Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/176 E. 2022/291 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/176
KARAR NO : 2022/291

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 05/07/2021
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü tasarımcılar olan kardeşler …… tarafından 1994 yılında İtalya’nın ……. kurulmuş, dünyaca tanınan ve beğenilen bir şirket haline geldiğini, müvekkiline ait markaların yaratıcısı olan ……. kardeşlerin, müvekkili şirketin ismini belirlerken isimlerinin baş harfi olan “……” harfinden esinlediklerini, ünlü tasarımcıların ikiz olmalarını simgelemek amacıyla, matematikteki kare alma işleminden ilham alındığını ve Türkçede karesi alınmış diye ifade edilen “…….” kelimesini seçtiklerini, yine benzer şekilde “………” markasını ve buna benzer markaları da yoğun bir şekilde uzun zamandır kullandıklarını ve piyasada maruf hale getirdiklerini, müvekkilinin TPMK nezdinde de birçok marka tescili bulunduğunu, ancak hal böyle iken, müvekkili firma tarafından davalıya ait ….. ve …… sayfasında paylaşılan görsellerde davalıya ait mağazalarda müvekkiline ait “…..” , “…….” “…….” , “……..” markalarını taşıyan ürünlerin müvekkilinin izni olmaksızın üretildiğinin ve satıldığının tespit edildiğini, söz konusu hususların tespit edilebilmesi amacıyla mahkememizin …… değişik iş dosyasında delil tespiti ikame edildiğini, bu hususların bilirkişilerce hazırlanan rapor ile de tespit edildiğini, aynı zamanda davalının TPMK nezdinde ……. sayı ile tescilli “…….” ibareli marka tescilinin de bulunduğunu, bu tescilin müvekkilinin markalarına iltibasa sebebiyet verdiğini ve davalının bahsi geçen tüm eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, tecavüz teşkil eden ürünlerin üretilmesinin durdurulmasını ve önlenmesini, davalı adına …… sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin her türlü ayakkabı ve tekstil ürününün yıllardır üretimini ve satışını yaptığını, müvekkilinin yıllardır tekstil alanında faaliyet göstermekte olduğunu, tekstil dünyasında tanınan bir firma olduğunu, müvekkilinin 2018 yılında “……..” markasının tescilini sağladığını, bu markanın tescili aşamasında kurum nezdinde tescilini talep ederken herhangi bir itiraz olmadığını ve tescilin gerçekleştiğini, davacı tarafından da herhangi bir itiraz olmadığını, davacı şirkete ait olan markanın bilinen bir marka olmadığını, müvekkili markasının davacı markasını hatırlatacak biçimde kişinin zihninde canlanmasına neden olacak bir benzerlik taşımadığını, davacının tüm iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 07/12/2022 tarihli dilekçesi ile, tarafların sulh olduğunu ve davaya konu marka tescilinin müvekkiline devri için gerekli işlemlerin tamamlandığını beyan etmiş, taraflarca imzalanan devir sözleşmesinin de sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 29/12/2022 tarihli duruşmasında davacı vekili beyanları ile, yargılamanın devamında tarafların sulh olduğunu ve sulh sözleşmesi doğrultusunda gerekli devirlerin yapıldığını, bu haliyle davanın konusuz kaldığını, davanın konusuz kalması nedeniyle esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ayırıca, sulh gereği karşılıklı olarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin de olmadığını, karşı taraf tedbir için yatırılan teminatın iadesine de muvafakat ettiğini beyan ederek, beyanları doğrultusunda karar verilmesini talep ve beyan etmiş, bu beyanı imzası ile tasdik edilmiştir.
Davalı vekili de duruşmadaki beyanları ile, taraflar haricen sulh olduğunu ve sulhun gereğinin yerine getirildiğini, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, karşılıklı olarak yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını, ayrıca tedbir için yatırılan teminatın da davacıya iadesine muvafakatinin olduğunu beyan etmiş, bu beyanı imzası ile tasdik edilmiştir.
Vekaletnamelerden taraf vekillerinin sulhe yetkilerinin bulunduğu ve talebin davayı sonlandırır nitelikte olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin talepleri gözetilerek HMK 315/1 maddesi uyarınca dava konusuz kaldığından ayrıca esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Taraflar haricen sulh olmakla dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Her bir tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4- Tarafların anlaşmalarına göre, her bir taraf yararına avukatlık ücretine yer olmadığına,
5-Harcanmayan gider avansının yatırana iadesine,
6-İhtiyati tedbir için yatırılan teminatın derhal yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2022
Katip ……
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır