Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/349 E. 2020/465 K. 21.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/349 Esas
KARAR NO : 2020/465

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı kooperatif arasında inşaat yapım sözleşmeleri imzalandığını, müvekkili şirketin 15/05/1998 tarihli sözleşme ile …. İli …. İlçesi … pafta …. parselde bulunan taşınmaz üzerine inşa edilecek konutların site içi 1. Kısım ikmal inşaatının 10/03/1999 tarihli sözleşme ile 2. Kısım ikmal inşaatının yapımını üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme ile ilgili edimlerini ifa ettiğini, hakedişlerin taraflarınca hesaplandığını, müvekkili şirketinin bu hesaplamalar doğrultusunda faturaları davalı kooperatife fatura tarihlerinde tebliğ ettiğini, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nce …. d.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonrasında hazırlanan 16/10/2002 tarihli bilirkişi raporunda da inşaatların %33,62’sinin tamamlanmış olduğunun ifade edildiğini, müvekkili şirketinin kesin hakedişlerinin hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından bu alacaklarına ilişkin faturalar tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiğini, ancak sözleşmelerdeki hükümler gereğince her bir faturayı 5 iş günü içinde ödemek zorunda olan davalı kooperatifin, 5 günlük sürelerin sonları itibariyle temerrüde düştüğünü, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı kooperatifin müvekkilinin de içinde bulunduğu tüm grup şirketlerinini ve ….’ün tüm mal varlığını kapsayan ihtiyati tedbir kararı sonrasında yaşanan idari ve mali sıkıntılardan da faydalanarak, bu bedeli ödemekten kaçındığını, davalı kooperatifin ödeme vadesi olarak belirlenen tarihlerde herhangi bir ödeme yapmadığını ve temerrüde düştüğünü, müvekkili şirketin faturalardan kaynaklanan bu alacağının tahsiline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, müvekkili şirketin davalı kooperatif için yapmış olduğu inşaatların karşılığı olarak tahakkuk eden ve 02/11/1998 tarih ve 89.250,00 TL bedelli, 30/11/1998 tarih ve 21.000,00 TL bedelli, 31/12/1998 tarih ve 77.700,00 TL bedelli ve 31/12/1999 tarih ve 199.500,00 TL bedelli faturalardan doğan toplam 387.450,00 TL alacağının her bir fatura alacağı için ayrı ayrı olmak üzere, 02/11/1998 tarih ve 89.250,00 TL bedelli fatura için 09/11/1998 tarihinden, 30/11/1998 tarih ve 21.000,00 TL bedelli fatura için 08/12/1998 tarihinden, 31/12/1998 tarih ve 77.700,00 TL bedelli fatura için 06/01/1999 tarihinden, 31/12/1999 tarih ve 199.500,00 TL bedelli fatura için ise 06/01/2000 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda en yüksek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sınai Ürünleri Üretim ve Pazarlama Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; başlangıçta davaya konu meskenlerin yapımını üstlenmiş olan müvekkilinin kooperatifin verdiği yetkiye istinaden kampanyalar düzenleyerek daireleri pazarladıığını ve kısa sürede satışını gerçekleştirdiğini, bu kapsamda müvekkili ile davacı arasında, yapılacak konutun satışı konusunda sözleşme imzalandığını, davacının ödemelerini müvekkili şirkete yaptığını, bu uygulamaya Sanayi Ve Ticaret Bakanlığı’nın yazısı üzerine son verildiğini, şirket ile anlaşma yapmış olan kişilere verilen taahhüdün kooperatife bildirdiğini, bu kişilerden bir kısmının kooperatif ortaklığına alındığını fakat kooperatif yönetiminin değişmesinden sonra bundan vazgeçildiğini, müvekkili şirket tarafından tahsil edilen paraların nakten ve iş karşılığı kooperatife ödendiğini savunduğunu, davalı … Ltd. Şti. Vekilinin daha sonraki dilekçelerinde de kooperatifin müvekkiline konut satışına özgü bir yetki belgesi vermediğini, taraflar arasında yapılmış bir hizmet sözleşmesi olduğunu, kooperatif genel kurullarında da müvekkili şirketin satış yaptığı kişilerin kooperatife ortak alınmasına dair kararlar bulunduğunu, davalı kooperatifin kendisine verilen müşterilerin listesi yokmuş gibi davrandığını, müşterileri ortaklığa kabul etmek için keyfi süreler koyduğunu, sürenin geçmesini gerekçe gösterek bazı kişilerin ortak olma talebini reddettiğini, bazı müşterilerini keyfi olarak ortaklıktan çıkardığını, müvekkili şirketin kooperatife 7.500.000,00 – 8.000.000,00 TL değerinde inşaat yaptığını ve bunun Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesince tespit ettirildiğini belirmiş ve davanın müvekkili yönünden reddini ve kooperatif yönünden kabulünü talep etmiştir.
