Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/257 E. 2022/266 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/257
KARAR NO : 2022/266

DAVA : FSEK Tecavüzün Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 14/08/2014

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/12/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olan …’nın, müvekkili şirkette 20/03/2007 – 23/01/2014 tarihleri arasında temsil ve ilzama yetkili müdür olarak çalıştığını ve 28/02/2014 tarihinde iş ilişkisinin sonlandığını, …’nın diğer ortaklarıyla beraber 24/02/2014 tarihinde davalı şirketi kurduğunu ve 1992 yılında kurulan müvekkili şirketle yakın sektörde faaliyete başladığını, davalı şirketin ortak ve yetkilisi olan …’nın, müvekkili şirkette çalıştığı dönemde, çizim, tasarım, baskı ve benzeri tüm aşamalarından haberdar olduğu ve onay verdiği müvekkili şirkete ait olan tüm ürün kataloğunda yer alan görsellerin birçoğunu, davalı şirketin ürün kataloğunda kullandığını, mali ve manevi hakları müvekkili şirkete ait olan ürün kataloğundaki resim, tasarım, grafik, çizim ve benzeri görsellerin izin alınmadan ve birebir kopyalanarak davalının kendi kataloglarında kullanılarak müvekkilinin haklarının ihlal edildiğini, davalının bu eyleminin müvekkilinin maddi ve manevi haklarını zarara uğrattığını iddia ederek, FSEK’den doğan haklara tecavüzün ref’i ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, haksız fiil (kataloğun basımı) tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 05/05/2016 tarihli dilekçesi ile, davalının haksız rekabet ihlalleri sebebiyle davalının haksız rekabetinin tespiti, 1.00,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabet (kataloğun basım tarihi) tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili şeklinde ıslah dilekçesi verdiği anlaşılmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı şirkete ait katalogda yer alan grafik, tablo ve çizimlerin FSEK olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, katalogda yer alan çizim ve tabloların oluşturulması özel bir yetenek gerektirmediğini, yapanın özelliğini taşımayan biraz bilgi ve tecrübe ile herkes tarafından yapılacak nitelikte şeyler olduğunu, müvekkili şirketin kataloğunda yer alan çizim ve tabloların davacı şirket bilgisayarından veya kataloğundan kopyalanmadığını, müvekkili şirketin kendi bünyesinde oluşturularak kataloğun oluşturduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirketin aynı ürünlerin üretimini ve satışını yapması nedeniyle her iki şirket kataloğunda da aynı benzer ürünler bulunduğunu, ihlal teşkil eden herhangi bir eylemin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Birleşen Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili dilekçesi ile, müvekkili şirkete ait ürün katoloğunu izinsiz bir şekilde orijinal haliyle bire bir kopyalayarak ve aynen kullanmak suretiyle haksız rekabete yol açan davalı şirket aleyhine mahkememiz dosyasında tazminat davası açılmış olup iş bu davanın halen derdest olduğunu, bu davada, 05.05.2015 ve 11.02.2016 tarihli raporlar ile bilahare alınan 14.02.2017 tarihli ek rapora göre, davalı şirketin dava tarihi itibariyle davaya konu ürünlerinde 0,68 oranında benzerlik kabul edilerek davalı şirketin davaya konu benzer ürünlerden 27.782,52 TL kazanç elde etmiş olduğu kanaatine varıldığını. Asıl davanın 14.08.2014 tarihinde, müvekkili şirkete ait ürün katologlarının eser niteliğinde olduğu savıyla 5846 sayılı FSEK hükümleri gereğince, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.000,00 -TL’lik kısmi tazminat talepli olarak açıldığını, ancak, yargılama sürecinde Mahkemece aldırılan yukarıda zikrettiğimiz kök raporlar ile ek raporda olaylar analiz edilerek davanın niteliği itibariyle haksız rekabete dayalı bir dava olması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığını, bu nedenle, bilahare dava konusunun haksız rekabet sebebiyle 05.05.2016 tarihli dilekçe ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak yine 1.000000 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat istemli olarak ıslah edildiğini, asıl dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin dava haklarımız saklı tutulmak kaydıyla talep ettiğimiz 1.000,00 -TL lik maddi tazminat miktarı dikkate alındığında, bu miktarla 14.02.2017 tarihli ek raporla belirlenen 27.782,52 TL maddi tazminat arasında 26.782,52 TL fark (ek talep haklarının doğmuş bulunduğunu, bu nedenle, HMK 176. madde gereği ıslah haklarının bir defaya mahsus kullanılmış olduğundan bilirkişi raporuyla ortaya çıkan 26.782,52 TL fark alacağının için iş bu ek davanın açılması zarureti doğmuş olduğunu iddia ederek, meydana gelen farktan doğan 26.782,52 TL (ıslahla talep edilemeyen) maddi tazminat alacağın katalogların basım tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve iş bu ek davamızın HMK 166. madde gereğince, mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 28/11/2022 tarihli dilekçesi ile, birleşen davadaki 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 26.782,52 TL tutarında artırarak, harcını yatırmıştır.
Mahkememizin 22/05/2018 Tarih, … Esas ve …. Karar sayılı kararı ile, “Davacı tarafa ait katalog FSEK kapsamında eser olmasa bile FSEK 84 ve devamı madde gereği ve haksız rekabet gereği korunması gerekli olup, davacı tarafa ait katalog ile davalı taraf kataloğundaki benzerlikler nedeniyle davalı taraf eyleminin haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine, Davalı tarafın eylemi dikkate alındığında asıl ve birleşen dava yönünden kataloğun kısmen taklidi olup, katalog için ortalama değer dikkate alındığında 10.000 TL maddi tazminatın ihtar tarihi olan 15 Temmuz 2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizle davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” dair verilen karar, taraf vekillerinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi’nin 06/10/2021 Tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile, “FSEK 84/1 maddesinden anlaşılacağı üzere, davacının davaya konu katalog fotoğraf ve çizimleri üzerinde hak sahibi olup olmadığının öncelikli olarak tespiti gerekmektedir. Davalı vekili, bu resim ve çizimlerin davacıya özgü olmadığını, daha önce başka firmaların kataloglarında da kullanıldığını ileri sürmüştür. Dava dilekçesi ekinde, davacı şirketin katalog fiyat teklifi ve şartnamesi, sipariş sözleşmesi ve katalog faturası örneğinin ibraz edildiği anlaşılıyorsa da; davacı şirketin katalogda yer alan fotoğrafların davacı şirket tarafından üretilip üretilmediği, fotoğraflar üzerinde hak sahibi olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin delil listesinde yer alan ve ibraz edileceği beyan edilen 7, 8 ve 9. sıra numaralı delillerin ibraz edilmediği ve incelenmediği anlaşılmıştır. Mahkemenin ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde yazılı olup ibraz etmedikleri delillerini ibraz için kesin süre verilmediği anlaşılmakla, mahkemece davacı tarafa delillerini ibraz etmek üzere kesin süre verilmesi, ibrazı halinde gerekirse ibraz edilen CD ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davaya konu çizimler ve fotoğrafların öncelikle, davacı ürünü olup olmadığı belirlendikten sonra yargılamaya devam olunarak, davacının taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, Dairemizce resen yapılan inceleme neticesinde de, asıl ve birleşen davaya yönelik talepler yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, her iki dava hakkında ortak hüküm kurulması da HMK 297. Madde de öngörülen usule uygun bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davacı delillerinin toplanarak, hak sahibi olup olmadığının belirlenmesi, daha sonra hasıl olacak sonuca göre, asıl ve birleşen davaya yönelik taleplere ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulması yönünden yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkeme kararı eksik inceleme nedeniyle kaldırılarak mahkemesine gönderildiğinden, davacı vekilinin istinaf sebepleri bu aşamada incelenmemiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılarak, dosya mahkememize iade edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi kararı uyarınca, davacı vekilince bildirilen, ancak ibraz edilmeyen delil listesinin 7, 8 ve 9. sayfasında belirttiği deliler ibraz edilmiş olup, dosya kapsamı deliller, önceki bilirkişi raporları, dosyaya delil olarak ibraz edilen cd ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı değerlendirilmek suretiyle, öncelikle davaya konu çizim ve fotoğrafların davacı ürünü olup olmadığı, davacının bu ürünler üzerinde hak sahibi olup olmadığı, bunların FSEK anlamında eser veya SMK anlamında tescilsiz tasarım olarak kabulünün mümkün olup olmadığı, davalının bu çizim ve fotoğrafları kullanımının haklara tecavüzü veya haksız rekabet olup olmadığı, asıl ve birleşen dosya yönünden davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarınının ayrı ayrı olmak üzere ne kadar olabileceği konusunda ayrıntılı rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 23/05/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacının delilleri incelendiğinde orijinal katalog yaratım dosyası görülmediğini, dosyaya
sunulan CD’den davacının kataloğu üzerinde yapılan son değiştirilmenin tarihinin 11 Mart
2014 olduğu ve bu tarihte nihai olarak kaydedildiğinin anlaşıldığı, buna göre dosyaya
sunulmuş olan delillerin incelenmesinde, Davaya konu çizim ve fotoğrafların davacı ürünü
olup olmadığının tam olarak belirlenebilmesi mümkün olmadığı,
davacı ve davalının kataloglarının grafik tasarımı açısından farklı olduğu, ancak 3D ile
oluşturulmuş ürün görsellerinde birebir aynı görsellerin kullanıldığı,
davacının davaya konu çizim ve fotoğraflar üzerinde hak sahibi veya hak takip yetkisini
haiz olduğunu gösteren, bunu ispatlayan herhangi bir devir veya lisans belgesinin sunulmadığı,
bu sebeple davacının bu çizim ve fotoğraflar üzerinde hak sahipliğinin belgelenemediği,
gerek BAM kararı ve gerekse de Mahkemenin 20.01.2022 tarihli ara kararı ile
heyetimize verilen görev kapsamında; Davacının davaya konu çizim ve fotoğraflar üzerindeki
hak sahipliğinin veya hak takip yetkisinin belgelenememesi ve ispat edilememesi sebebiyle,
maddi tazminat tutarı ile ilgili incelemenin ancak Mahkeme tarafından yargılamanın
devamına karar verilmesi halinde yapılabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine dosya, itirazları karşılar ve daha önce kopyası sunulan cd ve flash belleğin orijinali de değerlendirilmek suretiyle, itirazları karşılar ve ayrıca davalı tarafın haksız rekabetinin varlığının kabulü halinde asıl ve birleşen dosya yönünden isteyebileceği maddi tazminat talebini gösterir ek rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, heyet tarafından hazırlanan 21/11/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak,
davacının, davaya konu çizim ve fotoğraflar üzerinde hak sahibi veya hak takip
yetkisini haiz olduğunu gösteren, bunu ispatlayan herhangi bir devir veya lisans belgesinin
sunulmamış olması sebebiyle bu hususta yeniden bir değerlendirme yapılmasına gerek
bulunmadığına,
davalının haksız rekabetinin varlığı ile ilgili olarak sunulan mahkeme kararlarına
göre haksız rekabetin varlığının kabulünün mütalaa edildiği,
Mahkeme tarafından davalı tarafın haksız rekabetinin varlığına ve
kullanımlarının haksız kullanım olduğuna karar verilmesi halinde, asıl dava yönünden;
davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği 1.000,00 TL. maddi tazminatın davacı tarafa ödenmesi gerektiği,
birleşen dava yönünden; dava konusu katalogda benzerliği tespit edilen ürün
satışlarından davalı tarafın elde ettiği muhtemel kazanç tutarının 27.782,52 TL. olarak
hesap edildiği, davacı tarafından asıl davada talep edilen 1.000,00 TL. düşüldükten sonra
birleşen dava yönünden davacı tarafın talep ettiği 26.782,52 TL maddi tazminat
talebinin yerinde olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, taraf beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça dayanılan kataloglardaki görsellerin tescilli veya tescilsiz tasarım mahiyetinde olmadığı gibi, FSEK anlamında da eser mahiyetinde olmadığı, davalı şirket ortağı ve yetkilisi …’nın daha önce davacı şirkette çalışırken ayrıldığı, kardeşiyle birlikte davalı şirketi kurarak ticari faaliyete başladığı, daha önce davacı şirket tarafından bastırılan kataloglardaki çizim ve grafikleri birebir kopyalayarak kendi ürün tanıtımında kullanıldığı, bu çizimlerin FSEK anlamında eser niteliğine haiz olmadığı ancak, bu çizim ve grafiklerin birebir kendi kataloglarında kullanmaları sebebiyle FSEK 84 maddesi atfıyla eylemin TTK 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, davalı şirket yetkilisinin aynı eylem nedeniyle Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında yargılandığı ve ceza mahkemesince de eylemin haksız rekabet olarak değerlendirilmek suretiyle TTK 54 , 55 maddesi yollamasıyla TTK’nun 62/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, davalı şirket yetkilisinin ceza dosyasında sanık sıfatıyla verdiği savunmasında da kendisinin 22 yıl davacı şirkette çalıştıklarını, kardeşi diğer ortak ….’ün de 10 yıl müddetle çalıştığı, daha sonra birlikte ayrılarak kendi şirketlerini kurdukları, bu çizimleri davacı şirkette çalıştıkları dönemde kardeşi diğer davalı şirket ortağı tarafından oluşturulduğunu kabul ettiği anlaşılmakla, davalı bu şirketin subut bulan eylemi haksız rekabet olarak değerlendirilmiştir.
Davacının tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; her ne kadar davalı tarafın haksız rekabete sebep olan katalogdaki ürün görsellerinde belirtilen ürünleri satmak suretiyle 27.782,52 TL gelir elde ettiği belirtilmiş ise de, dava konusu olan bu kataloglarda belirtilen ürünler olmayıp, haksız rekabete vücut veren kataloğun (iş evrakı) kendisidir. Bölge Adliye Mahkemesince dosyanın iadesinden önce aldırılan bilirkişi raporunda da katalogdaki çizimlerin oluşturulması için gerekli masrafın 7.500,00 TL ile 12.500,00 TL arası bedel ile yapılabileceği belirtilmiş olup, TBK 50 ve 51 maddesinin verdiği yetki ile ortalaması olan 10.000,00 TL davacının haksız rekabet nedeniyle isteyebileceği maddi tazminat olarak değerlendirilmiştir. Davacı, asıl dosyada 1.000,00 TL , birleşen dosyada ise bilirkişi raporunda belirtilen 27.782,52 TL’nin bakiyesi olan 26.782,52 TL maddi tazminat için dava açmıştır. Buna rağmen ayrıca arttırım dilekçesi vermiş ise de, birleşen dava bulunduğundan arttırım dilekçesi nazar-ı itibara alınmamıştır. Buna göre, davacının maddi tazminat talebi asıl dosya yönünden 1.000,00 TL üzerinden kabul edilmiştir. Birleşen dosya yönünden ise, 10.000,00 TL ‘nin bakiyesi olan 9.000,00 TL üzerinden kabul edilmiştir. Fazlaya dair maddi tazminat talebi reddedilmiştir.
Davacının asıl dosyada ıslah ile olan manevi tazminat talebine gelince; Davacı yanca başlangıçta sadece maddi tazminat istemiyle açılan davanın devamı sırasında, harcı da yatırılmak suretiyle ıslah yoluyla manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. HMK 141/2 m. uyarınca, ıslah, iddianın genişletilmesi yasağının yasal ve meşru bir istisnasıdır. Eksik veya yanlış bir usulü muamelenin düzeltilmesi anlamına gelen ıslah müessesesi genel olarak HMK’nın 176 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, ıslah tam (kamilen) veya kısmi olabilir. Tarafları ve maddi vakıalar aynı olmak koşuluyla ıslah hakkının, konu itibariyle sınırlandırılması mümkün değildir. Islah hakkının, hangi durumlarda mümkün olmayacağı HMK’da açıkça düzenlenmiş olup, tahkikatın sona ermesine kadar, tarafların tam veya kısmi ıslah yoluna başvurması engellenemez. Talep sonucunun değiştirilmesi veya genişletilmesi bir davanın kısmen ıslahıdır (B. Kuru, 2001, s.3992). Islah kurumunun kötüye kullanılması, yani davayı uzatma maksatlı olarak ıslah yoluna başvurulması HMK 182 m. deki düzenlemeyle disipline edilmek istenilmiştir. Somut olayda, davacı, maddi vakıayı değiştirmeksizin, tahkikatın bitiminden önce, mevcut istemine, manevi tazminat talebini eklemiş olması, kötü niyetle ıslah olmadığı gibi, davayı uzatması da mümkün değildir. Davacı ıslah ile arttırdığı miktar yönünden harcını da yatırmıştır. HMK’ya hakim olan genel ilkelere uygundur. Bu itibarla davacının ıslah ile manevi tazminat talebi de değerlendirilmiştir. Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre haksız rekabetin varlığı halinde TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerinin atfı ile TBK 58 maddesi uyarınca manevi tazminat istenmesi mümkündür. Bu itibarla, haksız rekabetin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Buna göre, asıl ve birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacıya ait katalogda yer alan teknik resim ve çizimlerin ayniyete varan benzerlerini kendi kataloğunda kullanmak suretiyle oluşturduğu haksız rekabetinin men’ine,
-Bu dosya yönünden 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 25,20 TL harç ve 1.830,00 TL ıslah harcının toplamı 1.855,20 TL harçtan, 751,41 TL ilam harcının mahsubu ile, 1.103,79 TL fazla harcın, karar kesinletiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen haksız rekabet davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince kabul edilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 10/2 maddesi gereğince, reddedilen manevi tazminat kısmı nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 1.880,40 TL harç giderinden, iade olunan 1.103,79 TL harcın mahsubu ile, 776,61 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 4.500,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul – ret oranına göre 3.150,00 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 509,70 TL tebligat – tezkere masrafı ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.709,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul – ret oranına göre 512,91 TL’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
B-BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 9.000,00 TL maddi tazminatın, haksız fiil tarihi olan 15/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 614,79 TL ilam harcından, 458,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 156,39 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince 9.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın kısmen reddi gereğince, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/4 maddesi gereğince 9.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 489,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
D-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır