Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/84 E. 2022/96 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/84
KARAR NO : 2022/96

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, 1971 yılında küçük bir kafe olarak faaliyetlerine başlayan müvekkili şirketin, Londra’da yaşarken Amerikan burgeri bulmak isteyen iki genç tarafından kurulduğunu, müvekkilinin kafe ve otel işletmeciliği sektörünün yanında “……” markasını tekstil ürünleri, kişisel bakım ürünleri, mobilyalar ve müzik aletleri gibi çeşitli alanlarda kullandığını, müvekkilinin “……” markasını dünyada birçok ülkede ve Türkiye’de tescil ettirdiğini, ancak hal böyle iken davalının, müvekkili şirket adına tescilli “……” ibareli markayı ….. tescil numarası ile 03 ve 35. sınıflarda tescil ettirdiğini, davalının tescil ettirdiği markanın yazılış, okunuş ve bir bütün olarak bıraktığı intiba itibariyle müvekkilinin markalarının aynısı/ayırt edilemeyecek kadar benzeri olduğunu, davalının müvekkiline ait tanınmış markanın aynısını tescil ettirme girişiminin basiretli bir tacirden beklenen iyi niyetli bir davranış olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını ve davalının bu eyleminin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli ….. tescil numaralı “……” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili her ne kadar süresi içerisinde davaya cevap vermemiş ise de, davanın esasına ilişkin sunmuş olduğu genel beyanlarını içerir dilekçesi ile, müvekkilinin bağlı olduğu …. firması ile dünyaca ünlü kozmetik markalarının temsilciliğini ve dağıtımın yaptığını, müvekkilinin “……” ibaresini kullandığını ve tüketici nezdinde bu marka ile tanınmışlık sağladığını, tescil talebinin TPMK nezdinde kabul edildiğini, müvekkilinin davacı markalarından yararlanmasını gerektirecek hiçbir hususun mevcut olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına tescilli ….. tescil numaralı “……” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……. tescil numaralı markaların davacı adına, dava konusu …. tescil numaralı “……” ibareli markanın 03 ve 35.emtia ve hizmetler yönünden 26/12/2018 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 11/02/2022 tarihli raporlarında sonuç olarak, davalı markası açısından SMK m.6/1 kapsamında 03. Sınıf (Parfümeri; kozmetik ürünleri,
kişisel kullanım amaçlı koku vericiler ) emtialar yönünden hükümsüzlüğe ilişkin
şartların mevcut olup, değerlendirme ve nihai takdirin Mahkemeye ait
olduğu,
davacının tescil önceliğinin mevcut olduğu ve “……” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi
olduğu tespit, sonuç ve kanaatine varılmakla birlikte, davalının hükümsüzlüğe konu
markasının 03 ve 35. sınıftaki tescili dikkate alındığında, SMK m.6/3 anlamında
dava konusu “……” ibaresinin, davacı tarafından tescilsiz ya da tescilli olarak
aynı sınıflarda kullanıldığına dair herhangi bir delilin dosya kapsamında mevcut
olmadığı tespit edilmiş olup, işbu tespit doğrultusunda, dava konusu …….
nolu markanın 03. ve 35. sınıf için SMK m.6/3 ve 25/1 uyarınca hükümsüzlük
şartının mevcut olup olmadığı noktasında nihai hukuki değerlendirme ve takdirin
Mahkemeye ait olduğu,
SMK m.6/4 kapsamında tanınmış markaya ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için dosyada yeterli belge olmadığından, davacı markasının Paris Sözleşmesi anlamında
tanınmışlığına dair bir değerlendirme yapılamadığı,
SMK. m.6/5’te sayılan hükümsüzlüğe ilişkin koşulların gerçekleşeceğinin kabulü
mümkün olup, değerlendirme ve nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu,
davalı markasının tescilinde SMK m.6/9 kapsamında kötüniyetin bulunup bulunmadığı
hususunun ve buna bağlı olarak verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin Mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; önceki tarihli olmak üzere ve davacı unvanıyla aynı olmak üzere “……” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu, dava konusu ….. tescil numaralı “……” ibareli markanın ise 03 ve 35.emtia ve hizmetler yönünden 26/12/2018 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı davalı adına tescilli olan markanın SMK. 6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/9 maddelerine dayalı olarak hükümsüzlüğünü talep etmektedir. İltibas (SMK. 6/1) nedenine ilişkin yapılan değerlendirmede markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmaktadır. Yine bu bağlamda taraf markaları arasında davalı markasının tescil olduğu 3.sınıftaki ( parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler) ve 14. Sınıftaki rozetler, iğneler ile 25.sınıftaki giysiler açısından ilişkili- bağlantılı sınıf durumu söz konusu olduğundan bahsi geçen parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler) emtiaları yönünden hükümsüzlük şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Gerçek hak sahipliğine ilişkin (SMK. 6/3) yapılan değerlendirmede davacı taraf eski tarihli markaların tescil tarihi gözetildiğinde dava konusu ” ……” ibaresinde davacının gerçek hak sahibi olduğu sabittir. Ancak SMK. 6/3 anlamında dava konusu ibarenin davalı markasının tescilli olduğu 3 ve 35. sınıflarda kullanımına dair herhangi bir delil sunulamadığından bu gerekçeyle SMK. 6/3 ve 25/1 maddesi kapsamında hükümsüzlük koşulları oluşmamıştır. Davacı markasının ilgili sektörde belirli bir tanınmışlığa erişmiş olduğu değerlendirilmekle birlikte SMK. 6/4 maddesi kapsamında Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olduğunu kabule götürür yeterli delil ibraz edilmemiştir. Ancak, davacı markasının SMK m.6/5 kapsamında ilgili sektörde belirli bir tanınmışlığa erişmiş
olduğu değerlendirilmektedir. Dosyaya delil olarak sunulan yurtdışı tescil belgeleri, 68
ülke 239 lokasyonda markanın kullanılması, sunulan kararlar, 2019-2020-2021 yıllarına
ilişkin Türkiye içinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Uşak, Mersin, Bursa,
Manisa, Gaziantep gibi şehirlerdeki satışları gösterir belgeler ve İstanbul ……
FSHHM’nin ….. E, …… K. Ve 13/10/2015 tarihli kararı bu hususun ispatı için yeterli görülmüştür. Davacı markaları ile davalı markası arasında aynı anda kullanılmaları halinde, ortalama veya ilgili alıcıları tarafından karıştırılma ihtimali doğuracak derecede benzerlik
bulunmaktadır.
Zira davacı markalarına ait esas ve ayırtedici unsur davalı markasında aynı şekilde yer
almaktadır. Davalı tarafça markanın tescili dikkate alındığında, ortalama tüketicinin, bu
markaları taşıyan malların aynı işletmeden geldiği ya da bunların üreticileri arasında
işletmesel bir bağlantı olduğunu düşünmesi mümkündür. Bu açıdan
değerlendirme yapıldığında ortalama veya ilgili alıcıları tarafından karıştırılma ihtimali
doğuracak derecede ayniyet ve benzerlik bulunmaktadır
Tüm bu değerlendirmeler sonucunda, davalının, davacı markasının bilinirliğinden
haksız yarar sağlaması, şöhretini sömürmesi, itibarına zarar vermesi ya da onun ayırt edici
karakterini zedeleyici sonuçlar doğurması ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılarak SMK. m.6/5’te sayılan hükümsüzlüğe ilişkin koşulların gerçekleşeceğinin kabulü
gerekmiştir. Kötü niyetli tescil yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacının hak sahibi olduğu “…. ” markasının esas ve ayırtedici unsuru olan “……” ibaresini” davalının
aynen tescil ettirmesi ,
ibarelerinin birebir aynı olması, markanın özgünlüğü ve yaratıcı ayırt edici niteliği ve aynı zamanda davacının ticaret unvanı oluşu gözetildiğinde davalının davacı markasından habersiz olarak tesadüfen bu markayı seçtiğinin kabulünün mümkün olmadığı gözetildiğinde tescilin iyi niyetli olmadığı ve SMK 6/9 maddesi uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ….. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 167,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.285,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır