Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/49 E. 2022/117 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/49
KARAR NO : 2022/117

DAVA : Menfi Tespit – Borçlu Olmadığının Tespiti
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/05/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin …… Üniversitesi bünyesinde sanal gerçeklik ve ….. teknolojisi üzerinde sanatsal tasarım, kodlama ve animasyon AR-GE çalışmaları gerçekleştiren, üreten ve gelişmekte olan bir teknoloji şirketi olduğunu, müvekkilinin ….. başvuru numaralı projesi ile, uçuş korkusu veya kaygısı olan bireylerin, sanal gerçeklik gözlüğü takarak uçuş korkusunu yenmeleri için proje geliştirdiğini, davalı tarafın ise uzman psikolog olduğunu, proje kapsamında ……. tarafından zorunlu olarak projede yer alması için müvekkili şirketçe istihdam edildiğini, davalının bu kapsamda projede uzman psikolog olarak yer aldığını ve hiçbir fikri katkısı olmadan müvekkili şirket nezdinde haklarını alarak hizmet verdiğini, akabinde iki aylık hizmeti kapsamında müvekkili şirketin sahibi ve fikri olarak yaratıcısı olan projeden ayrıldığını, işbu davada davalının hiçbir hakkı olmadığı ve bu proje ile ilgili olarak herhangi bir alacağı olmadığı halde müvekkili ve müvekkili şirketin ortaklarına karşı kötü niyetli olarak 62.796,95 TL değerinde alacağı olduğu iddiasıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattığını, ancak müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını iddia ederek, müvekkilinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takip neticesinde, davalıya 62.796,95 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ……. nezdinde her ne kadar davacı şirket ortakları proje yürütücüsü olarak tanımlanmış ise de, ortaya çıkan eserin müvekkili tarafından bulunduğunu ve vücuda getirildiğini, ortakların projeye katkılarının yazılım desteklemesi sunmaktan öte bir anlam taşımadığını, projenin geliştirilmesi için ……. tarafından gönderilen paraların kendi kişisel harcamalarına aktarıldığını, projenin gelişimi için vadedilen ekipmanların alınmadığını, yazılımsal geliştirmelerin yapılmadığını, müvekkilinin herhangi bir maddi gelir de elde edemediğini, bu durumun muhataplara iletildiğini, muhatapların sorularına ilgisiz kaldığını, müvekkilinin de ortaklığı sonlandırarak projeden ayrılmak durumunda kaldığını, yapılan şifahi görüşmelerde müvekkilinin projenin başından bu yana hak ettiği 62.083,00 TL’nin kendisine ödenmesini, bu şekilde ortaklığın sona erdirilmesini talep etmiş ise de, muhatapların ödemeye yanaşmadığını, bunun üzerine noter vasıtasıyla ihtarname keşide edildiğini, netice alınmaması üzerine ise Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu beyan ederek, açılan davanın reddini ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminatın tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takip neticesinde, davalıya 62.796,95 TL tutarında borçlu olmadığının tespiti taleplidir.
Davanın başta Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığı ve Mahkemece 10/03/2020 Tarih, …. Esas ve …. Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek, Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği ve bu mahkemece de 18/11/2020 Tarih, …. Esas ve …. Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın bu suretle Mahkememize intikal ettiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının tetkikinden, dosyamız davalısı tarafından, yine dosyamız davacısı hakkında, toplam 62.796,95 TL alacağın tahsili talebiyle icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Taraf delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporu dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli görüldüğünden itibar edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller, taraf beyanları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafınan
…….’a yazılı olarak sunulan dava konusu projenin, FSEK’in 2 ile 5’inci maddeleri (5’inci madde de dahil)
sayılan fikir ve sanat eseri türlerinden hiçbirisine dahil olmadığı, bir fikir ve sanat mahsulü
olarak eser sayılması için FSEK m.1/B (a) bendi uyarınca eser sahibinin hususiyetini taşıma
koşulunu taşımadığı, bu sebeple …….’a yazılı olarak sunulan projenin kendisinin eser
vasfını haiz olmadığı, buna karşılık dosyadaki beyanların yorumlanmasından, dava konusu projenin
onaylanmasından sonra meydana getirildiği sonucuna ulaşılan bilgisayar programı/yazılımının
ise FSEK’in 2. maddesinin 1. fıkrasının “Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan
eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program
sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları” şekkindeki tanım kapsamında eser olduğu anlaşılmıştır. Bilgisayar programının, programın kodlarını yazan kişi veya kişilerin yaratıcı katkısı ile
meydana getirildiğinin aksine, dosyada bir delil bulunmaması dolayısıyla dava konusu
yazılımın/bilgisayar programının onu meydana getirenlerin hususiyetini taşıdığı, kanunun aradığı her iki koşulu taşıması sebebiyle davacı şirket tarafından …….’a sunulan projenin onaylanmasına müteakip meydana getirilen uçuş kaygı ve korkusunu yenmeye yönelik sanal
gerçeklik uygulaması biçimindeki bilgisayar programının FSEK m.2 kapsamında kalan
bir ilim ve edebiyat eseri vasfını haiz olduğu, dava konusu proje ve sonrasında bilgisayar programı haline gelen yazılım üzerinde, davalı
yanın FSEK bağlamında eser sahipliği ya da başka bir sıfatla hak sahipliği bulunmadığı, dava konusu projenin onay süreci sonrasında meydana getirilen bilgisayar programı/yazılım
üzerindeki eser sahipliğinden doğan mali hakların kullanım yetkisinin FSEK m.18/2 uyarınca
davacı şirkete ait olduğu, dava konusu bilgisayar programının yazılımını hangi kişi veya kişiler
yapmış ise, FSEK uyarınca dava konusu bilgisayar programı/yazılımı üzerindeki eser sahipliği
haklarının bu kişilere ait olduğu, ancak bu tespitin yapılmasının davalı ya davacı arasındaki uyuşmazlığa bir katkısının bulunmadığı, zira davalı yanın söz konusu bilgisayar programını
meydana getirdiği şeklinde bir iddia ve savunmasının bulunmadığı, aksine davalı yan vekilinin
davaya cevap dilekçesinde yer alan “davacı şirketin dava konusu edilen projeye katkısının
“davacı şirket ortaklarının proje yönetici olarak davalı yan tarafından ortaya çıkarılan esere
yazılım desteği sağlamaktan ibaret olduğu” şeklindeki beyanından söz konusu bilgisayar
programının/yazılımın davacı şirket tarafından davalı yan dışındaki kişi veya kişilere yaptırıldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı kendi uzmanlık alanında bir süre proje kapsamında çalışmış ise de dava ve takip konusu alacak ücret alacağına ilişkin değildir. Dava konusu eserden kaynaklı davacının takip konulu alacağı davalıya borçlu olduğuna dair alacaklı tarafça herhangi bir delil ibraz edilmediğinden ve alacağın dayanağı bulunmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin ……. esas sayılı dosyasında takibe konu 62.796,95 TL alacak nedeniyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 4.289,65 TL ilam harcından, 1.075,89 TL peşin harcın mahsubu ile, 3.213,76 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 8.963,60 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.120,29 TL dava ilk masrafı, 200,50 TL tebligat – tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.320,79 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim … e-imzalıdır