Davalı ….Yapı Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının …. Ltd. Şti.nden sabit fiyat garantili konut aldığını, kooperatife ortak olmadığını ve ödeme yapmadığını ikrar ettiğini, kooperatifler kanununda belirtilen şartlar yerine getirilmeden kooperatif ortağı olunamayacağını, … Ltd. Şti. İle yapılan sözleşme ve ödemelerle bir başka tüzel kişiye ortak olunmasının mümkün olmadığını, şirketin aleyhine açılması gereken davaları önlemek için davacılarla birlikte hareket ettiğini, şirkete yatırılan paraların kooperatife ödenmediğini savunduğunu, davalı vekilinin daha sonraki dilekçelerinde de müvekkilinin davacı ile …. Ltd. Şti. Arasında yapılan 18/01/1998 tarihli sözleşmesinin tarafı olmadığını, bunun kooperatife hiçbir sorumluluk yüklemediğini, kooperatif ortağı olmayan ve kooperatife ödeme yapmayan davacının ortakların ödemeleriyle yapılan konutlara sahip olmak istediğini, … Ltd. Şti.ne alacak ve tazminat davası açmak yerine müvekkili aleyhinde dava açtığını, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın yazılarında …. Ltd Şti ile sözleşme yapanların ödemelerinin kooperatife devrinin ve ortaklıklarının teminin istendiğini, bunun yetki dışı, kanunlara ve anayasaya aykırı olduğunu, davacının …. Ltd. Şti’yle Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın yazılarından sonra sözleşme yaptığını, eşitlik ilkesi gereğince genel kurulda kabul edilen ve daha önceki ortakların yaptığı ödemeleri yapan kişilerin ortak kaydedildiğini, davacının kooperatife ortak olma yönünde başvurusunun olmadığını ve ödemelerinin kooperatife aktarılmadığını, inşaatın kooperatifin parasıyla yapıldığının bilançolarla sabit olduğunu ileri sürmüş ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın, mahkememizin 16/04/2013 tarihli celsesinde davacı tarafın gelmediği ve mazeret de bildirmemiş olduğu, davalı … Ltd. Şti. vekili ile Davalı … Yapı Kooperatifi vekilinin ise dosyayı takip etmek istemediği dikkate alınarak, HMK’nın 150. Maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından davanın bir kez yenilendiği, daha sonra davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde mazeret bildirmeksizin 02/07/2020 tarihli duruşmaya katılmadığı, her ne kadar aynı tarihli celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de HMK 320/4 maddesinde; Basit Yargılama Usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosyanın, ikinci kez takipsiz bırakıldığından dosyanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Kooperatif üyeliğinin tespiti ve tescili talepleri Kooperatifler Kanunu’nun 8. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı kanunun 99. maddesinde düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. Bu davalarda basit muhakeme usulü uygulanır düzenlemesi getirilmiştir.
HMK 320/4 maddesinde; Basit Yargılama Usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş dosyanın, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmektedir. Bu nedenle davanın 02/07/2020 tarihli duruşmasında ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, HMK 320/4 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dosyanın yenilenmesinden sonra ikinci defa takip edilmediği anlaşıldığından, HMK’nin 320/4 Maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 12,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 42,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalılar kendilerini ayrı ayrı vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı …. Ltd. Şti ile Davalı … Yapı Kooperatifi’ne verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/07/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır