Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/171 E. 2021/225 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/171
KARAR NO : 2021/225

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/05/2014
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili adına … tescil numaralı “……. Yayınevi” markasının 02.05.2003 tarihinde tescil edildiğini, müvekkilinin söz konusu marka için yaygın ve yoğun reklam faaliyetleri yürüttüğünü, anılan faaliyetler ile markasına yüksek tanınmışlık ve ayırt edicilik kazandırdığını, davalı şirketin “…….” ibaresini, basmış olduğu kitapların ön ve arka kapaklarında kullanarak, müvekkilinin yıllarca emek ve çaba harcayarak elde ettiği tanınmışlığından hukuka aykırı olarak kötü niyetli bir şekilde faydalandığını, haksız kazanç elde ettiğini, davalının müvekkili markasını hukuka aykırı kullanımının sadece markasal haklarına aykırılık teşkil etmediğini, aynı zamanda TTK kapsamında da haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi, haksız tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi’ini, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, “…….” ibaresinin ticaret unvanından terkinini ve internet üzerindeki ibarenin kapatılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ilk olarak 2005 yılında “…..” isimli kitabı yayınladığını, kitabın ön kapağında ve yan kısmında “…….” markasını kitap ve yayıncılık alanında kullandığını, “…….” markasını davacıdan önce ilk olarak müvekkilinin kullandığını, gerçek ve üstün hak sahibinin müvekkili olduğunu, davacının iddiasının gerçek dışı olduğunu, dayanılan marka tescilinin “……” değil “…….” olduğunu, davaya dayanak …. tescil numaralı markanın nice sınıflarının müvekkilinin faaliyet alanlarını kapsamadığını, yayıncılık ve pazarlamacılık, mağazacılık faaliyet alanlarında “…….” markasını oluşturan ve kamu oyuna nezdinde tanıtanın müvekkili olduğunu, davacı tarafın tescilleri olsa dahi “……” markasını 5 yıllık süre içinde kullanmadıklarını, bunun da iptal sebebi olduğunu, davacının ……. ibareli marka tescil tarihinin 2003 olduğunu, tescilden itibaren 11 yıllık bir tescilli marka süresi bulunduğunu, müvekkilinin yayıncılık alanında ……. markasını kullandığı sürenin ise 9 yıl olduğunu, davacının müvekkilinin bu kullanımına karşı sessiz kaldığını ve müvekkilinin iyi niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 22/01/2020 Tarih, … Esas ve ….. Karar sayılı kararı ile, “Davacının davasının reddine” dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz talebi üzerine Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 24/03/2021 Tarih, ….. Esas ve …. Karar sayıl ilamı ile, “Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda davacı taraf, bir nispi ticari dava olarak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında, maddi ve manevi tazminat talepleri yanında, haksız rekabet oluşturan fiilin tespiti ve markaya tecavüzün önlenmesi ile ortadan kaldırılması (ref’i) taleplerini bir arada ileri sürmüştür. Bu durumda, maddi tazminat, manevi tazminat ve diğer tüm talepler için ayrı ayrı olmak üzere 3 kez vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yargılama aşamasında davalı tarafça sarf edilen yargılama giderleri konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetli görülmemiş, kararın bozulmasına” karar verilmiş olup, dosya mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı’na uyularak bu doğrultuda yeniden yargılama yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı deliller ve uyulan Yargıtay Bozma İlamları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu “…….” markasının davalı tarafça 2005 yılından itibaren kitap emtiası üzerinde kullanıldığı, bu tarihten davanın açıldığı 26/05/2014 tarihine kadar geçen uzunca bir süre söz konusu kullanıma davacı tarafın sessiz kalarak dava hakkını yitirdiği, bu haliyle davanın TMK’nın 2. maddesine aykırılık oluşturacağından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin yatırılan 25,20 TL harç ile, ıslah nedeniyle yatırılan 171,00 TL harçtan alınması gerekli maktu 59,30 TL harcın mahsubuna, fazla alınan 136,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 970,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca reddedilen marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i davası nedeniyle 5.900,00 TL, reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle 5.900,00 TL ve reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle 5.000,00 TL vekalet ücreti takdiri ile, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde harcanmayan avansın yatırana iadesine,
7-Tarafların talebi halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı karar kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay’a temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır