Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/167 E. 2022/79 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/167
KARAR NO : 2022/79

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi,
Durdurulması
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/03/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin yaklaşık yarım asırdır çay, kahve ve benzeri ürünler pazarında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin bu faaliyetlerini TPMK nezdinde tescilli …… ve ……. tescil numaralı “……. ” ibareli markaları ile gerçekleştirdiğini, davalının TPMK nezdinde tescilli …… tescil numaralı markası bulunduğunu, davalının da tıpkı müvekkilinin markasında olduğu gibi sarı zemin üzerinde kanarya görseli kullandığını ve üst tarafına büyük puntolarla müvekkili markasının esas unsuru olan “……” yazıp, alt tarafındaki markasal değeri bulunmayan “……. ” ibaresinin kullanıldığını, bu ibarenin markasal olarak hiçbir ayırt ediciliği bulunmadığını, davalının bu yöndeki kullanımının müvekkilinin tescilli “…….” esas unsurlu markalarına iltibas oluşturduğunu, davalı tarafça müvekkilinin markasıyla iltibas teşkil eden “…….” esas unsurlu markayı internet satış sitelerinde kullandığını ve satışa sunulduğunu, davalının bu yöndeki eyleminin ise müvekkilinin markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğünü ve davalının internet sitesindeki kullanımının, müvekkilinin “………” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, önlenmesini ve durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı cevap dilekçesi ile, “…….” çayının ……. da yetiştirilen bir çay türü olduğunu, dünya üzerinde bu çayın satışını gerçekleştiren şirketlerden de “…….” ve “……. ” markalarını kullandığını, bu markaların ikisinde de kanarya görseli bulunduğunu, dünyanın birçok yerinde söz konusu markanın, bu şirketler tarafından bağımsız olarak kullanıldığını, dünya çapında “…….” çayını anımsatan ve genel olarak herkesçe kullanılan figürlerin yanında, kendi tescilli markasında tüketiciler tarafından fark edilecek birçok değiklik yaptığını, bu nedenle de davacı markasına yönelik herhangi bir iltibasa veya tecavüze sebebiyet verecek eylemler gerçekleştirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …… sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü ve davalının internet sitesindeki kullanımının, davacının “…… ” esas unsurlu markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi ve durdurulması taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… ve ……. tescil numaralı “……… ” ibareli markaların davacı adına, …… tescil numaralı “……+ŞEKİL” ibareli markanın 30. sınıfta yönünden 06/09/2020 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-a maddesinin atfı ile aynı kanunun 7/3-d maddesi uyarınca “işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 11/02/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, hükümsüzlük açısından; taraf markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal açıdan ve bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenime bakıldığında, benzerlik ve karıştırılma ihtimali tespit
edilmiş olup, SMK m.6/1 kapsamında davalı markasının hükümsüzlük şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği açısından nihai hukuki değerlendirme ve takdirinin mahkemeye ait olduğu, davalı tarafça delil olarak sunulan görseller incelendiğinde, “……. ” ibaresinin
“çay” emtiasında çeşitli firmalar tarafından kullanılmakta olduğu, “…….” ibaresinin ve kuş şeklinin ise savunmada belirtildiği şekilde
“genel olarak herkesçe kullanılan ibareler” olduklarının dosya kapsamında tespit
edilemediği,
davalının itirazına dayanak markalar, davacının markaları ile benzer iseler de,
Türkiye’de tescilli olmadıkları ve keza davacının markalarının, hükümsüz
kılınmadıkları sürece SMK kapsamında markasal korumadan yararlanacağı,
tecavüz açısından;
Davalının markasını tescil ettirdiği şekilde kullandığı,
tescilli olduğundan farklı şekilde ve özellikle davacı markası ile iltibas yaratacak
ve davacı markasına yaklaştırarak kullanmadığı belirtilmiştir.
Davalı yetki itirazında bulunmuş ise de, tecavüz davasıyla birlikte hükümsüzlük talep edildiğinden İstanbul BAM. 16. Hukuk Dairesi’nin benzer durumlardaki kararları gözetilerek davalının yetki itirazı reddedilmiştir. Yine davalı kullanmama def’ini ile sürülmüş ise de davacı markalarının tescil tarihlerine göre bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; önceki tarihli davacı markaları ile sonraki tarihli davalı markası arasında görsel, işitsel, kavramsal açıdan ve bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenime bakıldığında, benzerlik ve karıştırılma ihtimali tespit
edilmiş olup, SMK m.6/1 kapsamında davalı markasının hükümsüzlük şartlarının gerçekleştiği,
davalının itirazına dayanak markalar, davacının markaları ile benzer iseler de,
Türkiye’de tescilli olmadıkları ve keza davacının markalarının, hükümsüz
kılınmadıkları sürece SMK kapsamında markasal korumadan yararlanacağı,
tecavüz açısından; davalının markasını tescil ettirdiği şekilde kullandığı bilirkişi raporunda belirtilmiş ise de, SMK’nun 155.maddesi gözetilerek daha önceki tarihli markaya yönelik sonraki tarihli marka savunma gerekçeli olarak ileri sürülemeyeceğinden SMK 29 maddesi anlamında marka hakkına tecavüzün sabit olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …… tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Davalının internet sitesindeki kullanımının davacının “….. ” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine ve durdurulmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile, 21,40 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL harç gideri, 159,5 TL tebligat-tezkere masrafı ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.778,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekili ile davalı asılın yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır