Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/239 E. 2022/183 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/239
KARAR NO : 2022/183

DAVA : FSEK ve Markadan Doğan Haklara Tecavüz ve Haksız Rekabetin
Tespiti, Men’i, Durdurulması, Giderilmesi,
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden …. ‘ın her türlü oyuncak alımı, satımı, pazarlaması, ithali, ihracı ve dahili ticaretini yaptığını, sektörün öncü ve saygın firmalarından biri olduğunu, diğer müvekkili… ise, Kanada’da mukim bir şirket olduğunu ve zihin çalıştırıcı eğlence sunan ve akıl yürütme becerileri, uzamsal mantık ve benzeri oyuncak ve oyunlar üreten, dağıtan, satış ve pazarlanmasını yapan yirmi yıllık köklü geçmişe sahip ve sektöründe bilinir, tanınır ve çok saygın bir şirket olduğunu, işbu davanın konusu olan “…” ve “….” isimli oyunlar üzerinde müvekkili … ile … şirketlerinin münhasır lisans hakkı sahibi olduğunu, diğer müvekkili …. ‘ı ise bu ürünlere ilişkin ürün hattı bakımından Türkiye’de münhasır distribütör olarak yetkilendirdiğini, müvekkili …’in “… ” markasını TPMK nezdinde …. sayı ile tescil ettirdiğini, dava konusu oyun-ürünlerin, davalı tarafından “….. ” ve ” …” isimleri ile müvekkillerinin hiçbir izni olmaksızın ticari amaçla üretildiğini ve satıldığını ve davalı eyleminin müvekkillerinin oyunlarından (eserlerinden) doğan fikri haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalı fiilinin müvekkillerinin eser ve markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edilmesi için bilirkişi raporu alınmasını, müvekkillerinin hak sahibi oldukları “……” ve “….” isimli oyunlarının benzerini üretip, piyasaya sunmak suretiyle müvekkillerinin bu eserlerden doğan haklarına ve ayrıca “….” markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, men’ini, durdurulmasını, giderilmesini, ihlal teşkil eden ürünlerin toplanarak imhasını, yine bunların imalinde kullanılan kalıplara el konularak imhasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar davanın esasına ilişkin bir cevap dilekçesi vermemiş ise de, davalı yan 20/09/2022 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanları ile, bu oyunların telifinin Kanada şirketine ait olduğunu, davacılar ile bir ilgisinin olmadığını, Kanada firmalarının Türkiye’de bir tescili bulunmadığından ürünlerin üretimini yaptıklarını, davacıyı tanımadığını ve marka taklidinin söz konusu olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı eyleminin davacılar adına olan “…” ve “…” isimli eser(oyun)lerden ve “…” markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan,…. “…” ibareli markanın, 28. sınıfta 27/12/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı … LTD. adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 22.maddeleri ile, bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. Eserlerin aslından ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan her türlü araca kayıt edilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları ile mimarlık eserlerine ait plan, proje ve krokilerin uygulanması da çoğaltma sayılır. Aynı kural, kabartma ve delikli kalıplar hakkında da geçerlidir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki tespit talebi üzerine, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 13/01/2022 havale tarihli rapor ibraz edilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, ibraz edilen lisans sözleşmeleri ve mahallinde yapılan tespit sonucu aldırılan bilirkişi raporuna göre ;
davalı işyeri adresinde davaya konu “…” ve “…” ürünlerinin tanıtımının ve
satışının yapıldığının görüldüğü, dava dilekçesinde belirtilen internet adreslerinin
tamamında davalı tarafça “…” ve “…” ürünlerinin tanıtımının
yapıldığı ve satışa sunulduğu görülmüştür. Bilirkişi raporuna göre davaya konu emtia, endüstriyel eser mahiyetinde bir ilmi eser olması, bu eserin
tasarım özelliği dolayısıyla kazandığı güzel sanat eseri formunda kaligrafisinin
yapılarak derleme eser sıfatı da kazandığı, bu hali ile eser sayılmakta olduğu, davalı yanın kusurlu eylemleri ile davacının dava dışı firma ile akdettiği distributörlük sözleşmesi gereği münakit lisans sözleşmesi ile FSEK md. 18
kapsamında kullanım hak ve yetkisine sahip olduğu eser sahibine ait işleme, çoğaltma,
yayma, temsil ve umuma arz salahiyetleri olarak tanım bulan eserin mali
haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu,
davalı yanın kusurlu eylemleri ile eser sahibinin manevi hakları, eserin umuma arz
salahiyeti (FSEK md. 14), adın belirtilmesi salahiyeti (FSEK md. 15), eserde
değişiklik yapılmasını men etmek (FSEK md. 16) olarak tanım bulan ve …
isimli eserin adının( …) “…” isimli eserin adının (…) değiştirilmesi ile (lisans almaksızın) piyasaya
arz zamanı ve şeklinde karar verme yetkilerini de kapsayan manevi haklarına
tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğu,
davalı yanın eylemlerinin FSEK mevzuatı kapsamında eser sahibinin mali ve manevi
haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmıştı. Davacı tescilli “…” markası ile davalı tescilsiz “…” markaları yönünden; davacı markasının TPMK nezdinde kayıtlı bulunduğu 28 nolu sınıfta yer
alan mallar yönünden oluşmuş olan ayniyet derecesinde benzerlik ve “…”
işaretinin bu mal ve hizmetlerle ilgili ayırtım gücünün yüksekliği, tüketici nezdinde
çağrışım ve bağlantı kurma suretiyle davacı taraf markası ile davalı taraf markası
arasında karıştırılma ihtimaline yol açacağı; davacı taraf tescilli … markası ile
davalı taraf TESCİLSİZ … markaları arasında yüksek düzeyde benzerlik ve
karıştırılma ihtimalinin bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davacının eserden doğan haklara tecavüz ve marka haklarına tecavüze ilişkin talepleri yönünden davanın kabulü gerekmiştir.
Davalının fiilleri aynı zamanda davacı ve eser sahibi aleyhine haksız rekabet teşkil
etmekte ise de, normlar hiyerarşisi gereği, yarışan mevzuat hükümlerinden özel
kanun hükümlerine öncelik verilmesi ile hakka tecavüzün eser sıfatını haiz bir mala
karşı işlenmesi dolayısıyla haksız rekabet hükümlerinden doğan talepler FSEK
koruması mevcut iken dosya kapsamında dikkate alınmasının mümkün görülmediği gibi, marka yönünden de Yargıtay …Hukuk Dairesinin …Esas … Karar sayılı ilamı ve aynı doğrultudaki İstanbul BAM ….Hukuk Dairesinin …. Esas ,…. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere markaların kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında davalı eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin karar verilmesinin mümkün olmaması karşısında davacının haksız rekabete ilişkin talebi yönünden dava reddedilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacıların hak sahibi oldukları “…” ve “…” isimli oyunlarının benzerini üretip, piyasaya sunmak suretiyle davacıların bu eserlerden doğan haklarına ve ayrıca “…” markasından doğan haklarına tecavüzünün tespitine, men’ine, durdurulmasına, giderilmesine, davalının tecavüze konu ürünleri “…” ve “…” ya da başka isimlerle üretmesinin, internet ortamı dahi satmasının, pazarlamasının, tanıtımı ve reklamını yapmasının, ticari olarak elinde bulundurmasının önlenmesine, durdurulmasına, ihlal teşkil eden bu ürünlerin toplanarak imhasına, yine bunların imalinde kullanılan kalıplara el konularak, imhasına,
2-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin trajı en yüksek gazetelerden birinde ilanına,
3-Davacının haksız rekabete ilişkin talebi yönünden davanın REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yapılan 118,60 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 202,45 TL tebligat – tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.202,45 TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre 2.134,96 TL’sinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,

8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan avansın ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekili ile davalı …… ‘nin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.20/09/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır