Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/215 E. 2022/213 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/215
KARAR NO : 2022/213

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Unvan
Terkini
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden … A.Ş.’nin … tarafından 1953 yılında kurulduğunu, dokuma atölyesi ve daha sonra kurulan tekstil fabrikalarının 1990 yılında tek çatı altında birleştirilmesi ile oluşturulan günümüzde beyaz eşya, elektronik, enerji, gayrimenkul, madencilik ve tekstil alanlarında faaliyet gösteren elliden fazla grup şirketi bünyesinde barındıran holdinglerden biri olduğunu, diğer müvekkili …’nin ise … çatısı altında faaliyet gösteren gayrimenkul grubuna bağlı şirketlerden biri olduğunu, müvekkili şirketlerin kurucuları aynı olduğunu, dava konusu “…” markasının da her iki müvekkili tarafından, hem ticaret unvanı, hem marka, hem de internet alan adı olarak kullanıldığını, bu bağlamda müvekkilinin TPMK nezdinde …, …, …., …., ve … sayı ile tescilli “….” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, ayrıca müvekkilinin … alan adını da kendi adına tahsis ettirdiğini, davalı şirketin iştigal alanının müvekkili şirketlerin iştigal alanları ve marka emtiaları ile birebir aynı/benzer olduğunun tespit edildiğini, aynı zamanda davalının ticaret unvanında geçen “…. ” ibaresinin, müvekkili şirketlerin ticaret unvanına iltibasa sebebiyet verdiğini, ayrıca davalının … internet sitesinde … ve … müvekkili şirketin marka ve ticaret unvanını kullanarak paylaştığı bilgilerin mevcut olduğunu, bu bilgilere ulaşılması akabinde müvekkili şirketler tarafından davalı şirkete ihtarname keşide edildiğini ve davalının bu eylemlerinin müvekkilinin ticaret unvanı ve markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı şirketin ticaret unvanından “…. ” ibaresinin terkinini, müvekkili markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin tespitini, men’i, ref’ini, ihlal olduğu iddia olunan internet sitelerine erişimin engellenmesini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya tebliğine ilişkin çıkartılan davetiyenin yapılamadan iade edildiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında da aynı adresin kayıtlı olması üzerine, Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre davalıya tebligat yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacı adına tescilli markalarından doğan haklarına tecavüzün tespiti ve engellenmesi, davalı şirket unvanından “…” ibaresinin terkini ve hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …, …. , …. , ….. ,…. ve …. tescil numaralı “…” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 50. Maddesi ile, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkının sadece sahibine ait olduğu ve yine aynı kanunun 52. Maddesi ile, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceği belirtilmiştir.
Yine 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-e maddesi çerçevesinde marka sahibinin, işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının yasaklanmasını isteyebileceği belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekilince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 02/09/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak,
davalıya ait olduğu belirtilen “…. ” ibareli marka kullanımının, davacı tarafın bu ibareyi asli
unsur olarak içeren tescilli markaları ile bağlantı kurulma ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline
sebep olacağı ve Mahkeme tarafından bu yönde sonuca ulaşılırsa, marka hakkına tecavüze ve haksız rekabete dayalı davacı taleplerinin yerinde olduğu, tarafların ana sözleşmelerinin amaç ve konu maddeleri incelendiğinde, faaliyet alanları
arasında bir örtüşme olmadığı, böyle olmakla birlikte, işbu raporda belirtilen gerekçelerle davacı taraf ve markaları ile doğabilecek karıştırılma tehlikesinden ötürü “…”
ibaresinin davalı şirketin ticaret unvanından silinmesi (kısmi terkin) yönündeki davacı talebinin
yerinde olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirketlerin “….” ibaresini 1990, 1993 ve 2007 yılında, davalı şirketin ise 2020 yılında
tescil ettirdiği, her iki ticaret unvanında da yer alan
ve ayırt edici nitelik taşıyan/vurgu/kök/kılavuz unsur olan ek niteliğindeki “….”
ibaresini, tescil tarihi itibariyle öncelikli kullanma hakkının kayıtlara göre davacı şirketlere
ait olduğu, ayrıca aynı ibarenin marka olarak da davacılar adına tescilli olduğu,
öncelik hakkına sahip olduğu anlaşılan davacılar yönünden, davalı şirketin ticaret siciline
tescil tarihinden dava tarihine kadar 5 yıllık sessiz kalma yoluyla hak kaybı süresinin
dolmamış olduğu,
davalının unvanındaki ek’in, gerek taraf markaları gerekse de unvanları arasında benzerlik
ve iltibas riski doğuracağı, dolayısıyla belirtilen bu sebeplerle davalıya ait ticaret unvanının
TTK.m.52/1 uyarınca terkin şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla bu talep yönünden davanın kabulü gerekmiştir.
Davacıların marka haklarına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin talepleri yönünden yapılan değerlendirmede; Davalı tarafa ait … alan adı ile … , …. ve … sosyal medya hesaplarında “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı, bu kullanımın davacılar adına tescilli “…” esas unsurlu markalardan doğan haklara tecavüz ve aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla davacıların bu yöndeki talepleri yönünden de davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacıların davasının KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna ….. sicil numarası ile kayıtlı davalı “….nin” unvanından “….” ibaresinin terkinine,
Davalının davacılar adına tescilli “….” esas unsurlu markayı … hesaplarında yine …. hesabında ticari etki doğuracak şekilde markasal kullanımının davacıların marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu tür kullanımların men ve ref’ine, davalı kullanımında olan … alan adına yine…. hesabına yine ….. kanalında “…” ibarelerinin kullanmasının men’ine ve bu sitelere erişimin engellenmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en yüksek üç gazetenin birinde ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz ve haksız rekabet davası nedeniyle 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen unvan terkini davası nedeniyle 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 318,10 TL tebligat – tezkere masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.936,70 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan avansın yatırana iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır