Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/95 E. 2022/77 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/95
KARAR NO : 2022/77

DAVA : Kullanmama Nedeniyle Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin çikolata sektörünün en yenilikçi firmalarından olduğunu, yenilikçi ürünleriyle Türkiye ve dünyadaki en önemli işletmelerden biri olduğunu, müvekkilinin çatı markası olan “………” yanında. “…….. “, “……. “, “……. “, “…….. ” markalarının da tanınmış, bilinen markalarından olduğunu, müvekkilinin son yıllarda reklam ve yatırım harcamaları ile büyüttüğü markalarından birisinin de “……. ” markası olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde “………” esas unsurlu birçok markası bulunduğunu, davalının TPMK nezdinde ……. tescil numaralı “……” ibareli markanın sahibi olduğunu, ancak davalının “…………” ibareli markasının varlığının, müvekkilinin “………” markalı yatırımları için tehdit oluşturduğunu, müvekkili tarafından yapılan piyasa araştırmaları neticesinde, davalının söz konusu markayı kanunda belirtilen süre boyunca kullanmadığını ve davalının bu tescilinin, müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli ……. tescil numaralı “….. …” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptalini ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 1952 yılından bu yana faaliyet gösteren, gerek yurt içi gerekse yurt dışında bulunan fabrikaları ile öncü ve tanınmış firmalardan biri olduğunu, müvekkili şirketin geliştirdiği ürünler, marka ve özgün ambalaj tasarımları, TPMK nezdinde sayısız marka, patent ve tasarım tescillerinin bulunduğunu, bu tescillerinden birisinin de dava konusu edilen …… tescil numaralı “……..” ibareli marka olduğunu, davacının müvekkili tescilinin 30. sınıf emtia ve hizmetler yönünden 16/01/2014 tescil tarihi olduğunun ve müvekkilince bu markanın kanunda belirtilen süre içerisinde kullanılmadığı iddiasının izahtan vareste olduğunu ve davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …….. tescil numaralı “…………” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptali ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “………” ibareli markanın, 30. sınıfta 07/11/2012 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2020 tarih ve 2020/1133 Esas 2020/5023 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 04/02/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı yana ait markalar incelendiğinde; söz konusu markaların hepsinde
esas unsurun “……… ” ibaresi olduğu, sonraki markaların önceki markaların tali unsuru
değiştirilerek oluşturulmuş yeni markalar olduğu, sonraki markaların önceki markalar ile
aynı/benzer sınıflarda tescil konusu edildiğini ve belirtilen bu sebepler
dolayısıyla davacı yana ait “……..” esas unsurlu markaların seri marka niteliğinde
olduğu,
davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın, Mal ve Hizmet
Sınıflandırmasına ilişkin Tebliğin 30. Sınıfında,“Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı
içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık
mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma
tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu
çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar,
yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez.” emtialar bakımından tescilli
olduğu tespit edilmekle birlikte, dosya kapsamında davalı yanın söz konusu emtialar
bakımından ciddi kullanımı olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve evraka rastlanmadığı,
6769 sayılı SMK’nın 19/2 ve 25/6 maddeleri gereğince markanın kullanıldığına dair ispat yükü davalıya ait olmakla birlikte, dosya kapsamında davalı adına tescilli
…… tescil nolu markayı, markanın esas fonksiyonu olan kaynak gösterme fonksiyonuna
uygun şekilde kullanılıp kullanılmadığını, kullanım olması halinde, bu kullanımın ilgili olduğu
mal ve hizmetler bakımından pazar payı yaratacak ya da mevcut pazar payını sürdürecek
koruyacak nitelikte olup olmadığı hususlarının değerlendirilemediği,
6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesi bakımından dosya kapsamında “haklı
bir sebep olmadan kullanılmaması” haline ilişkin bir veriye de rastlanılmadığı,
dosya kapsamında yer alan belgelerden, davalının 25/03/2016 – 29/03/2021
tarihleri arasında dava konusu markayı ihtilaf konusu sınıflarda ciddi ve kesintisiz olarak
kullanıp kullanmadığı husunun yukarıda ayrıntısı ile izah edildiği üzere tespit edilemediği,
davalı şirketin merkezinde yapılan ticari evrak incelemesi neticesinde, davalının
25/03/2016 – 29/03/2021 tarihleri arasında dava konusu markayı ihtilaf konusu sınıflarda ciddi
ve kesintisiz olarak kullanılmadığı ve dava konusu markanın tescilli olduğu tüm emtialar
bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu davalı iş yerinde ticari evrakları incelemek suretiyle teknik yönünden yeterli ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğundan soyut itirazlar reddedilerek ek rapor alınmamıştır.
Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın, Mal ve Hizmet
Sınıflandırmasına ilişkin Tebliğin 30. Sınıfında,“Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı
içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık
mamulleri, tatlılar. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma
tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar,
yenilebilir buzlar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Pekmez.” emtialar bakımından tescilli olduğu, davalı tarafça söz konusu emtialar
bakımından ciddi kullanımı olduğunu gösteren herhangi bir delil sunulamadığı,
6769 sayılı SMK’nın 19/2 ve 25/6 maddeleri gereğince markanın kullanıldığına dair ispat yükü davalıya ait olmakla birlikte, dosya kapsamında davalı adına tescilli
…… tescil nolu markayı, markanın esas fonksiyonu olan kaynak gösterme fonksiyonuna
uygun şekilde kullandığını ispatlayamadığı,
6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesi bakımından dosya kapsamında “haklı
bir sebep olmadan kullanılmaması” haline ilişkin bir veriye de rastlanılmadığı, böylece beş yıllık süreyle ciddi
ve kesintisiz olarak kullanılmadığı ve dava konusu markanın tescilli olduğu tüm emtialar
bakımından hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …… tescil nolu markanın kullanmama nedeniyle iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL harç gideri, 84,5 TL tebligat – tezkere ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.203,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır