Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/50 E. 2022/97 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2022/97

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüzün Tespiti, Ref’i
DAVA TARİHİ : 19/02/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket …… Holding A.Ş.’nin iştirakçilerinden olan …… Gayrimenkul Proje Geliştirme ve Ticaret A.Ş.ve …… Yapı Turizm ve Sağlık A.Ş.’nin inşaat ve gayrimenkul sektöründe Türkiye’nin öncü kuruluşlarından biri olduğunu, …… Holding A.Ş.’nin iştirakçilerinden olan müvekkili şirket …… Pazarlama A.Ş.’nin “…. ” markasının sahibi olduğunu, müvekkili şirket …… Ev Aletleri İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ise “……” tanınmış markasının sahibi olduğunu, davalının TMK nezdinde …… tescil numaralı “……. ” markasını tescil ettirdiğini, davalının tescil ettirdiği bu markanın, müvekkilinin tanınmış markası “……” ve “…… ” markaları ile aynı ibareleri içerdiğini, davalı tarafın markasının esas ve baskın unsurunun “……” ibaresi olduğunu ve davalının “….. ” markasını kendi adına tescil ettirmesinin müvekkili şirketlerin tescilli ve tanınmış markasına alenen tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin markasına yönelik tecavüzün tespitini, ref’ini, davalı adına tescilli …… tescil numaralı “……. ” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme gün ve saatinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davalı yan dava ile ilgili herhangi bir yazılı yanıtta bulunmadığı gibi duruşmalara da iştirak etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının tescilli markasına yönelik tecavüzün tespiti, ref’i ile TPMK nezdinde tescilli … tescil numaralı “…… ” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. tescil numaralı “……” esas unsurlu markaların davacı adına, ……. tescil numaralı “……. ” ibareli markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 20/01/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, dava konusu davalıya ait …. tescil numaralı “……” ibareli markanın, SMK 6/1
hükmü çerçevesinde hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı,
dava konusu ait …… tescil numaralı “……” ibareli markanın SMK 6/4
hükmü çerçevesinde “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri.”
bakımından kısmi hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu,
dava konusu ait ….. kod numaralı “……. ” ibareli markanın SMK 6/9
hükmü çerçevesinde tümden hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun
değerlendirilebileceği, dosya münderecatında davalı yanın herhangi bir markasal kullanımı tespit
olunamadığından, davalı yanın davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder
kullanımlarının var olup olmadığının değerlendirilemediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı … Pazarlama A.Ş. adına önceki tarihli ….. numaralı “……” markasının 35. Sınıfta tescilli olduğu, hükümsüzlüğü istenilen aynı ibareli markanın davalı adına 36.sınıfta tescilli olduğu, markalar arasında anlamsal ve işitsel benzerlik mevcut ise de sınıfsal benzerlik bulunmadığından SMK. 6/1 maddesi anlamında hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı, ancak bilirkişi raporunda değinildiği üzere davacı … Ev Aletleri A.Ş ‘nin adına tescilli …… tescil nolu “…… ” ibareli markanın tanınmış marka olarak kabul edildiği gibi, davacı grup şirketlerinin ülkemizde “……” ana markası ile çok sayıda farklı sektörlerde faaliyetlerde bulundukları, “……” ibaresinin davacı grup şirketler ile özdeşleştiği, ayrıca …… markası ile özellikle gayrimenkul ve devremülk sektöründe önemli projelerin bulunduğu bu haliyle davalı markanın SMK. 6/5 maddesi çerçevesi içerisinde “Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri” bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kötü niyetli tescil yönünden yapılan değerlendirmede ise; marka tescilinin kötüniyetli olup olmadığı incelenirken, kötüniyetli olarak tescil ettirildiği
iddia edilen markanın, kötüniyet iddiasında bulunan tarafa ait marka ile birebir aynı olup
olmadığı, markanın ne derece yaratıcı ve ayırd edici olduğu, diğer markadan habersiz olarak
tesadüfen tescil ettirilmiş olmasının hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı, tescilin diğer
markanın tanınmışlığından ve ayırd edicilik gücünden, reklam değerinden haksız
yararlanmaya yönelik olup olmadığı gibi hususlar yanında, asıl markanın asli ve tali
unsurlarının birebir tescil ettirilip ettirilmediği gibi hususlar da dikkate alınacaktır.( Uğur Ç
olak, 4. Baskı, syf. 945) belirtilen açıklama ışığında somut olay incelendiğinde davacı grup şirketlerin ülkemiz nezdinde …… ana markası ile çok sayıda farklı sektörlerde
inşaat, elektriksiz ev aletleri ticareti, televizyon / gazete / dergiler ile yayıncılık faaliyetleri,
eğitim, maden vs. ) faaliyetlerde bulunduğu, …… ibaresinin davacı grup şirketler ile
özdeşleştirildiği, “…..” ibaresi ile tescilli olan markaların yanı sıra onlarca mağaza
açıldığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, davalı yanın dava konusu marka tescil
başvurusunu kötüniyetli olarak gerçekleştirdiğinin kabulü gerekmiştir. Kötü niyetin bölünmezliği ilkesi gözetilerek dava konusu markanın SMK 6/9 hükmü
kapsamında tümden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının marka haklarına tecavüze ilişkin talebine gelince; davalının marka tescilinden başka,markayı kullanımına dair herhangi bir delil ibraz edilememiştir. Yerleşik Yargıtay içtihatları gereği tek başına marka tescili, marka haklarına tecavüz veya haksız rekabet teşkil etmez. SMK. 29 maddesi anlamında marka haklarına tecavüz sayılan bir eylem bulunmadığından bu talep yönünden dava reddedilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli ……. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davacının marka haklarına tecavüze dair talebi yönünden davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 342,00 TL tebligat – tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.342,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 671,00 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır