Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/118 E. 2022/139 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/118
KARAR NO : 2022/139

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 2000 yılından itibaren turizm sektörü başta olmak üzere bilişim, ithalat, ihracat ve yatırım alanlarında faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkili şirketin “…..” esas unsurlu TPMK nezdinde birçok marka tescili bulunduğunu, müvekkilinin “……” esas unsurlu markların asıl ve gerçek hak sahibi olduğunu, yine müvekkiline ait https://www……com/ web sitesinin kuruluş tarihinin 2001 yılı olduğunu, ancak hal böyle iken, davalının müvekkili markasına birebir aynısı olan ….. sayı ile tescilli markayı kendi adına tescil ettirdiğini, davalı tarafından yapılan diğer birçok başvuru kurum tarafından müvekkili markasına benzer gerekçeleri gösterilerek başvuruların reddedildiğini, davalının marka tescilinini kötü niyetli olduğunu, bu marka tescilinin müvekkilinin markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, öncelikle davalı adına ….. ve …… sayı ile tescilli markaların üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesi ile …. ve …. sayı ile tescilli markaların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi üzerine, mahkememizin 28/04/2022 tarihli kararı ile, “Dosya kapsamı deliller ve davanın niteliğine göre davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 5.000,00 TL nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu teminat karşılığı kabulü ile, davalı adına tescilli ise …… ve ….. tescil numaralı markaların 3.kişilere devrinin önlenmesi açısından TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına,” dair karar verilmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanın bu davayı yetkisiz mahkemede açtığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, öncelikle esasa girilmedin davanın usulden reddi gerektiğini, esasen ise, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının tek amacının müvekkilinin ticari faaliyetlerinden pay elde edebilmek ve marka ticaretini yaparak müvekkilini zor durumda bırakabilmek gayesiyle müvekkilinden para almak olduğunu, müvekkili şirketin gerçek marka sahibi olduğunu, davacı şirketin kötü niyetli bir şeklide marka ticareti yaptığını, davacının tüm iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, müvekkili adına tescilli markaya uygulanan üçüncü kişilere devrin önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına tescilli …. ve …… tescil nolu markaların dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle hükümsüzlüğüne ilişkindir.
SMK’nun görev ve yetkiye ilişkin 156. Maddesinin 5. Fıkrası hükmü uyarınca “Üçüncü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir”. Buna göre üçüncü kişi konumunda olan davalı tarafından sınai mülkiyet hakkı(marka) sahibi aleyhine markanın hükümsüzlüğü istemiyle açılan davada yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Davalı vekili de süresinde yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu bildirmiştir. Dava dilekçesi ve incelenen kayıtlara göre de davalının yerleşim yeri “….. Mahallesi, …. Sokak, ….. Apt No: …. B Kadıköy/İSTANBUL’dur.” Bu durumda davacının davasının mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden reddine, süresinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davalı vekili ihtiyati tedbir kararına da itiraz etmiş olup HMK nun 390/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanını görüldüğü mahkemeden talep edilir. Buna göre, ihtiyati tedbir yönünden de mahkememiz yetkili olmadığından davalının tedbire itirazının da kabulü gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davalı vekilinin tedbire itirazının mahkememizin yetkisizliği sebebiyle KABULÜNE,mahkememizin bu dosyada 28/04/2022 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına,
2-Davacının davasının mahkememizin yetkisizliği sebebiyle usulden reddine, süresinde ve talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Süresinde ve talep halinde dosya yetkili mahkemeye gönderildiği takdirde yargılama gideri, harç ve avukatlık ücretinin yetkili mahkemece nazara alınmasına, aksi halde taraflardan birinin talebi üzerine mahkememizce bu konuda ek karar yazılmasına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır