorumlu olacağı, somut olayımızda üretici durumundaki davalı/….. tarafından düzenlenmiş ya da imzalanmış bir garanti belgesine sunulmadığı bu nedenle davalı ….’ ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davalı ……. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-71.758,00 TL’nin 08.09.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı…. AŞ ‘den tahsili ile davacı …. Sigorta AŞ’ye verilmesine,
3-16.602,02 TL ikame bedelinin davalı …. AŞ ‘den alınarak davacı …. AŞ ‘ye verilmesine,
4- Alınması gereken 6035,87 TL harçtan, peşin alınanın 3887,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.148,02 TL eksik harcın davalılardan … AŞ ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
5- Davacı…. A.Ş.tarafından sarf edilen ilk dava açılşı harç gideri 3912,15 TL’nin davalılardan ….. AŞ ‘den alınarak davacılardan …. A.Ş.’ne verilmesine,
6-Davacı…. A.Ş.tarafından sarf edilen 2100 TL bilirkişi sarf gideri, 394,60 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2494,60 TL yargılama giderinin davalılardan … AŞ ‘den alınarak davacılardan … A.Ş.’ne verilmesine,
7-Davacı …. A.Ş.kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı yararına takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan ….AŞ ‘den alınarak davacılardan ….A.Ş.’ne verilmesine,
8-Davacı …. Sigorta AŞ.kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davacı yararına takdir edilen 8243,38 TL vekalet ücretinin davalılardan davalılardan …. AŞ ‘den alınarak davacılardan ….Sigorta A.Ş.’ne verilmesine,
9- Davalı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalı yararına takdir edilen 2.180 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
10- Davalı …. tarafından sarf edilen tebligat ve posta gideri olan 50TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davalı … AŞ tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin yine bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı
19/07/2018

Katip ….
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI