Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/30 E. 2022/204 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/30
KARAR NO : 2022/204

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i ve
Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 02/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/10/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, 2014 yılında kurulan müvekkili şirketin, 2008 yılından bu yana sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin özellikle kaynak ve plazme kesme proseslerine yönelik otomasyonel sistemler tasarlayıp ürettiğini, müvekkilinin TPMK nezdinde …. ve …. sayılar ile tescilli “….” ibareli markaların tescilli sahibi olduğunu, davalı şirketin ise 19/08/2019 tarihinde “…. Ticaret A.Ş.” unvanı ile kurulduğunu, davalının sonrasında 2021 yılında faaliyet alanlarında ve ticaret unvanında değişiklik yaparak faaliyetlerine “….. A.Ş.” olarak devam ettiğini, tarafların “….” sözcüğü ile aynı faaliyet alanında hizmet verdiğini, markanın ayırt edici unsurunun “….” ibaresi olduğunu, tarafların markalarında ve ticaret unvanlarında bulunan diğer ibarelerin tali unsur olduğunu, marka ve ticaret unvanının kök sözcüğünün birebir aynı olmasının, tüketiciyi yanıltacak ve şirketlerin bağlantılı olduğu kanısıyla şirketler arasında karıştırılma ihtimali yaratacağını, müvekkilinin büyük emek ve masraf harcayarak oluşturduğu markayı, davalının taklit etmek suretiyle kullanmasının müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, http://www…….com/ alan adının iptalini, davalının ticaret unvanından “…” ibaresinin terkinini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin 2019 yılında yaptığı isim değişikliği ile şirket faaliyetlerinin tamamen değiştiği anlamına gelmediğini, “…..” sözcüğü ile faaliyet gösteren birçok şirket bulunduğunu, bu sözcüğün yalnızca davacı tarafından kullanılabilmesinin tekelleşme anlamına geldiğini, davacı şirketin İstanbul bölgesinde birçok alanda faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin ise Bursa ilinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin markası ile davacı markasının görsellik, yazı tipi gibi unsurlar bakımından da herhangi bir benzerlik bulunmadığını, müvekkili ile davacının ticaret unvanlarının ayırt edici özelliğinin “…..” kelimesi olmadığını, böyle olmadığından dolayı da herhangi bir terkin koşulunun da söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, davalı unvanından “…..” ibaresinin terkini ve http://www…….com/ alan adının iptali taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. ve …. tescil numaralı markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 50. Maddesi ile, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkının sadece sahibine ait olduğu ve yine aynı kanunun 52. Maddesi ile, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceği belirtilmiştir.
Yine 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-e maddesi çerçevesinde marka sahibinin, işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının yasaklanmasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 08/09/2022 tarihli raporda sonuç olarak, davalının mevcut kullanımının “ticaret unvanı” şeklinde bir kullanımdan ziyade, markasal bir
kullanım arz ettiği,
davalı kullanımındaki esas ve ayırtedici unsurun, vurgulu ve ön plana çıkarılır şekilde baskın
olarak yer alan “…..” ibaresi olduğu,
davalı tarafın bu eylemlerinin SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına
tecavüz oluşturacağı, bağlantılı olarak TTK m.55/1/a-4 gereği haksız rekabete ilişkin şartların
mevcut olacağı,
davacı şirketin “….” ibaresini 2014 yılında, davalı şirketin ise 2019 yılında tescil
ettirdiği ticaret sicil kayıtlarından tespit edilmekte olup, her iki ticaret unvanında da yer alan
ve ayırt edici nitelik taşıyan/vurgu/kök/kılavuz unsur olan ek niteliğindeki “…..” ibaresini,
tescil tarihi itibariyle öncelikli kullanma hakkının kayıtlara göre davacı şirket olduğu,
öncelik hakkına sahip olduğu anlaşılan davacı yönünden, davalı şirketin ticaret siciline tescil
tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sessiz kalma yoluyla hak kaybı süresinin dolmamış
olduğu,
davalının unvanındaki ek’in gerek davacı markaları, gerekse de unvanı arasında benzerlik ve
iltibas riski doğuracağı, dolayısıyla belirtilen bu sebeplerle davalıya ait ticaret ünvanının
TTK.m.52/1 uyarınca terkin şartlarının ve
davalı adına olan http://www…….com/ alan adının iptal koşullarının mevcut olduğu,
terkin ve alan adı iptalleri ile haksız rekabetin giderilme imkanının mümkün olabileceği tespit
edilmekte olup,
işbu tespitler doğrultusunda nihai hukuki değerlendirme ve takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları, taraf şirketlere ait ticaret sicil kayıtları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; …. “….” ibareli markanın … ve ….emtia sınıflarında davacı adına tescilli olduğu, davalının internet ortamında tespit edilen mevcut kullanımının “ticaret unvanı” şeklinde bir kullanımdan ziyade, “….. ” şeklinde olup, “…..” ibaresinin ön plana çıkarıldığı ve bu kullanımın markasal bir
kullanım arz ettiği,
davalı kullanımındaki esas ve ayırtedici unsurun, vurgulu ve ön plana çıkarılır şekilde baskın
olarak yer alan “…..” ibaresi olduğu anlaşılmakla
davalı tarafın bu eylemlerinin SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına
Tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla davacının marka haklarına tecavüze ilişkin talebi yönünden davanın kabulü gerekmiştir. Davacı şirketin “….” ibaresini 2014 yılında, davalı şirketin ise 2019 yılında tescil
ettirdiği ticaret sicil kayıtlarından tespit edilmekte olup, her iki ticaret unvanında da yer alan
ve ayırt edici nitelik taşıyan/vurgu/kök/kılavuz unsur olan ek niteliğindeki “…..” ibaresini,
tescil tarihi itibariyle öncelikli kullanma hakkının kayıtlara göre davacı şirket olduğu,
öncelik hakkına sahip olduğu anlaşılan davacı yönünden, davalı şirketin ticaret siciline tescil
tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sessiz kalma yoluyla hak kaybı süresinin dolmamış
olduğu,
davalının unvanındaki ek’in gerek davacı markaları, gerekse de unvanı arasında benzerlik ve
iltibas riski doğuracağı, dolayısıyla belirtilen bu sebeplerle davalıya ait ticaret ünvanının
TTK.m.52/1 uyarınca terkin şartlarının ve
davalı adına olan http://www…..com/ alan adının iptal koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla bu talepler yönünden de davanın kabulü gerekmiştir.
Davacının haksız rekabete ilişkin talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise ; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. E, …. Karar sayılı, 14.03.2022 Tarihli kararında; “… markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (mülga 556 sayılı Marka KHK) hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, Dairenin bu konudaki eski içtihatlarını sürdürme imkanı kalmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının tescilli markasının benzerinin, tescil kapsamındaki ilaç emtiasında kullanılması şeklindeki davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin gerekçesi yerinde görülmediğinden, hükmün bu kısım yönünden temyiz eden davalı yararına bozulması…” şeklindeki gerekçe ile açıklandığı üzere; somut uyuşmazlıkta, davacının haksız rekabet iddiasının marka hakkına dayandığı, bu durumda TTK 55/1-a-4 maddesi gereğince aynı zamanda haksız rekabetin oluştuğundan söz edilemeyeceği kanaatine varılmakla haksız rekabete ilişkin talep yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının marka haklarına ve ticaret unvanına tecavüze ilişkin talepleri yönünden davanın KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli …. ve … tescil numaralı “….” ibareli markalardan doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerin, üretim ve satışın, yine internet sitesinde markasal kullanımın durdurulmasına, önlenmesine, davalı reklamlarında ve tüm tanıtım vasıtalarında bu ibareleri kullanmasının durdurulmasına, önlenmesine, tabela ve tanıtıcı unsurların da markasal kullanımının yasaklanmasına, davalı adına olan https://www…..com/ alan adının iptaline,
2-Davalının ticaret unvanından “…..” ibaresinin terkinine,
3-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere trajı en yüksek üç gazetenin birinde ilanına,
4-Davacının haksız rekabete ilişkin talebi yönünden davanın REDDİNE,
5-Peşin alınan harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen unvan terkini davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen haksız rekabet davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 161,40 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 136,00 TL tebligat – tezkere masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.636,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul – red oranına göre 1.090,66 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
12-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır