Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/202
KARAR NO : 2023/26
DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …. ESAS SAYILI DOSYASI –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/02/2023
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…..” ibareli markanın sahibi olduğunu, ayrıca ….. sayı ile “…..” ibareli markanın tescili için TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin bu marka adı altında kendisine ait saatlerin üretimini yaptırıp sahip olduğu şirket üzerinden sattığını, davalının ise müvekkiline ait “…..” ibareli markayı ve hem de müvekkilinin tescil için başvurusunu yaptığı “……” markasını birebir taklit ederek yine müvekkilinin üretimi yaptırıp sattığı saatlerle tamamen aynı olan saatleri “……” ismi alında internet üzerinden satmaya başladığını, davalının internet sitesinde dahi tamamen müvekkilinin internet sitesini taklit ederek, müvekkilinin sitesi ile aynı tasarımda bir internet sitesi oluşturduğunu, davalının sattığı ürünler üzerinde tamamen müvekkilinin kullandığı kod numaralı ve ürünlerle özel isimleri de kendi sitesinde ve ürünlerinde kullandığını, davalının söz konusu eylemlerinin müvekkilinin tescilli ve tescile konu markasından kaynaklanan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, men’i, ref’i, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve davalı adına olan www……com isimli internet sitesinin de kapatılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu saatlerin piyasada yüzlerce iş yerinin kendi adına, kendi markası ile çeşitli şekil ve modellerde ürettiği ürünler olduğunu, davaya konu “……” markasının ise müvekkilinin kuruluşundan bu yana kullandığı işletme adı ve markası olduğunu, müvekkili ile aynı işi yapan meslektaşları müvekkilini arayarak markasını tescillemesini, zira tescil yapılmaz ise başkalarının kötü niyetli başvuruları ile birçok esnafın sıkıntı yaşadığını, kendisinin de yaşayabileceğini belirtmeleri üzerine müvekkilinin kendisinin uzun yıllardır kullandığı işletme adını ve ürünlerinde kullandığı “……” markasını tescillendirmek üzere başvuruda bulunduğunu, bu başvuru üzerine davacının marka tescili başvurusundan haberdar olduğunu, ayrıca davanın “……” markasının tanınır olduğu iddiasının söz konusu olmadığını, aksine davacının 2008 yılından bu yana piyasada faaliyet gösteren “…” ismi ile faaliyet gösteren ….. ürünlerinin tanınırlığından, bilinirliğinden faydalandığını, davacının müvekkiline yönelttiği iddialarının mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Birleşen mahkememizin ….. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … unvanı ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin dava dilekçesinde ekli olan dijital saatleri Çin’de “……” markası ile ürettirip, Türkiye’de sattığını, müvekkilinin saat dışında başka bir ürün satmadığını ve satışlarını genelde internet üzerinden yaptığını, ancak davalının kötü niyetli olarak hakkı olmadığı halde “……” ibareli markası ile herhangi bir imalatı, satışı ve saire olmadığı halde “……” ibareli markanın kendi adına tescili için kurum nezdinde başvuru yaptığını, davalının yapmış olduğu bu başvurunun henüz daha kesinleşmemiş iken bu başvuruyu gerekçe göstererek müvekkili aleyhine dava açmasının müvekkiline büyük zararlar verdiğini, davalının mahkememizin .. (bozma öncesi .. ) esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile tazminat talepli dava ikame ettiğini, bu dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı alarak müvekkilinin internet sitesine erişiminin engellediğini ve müvekkilinin tek geçim kaynağı olan saat satışını yapmasına engel olduğunu, müvekkilinin bu süreçte maddi ve manevi olarak zarara uğradığını iddia ederek, öncelikle bu dosyanın mahkememizin …. (bozma öncesi …) esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 26/11/2019 Tarih, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile, “Asıl davada ; Ana davada davacının davasının REDDİNE, birleşen davada;
birleşen davada davacının davasının HMK 114-115 gereğince usulden reddine,” dair verilen karar, asıl dosyada davacı vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2022 Tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile, “Davacı vekili asıl dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının internet sitesinde müvekkilinin ürünlerinin taklit edilerek, aynı kod numaralı ve ürün isimleri ile satıldığının ileri sürüldüğü, istinaf dilekçesinde, davalının kullandığı ibarenin, ürünlerin ambalajlarının ve ambalajların tasarımlarının tamamen aynı olduğunu ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve tazminat talep ettiği, mahkemece dava dilekçesinde ileri sürülen hususlarda inceleme yapılmadığı gibi, gerekçeli kararında “davanın tasarıma tecavüz davası olmadığından bahisle ileri sürülen hususlarda inceleme yapılmadığının” açıklandığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, tasarıma tecavüz iddiasında bulunmadığı anlaşılıyorsa da, markaya tecavüz iddiası yanında, ürünlerinin taklit edildiğini, aynı kod numaraları ve ürün isimleri ile satıldığını, müvekkilinin ticari sunum şeklinin taklit edilerek haksız rekabet meydana getirildiğini ileri sürdüğü anlaşılmakla, mahkemece davacı tarafça sunulan, davacıya ve davalıya ait internet sitesi görselleri ile dosya kapsamına sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak, saat konusunda uzmanlığı bulunan sektör bilirkişisinin de bulunduğu heyetten rapor alınarak, davalının davacı ürünlerini ve ticari sunum şeklini taklit edip etmediği, kullanılan kod numaraları ve ürün isimlerinin aynı olup olmadığı, aynı/benzer olması halinde bu durumun TTK 55/1-a-4 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil edip etmediğinin değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin bu aşamada diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına” karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı tahkikat noksanlığına dayalı olup, teknik anlamda bozma olmadığından, uyma veya direnme söz konusu olamaması sebebiyle, zorunlu olarak dosya kapsamı deliller, taraf beyanları, TPMk kayıtları, önceki raporlar değerlendirilmek suretiyle davacıya ve davalıya ait internet sitesi görselleri ile dosya kapsamında sunulan deliler incelenerek, davalının davacı ürünlerini ve ticari sunum şeklini taklit edip etmediği, kullanılan kod ve ürün isimlerinin aynı oyup olmadığı, aynı veya benzer olması durumunda bu durumun haksız rekabet teşkil edip etmediği hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı vekilince ihtaratlı kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesi için gerekli olan delil avansını yatırmamıştır. Duruşmadaki beyanında da yatırmak için yeniden herhangi bir süre istememiştir.
Bu durumda asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı davasını, tescilli markasına tecavüz edildiği iddiasına dayanarak açmıştır. Toplanan tüm deliller ışığında alınan marka ve patent vekili Dr. Öğretim Üyesi …’nun raporunda belirtildiği gibi;davacının tescilinin “saatler, zaman, ölçme cihazları” emtialarını kapsamadığı, davalının bu emtialar yönünden kullanımının davacı marka hakkına tecavüz olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davalının markasal kullanımı ile davacı markası arasında karıştırma ihtimalinin de bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği gibi, davacı vekilinin dava dilekçesinde, tasarıma tecavüz iddiasında bulunmadığı anlaşılıyorsa da, markaya tecavüz iddiası yanında, ürünlerinin taklit edildiğini, aynı kod numaraları ve ürün isimleri ile satıldığını, müvekkilinin ticari sunum şeklinin taklit edilerek haksız rekabet meydana getirildiğini ileri sürdüğü anlaşılmakla, davacı tarafça sunulan, davacıya ve davalıya ait internet sitesi görselleri ile dosya kapsamına sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak, saat konusunda uzmanlığı bulunan sektör bilirkişisinin de bulunduğu heyetten rapor alınarak, davalının davacı ürünlerini ve ticari sunum şeklini taklit edip etmediği, kullanılan kod numaraları ve ürün isimlerinin aynı olup olmadığı, aynı/benzer olması halinde bu durumun TTK 55/1-a-4 maddesi gereğince haksız rekabet teşkil edip etmediğinin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, davacı vekili kesin süre içerisinde bilirkişi incelemesi için gerekli olan avansı yatırmamıştır. HMK’nun 324 maddesi uyarınca ” (1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” Bu durumda haksız rekabet yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararında işaret edildiği şekilde bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesi mümkün olmadığından ve davacı taraf kesin süre içerisinde bilirkişi giderini yatırmadığından, bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığından ispatlanamayan davanın reddi gerekmiştir.
Birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dosyası yönünden yapılan değerlendirmede; davacı vekili aynı şekilde bilirkişi giderini yatırmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından bu husus karşı taraf yararına usulü müktesep hak teşkil ettiğinden davanın reddi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL ilam harcından, 102,47 TL peşin harcın mahsubu ile, 77,43 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz ve haksız rekabet davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 54,80 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …. ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN :
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 358,63 TL harçtan, 179,90 TL ilam harcının mahsubu ile, 178,73 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
C-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
D-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır