Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/165 E. 2022/92 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165
KARAR NO : 2022/92

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 11/11/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca meşhur “…….” markası ve ilgili şekil, logo, yazı sözcüklerin TPMK nezdinde tescilli hak sahibi olduğunu, müvekkilinin “…….” markasını tüm ayakkabılarında kullanarak tanınmış hale getirdiğini, müvekkili markasının ayırt edici unsuru ve logosu olan “…….” kelimesi, sıçrayan kedi ve yan şerit şekilli markaların TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalının ticaret unvanından ayakkabıcılık sektöründe faaliyet gösterdiğinin anlaşıldığını, özellikle müvekkili firma gibi ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren davalının, müvekkiline ait şekil markalarından ve bu markalı spor ayakkabı ürünlerinden haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davalının TPMK nezdinde …… tescil numaralı markayı tescil ettirdiğini ve davalının söz konusu markayı tescil ettirdiği şekliyle kullanmasının tüketiciyi yanıltacak ve müvekkilinin tescilli, tanınmış markalarıyla benzerlik arz ettiğini, davalı yanın bu yolla haksız kazanç sağladığını ve davalının bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın hükümsüzlüğünü, davalının bu markayı kullanmaktan men edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili adına tescilli olan……. tescil numaralı markanın, davacı markaları ile bir ilgisi ve benzerliğinin bulunmadığını, müvekkili adına kayıtlı olan ” ……. ” markasının uzun yıllardır Türkiye’de ve Avrupa nezdinde tescilli ve tanınmış bir marka olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin tanınmış markası olan “…….” kelimesinin ilk harfi olan “…… “nin bir versiyonu olan dava konusu markanın tescilinin kötü niyetli olduğu iddiasının gerçekle bağdaşmadığını, davacının müvekkilinin dava konusu markayı tesciline karşı kurum nezdinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, sessiz kaldığını ve müracaattan bunca zaman sonra işbu davayı açmasının kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizin 27/09/2016 Tarih, …… Esas ve …… Karar sayılı kararı ile, “Davacı ve davalı markaları karşılaştırıldığında davalı markasının farklı ve ayırt edici nitelikte olup karıştırılma ihtimali bulunmadığından yerinde olmayan hükümsüzlük talebinin reddine, markanın tescilli olarak kullanımının engellenmesi söz konusu olmadığından bu husustaki talebin reddine, markanın tescil edildiğinden farklı kullanımına ilişkin Bakırköy ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyada farklı dava olup bu konuda talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ” dair verilen karar, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin 15/04/2021 Tarih, ……. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile, “Davacı vekili davalının markasını müvekkilinin markasına yakınlaştırarak kullandığını, müvekkiline ait ….. tescilli marka ile davalı markasının, seri marka algısı oluşturduğunu iddia etmesine rağmen, bilirkişi tarafından, yakınlaştırarak ilişkilendirme ihtimalini de içeren iltibas tehlikesi ve haksız yararlanma amacını taşıyıp taşımadığı, dava konusu markaların seri marka algısı oluşturup oluşturmadığı konusunda yargı denetimine açık karar vermeye yeterli rapor verilmediğinden davacı vekilinin bu sebebe ilişkin istinaf talebinin de kabulü ile Bakırköy ……. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …… esas ve ……. karar sayılı kararının kaldırılmasına” karar verilerek dosya Mahkememize iade edilmiş olmakla, Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
BAM kararı doğrultusunda dosya resen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dosya kapsamı deliller, önceki bilirkişi raporları ve BAM kararı da değerlendirilmek suretiyle, BAM kararında işaret edildiği şekilde kötü niyet, seri marka algısı, yakınlaştırarak ilişkilendirme ihtimali de içeren iltibas tehlikesi ve haksız yararlanma amacı taşıyıp taşımadığı hususlarını değerlendirir rapor tanzimi istenilmesine karar verilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 08/03/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı markaları ile davalı markası arasında iltibasa sebebiyet verecek düzeyde
benzerlik arz etmediği,
markalar arasında karıştırılma ihtimalini içeren düzeyde benzerliğin bulunmadığı,
davalı markasının tescilli halinin, davacı markalarına yakınlaştırarak,
ilişkilendirme ihtimali içeren iltibas tehlikesi taşımadığı, zira farklılıkların
algılanabileceği, aralarında bağlantı bulunduğuna ilişkin algı yaratmayacağı,
kaldı ki taraf ürünleri üzerinde davalı ve davacı tarafın “…….” ve “…….”
markalarının bulunması nedeniyle tüketicinin, ürünün (ayakkabının)
kaynağı/markası noktasında yanılgıya düşmeyeceği, dolayısıyla karıştırma veya
bağlantı/ilişkilendirme ihtimali yaşamayacağı,
Markalar benzemediğinden tanınmışlık unsurunun sonuca etkili olmadığı, kaldı
ki tanınmış marka olarak kabul edilen davacı şekil markasının tanınmışlığının 2021
yılı olduğu ve davalı şekil markasının tescil tarihi itibariyle tanınmış olduğunu
gösterir dosya içinde herhangi bir belgenin mevcut olmadığı, ayrıca seri marka
algısı oluşturabileceği iddia edilen davacının diğer markası olan ……. tescil
nolu şekil markasının da herhangi bir tanınmışlığının olduğuna dair dosyada herhangi bir belgenin yer almadığı,
hükümsüzlük davalarında incelemenin markanın sicile tescil edilmiş hali
üzerinden yapılabileceği, markanın tescilli halinden farklı kullanımının ise
hükümsüzlük davasında değil markaya tecavüz noktasında değerlendirilmesinin
mümkün olabileceği,
davacının seri marka olarak algılanacağını ileri sürdüğü …… tescil nolu
şekil markasının, davacının kendine ait diğer şekil markaları ile de benzer
olmadığı ve kök marka olarak kabul edilebilecek, tanınmışlığı kabul edilen şekil
markasının, bir serisi olarak değerlendirilemeyeceği ve seri marka olma özelliği
göstermediği,
keza davacıya ait …… tescil nolu marka ile davalıya ait ……. tescil
nolu markanın benzer olmadıkları ve farklı olarak algılandıkları tespit edilmiş
olmakla, seri marka algısı oluşturmayacakları belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve bu karar doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; her iki taraf markası da şekil markasıdır. Davalıya ait şekil markasının tescil başvuru tarihi itibariyle davacının davaya dayanak yaptığı şekil markalarının tanınmışlığı söz konusu değildir. Davacı markaları ile davalı markası arasında iltibasa sebebiyet verecek düzeyde
benzerlik arz etmediği,
markalar arasında karıştırılma ihtimalini içeren düzeyde benzerliğin bulunmadığı, davalı markasının tescilli halinin, davacı markalarına yakınlaştırarak,
ilişkilendirme ihtimali içeren iltibas tehlikesi taşımadığı, zira farklılıkların
algılanabileceği, aralarında bağlantı bulunduğuna ilişkin algı yaratmayacağı,
kaldı ki taraf ürünleri üzerinde davalı ve davacı tarafın “…….” ve “…….” …… markalarının bulunması nedeniyle tüketicinin, ürünün (ayakkabının)
kaynağı/markası noktasında yanılgıya düşmeyeceği, dolayısıyla karıştırma veya
bağlantı/ilişkilendirme ihtimali yaşamayacağı, markalar benzemediğinden tanınmışlık unsurunun sonuca etkili olmadığı, ayrıca seri marka
algısı oluşturabileceği iddia edilen davacının diğer markası olan …… tescil
nolu şekil markasının da herhangi bir tanınmışlığının olduğuna dair dosyada herhangi bir belgenin yer almadığı,
hükümsüzlük davalarında incelemenin markanın sicile tescil edilmiş hali
üzerinden yapılabileceği, markanın tescilli halinden farklı kullanımının ise
hükümsüzlük davasında değil markaya tecavüz noktasında değerlendirilmesinin
mümkün olabileceği,
davacının seri marka olarak algılanacağını ileri sürdüğü …… tescil nolu
şekil markasının, davacının kendine ait diğer şekil markaları ile de benzer
olmadığı ve kök marka olarak kabul edilebilecek, tanınmışlığı kabul edilen şekil
markasının, bir serisi olarak değerlendirilemeyeceği ve seri marka olma özelliği
göstermediği,
keza davacıya ait …… tescil nolu marka ile davalıya ait ……. tescil
nolu markanın benzer olmadıkları ve farklı olarak algılandıkları ve seri marka algısı oluşmayacağı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile, 53,00 TL bakiye karar harcının, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 59,40 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır