Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/34 E. 2022/222 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/34
KARAR NO : 2022/222

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 01/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin …. Vakfı 1995 yılında …. Başkanlığında kardiyoloji, çocuk kardiyolojisi ve kalp cerrahisi başta olmak üzere tıp bilimi ve toplum sağlığı ile ilgi her alanda araştırma yapan faaliyetlerde bulunan gönüllü bir kuruluş olduğunu, kurum nezdinde … sayı ile tescilli markaların müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin davalı şirketle herhangi bir ilişkisi bulunmadığı gibi markanın bu şirket tarafından kullanımına da muvafakati bulunmadığını, davalı şirkete ait … uzantılı internet sitesinde yer alan müvekkilinin marka haklarının davalı şirketçe ihlal edildiğini, davalı şirketin müvekkiline ait …. numaralı “…. ” ibareli markayı kendi internet sitesinde halen kullandığını, davalının bu eyleminin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı tarafından müvekkilinin …. numaralı “….” tescilli markasından doğan haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin tespitini, markaya tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması ve ortadan kaldırılmasını, davalıya ait …. adresinde yer alan marka kullanımına son verilmesini, maddi tazminata ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin her alanda sağlık sektörünün gelişimine katkı sağlayan, sosyal ve kültürel etkinliklere katı verdiği destekle toplumsal iyileşmeye aracılık eden bir kuruluş olduğunu, müvekkilinin mezkur cümleyi kurumsal internet sayfasının açıklamalar kısmında 2009 yılından itibaren kullandığını, marka olarak düşünmediği o cümleyi o dönemde tescil ettirmediğini, müvekkilinin bahse konu cümleyi kullanım hakkı önceliğinin olduğunu, müvekkil şirketi tarafından kullanılan internet sitesinde davadan haberdar olunur olunmaz davaya konu cümle kaldırılmış olup açılan davanın konusuz kaldığını, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/11/2018 Tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile, “Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davacının TPMK da tescilli markasına davalının web sitesinde kullanımı sebebi ile markaya tecavüzün tespitine, markaya tecavüz fiillerinin durdurulması ve ortadan kaldırılması talepleri yönünden konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” dair verilen karar, davalı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi’nin 23/12/2021 Tarih, …. Esas ve … Karar sayılı ilamı ile, “Davacı Vakfın sağlık alanında eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak amacıyla kurulduğu, davalının ise Malatya’da “….” isimli bir özel hastane işlettiği ve internet sitesi web sayfasında kurumsal başlığı altında “….” ibaresini kullandığı sabittir. Davalı tarafça bu ibarelerin herkesin kullanımına açık ve herkes tarafından kullanılan, marka olarak tescil ettirilemeyecek ibarelerden olduğu ileri sürülmüşse de, davanın markaya tecavüz iddiasından kaynaklandığı , bu ibarenin davacı tarafça 41. ve 44. Sınıflarda 06/02/2017 tarihinden itibaren marka olarak tescil ettirildiği ve koruma altında olduğu sabittir. Davalı tarafça davacı markasının tescilli olduğu 44. Sınıfta “Tıbbi hizmetler” alt sınıfında, tanıtımını yapmak üzere slogan olarak kullanıldığı anlaşılıyorsa da, davalı tarafça bu ibarenin internet sitesinde 2009 yılından itibaren kullanıldığı ve öncelik hakkına sahip olduğu ileri sürülmüştür. Davacı markasının 44. Sınıfta tescil başvuru tarihi 06/02/2017 tarihi olup, davalının öncelik savunması davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, mahkemece davalı savunması üzerinde durulmaması yerinde değildir. Davalı vekili cevap dilekçesinde bu ibarenin 2009 yılından beri internet sitesinde, açıklamalar kısmında misyon ve vizyon kısmında yer aldığını ileri sürdüğünden, mahkemece bilişim uzmanı bilirkişiden, davalı internet sitesi archive kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, bu ibarenin internet sitesinde hangi tarihten itibaren kullanıldığı incelenerek, davalı savunması üzerinde durularak, davalının slogan niteliğindeki bu ibare üzerinde öncelik hakkının bulunup bulunmadığının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında belirtildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine” karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmiştir.
Dosya, BAM kararında işaret edildiği üzere, davalı tarafa ait internet sitesi incelenerek ilk defa ne zamandan beri dava konusu slogan markayı kullandığına dair rapor tanzimi için resen seçilen bilişim uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan 21/06/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak,… alan adının ….. üzerinden yapılan ….
sorgusunda, alan adının 16.11.2006 tarihinde tescil ettirildiği, alan adının davalı …
… AŞ.’ye ait olduğu,
davalıya ait … alan adlı web sitesinin 21 Ocak 2009 tarihli
arşiv kaydında, “….” başlıklı alt sayfasında; dava konusu “…..” ibaresinin ilk olarak yer aldığı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça ilk olarak 06/02/2017 tarihinde adına marka olarak tescil ettirilen “….” ibareli sloganın davalı tarafa ait web sitesinin 21/01/2009 tarihli arşiv kaydında ilk defa kullanıldığının tespit edildiği, buna göre davalı kullanımının davacı marka tescil başvurusundan çok önce olup, davalının slogan niteliğindeki bu ibare üzerinde öncelik hakkının bulunduğu anlaşılmakla davalının tescilli marka haklarına tecavüzü söz konusu olamayacağından davanın tümden reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 170,78 TL harçtan, 80,70 TL ilam harcının mahsubu ile, 90,08 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır