Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/292 E. 2023/13 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/292
KARAR NO : 2023/13

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…” ve “….” ibareli
markalarının tanınır olduğunu, tanınmış marka başvurusunun inceleme aşamasında
olduğunu, birçok ünlü ismin davacının konuğu olduğunu, davacının sosyal medya
hesaplarının milyonlarca kişi tarafından takip edildiğini, Türkiye’de ve uluslararası camiada
markasının tanındığını, 43. sınıfta birçok markası bulunduğunu, davalı yana ait 43. sınıfta
tescilli ….. tescil numaralı “….” ibareli markanın davacı markaları ile benzerlik teşkil
ettiğini ve benzerliğin iltibasa sebep olacağını, müvekkilinin “…” ve “….” ibarelerinde
önceye dayalı hak sahibi olduğunu, tanınmış davacı markasının davalı yanca bilinemeyecek
durumda olmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olması sebebiyle davaya
konu markanın kötü niyetle tescil ettirildiğini, davalının markasal kullanımının davacının
ticari faaliyetlerinden faydalanma, ticari çevresini doğrudan etkileme, ticari itibarından ve
müşteri çevresinden faydalanma gibi haksız rekabete sebebiyet verecek eylemler olması
sebebiyle davalı eyleminin haksız rekabet de teşkil ettiğini iddia ederek, davalı adına ….. sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacıya ait markalarda “…..” ibaresi ile birlikte bu ibarenin üzerinde siyah alev ve çelenk sembollerine yer verildiğini, davacıya ait markaların tümünde büyük harflerinde kullanıldığını, ancak müvekkiline ait markada ise küçük harflerin kullanıldığını, bu bakımdan tüketiciyi yanıltıcı nitelik taşımadığını, müvekkilinin “……” ibareli markayı tescil tarihinden itibaren kullandığını, davacının sahibi ve lisans hakkına sahip olduğunu bildirdiği markaların sadece “….” zayıf unsurundan oluşmayıp başka bazı sözcüklerle birleştirilmesi ile oluşturulduğunu, bu bakımdan markaların birbirleri ile bir ilgisinin olmadığını ve davacının hükümsüzlük talebinin mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devamında davalı vekili vekillikten istifa etmiş, davalı asıla tebligat yapılarak yargılamaya devamla bitirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına ….. sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. ve …. tescil numaralı markaların davacı adına, hükümsüzlüğü talep edilen ….. tescil numaralı “….” ibareli markanın ise 21/01/2021 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 23/11/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalıya ait ….. tescil nolu “….” markasının, davacının önceki tarihli
CZN ibareli markaları ile ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline sebep
olacağından, SMK m.6/f.1 ve SMK m.25/f.1 uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terkini
şartlarının gerçekleştiği, davacının “…..” ibareli tanıtıcı işareti yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde ve
geçici konaklama hizmetlerinde kullanımının davalı marka başvurusundan önceye dayandığı,
dosyadaki delillerden hareketle davacı markasının, davalıya ait markanın koruma
tarihi ve öncesinde TPMK ve WIPO kriterleri çerçevesinde tanınmış marka olduğuna dair bir
tespite ulaşılamadığı, davalının davacıdan ve markasından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına
ve basiretli tacir davranışına aykırı olduğu kanaatine ulaşıldığı, böyle olmakla birlikte içsel bir
değerlendirme gerektiren kötü niyetin takdirinin tamamen mahkemeye ait olduğu, belirtilmiştir.
Bu rapor dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli görüldüğünden itibar etmek gerekmiştir.
Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalıya ait ….. tescil nolu “….” markasının, davacının önceki tarihli
CZN ibareli markaları ile ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline sebep
olacağından, SMK m.6/f.1 ve SMK m.25/f.1 uyarınca hükümsüzlüğü ve sicilden terkini
şartlarının gerçekleştiği, davacının “…..” ibareli tanıtıcı işareti yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde ve
geçici konaklama hizmetlerinde kullanımının davalı marka başvurusundan önceye dayandığı,
dosyadaki delillerden hareketle davacı markasının, davalıya ait markanın koruma
tarihi ve öncesinde TPMK ve WIPO kriterleri çerçevesinde tanınmış marka olduğuna dair bir
tespite ulaşılamadığı, ancak davalının davacıdan ve markasından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına
ve basiretli tacir davranışına aykırı olduğu, davalının davacı ile özdeşleşen “…..” ibaresini seçmesinin kötü niyetli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile davalı markasının hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 120,60 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 217,5 TL tebligat – tezkere masrafı ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.336,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023
Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır