Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/78 E. 2022/59 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/78
KARAR NO : 2022/59

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin çeşitli alanlarda ve bu alanlarının yanında avcılık ve balıkçılık teçhizatı ile malzemelerin perakende ticareti ile iştigal olduğunu, bu kapsamda müvekkilinin Çin menşeli bir firmaya ait ” …….” markasını kullanma yetkisini de aldığını, davalı şirkete ait olan www……..com internet sitesine girildiğinde de, Çinli firmaya ait dürbünlerin ve ürünlerin satıldığının görüleceğini, aynı zamanda davalının kötü niyetli bir biçimde “……….” ibareli marka için TPMK nezdinde marka başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun “dürbünler, ateşli, havalı, yaylı silahlar ile bunlara ait kılıf ve askı kayışları, ağır silahlar, havanlar, roketler, kişisel kullanım için koruyucu gazlar” emtialarında olduğunu ve …….. tescil numarası ile tescil ettirdiğini, Çinli firmaya ait marka tescilinin davalının tescilinden çok daha önce olduğunu, markanın gerçek sahibinin Çinli firma olduğunu, davalının, markanın Türkiye’de tescilli olmadığını görerek, benzerini kötü niyetli bir biçimde kendi adına tescil ettirdiğini, bu suretle de gümrük mevzuatına uygun olarak getirilen orjinal ürünlerin ticaretini engellediğini iddia ederek, davalı adına tescilli …….. tescil numaralı “……….” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin yıllardır av malzemelerinin toptan ve perakende satışı ile iştigal olduğunu ve Türkiye çapında bilinir firmalarından biri olduğunu, müvekkilinin kendi adına yaratmaya çalıştığı ve Türkiye çapında bilinirliğini kendi emekleriyle sağladığı markalarından birinin de dava konusu “……….” olduğunu, Türkiye’de iç piyasada “……….” marka dürbünlerin müvekkili firmaya ait olduğu hususunun bilindiğini, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir faydalanma çabası içinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına tescilli …….. tescil numaralı “……….” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, dava konusu …….. tescil numaralı “……” ibareli markanın, 26/02/2018 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 04/02/2022 tarihli raporlarında sonuç olarak, davacının sunduğu marka kullanım belgesi uyarınca hak sahibi olduğunu iddia ettiği
“……….” markasının, esas ve ayırtedici unsuru olan “……….” ibaresini” davalının tescil
ettirmesinin,
kötüniyetli olarak tescil ettirildiği iddia edilen markanın, kötüniyet iddiasında
bulunan tarafa ait marka ile birebir aynı olup olmadığı,
markanın özgünlüğü ve ne derece yaratıcı ve ayırt edici olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki,
markanın piyasadaki konumu ve bilinirliği,
tarafların faaliyet alanları,
diğer markadan habersiz olarak tesadüfen tescil ettirilmiş olmasının, hayatın olağan
akışına uygun olup olmadığı,
tescilin diğer markanın tanınmışlığından ve ayırt edicilik gücünden, reklam
değerinden haksız yararlanmaya yönelik olup olmadığı,
asıl markanın asli ve tali unsurlarının birebir tescil ettirilip ettirilmediği gibi hususlar
dikkate alınarak,
kötüniyetli olup olmadığı hususundaki takdir, tamamen hukuki bir nitelendirmeyi gerektirdiğinden, dava konusu marka tescilinin, “kötüniyetli tescil” olarak
değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun Mahkemeye ait olduğu, SMK m.6/9 kapsamında davalı markasının tescilinde kötüniyetin bulunup bulunmadığı
hususunun ve buna bağlı olarak verilecek hükümsüzlük kararının takdirinin Mahkemeye ait olduğu
belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı aynı sektörde faaliyet göstermekte olup, eski tarihli olarak dava dışı Çin menşeli şirket adına Çin’de kayıtlıdır. Davacı bu Çin menşeli şirketten dava tarihini de kapsar şekilde, markanın kullanım hakkını almıştır. Bir örneği dosya da mevcut mahkememiz …… D.iş ve ……. Esas sayılı dosyalarında davalı tarafça davacı taraf aleyhine davaya konu marka dayanak yapıları davalar açılmıştır. Bu haliyle davacının SMK 5 maddesi uyarınca ilgili sıfatıyla dava açma hakkı ve hukuki yararının var olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafça delil gösterilen ve davalı tarafça karşı çıkılmayan davalı tarafa ait internet sitesinde markanın Çin’de tescilli olduğu şekliyle görseline yer verilerek 2015 yılından beri bu ürünlerin ithalatının yapılıp satıldığının belirtildiği, bu haliyle markanın dava dışı Çin firmasına ait olduğunu ve Türkiye’de de bilinir olduğunu kabul ettiği, sırf sektörde faaliyet gösteren rakip firmaların bu ürünün ithalatını yapıp Türkiye’de ticarete konu etmelerini engellemek amacıyla marka tescilini yaptırdığı, bu haliyle tescilin kötü niyetli olduğu ve SMK’nın 25. maddesinin atfı ile aynı kanunun 6/9 maddesindeki kusurların oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Bu itibarla aşağıda hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 83,00 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.201,6 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2022

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır