Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/306 E. 2022/48 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/306
KARAR NO : 2022/48

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkiline ait olan …… tescil numaralı “…….” ibareli markanın ağırlıklı olarak giyim sektöründe kullanıldığını, 30/09/2009 tarihinde …… Giyim San.ve Tic.A.Ş. Adına tescil edildiğini, markaya sahip olan bu şirketin 09/01/2014 tarihinde iflas ettiğini, söz konusu şirkete ait “…….” isimli marka açık artırma sureti ile satışa çıkarıldığını ve müvekkili tarafından 19/09/2017 tarihinde satın alındığını, davalı yana ait “……” markası da tıpkı müvekkili markası gibi ağırlıklı olarak giyim sektöründe kullanıldığını, , 18, 25 ve 35.sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkili markasından sonra tescil edilen bu markanın müvekkili markası ile aynı mal ve hizmetler için kullanıldığını, markanın önüne “P” harfi konulmak suretiyle oluşturulan “……” ibareli markası ile müvekkilinin tescilli “…….” markasının karıştırıldığını, bu durum markanın varoğluş amacı olan ayırt edicilik özelliğinin önüne geçtiğini ve müvekkilinin zarara uğradığını iddia ederek, davalı adına tescilli …… tescil numaralı “…..” ibareli markanın 18, 25 ve 35.emtia sınıfları bakımından hükümsüzlüğünü ve sicilden terkini ile verilecek hüküm özetinini ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı yan her ne kadar davaya cevap vermemiş ise de, bilahare dosyaya vekaletname sunan Av. ……. sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile, müvekkiline gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin gerekçeli kararının tebliği ile yargılamadan haberdar olduğundan, yargılama sırasında cevap, delil ve savunma hakkının engellendiğini ve Mahkemece yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadan ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 27/11/2018 Tarih, ……. Esas ve ……. Karar sayılı kararı ile, davanın kabulü ile, davalı adına TPMK da tescilli bulunan ……. nolu “……” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine” dair verilen karar, davalı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 02/12/2021 Tarih, …… Esas ve …… Karar sayılı ilamı ile “Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, yargılamada müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığını ve yokluğunda yargılamaya devam edilerek karar verildiğini ileri sürmüştür. Dosyanın incelenmesinde, dava dilekçesinin davalının “…… sk. …… Mh. N:……. İç Kapı No:1 Batman Merkez/Batman” adresine tebliğe çıkarıldığı, adresin kapalı olması nedeniyle, Tebligat Kanunu 21. Madde hükmü uygulanarak, komşusu ……’a haber verildiği belirtilerek mahalle muhtarına yapıldığı, ancak ……’un tutanağa imza atmadığı gibi imzadan imtina ettiğinin de belirtilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, dava dilekçesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu 21. Madde ve Tebligat Tüzüğü’nün 28. ve 30. Madde hükümlerine uygun tebliğ edildiğinden bahsedilemeyecektir. Ön inceleme duruşma gününün davalının aynı adresinde eşine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve duruşmaya katılmadığı anlaşılıyorsa da, HMK 150/2. Maddesi son cümlesinde düzenlenen “Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükmü, duruşmada yapılan işlemlere itiraz edemez şeklinde anlaşılması gerektiğinden, davalının dava dilekçesinin usulsüz tebliğine itiraz edebileceği, kaldı ki HMK 186. Madde gereğince de, sözlü yargılama duruşma gününün davalının daha önce tebligat çıkarılan ancak tebligatın bila tebliğ iade edildiği, “……. sitesi No:C…… D:……7 Başakşehir/İST” adresine çıkartılması ve tebligatın bila tebliğ iadesine rağmen sözlü yargılama duruşmasının yapılarak, davalının yokluğunda karar verilmesi de usule uygun olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-4 ve 353/1-a-6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dosyanın dava dilekçesinin davalı vekiline usulüne uygun tebliği ile cevap ve delil bildirme hakkı tanındıktan sonra yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine” karar verilerek dosya Mahkememize iade edilmiş ve Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda dava dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiş, süresinde davaya cevap vermemiştir. Ancak vekillikten istifa ettiğini bildirmesi üzerine Avukat … tarafından vekaletname ve Avukat ……. tarafından yetki belgesi ibraz olunmuştur. Davalı vekili markanını terkini için gerekli koşulların oluşmadığı beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamı deliller Türk Patent Kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; …… tescil nolu “…….” ibareli markanın 18,25 ve 35. Sınıflarda tescilli olduğu, …… tescil nolu “…….” ibareli markanın 21.10.2015 tarihlerinde aynı emtia ve hizmet sınıflarında davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere davalı tarafça davacı tarafı adına tescilli önceki tarihli markanın önüne sadece “p” harfi getirilmek suretiyle aynı emtia ve hizmet sınıfında tescil edilmiştir. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih ve ……. Esas ve …… Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hukuki bir konu olduğundan bu yönüyle bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir. Her iki taraf markası da kelime markası olup Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal farklılık bulunmadığı gibi, aynı emtia ve hizmet sınıfında kayıtlı olduğundan iltibasına neden olacağı açıktır. Bu itibarla hükümsüzlük koşulları oluştuğundan davanın kabulü ile davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir. Markalar bülteninde ilam yapılacağından ayrıca ilama karar verilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ……. tescil numaralı markanın tescilli olduğu 18, 25 ve 35. emtia sınıfları yönünden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, ayrıca ilana yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 44,80 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL harç gideri ve 264,50 TL tebligat – tezkere masrafı olmak üzere toplam 336,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır