Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/104 E. 2022/161 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/104
KARAR NO : 2022/161

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/01/2012
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, “…….” markasının TPE nezdinde 18 ve 25. Sınıflarda ….. sayılı, 35. sınıfta ise ……. sayılı marka tescil belgeleri ile müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu markalar üzerinde gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğu, bu ibarenin aynı zamanda müvekkili şirketin ticaret unvanı olduğunu, söz konusu markanın tanınmış marka statüsünde olduğunu, ancak hal böyle iken, davalı adına 09 ve 14. sınıflarda ….. sayı ile tescilli “…….” ibareli ve 09. sınıfta tescilli “…….” ibareli ….. sayılı markalarının bulunduğunu, davalının bu markayı kullanmasının, müvekkili markasının tanınmışlığından yararlanarak haksız kazanç sağlamasına yol açağını ve davalının söz konusu marka tescillerinin kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalı adına …… sayı ile tescilli markaların tüm mallar yönünden hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, markalar arasında iltibas ve bağlantı bulunmadığını, farklı sınıflarda tescil edildiğini, davacının gerçek ve öncelikli hak sahibi olmadığını, davacının markasının tanınmış marka olmadığını ve tescilin iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 18/06/2019 Tarih, ….. Esas ve …… Karar sayılı kararı ile, “davacının davasının kabulüne, davalı adına tescilli …… tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin 01/06/2020 Tarih, … Esas ve …. Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı adına yurt dışında tescilli ticaret unvanı ile davalının tescil ettirdiği markaların aynı olması ve davalının markaları bizzat kullanmayıp başkalarına kullandırtması gerekçe gösterilerek davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ise de, marka korumasında ülkesellik ilkesi geçerli olup, yurt dışında tescilli ticaret unvanının aynısının Türkiye’de marka olarak tescil ettirilmesi ticaret unvanı sahibine 556 sayılı KHK’nın 8/5. maddesi uyarınca hak sağlamayacağı gibi, tek başına marka tescilinde kötü niyete emare de teşkil etmez. Öte yandan taraf markalarında renk, şekil ve logo unsurları bulunmadığı halde Mahkemece bu unsurların benzerliği ileri sürülerek davalı markalarının kötü niyetle tescil ettirildiği gerekçesi de doğru değildir. Keza markaların özgün olmayan geleneksel yazım karakterleri arasındaki benzerlik kötü niyete emare teşkil etmez. Kaldı ki taraf markalarındaki yazım karakterlerinin aynı olduğu gerekçesi de doğru değildir. Marka sahibi markasını bizzat kendisi kullanabileceği gibi, lisans yoluyla üçüncü kişilere kullandırabilecek olup, her iki kullanım şekli de markanın kullanılması olarak kabul edilmelidir. Mahkemece bu eylemin markanın yedeklenmesi olarak nitelendirilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece, mevcut delil durumu itibariyle davacı tarafın davalının kötü niyetle dava konu markaları tescil ettirdiğini ispatlayamadığının kabul edilmesi gerekirken, markanın kötü niyetle tescil ettirildiğine dair hatalı gerekçe ile davanın tamamen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış” gerekçesi ile bozulmuş, davalı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine ise bu kez, yine aynı Daire’nin 02/03/2022 Tarih, …. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine karar verilerek, dosya mahkememize iade edilmiş olmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Buna göre dosya kapsamı deliller, bilirkişi raporları ve uyulan son Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı markalarının dava konusu davalıya ait hükümsüzlüğü istenen markaların tescil başvuru tarihi itibarıyla tanınmış marka olmaması yönünden davalı yararına usulü müktesep hak bulunduğu, uyulan bozma ilamına göre davalının tescilde kötü niyetle olduğu hususunun ispatlanamadığı anlaşılmakla markalar görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olup, sadece aynı/benzer emtialar yönünden hükümsüzlüğe karar verilebilecektir.
Dava ve tescil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK.’nın 8/1 mad. kapsamında, mal ve hizmetlerin aynılığı veya benzerliği değerlendirilirken yalnızca tescil edilmiş veya başvurusu yapılmış mal ve hizmetler dikkate alınmalıdır; listede yer almayan, ancak fiilen kullanıldığı veya kullanılma niyeti olduğu belirtilen mal ve hizmetler değerlendirmede dikkate alınmayacaktır. Mal ve hizmetlerin aynılığı, ilke olarak mal ve hizmetlerin aynı şekilde yazılmış, ifade edilmiş olmalarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, aynı mal ve hizmetin birden fazla isme sahip olması veya piyasada anıldığı isim ile teknik, bilimsel, literatüre geçmiş isminin farklı olması veya yabancı dildeki isminin Türkçe’ye de geçmiş olması durumlarında da mal ve hizmetler farklı şekilde ifade edilmiş olsalar bile aynı kabul edilecektir. Nice sınıflandırılması ve TPE tebliğine göre, farklı sınıflarda yer almalarına rağmen, halk nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ticaret ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmetlerin ” benzer ” olarak değerlendirilmesi mümkündür.
Somut olayda, markaların esas unsurları ve yazılışları birebir aynıdır. Yüksek ayırt ediciliğe sahip davacı markaları ile aynı olan ve tescilli bulundukları bir kısım mallar yönünden benzer mallarda tescilli bulunan ….. nolu markanın 14.sınıftaki “Saatler ve zaman ölçme cihazları , ( kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil ).” emtiaları yönünden, ….. nolu markanın tescil edildiği 09.sınıftaki ” Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıların. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları , parçaları ve akseuarları ” emtiaları yönünden davalıya ait markaların, ortalama tüketiciler tarafından davacı markası ile karıştırma ihtimalinin bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile bu emtialar yönünden hükümsüzlüğe karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına 9 ve 14. sınıflarda tescili bulunan ……tescil nolu markanın tescil edildiği 14.sınıftaki “saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil) emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, sair emtialar yönünden talebin reddine,
-Yine davalı adına 9. sınıfta tescilli …. tescil nolu markanın tescil edildiği 9.sınıftaki “birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları” emtiaları yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, sair emtialar yönünden talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 21,15 TL peşin harcın mahsubu ile, 59,55 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davanın kısmen kabulü nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 42,30 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 495,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.595,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.797,50 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 75,00 TL’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır