Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/206 E. 2022/3 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/206
KARAR NO : 2022/3

TALEP : Yargılanmanın Yenilenmesi
TALEP TARİHİ : 31/08/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili yargılanmanın yenilenmesi talepli dilekçesi ile, müvekkilleri tarafından davalı aleyhinde, Mahkememizin ……… Esas sayılı dosyası ile “……….” ve “……. ” ibareli markaların kurumsal kimlik ve ürün markası olarak kullanımına ilişkin fiillerin davalı adına tescilli markalardan doğan haklara tecavüz teşkil etmediğinin tespiti ve muarazanın önlenmesi talepli dava açıldığını, bu dosyanın yapılan yargılaması sonunda, 09/03/2017 Tarih, ……… Esas ve ……….. Karar sayılı karar ile “Davacı tarafın dava konusu yaptığı marka ve emtialar yönünden davalıdan önceye dayalı bir üstün hakkı ispat edilemediğinden davacı tarafın dava konusu yaptığı marka ve emtialar yönünden davalıdan daha önceye dayalı bir üstün hakkı ispat edilemediğinden, tüm talepler yönünden ispat edilemeyen davanın reddine” karar verildiğini ve işbu kararın 25/11/2020 tarihinde kesinleştiğini, akabinde “……..” markalarını tescil ettiren ……… A.Ş.’nin, noter tasdikli olarak tanzim olunmuş bir izin belgesinin ortaya çıktığını, 2005 yılı itibariyle “…….” markasının TPE nezdinde de hak sahibi olan ……… Seramik ve Turizm A.Ş yetkilisi Nafi ……. tarafından ve Beyoğlu ………. Noterliği’nce düzenlenen muvafakatname adlı belgeye ulaşıldığını, bu belge incelendiğinde, davalı şirketin “…….” markalarını devraldığı ……… A.Ş. şirketince anılan markaları devir etmeden önce noter onaylı olarak verilen muvafakatname başlıklı yazıda, açıkça “…….” markalarının ……..’ın alt soyundan gelen ortaklarına kullanımı için kapsamlı bir onay içerdiğini, dolayısıyla bu belge kapsamında müvekkillerinin marka kullanımının hukuka uygun olduğunu ve markaya tecavüz oluşturmayacağını iddia ederek, Mahkememizin kesinleşen 09/03/2017 Tarih, …….. Esas ve …….. Karar sayılı kararının kaldırılarak, yargılamanın yeniden yapılmasını ve davalının …….. sayı ile tescilli “……….. ” haricindeki “…….” ve “……. ” marka tescil taleplerinin bütün sınıflar bakımından hükümsüzlüğünü, hükümsüzlük talebi kabul edilmemesi halinde ise müvekkillerinin “…….” ve “……..” ibareli markaları, ticari unvan, kurumsal kimlik ve ürün markası olarak kullanımının marka hakkına tecavüz etmediğinin tespiti ile muarazanın önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacılardan ……… Yapı Malzemeleri ve Kimya San.A.Ş.’nin 24/04/2014 Tarih ve 8556 Sayılı Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre, diğer davacı ……… Turizm ve Madencilik San.A.Ş ile birleştiğini, dolayısıyla bu tarihten sonra ilgili işletmenin tek başına bir tüzel kişilik sıfatı kalmadığını, hukuki anlamda var olmayan bu davacının yargılamanın iadesini istemekte hukuki yararının da kalmadığını, yargılamanın iadesi talebinin işlerlik kazanabilmesi için ortaya yeni ele geçirilmiş bir belge olması gerektiğini, bahsi geçen söz konusu belgenin hükmü etkileyecek bir nitelik taşımadığını, ilgili belgenin yetkisiz kişi tarafından imzalandığını, işlem yapılan dava dışı şirketin yönetim kurulu ve genel kurulları tarafından kabul edilmediğini ve yapıldığı tarihten itibaren yok hükmünde olduğunu savunarak, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava HMK’nun 375/1-ç bendi uyarınca yargılamanın yenilenmesine ilişkindir. Mahkememizin…….. Esas ve ……… Karar sayılı esasının tetkikinden, Davacı tarafça davalı aleyhine davalının ……… sayı ile tescilli ” ……. porselen” haricindeki ……. ve ……… marka tescil taleplerinin bütün sınıflar bakımından kötü niyetli marka tescili oluşturduğunun tespiti ve hükümsüzlüğü, hükümsüzlük talebinin kabul görmemesi halinde davacıların “…….” ve “………” ibarelerine haiz markalarını ticari unvan, kurumsal kimlik ve ürün markası olarak kullanımına ilişkin fiillerin marka hakkına tecavüz teşkil etmediğinin tespiti ve muarazanın önlenmesi talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, en son Yargıtay ……… Hukuk Dairesinin 22/04/2019 tarih, …….. esas,……… sayılı ilamı ile mahkememiz kararının onanmasına karar verildiği, davacı tarafın süresi içerisinde karar düzeltme talebi üzerine …….. Hukuk Dairesinin 25/11/2020 tarih, ……… esas, …….. sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği ve hükmün, 25/11/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı taraf Beyoğlu ……… .Noterliği’nin 21/04/2005 Tarih ve …… Yevmiye numaralı işlemi ile imza tasdiki yapılan muvafakatname başlıklı belgenin sonradan ele geçirildiğinden bahisle HMK’nun 375/1-ç bendi uyarınca yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu belgenin HMK’nun 375/1-ç bendi anlamında yargılamanın yenilenmesi sebebi olup olmadığı ve süresinde ibraz edilip edilmediği noktasındadır. HMK’nun 375/1-ç bendi uyarınca ” Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması” yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilmiştir. Bu sebebe dayanılabilmesi için öncelikle bu belgenin “elde olmayan nedenlerle” yargılama sırasında ileri sürülmemiş olması gerekir. Hükümde yer alan, ” elde olmayan neden” ibaresi, tarafın elinden gelen her türlü gayreti göstermiş olmasına rağmen, belgeyi elde edememesi anlamındadır. Bu sebeple örneğin, belli bir makam nezdinde bulunan ve dava sırasında kolaylıkla temin edilebilecek olan bir belgenin, davanın bitmesinden sonra alınmış olması, yargılamanın yenilenmesi sebebi oluşturmaz. (Bakınız:Prof.Dr.Ejder Yılmaz Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi Sayfa 1601 ve devamı) Ayrıca yeni bulunan her belge, yargılamanın yenilenmesi için yeterli değildir. Yeni bulunan belgenin, hükmü etkileyecek nitelikte olması gerekir. Davacı tarafın dayandığı Beyoğlu …….. Noterliği’nin 21/04/2005 Tarih ve ……… Yevmiye numaralı işlemi ile imza tasdiki yapılan muvafakatname başlıklı belgenin tetkikinden, dava dışı ……… Seramik ve Turizm Sanayi Anonim Şirketini temsilen ……… tarafından imzalandığı, ……… Seramik ve Turizm Anonim Şirketi adına olan markalar yönünden ……… alt soyundan gelen kişiler veya bu kişilerin ortağı olduğu şirketlere “…….” markasını kullanılan muvafakate ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya getirtilen ticaret sicil kayıtlarına göre ……..’ın imza tarihi itibariyle tek başına böyle bir tasarruf işleminde bulunmaya yetkisi olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, bu muvafakatname sicile tescil edilmemiş ve davacı tarafın iddiasına göre bugüne kadar kimsenin haberi olmamıştır. Davalı şirket dava konusu bir kısım markaları dava dışı ……… Seramik ve Turizm Sanayi Anonim Şirketi’nden usulünce devraldığı gibi bir kısmını da sonradan adına tescil ettirmiştir. Bahsi geçen ……….’ın öncesinde ve dava tarihi itibariyle davalı şirketi temsil ve ilzama yetkisi yoktur. Bu haliyle davacı tarafın dayandığı bu belge HMK’nun 375/1-ç bendi anlamında yargılamanın yenilenmesi sebebini oluşturacak, sonradan elde edilecek bir belge olarak kabulü mümkün görülmemiştir. Bu itibarla davacının davasının (yargılamanın iadesi talebinin) HMK 379/2 maddesi uyarınca esasa girilmeden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının (yargılamanın iadesi talebinin) HMK 379/2 maddesi uyarınca esasa girilmeden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile 21,40 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, yargılamanın yenilenmesini talep eden davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderilinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2022

Katip………
e-imzalıdır

Hakim ………
e-imzalıdır