Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/184 E. 2022/145 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/184
KARAR NO : 2022/145

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde …….” esas unsurlu markaların tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin bu markalı ürünleri, çeşitli internet siteleri aracılığıyla müşterisiyle buluşturduğunu, ancak hal böyle iken davalı yanın, alışveriş siteleri üzerinden “……” ismiyle ürün sattığını, davalı yan ile müvekkili arasında herhangi bir lisans sözleşmesi de bulunmadığını, bu hususların tespiti için Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyasında delil tespiti ikame edildiğini ve davalı yanın söz konusu eylemlerinin müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, markaya tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ortaokul mezunu bir vatandaş olduğunu, müvekkilinin gününü doldurabilmek ve emekli olmak için online pazar yerleri üzerinden e-ticaret yapmaya başladığını, müvekkilinin online pazar yerlerine ürünleri yüklerken daha önceden herhangi bir bilgi ve birikimi olmaması sebebiyle deri piyasasında bu işin üretimini ve satışını yapan insanlar ile görüşerek modeller hakkında bilgi aldığın, bu bilgiler ışında müvekkilinin dava konusu olan yelek modelinin model adının deri piyasasında “…..” olarak geçtiğini öğrendiğini, bu şekilde online pazar yerlerine ……. Club işletme ismiyle “……” modeli olarak yükleme yaptığını, müvekkilinin buradaki amacının kötü niyet olmadığını, ayrıca davacıyı da zarara uğratma niyetinde olmadığını ve davacı tarafın kendilerine ulaştığı andan itibaren de müvekkilinin dava konusu ürünün model adını değiştirdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının “……” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve manevi tazminatın tahsili taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… tescil numaralı “……” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-a maddesinin atfı ile aynı kanunun 7/3-d maddesi uyarınca “işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Davaya dayanak Bakırköy …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ……. D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak, ……com üzerinde yapılan araştırmada, karşı tarafın ….. adlı mağazasının
satıcı unvanının … olduğu, Manisa’da bulunduğu, iki adet “……” ibaresi
geçen deri yelek ürünü olduğu, bunların farklı bedenlerle satışa sunulduğu, ürünlerin
linklerinde de …… ibaresi bulunduğu, https://www. ……com/…../….
https://www……com/….
,…..com üzerinde yapılan araştırmada, karşı tarafın ….. adlı
mağazasının iki adet “……” ibaresi geçen deri yelek ürünü olduğu, bunların farklı
bedenlerle satışa sunulduğu, ürünlerin linklerinde de …… ibaresi bulunduğu, ürün
açıklamalarında ürünler el işçiliği ile titizlikle üretildiği ve efsane model ……’ye hassas
puto dikişler ilave ederek görselliğine farklılık kattık denildiği, https://www……com/….
Https//www…..com/…. com üzerinde yapılan araştırmada karşı tarafın …… adlı mağazasının şirket
unvanının … olduğu, vergi no … olduğu, iki adet “……” ibaresi
geçen deri yelek ürünü olduğu, bunların farklı bedenlerle satışa sunulduğu, ürünlerin
linklerinde de …… ibaresi bulunduğu, https://urun…..com/yelek/……-……-…
, …….com üzerinde yapılan araştırmada karşı tarafın …… adlı
mağazasının satıcı unvanının … olduğu, Manisa’da bulunduğu, iki adet
“……” ibaresi geçen deri yelek ürünü olduğu, bunların farklı bedenlerle satışa
sunulduğu, ürünlerin linklerinde de …… ibaresi bulunduğu ürün açıklamalarında ürünler
el işçiliği ile titizlikle üretildiği ve efsane model ……’ye hassas punto dikişler ilave
ederek görselliğine farklılık kattık denildiği,
https://www…….com/……-erkek-……-.,….
https://www…..com/……-erkek-……
5- ……com üzerinde yapılan araştırmada karşı tarafın …… adlı
mağazasının satıcı ünvanının …… olduğu, iki adet “……” ibaresi geçen
deri yelek ürünü olduğu, bunların farklı bedenlerle satışa sunulduğu, ürünlerin
linklerinde de …… ibaresi bulunduğu, https://www…….com/giyim-aksesuar/……-……-….
yapılan incelemelerde karşı tarafın “……” ibaresi kullanımlarının …… + ek ibarelerle
birlikte markasal kullanım olduğu, ürün açıklamaları kısımlarından ürünlerin orijinal
“……” markalı ürünler olmayıp, karşı tarafın kendi üretimleri olduğu belirtilmiştir.

Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 06/04/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, dava dilekçesinde belirtilen ve davalı tarafın markasal kullanımlarının bulunduğu internet
adresleri üzerinde yapılan incelemelerde, https://www…..com/……/……-…..
üstte belirtilen dört adet internet adresinde 31.03.2022 tarihinde yapılan
kontrollerde, söz konusu satış sayfalarında “……” ibaresine rastlanmadığı, ancak bu
linklere ilişkin olarak dosyada bulunan ….. D.İş dosyasındaki 24.05.2021 tarihli
raporda, “……” ibaresinin geçmişte kullanıldığının tespit edildiği, bu linklerdeki ürün
satıcısının davalı olduğu, …..
üstte belirtilen iki adet link tarayıcıda açıldığında, ürün satış sayfasının yayından
kaldırılmış olduğunun görüldüğü, bu iki linke ilişkin değişik iş dosyasında herhangi bir tespitin
de bulunmadığı, bu nedenle inceleme yapılamadığı,
“……” esas unsurlu markaların muhtelif sınıflarda davacı adına tescil edilmiş olduğu ve
davacının “……” markasının tanınmış marka olarak korunmakta olduğu, dava konusu “……” ibaresinin kovboyların kullanmış olduğu deri yelekleri vs. giysileri
tanımlamak için kullanılan bir ibare olmadığı,
davalı tarafından satışa arz edilen ürünler üzerinde “……” ibaresinin davacının izni
olmaksızın kullanılmasını haklı kılacak bir delil (tescil belgesi, lisans hakkı vs.) dosyaya
ibraz edilememiş olmakla, davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz
kapsamında değerlendirilebileceği,
mahkemece davalı eyleminin davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde
kanaat oluşması durumunda, manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının
gerçekleştiğinin kabul edilebileceği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; gerçek kişi olan davalının “……” markası altında internet üzerinden tekstil ürünü ticareti yaptığı, satış arz ettiği deri yelek modelinin piyasada “……” modeli olarak bilindiği düşüncesiyle ürün modelini belirtmek üzere davacı adına tescilli “……” markasını kullandığı, bu durumun SMK nun 29 maddesinin atfıyla 7/3 maddesine aykırılık teşkil ettiği ve davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne, davalının davacı adına tescilli “……” esas unsurlu marka ibaresini internet ortamında ürün isimlerinde ve tanıtımlarda kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince; yüksek yargı kararlarında ve öğretide kabul edildiği üzere, tecavüzün varlığı için kusur aranmaz ise de, tazminat talepleri bakımından kusur gereklidir. Tescil işaretleri sadece kusurun değerlendirilmesine dikkate alınır. (Bkz. Cahit Suluk-Rauf Karasu-Temel İnal Fikri Mülkiyet Hukuku S.340 vd.) SMK’nın 149/1-ç bendi kapsamında açılacak manevi tazminat davası ve aynı kanunun 150-151 maddeleri kapsamında açılabilecek olan maddi tazminat davası, özünde bir haksız fiil davasıdır. Dolayısıyla, her ne kadar madde metninde açıkça belirtilmemekte ise de, zarar ile fiil arasında nedensellik bağı yanında tazminat talep edilebilmesi için mütecavizin kusurun varlığı da gereklidir. Haksız fiil sorumluluğunda “kusur”, sorumluluğun kurucu unsurudur. Kusur, kasıt biçiminde olabileceği gibi, ihmal biçiminde de ortaya çıkabilir. Fail, hukuka aykırı sonucu isteyerek hareket etmiş ise kasıt, hukuka aykırı sonucu istememiş, ancak bundan kaçınmak için iradesini yeterli ölçüde kullanmamış, yeterli özeni göstermemiş, bu yönden irade kullanmamış ise ihmal mevcuttur. İhmal halinde gösterilecek özenin derecesi belirlenirken, objektif kriterler yanında, failin mesleği, iştigal alanı, tacir olup olmadığı, somut olayın özellikleri gibi hususların da gözetilmesi gereklidir. (Bkz. Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, S.774 vd.) Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesinin hükümleri de bu doğrultudadır.
Yukarıda yapılan açıklama ışığında, dava konusu olaya bakıldığında, davalının gerçek kişi küçük bir esnaf olup internet ortamında kendi markası ile sattığı ürünün modelini belirlemek amacıyla “……” ibaresini kullandığı, bunu fark edince de hemen kullanıma son verdiği, kastı bulunmadığı gibi, ihmalinin bulunduğunun da kabulünün mümkün olmaması karşısında, davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davacının manevi tazminata dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli “……” esas unsurlu marka ibaresini internet ortamında ürün isimlerinde ve tanıtımlarda kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine,
2-Davacının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 853,88 TL harçtan, 80,70 TL ilam harcının mahsubu ile 773,18 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru ve 853,88 TL peşin olmak üzere toplam 913,18 TL harçtan, iade olunan 773,18 TL harcın mahsubu ile 140,00 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 100,80 TL tebligat-tezkere, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. D.İş sayılı dosyasında yapılan 1.182,70 TL yargılama gideri olmak üzere 4.238,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.141,75 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır