Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/256 E. 2019/103 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/256 Esas
KARAR NO : 2019/103

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2014
KARAR TARİHİ : 11/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 02/05/2014 günü davalı …Ş.’ye ait davalı …Şti. tarafından işletilen otel otoparkında aracını park edip otele yürüdüğü esnada otopark görevlisi davalı …’nın …. plakalı araçla hızlı bir şekilde manevra yaparak kusurlu hareketiyle davacı müvekkiline çarpmış olduğunu, söz konusu kazada müvekkilinin kafasından ve vücudundan ağır yaralanmış olduğunu, yaralanmanın kaza raporu, ruhsat, kamera kaydı, şahit, ceza dosyası vs… ispat edilebileceğini, kaza sonrası müvekkili davacının kafatası kemiklerinde kırıklar ile kafatası, sağ bileği göğüs ve bacak bölgesinde yaralanmalar ve ağrılar oluşmuş olduğunu, vücudundaki ciddi yaralanmalar ile şişkinlikler oluştuğundan işe gidemediğini bakıma muhtaç olduğunu devamlı desteğe ihtiyaç duyduğunu, bastonlarla yürümek zorunda kaldığını, bu durumun hastane kayıt ve raporları, şahit anlatımları, ceza dosyası vs… ispat edilebileceğini, söz konusu kazaya sebebiyet verenin …. plakalı araç sürücüsü davalı … olduğunu, araç malikinin davalı …Şti. olduğunu, bu nedenle kazaya sebebiyet veren davalı sürücü, istihdan eden ve otoparkı işleten davalı ve otopark sahibi davalının birlikte ve müşterek müteselsilen yüzde 100 kusurlu olduğunu, kazaya karışan …. plakalı aracın … nezdindeki … poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğundan davalı … şirketinin de poliçe kapsamında sorumlu olduğunu beyanla, kalıcı maluliyet nedeniyle oluşan zararla ilgili olarak 1.000,00 TL, tam malul sayılması gereken geçici maluliyet döneminde oluşan zararla ilgili olarak 1.000,00 TL, sarf edilen tedavi gideri, bakım, yol masrafları vb zararlar için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla), ayrıca 50.000,00 TL manevi tazminatın Sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalı … şirketine daha önce hiçbir şekilde başvuru yapılmaksızın huzurdaki davanın açılmış olduğunu, huzurdaki davanın müvekkili davalı … şirketine yöneltilmesinin mümkün olmadığını, tedavi ve bakıcı giderlerinden müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığını, davacı yanın meydana gelmiş olan kaza neticesinde doğmuş ve sigorta poliçesinden karşılanabilecek mamuliyeti ve zararı olmadığını, davacı yanın mamuliyetinin tespiti amacı ile adli tıp kurumu ihtisas dairesinden rapor alınması raporda belirtilecek özür durumu ile trafik kazası arasında illiyet bağıbulunup bulunmadığının da değerlendirilmesi gerektiğini, davacının gerçek zararının belirlenmesi gerektiğini, davalı … şirketinin ancak ve ancak dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunu beyanla, öncelikle sigorta genel şartları ve karayolları trafik kanunu hükümleri gereğince akabinde müvekkil şirket sigortalısınn kusursuzluğu ve diğer dosya delilleri uyarınca davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davada taraf olarak gösterilen müvekkili davalı …’in kazanın meydana geldiği söylenen otelin işletmecisi olmadığını, otelin ne işletmecisi ne de sahibi olmayan müvekkilinin söz konusu bu olayla ilgili herhangi bir ….lantısı olmadığını, keza davalı …’nın davalı müvekkili….Holding çalışanı olmadığını, bu nedenle davanın müvekkilinin davalı olabime sıfatı olmadığından pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Turizm Otelcilik Tic. ve San. A.Ş. vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davada taraf değişikliğinin ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğunu, tarafta iradi değişiklik kabul edilebilir bir yanılgı olmadığını, mahkememizde görülmekte olan davacının davasını, mahkememiz dosyasına 26/09/2014 tarihli verilen dilekçe ile …’ye yönelttiğinin görüldüğünü, davacı davasını ikame ettiği tarihte ve dava dilekçesinde davalı sıfatı ile …’ye hiçbir şekilde yer vermemiş olduğunu, 26.09.2014 tarihinde mahkememiz dosyasına verdiği dilekçe ile davalı …Ş.’nin … olarak değiştirilmesini talep etmiş ve taraf değişikliği talep etmiş olduğunu, usulen mümkün olmayan bu durumun, HMK.’nun 124/1. maddesi “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür.”hükmünün bulunduğunu ve aynı maddenin 3. bendi ile hatadan kanaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliğinde karşı tarafın rızasının aranmayacağının belirtilmiş olduğunu, davacının taraf değişikliğine havi bu talebinin müvekkiline tebliğ edilmemiş olduğunu, dosyanın incelenmesi ile öğrenilen iş bu talebinin reddi gerektiğini, taraf değişikliğine rıza göstermediklerini taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığını söylemenin de mümkün olmadığını, zira, davacı tarafın avukat vasıtasıyla davasını açarak hak iddia etmiş olduğunu, davacı vekilinin vekaleten davasını açmadan evvel, davalı olarak göstereceği tarafları belirlerken 1136 sayılı Avukatlık Kanunu gereğince edimini özenle ifa yükümlülüğü söz konusu olduğunu, avukatlık kanunu, özen yükümlülüğünün ölçüsünü; avukatın iş sahibince bilinen öğrenim ve kültür derecesine, mesleki bilgisine, yeteneğine ve diğer niteliklerine göre belirlendiğini, buna göre, avukatlar, alanlarında uzman olarak kabul edilen kişiler olduklarından genellikle bilinen ve kabul edilen kural ve yöntemleri bildiklerinin varsayıldığını, bunları bilmemeleri halinde de sorumlu tutulduklarını, davaya konu kazanın meydana geldiği otelin hangi şirkete ait olduğunun Ticaret Sicil kayıtlarında açık olduğunu, herhangi bir gizlilik söz konusu olmadığını, ticaret kayıtlarında araştırıldığında kolaylıkla bulunabilecek …’nin davalı olarak gösterilmeyip …’nin davalı gösterilmesinin ise davacının özen yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğinden kaynaklanmakta olduğunu, bu sebeple davanın iradi taraf değişikliği talebine rızaları olmadığını, bir diğer taraftan, davacının dava dilekçesinde yer vermemesine rağmen davanın açılmasından sonra….Tunizm Otelcilik Tic. ve San. A.Ş.’ye husumet yöneltme isteği HMK 176. madde ve devamı maddeleri hükümleri gereğince ıslah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilmesine yasal olarak olanak bulunmadığını, müvekkili davalı … Turzim Otelcilik Tic. ve San. A.Ş.’nin sahibi olduğu ………. Hotel’de kiracı olan …. Otobüs Nakliye Turizm İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı …’nın …. plakalı aracı park ederken davalıya çarpmasıyla iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, ancak davalı …’nin hiçbir surette davalı … Turizm Otelcilik Tic. ve San. A.Ş. çalışanı olmadığını ve bu zamana kadar müvekkili davalı şirket bünyesinde çalışması söz konusu dahi olmadığını, kazanın gerçekleştiği 02/05/2014 günü ………. Hotel’de yaşanan kazada aracı kullananın davalı … diğer davalı …. Otobüs Nakliye Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı olduğunu, müvekkil şirket ile … arasında bir hizmet alım sözleşmesi söz konusu olmadığını, davacının dilekçesinde TBK m.66 adam çalıştıranın sorumluluğu olarak bahsettiği sorumluluğun müvekkili bakımından söz konusu olamaycağının açık olduğunu, müvekkili şirket ile diğer davalı …. Otobüs Nakliye Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında otopark kira sözleşmesi mevcut olduğunu, sadece diğer davalı …. Otobüs Nakliye Turzim İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. çalışanı … ile işvereni arasında Türk Borçlar Kanunu Madde 66 adam çalıştıranın sorumluğu söz konusu olacağını, kiracı kiralayan ilişkisinin bulunduğu bu durum karşısında davacının bahsettiği üzere TBK m.66 uyarınca adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu müvekkil şirket bakımından diğer davalılar …. Otobüs Nakliye Turizm İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve çalışanı … ile herhangi bir iş ilişkisi olmadığından sorumluluk doğmayacağını, müteselsil ve müştererek sorumluluk gündeme gelmeyeceğini beyanla, aralarında hizmet alım sözleşmesi olmayan davalı …. Otobüs Nakliye Turzim İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve bu şirketin çalışanı … ile müevkkili arasında iddia edildiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin iddiaların haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Dış Tic. Ltd. Şti. Vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; tedavi ve bakıcı giderlerinin….tarafından ödenmiş olduğundan müvekkili davalı şirketin sorumluluğunun olmadığını, kazanın mesleki faaliyet icra eden otopark işletmesinde iken meydana geldiği için Karayolu Trafik Kanunu uyarınca müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, kazanın meydana geldiği gün müvekkilinin….Otele gelmiş olduğunu, otel kuralları gereği aracın kapıda otel çalışanları tarafından otoparka götürülmek üzere müvekkilinden teslim alındığını ve aracı kullanan otopark görevlisinin davacıya çarpmış olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline atfedilebilecek bir kusur söz konusu olmadığını, davacı tarafından her ne kadar araç işleten kişinin tehlike sorumluluğu uyarınca sorumlu olduğu iddia edilmiş olsa da araç işletenin meydana gelen kazada tehlike sorumluluğuna göre sorumlu tutulabilmesi için meydana gelen kazanın karayolu üzerinde meydana gelmesi gerekeceğini, nitekim KTK. 3.maddesine göre trafik kazası karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olan olaydır şeklinde belirtildiğini, söz konusu kazanın aracın karayoluna seyir halinde olduğu bir zamanda değil, aracın otopark görevlisi tarafından alınarak otoparka götürüldükten sonra otopark içinde meydana gelmiş olduğunu, bu nedenle müvekkili davalının tehlike sorumluluğuna göre sorumlu tutulmasının kanuna aykırı olduğunu, ayrıca KTK’nun 104.maddesine göre müvekkilinin aracı otelin otoparkına bıraktığından meydana gelen kaza ile ilgili olarak müvekkilinin bir sorumluğu olmayıp kazanın meydana gelmesinde otel ve otelin işletmesinin verdiği otopark şirketi olan diğer davalıların sorumluğu olduğunu, aracın müvekkili tarafından diğer davalıların çalışanları tarafından müvekkilinden teslim alınmış olması, müvekkilinin araç üzerindeki işleten kimliği aracın otoparka bırakılmış olması nedeniyle sona ermiş olduğunu bu nedenle kaza nedeniyle oluşan hiçbir zarardan sorumluluğu olmadığını, geçici iş göremezlik talebi tedavi giderleri teminatı kapsamında yer aldığından…’dan talep edilmesi gerektiğini, davacı tarafından geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmiş olduğunu, davacının çalışmadığ tedavi, istirahat, iyileşme süresindeki zararları geçici iş göremezlik dönemi ile ilgili olduğunu, davacının dava konusu kaza nedeniyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerekli olduğunu, davacının….’nun sorumluluğunda olan bir kısım zararların giderilmesini istediğini, davacının bu taleplerinin….tarafından karşılanması halinde mükerrer ödemenin olmaması için davacının bu taleplerinin reddi gerekeceğini, dava konusu kaza nedeniyle Bakırköy …. ASCM’nin … E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılamanın derdest olduğunu, ceza dosyasının yargılaması neticesinde davacının ve diğer davalıların kusur ve sorumlulukları belirleneceğinden bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının kaza nedeniyle sadece elinden yaralandığı göz önüne alındığında 50.000,00 TL manevi tazminat talebinin haksız ve fahiş olduğunu, ayrıca davacının kazanın meydana gelmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermediği, gerekli önlemleri almadığı göz önüne alındığında, davacının müterafik kusuru nedeniyle manevi tazminat talep etmesinin haksız olduğunu ve davacının kaza tarihinden itibaren yasal faiz istemesinin haksız olduğunu, davacınn daha önce herhangi bir talep ve ihtarı olmadığından ve temerrüt tarihi dava tarihi olduğundan kaza tarihi itibariyle faiz istenmesi haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Ve …’ya usulünce tebligat yapıldığı davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan tazminata ilişkindir.
Dosyanın ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK …. Adli Tıp İhtisas Kurulu 20/01/2017 tarihli raporda özetle; dosyada mevcut belgelere göre, … oğlu, 01.01.1968 doğumlu …’ın 02/05/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlıyaralanması arızası, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici iş görememezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Dosyanın Aktürelya Hesap Uzmanı ve Trafik bilirkişisine tevdi ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi …ve …20/04/2017 tarihli raporlarında özetle; davalı …’nın olayda %100 kusurlu olduğunu, davacı mağdur yaya …’ın olayda kusursuz olduğunu, aktürelya yönünden inceleme neticesinde ise davacının talep edebileceği geçici iş geremezlik zararının 3.534,90 TL, sürekli iş göremezlik zararının olmadığını, talep edebileceği bakıcı gideri zararının 1.495,90 TL olduğunu, manevi tazminata ilişkin takdir ve değerlendirmenin Mahkememize ait olduğunu, tedavi giderleri kapsamında değerlendirmenin hastane masraflarına ilişkin davacının tedavi gördüğü hastanelerden istenerek doktor bir bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini bildirmişlerdir.
Bilirkişiler …ve …tarafından tanzim olunan bilirkişi raporuna ilişkin itirazların irdelenerek ek rapor temini için dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiine karar verilmiş olup; bilirkişi heyeti 04/12/2017 tarihli ek raporda özetle; kusura ilişkin herhangi bir itiraz söz konusu olmadığından kök rapordaki kanaate aynen iştirak edildiğini, davacı vekilinin hesap yönünden itirazlarının yerinde olmadığından kök rapordaki kanaate aynı şekilde iştirak edildiğini bildirmişlerdir.
Dosyanın tetkiki ile doktor bilirkişiye tevdii ile sunulan tedavi belgeleri incelenmek ve sunulan belgelerdeki giderlerin davadan önce….ve davalı trafik sigortacısı tarafından ödenen bedeller olup olmadığı da irdelenmek suretiyle, belgelerdeki tedavi giderlerinin kazayla ilgili olup olmadığının denetlenmesi, 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. maddesi gereği…’nın sorumluluğunda olanların bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacı tarafından talep edilebilecek tedavi gideri olup olmadığının tespiti ile rapor tanziminin istenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi …. 22/06/2018 tarihli raporunda özetle; davalı …’nın dava konusu olayda %100 kusurlu olduğunu, davacı mağdur yaya …’ın kusursuz olduğunu, davalı … şirketleri ya da dava dışı….tarafından dava konusu kazayla ilgili herhangi bir ödeme yapıldığına dair dosyada bilgi/belgeye rastlanmadığını, davacı tarafından dava konusu kazayla ilgili tedavisini üstlenen …. Hospital ve …. Hastanelerine 1.665,05 TL ödeme yapıldığını, mahkememizin dava konusu olayın tarfik kazası olduğuna hükmetmesi halinde tarafların tedavi masraflarını 6111 sayılı kanunun 59. ve geçici 1. maddesi gereği ve Sut hükümleri çerçevesinde…’dan talep hakkının bulunduğunu bildirmiştir.
….. İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün cevabi yazısı, Bakırköy …. ASCM’nin … Esas sayılı dosyasının uyap suretleri, ….cılar ve …. Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı, …. hastanesi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosya içerisine aldırılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davası olup; Taraflar arasında dava konusu kazanın oluşumunda tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyet ve iş görmezlik oranının ne olduğu, davacının davalılardan talep edebileceği maddi ve manevi tazminat miktarının ne kadar olduğu hususunun ihtilaflı olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, ATK kusur raporunda tespit edildiği üzere; 02/04/2015 günü, davacının otel otoparkında aracını park edip otele yürüdüğü esnada otopark görevlisi davalı …’nın …. plakalı araçla davacıya çarparak dava konusu kazanın meydana geldiği, davacının ATK …. .İhtisas Kurulu tarafından tanzim olunan rapor ile geçici iş görememezlik süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, ATK kusur raporuna göre davalı …’nın olayda %100 kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’ın olayda kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Maddi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 104. Maddesi, “motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan teşebbüslerin sahibi, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla kendisine bırakılan bir motorlu aracın sebep olduğu zararlardan dolayı işleten gibi sorumlu tutulur. Aracın işleteni ve araç için ZMMS yapan sigortacı bu zararlardan sorumlu değildir” hükmünü öngörmektedir. Davaya konu kazayı yapan davalı … şirketine sigortalı aracın otoparka, otopark görevlisine bırakıldığı ve davalı otopark görevlisi …’nın sorumluluğunda olduğu zamanda kazanın gerçekleştiği dosya kapsamı ile sabit olduğundan, KTK’nun 104. maddesi gereği araç malikinin işletenlik sıfatının kalktığı ve zarardan farazi işleten konumundaki otopark sahibi ve görevlileri ve otel işletmesinin sorumlu olduğu, işletene düşen hukuki sorumluluğu poliçeyle üstlenmiş olan davalı … ve … LTD. Şti.’nin de bu nedenle sorumluluğunun son bulduğu açıktır. Bu durum karşısında; anılan kanun hükmü gereği zarardan sorumluluğu bulunmayan davalı araç sahibi … LTD. Şti. Ve sigortacısı… Sigorta bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektirmiştir.
Otopark işleteni ve görevlisi ile otel sahibi davalılar arasında kurulan hukuki ilişki BK’nun 463 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan vedia (saklama) sözleşmesidir. Vedia sözleşmesi ile saklayıcı, saklatan tarafından kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma ve aynen iade borcu altına girer. Davalılar, kendisine güvenerek gelen müşterilerini her türlü tehlikeye karşı korumak üzere gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda olup, bunu yapmadığı, takdirde meydana gelen zarardan sorumludur. Dosya içeriğine göre davalılar otel ile otopark işleteni …. …. arasında kurulan bir hizmet sözleşmesi olup, araç sürücüsünün davalılara aracını park etmek üzere davalılara ait işyeri çalışanına teslim etmekle zilyetlik davalı tarafa geçmiştir. Teslim alan aynı zamanda aracın başkaları tarafından götürülmemesi veya çalınmaması için her türlü tedbiri almak zorundadır. Araç yedine terk edilen otopark görevlisi … davalılar…. Otelcelik ve …. Tur San. Şirketine ait işletmenin çalışanıdır. Buna göre işletme sahibi işveren, meydana gelen zarardan mesuldür. Davacı ile Davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, ….tuır Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti arasında TBK 561.maddesinde düzenlenen saklama sözleşmesi ilişkisi kurulmuştur. TBK 561.maddesinde tanımlanan saklama sözleşmesi ile saklayan, kendisine bırakılan taşınırı güvenli bir yerde koruma borcu altına girmeyi üstlenmiştir. Davacı, davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararını talep etmiştir. Davalı, üzerine düşen tüm dikkat ve itinayı gösterse dahi bu hasarın meydana geleceğini ispat etmediği taktirde meydana gelen zarardan sorumludur. TBK 576.maddesinde, ” otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi yerleri işletenler, konaklayanların getirdikleri eşyanın yok olması, zarara uğraması veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın bizzat konaklayana veya onun ziyarete gelen ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğniden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluluktan kurtulurlar. Bu sorumluluk, işletenlere veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikce, konaklayanlardan her biri için, günlük konaklama ücretinin üç katını aşamaz. ” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre otel işletmesinin de, …. Tur’a otopark işletmesini vererek sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Davalının kusurlu olması nedeniyle TBK 576/2.maddesindeki sınırlı sorumluluk hükümleri uygulanamaz. Bu durumda, davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, …….. Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti sorumluluğunun saklama borcunu kötü ifa etmiş olmalarından kaynaklandığının kabulü gerekir.
Davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce de itibar olunmakla, HMK uyarınca taleple bağlıkuralına göre talep edilen tazminatın her bir zarar kalemi yönünden taleplerin ayrı ayrı aşılmaması gerektiği kanaatiyle davacının dava dilekçesinde belirttiği kalemler ve 09/07/2018 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda geçici iş göremezlik tazminatı yönünden 3.534,90 TL ve 1495,90 TL bakıcı giderinden ibaret toplam 5030,80 TL maddi tazminatın, dava ettikleri kadar kısmının ve taleple bağlıkalınarak yani 5000 TL talep miktarı kadar harcın da yatırılmış olması nedeniyle davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, ….tuır Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, Davacının kaza nedeniyle iyileşme süresi 4 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, dolayısıyla davacının meydana gelen kaza neticesinde bedensel ve ruhsal sağlığının zarar gördüğü vicdani kanaatine varılmıştır. B.K’nun 56.. maddesine göre hâkim; bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Manevi zarar mal varlığında bir azalmayı değil, kişilik haklarına vaki tecavüz nedeniyle bir kimsenin duyduğu cismani ve manevi acı ve ızdırabı, elemi ve böylece yaşama zevkinde bir azalmayı ifade ettiği, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. (TBK 58) maddesine göre, “şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir” hükmünün yer aldığı, şahsiyet haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için 818 sayılı BK 49. (TBK 58) maddede belirtilen şartların gerçekleşmesi gerektiği, bu şartların ise şahsiyet haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağıbulunması olduğu, hakimin manevi zarar adı ile karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerektiği, hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, bu tazminatın sınırının bu amacına göre belirlenmesi gerektiği, 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterildiği, manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de, hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerektiği, hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği (HGK 23.6.2004, 13/291-370) dolayısıyla manevi tazminatın zenginleştirici olmayan özelliği ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranları, olayın oluş şekli, yaralanmanın derecesi nazara alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, …müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, diğer davalıların kazada kusurları bulunmaması nedeniyle sorumluluklarına hükmedilmemiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-… için HMK 124 gereği madddi hata kapsamında değerlendirme yapılarak celse arası taraf değişikliği yapıldığı anlaşılmakla, davada taraf sıfatı bulunmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Davalılar …. ve …. Sigorta’ya açılan davanın husumetten REDDİNE,
4-Davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, …yönünden açılan davanın kısmen KABULÜ İLE bakıcı gideri ve geçici maluliyet zararından ibaret toplam 5.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, ….tuır Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat yönünden kısmen kabul ile 3.000,00 TL’nin davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, …. Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Alınması gereken 546,48 TL harçtan peşin alınan 187,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,58 TL eksik harcın Davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, …den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden, davacı yararına A.A.Ü.T. Gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin Davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, ….tuır Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden, davacı yararına A.A.Ü.T. Gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin Davalılar…. Otelcilik Tic. Ve San. A.Ş, …, ….tuır Oto San. Ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalılar ….ve… Sigortakendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalılara VERİLMESİNE,
10-Davalılardan …kendisini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden, A.A.Ü.T. gereğince 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
11-Davalılardan ….tarafından sarf edilen tebligat posta masrafı 100,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE,
12-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 213,10 TL’nin davalılar…. Otelcilik Tic. ve San. A.Ş, …, …den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
13-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi sarf gideri Adli Tıp gideri, tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.908,95 TL yargılama giderinin kabul (%14,54) ve red (%85,46) oranı dikkate alınarak 422,96 TL’sinin davalılar…. Otelcilik Tic. ve San. A.Ş, …, …den alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
14-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin, davalı …. vekilinin, İhbar olunan vekilinin yüzüne karşı, diğer taraflarınyokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır