Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/74
KARAR NO : 2023/27
DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Tecavüzün Tespiti, Men’i ve Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2023
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, … ve … tescil nolu “…. ” esas unsurlu markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin “….. RESTAURANT” ibareli markasının düzenli ve yoğun olarak kullanıldığını, ilgili kullanımların sosyal paylaşım siteleri ve internet sitelerinden tespit edilebileceğini, davalı adına olan … tescil nolu “… Restaurant” ibareli markanın hükümsüz kılınması gerektiğini, marka oluşturulurken markanın başına bir yerleşim yeri isminin konulmasının markanın yeri ile ilgili bir durum yaratmakta olduğunu, yer isminden sonra gelen ifadelerin haksız rekabet yaratma gücünü önlemediğini, davalı markasının iltibas yarattığını, bu nedenlerle, davalı adına tescilli … tescil nolu markanın hükümsüzlüğünü, davalının, müvekkiline ait markasına yönelik haksız eyleminden dolayı tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını ve kaldırılması ile, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili harcını yatırarak maddi tazminat talebini 6.340,00 TL olarak arttırmıştır.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, huzurdaki davanın kanunda belirtilen süre içerisinde açılmadığından dolayı zaman aşımı itirazları olduğunu, müvekkiline ait marka ile davacı yana ait markaların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vermeyeceğini, müvekkilin tescil başvuru tarihini itibarıyla 5 yıl geçmesinin akabinde açılmış olan davanın sübut bulmayacağını, müvekkilinin 2008 yılından beri bu markayı kullandığını, 2017 yılında “… Restaurant” ibaresi ile tescil ettirdiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü, davalı eylemlerinin davacının markalarından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i ve maddi ve manevi tazminatın tahsili taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. tescil numaralı markaların davacı adına, … tescil nolu markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 12/01/2023 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı yana ait dava konusu …. tescil nolu “… restaurant” ibareli markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunu, davalı yanın markasal kullanımının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz ve davacı yan ile haksız rekabet teşkil eder mahiyette olduğunun değerlendirilebileceğini, davalının ibraz edilen 2019, 2020 ve 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin tetkikinden, 2019 yılında 672,000,00 TL olan cirosunun, iş yerinin 16/06/2020 tarihinde yıkılmış ve faaliyetlerinin sona ermiş olması nedeniyle, 2020 yılında %68 azalış ile 213.000,00 TL’ye düştüğü ve zarar ettiğinin tespit edildiğini, davacı yanın markasının davalı yanın cirosuna etkisinin %10 oranında olacağı varsayımı ile, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 6769 sayılı yasanın 151/2-b maddesi uyarınca 6.340,00 TL olabileceğini bildirmiştir.
HMK’nın 282 maddesi uyarınca hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir. Ayrıca Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hukuki bir konu olduğundan bu yönüyle bilirkişi raporunda ki hukuki değerlendirmeye katılmak mümkün olmamıştır. TPMK kayıtlarına göre önceki tarihli davacının en eski tarihli markası … tescil numaralı “….. ” markası olup, sonraki markalarda aynı balık şekli ve ….. ibaresi aynı olmak üzere seri şekilde markaları mevcuttur. Aynı sınıftaki …. tescil nolu davalı markası ise “… Restaurant” lafzi ibarelerini taşımaktadır. Davalı tarafça ibraz edilen iş yeri açma vs. resmi belgelere göre de 07/08/2008 tarihli Esnaf ve Sanatkarlar Sicil tasdiknamesinde ve İstanbul Lokantacılar Esnafı Odası faaliyet belgesinde davalının unvanı “… Restaurant”, Beykoz Belediye Başkanlığınca düzenlenen … tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatında ise “… Lokantası” şeklindedir. Dosyaya ibraz edilen davalının kullanımına ilişkin fotoğraflar ve internet çıktılarına göre ise, davalının kullanımı “…. Restaurant” şeklindedir. Bu kullanım tescili ile aynıdır. Davalının iş yeri Beykoz ilçesi …. Mahallesi iskelesinde olup, bulunduğu mahalde ve iskelenin adı ile faaliyet göstermektedir. Davacı dayanak markasında belirtilen balık ve restaurant ibareleri açıklayıcı nitelikte olup, tek başına ayırt ediciliği yoktur. Yine, iskelede faaliyet gösteren restaurant vs. İşletmeler yönünden ….. ibaresinin de ayırt ediciliği yoktur. En azından çok zayıftır. Bu haliyle ülkedeki tüm deniz kenarındaki iskelelerde “…..” ibaresinin davacının tekeline bırakılması dürüst ticaret ile bağdaşmaz. Kaldı ki , davalı yeterli ayırt ediciliği sağlamak için “…” ibaresini ön plana çıkaracak şekilde tescili sağlayıp markasını kullanmaktadır. Davalının bu şekildeki kullanım ve tescili SMK 7/5 Maddesi anlamında dürüst ticari kullanım olarak kabulü gerekir. Dolayısıyla markalar arasında iltibas veya iltibas tehlikesi bulunmadığı, davacı markasının tanınmış bir marka olmayıp sadece İstanbul’un Büyükçekmece İlçesi …. Mahallesinde bir restauranta ait olması gözetildiğinde, davanın reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 367,76 TL harçtan, 179,90 TL ilam harcının mahsubu ile, 187,86 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/4 maddesi gereğince, reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 6.340,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerine bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2023
Katip …
✍e-imzalıdır
Hakim …
✍e-imzalıdır