Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/188 E. 2022/216 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/188
KARAR NO : 2022/216

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2022

Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2022 Tarih, ….. Esas ve …. karar sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize gönderilmiş olmakla Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesi ile, müvekkilinin yapımcı olduğunu, müvekkili ile davalı şirketle birleşen …… A.Ş. (…..) arasında “…..” isimli, 10 bölümlük bir stand-up programı yapım sürecinin başladığını, bu süreçte müvekkili yapımcının önerisi ve davalıyla birleşen ……’in kabulüyle, programın hazırlık aşaması ve devamla çekimlerinin yapıldığını ve hatta bu hususta ……’in müvekkiline göndermiş olduğu sözleşmenin müvekkilince imzalanarak …….’e ulaştırılmış olmasına rağmen ….. şirketinin sözleşmeyi alıp imza sürecinin başladığını bildirdiği halde sözleşmeyi imzalamadığını ve daha sonra da “yönetim değişecek yeni yönetimin imza sirkülerini bekleyelim” şeklinde bir takım mazeretler sunduğunu, sözleşmeyi imzalama ve eserin kabulü yönünde hiç bir adım atmadığını, nihayetinde sözleşme görüşmelerini yapan …. şirketinin iletişim yetkilisi ……’in müvekkilini arayarak, yeni yönetimin programı onaylamadığını belirttiğini ve sözleşmenin …. tarafından tek taraflı olarak iptal edildiğini, …… A.Ş. tarafından müvekkiline e-mail yoluyla gönderilen “Program Yapım Sözleşmesi” 11. maddeye göre de 10 bölümlük bu yapım için bölüm başına 39.000,00 TL (+KDV) olmak üzere toplam 390.000,00 TL (+KDV) lik bedelle programın satın alınacağını belirttiğini, müvekkilinin program yapımı için en az 250.000,00 TL borçlandığını, müvekkilinin muhattabı olan …… A.Ş. nin huzurdaki davalı …… A.Ş. ile 08.10.2020 tarihinde birleşmiş olduğunun öğrenildiğini, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin ispatı bakımından delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek birden fazla belge bulunmakta olduğunu, yapılan masraflara ilişkin şimdilik bedelin 20.000,00 TL kısmı için dava açmış bulunmakta olduklarını belirterek taraflar arasında akdedilen Program Yapım Sözleşmesi gereğince, sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla müvekkili tarafından yapılan ve üstlenilen harcamalardan şimdilik 20.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının bildirim süresi içinde bildirimde bulunmadığını, bu sürenin bitiminden çok uzun süre sonra dava ikame ettiklerini, müvekkili şirketin davaya konu hususla ilgili herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, davacının …… şirketi ile aralarında sözleşme müzakereleri yapıldığını, ancak sözleşmenin imzalanmadığını açıkça ikrar ettiğini, anılan sözleşme taslağının müvekkil şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmadığını, davacı’nın basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, şirketi temsile yetkili kişilerle sözleşme akdetmediği halde çekimlere başladığını iddia ettiğinin ortada olduğunu, davacının “…… şirket yetkilisi” olarak andığı ……’in şirket yetkilisi olmadığını, davacının çekimlere …… şirketi’in isteğiyle başladığı iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, davacı’nın bu konudaki iddialarının ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirket ile sözleşme imzalanmadığından davacının anılan program için başka kişilerle anlaşmasının da mümkün olduğunu, bu konudaki sorumluluğun tamamen davacıya ait olduğunu, davacının kendilerine 390.000,00 TL ödeme yapılacağı konusunda “taahhütte bulunulduğu” iddiası gerçeğe aykırı olduğunu, somut olayda davacı’nın iddia ettiğinin aksine sözlü olarak sözleşme kurulması mümkün olmayıp, yazılılık şekil şartının mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından böyle bir sözleşme imzalanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı başlangıçta davasını Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış, Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2022 Tarih, ….. Esas ve ….. karar sayılı görevsizlik kararı ile “dava konusu sözleşme, stand-up programı yapılmasına ilişkin olup, yerine getirildiği iddia edilen bir eser mevcut olması, eserin ise mahiyeti itibarıyla bir fikri sanat eseri olacağı, sözleşmenin de FSEK kapsamında olduğu, uyuşmazlığa konu eser itibarıyla Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğundan” bahisle, görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere davacı ile davalı şirketle birleşen …… A.Ş. (….) arasında “…..” isimli, 10 bölümlük bir stand-up programı yapım sürecinin başladığını, bu süreçte müvekkili yapımcının önerisi ve davalıyla birleşen ……’in kabulüyle, programın hazırlık aşaması ve devamla çekimlerinin yapıldığı, hatta bu hususta ……’in müvekkiline göndermiş olduğu sözleşmenin müvekkilince imzalanarak ……’e ulaştırılmış olmasına rağmen …… şirketinin sözleşmeyi alıp imza sürecinin başladığını bildirdiği halde sözleşmeyi imzalamadığı ve daha sonra da “yönetim değişecek yeni yönetimin imza sirkülerini bekleyelim” şeklinde bir takım mazeretler sunduğu, sözleşmeyi imzalama ve eserin kabulü yönünde hiç bir adım atmadığı, nihayetinde sözleşme görüşmelerini yapan …… şirketinin iletişim yetkilisi ……’in müvekkilini arayarak, yeni yönetimin programı onaylamadığını belirttiği denilmek suretiyle bir stand-up programı yapılması ile ilgili sözleşme yapılacağı inancıyla yapıldığı iddia olunan bir takım masrafların tahsili talep edilmektedir.
Taraflar arasında imzalanmış bir sözleşme ve bu sözleşme doğrultusunda 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu anlamında oluşturulmuş bir eser ve bu eserden kaynaklı herhangi bir hak talebi söz konusu değildir. Davacı, sözleşme görüşmelerinden doğan sorumluluk (culpa in contrahendo) esasına dayalı olarak tazminat talebinde bulunmaktadır. Bir an için sözleşmenin kurulduğu kabul edilse dahi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/11/2009 Tarih ve ….. Esas – …. Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere böyle bir sözleşme 5846 Sayılı FSEK kapsamında bir eser olmayıp Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen eser sözleşmesi mahiyetindedir. Olaya 5846 Sayılı FSEK hükümlerinin uygulanma olanağı yoktur. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 66. Ve devamı maddelerinde bu kanun kapsamında olan davalar sınırlı olarak sayılmıştır. Talep bu kapsamda değildir. Bu haliyle davaya bakma görevi TTK’nun 4. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Görev hususu, kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında gözetilmek gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Süresinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Bakırköy …..Asliye Ticaret Mahkemesince daha önce görevsizlik kararı verildiğinden kararımız istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli mahkemenin tayini için (mercii tayini) dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine gönderilmesine,
4-Süresinde ve talep halinde dosya görevli mahkemeye gönderildiği takdirde, yargılama gideri ve harcın görevli mahkemece nazara alınmasına, aksi takdirde taraflardan birinin talebi üzerine mahkememizce bu konuda karar verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2022
Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır