Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/146 E. 2022/174 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/146
KARAR NO : 2022/174

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüzün Tespiti,
Durdurulması, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması, Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2022
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde …… sayı ile tescilli “…….” markasının sahibi olduğunu, bu markayı 25 ve 35. sınıflarda tescil ettirdiğini, müvekkilinin tescil tarihinden sonra davalının kötü niyetli olarak …… sayı ile “…..” ibareli markayı 25. sınıfta kendi adına tescil ettirdiğini, müşteriler nezdinde karışıklık çıkması neticesinde, müvekkili tarafından davalının “…..” ibareli marka ile tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini ve markayı tescil ettirdiğinin fark edildiğini, iddia olunan hususların tespiti amacıyla Mahkememizin …… Değişik İş sayılı dosyasında delil tespiti ikame edildiğini, müvekkilinin markasında yer alan “……” ibaresinin kelime olarak baskın unsur olduğunu, davalı markası ile karışıklığa neden olacak derecede benzer olduğunu, iki markanın da vurgulayıcı esas unsurunun “……” ibaresi olduğunu ve davalının bu eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, davalı adına …… sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğünü, müvekkilinin marka hakkına tecavüzün tespitini, men’ini, tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, tecavüz teşkil eden ürünlerin ve tanıtım evraklarının toplatılarak imhasını, 8.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini ve şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/08/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 6.660,70 TL olarak ıslahla haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı yan davanın esasına ilişkin her ne kadar cevap dilekçesi sunmamış ise de, 18/11/2021 tarihli ön inceleme duruşmasındaki beyanları ile, Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvurarak markayı aldığını, devletin kendisine verdiği yetki ile markayı kullandığını, davacı markası ile kendi markasına konu logoların farklı olduğunu, yapılan ürünlerin kesinlikle aynı olmadığını, hiçbir şekilde davayı kabul etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …… sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğü, davalının davacı marka haklarına tecavüzünün tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, tecavüz teşkil eden ürünlerin ve tanıtım evraklarının toplatılarak imhası ile maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayı ile tescilli ” …..” ibareli markanın 19/09/2018 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına, hükümsüzlüğü talep edilen …… sayı ile tescilli “….” ibareli markanın ise 27/09/2020 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davaya dayanak yapılan ve dosya arasına alınan mahkememizin …… D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda sonuç olarak, “Tespit isteyenin “…..” ibaresini esas unsur olarak içeren …… nolu “…..” markasının 25. sınıfta ve bu sınıfı kapsar şekilde 35. hizmet sınıfında tescilli olduğu, aleyhine tespit talep edilen …’a ait olduğu belirtilen “……” isimli
instagram hesabında 11.03.2021 tarihinde yapılan incelemede;
Vurgulayıcı-esas unsuru “….” ibaresi olan “……”
biçiminde markasal kullanımın mevcut olduğu,
tespit edilen ürünlerin çoğunluğunun farklı markalı (…… gibi) ürünler oldukları (markalarını göremediğimiz 25. sınıf ürünlerin yer aldığı
linklerde açılan görsellerde de yine “…….” ibareli marka kullanımına rastlandığı), 25.
emtia sınıfı kapsamındaki bu farklı markalı ürünlerin “……” esas unsurlu marka altında bir
araya getirildiği, bunun 35. hizmet sınıfında online mağazacılık hizmeti olduğu ve bu
hizmetin 25. sınıf emtiaları kapsadığı,
tespit edilen marka kullanımının sınıfsal yönden tespit isteyenin markası kapsamında
olup, “….” ibaresini esas unsur olarak içermekle iltibasa sebep olabilecek nitelikte bir
kullanım olduğu ve aleyhine tespit talep edilene ait olduğu belirtilen ….. Mah. …… Sk. No:….. Güngören/İstanbul adresinde 24.03.2021 tarihinde yapılan incelemede;
tespit edilen kartvizitte …. hesabında tespit edilen “….. ” esas unsurlu
markasal kullanımın aynısına rastlandığı, iş yerinde mevcut olan 25. sınıf kapsamındaki ürünlerin farklı markalı ürünler oldukları,
mağazanın dış mekan tabelasında ortalarında “H” harfini andırır bir şeklin yer aldığı siyah zemin üzerine sarı renkle “……” ve “…..” ibarelerinin kullanıldığı, bu kullanımın
25. sınıf ürünlerin olağan tüketicisi nezdinde “……” şeklinde okunup algılanabileceği,
tespit edilen kullanımların, tespit isteyenin markasının tescilli olduğu 25. sınıf ürünleri
kapsar şekilde 35. sınıfta mağazacılık hizmeti kapsamında olup, iltibas doğurabileceği” belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 04/02/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, marka hakkına tecavüz için gerekli iltibasın söz konusu olduğu, dolayısıyla davalı
eyleminin SMK uyarınca marka hakkına tecavüz oluşturacağı, davalı markası açısından SMK m.6/1 açısından hükümsüzlüğe ilişkin şartların mevcut olduğu,
davacı tarafın maddi tazminat talebi ve seçimlik hakkı doğrultusunda hesaplama
yapabilmek için, davalı tarafa ait; ticari defterleri, satış faturaları, kurumlar vergisi
beyannamesi ve dava konusu markaya yönelik satış raporlarının detaylı olarak incelenmesi
gerektiği, ancak davalı tarafın dava dosyasında vekilinin bulunmadığı, davalı tarafın
irtibat telefonlarına da ulaşılamadığından, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri
üzerinde inceleme yapılamadığı, raporun hazırlandığı bu tarihe kadar da davalı
tarafından ticari defter ve belgelerin incelenmek üzere mahkemeye sunulmadığı,
davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine
göre belirlenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davalıya ait ticari defterler mahkememize ibraz edildikten sonra, davacının maddi tazminat seçeneği kapsamında istenebilecek maddi tazminat tutarını gösterir ek rapor tanzimi için dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 18/07/2022 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı tarafından incelemeye sunulan ticari defterler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, dava konusu markaya yönelik satışların ayrıştırılamadığı,
incelenen ticari defterlerde görülen toplam satışlar baz alınarak, davalı tarafın dava
tarihinden önceki dönemde, genel yönetim giderleri dikkate alınmadan yapılan hesaba
göre 33.303,49 TL faaliyet karı elde ettiği, davalı tarafın satışlarının tamamının, dava
konusu markaya yönelik satışlardan kaynaklandığının kabul edilmesi halinde, dava konusu
markanın ürün satışlarına etkisinin %20 civarında olabileceği varsayılarak yapılan hesaba
göre, davacı tarafın, dava konusu marka kullanımı nedeni ile davalı taraftan talep
edebileceği maddi tazminat tutarının 6.660,70 TL olarak hesap edildiği,
davacı tarafın, maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre
belirlenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu
belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtlar ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; önceki tarihli “…..” ibareli markanın 25 ve 35. Sınıflarda davacı adına tescilli olduğu, sonraki tarihli “…….” ibareli markanın ise 25. Sınıfta davalı adına tescilli olduğu, her iki taraf markasının esas unsurunun “…..” ibaresi olup ” ….” ve “….” ibarelinin tamamlayıcı unsur olup, markalar arasında farklılık yaratmadığı, tescil sınıflarının da aynı olduğu anlaşılmakla, SMK m.6/1 açısından hükümsüzlüğe ilişkin şartların mevcut olduğu sonuç ve kanaatine varılarak hükümsüzlüğe dair talep yönünden davanın kabulü gerekmiştir. Davacının marka haklarına tecavüze ilişkin talebine yönelik yapılan değerlendirmede de, gerek mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve gerekse mahkememizin ….. Değişik iş sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalı tarafça davacının tescili kapsamında “…….” ibaresinin ön plana çıkarılarak kullanıldığı, her ne kadar davalı sonraki tarihli kendi tesciline dayanmış ise de , SMK’nın 155 maddesindeki açık düzenleme karşısında bir savunmaya itibar edilemeyeceği ve böylece davalının davacının marka haklarına tecavüzünün sabit olduğu görülmekle, bu yöndeki talebin de kabulü gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede de , davacının tazminat tercihi ve davalı ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre, istenilebilecek maddi tazminat tutarının 6.660,70 TL olduğu anlaşılmakla, maddi tazminat talebinin de ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulüne karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar dava dilekçesi ile bu talep yönünden faiz talep edilmemiş ise de, ıslah ile talep edildiğinden uyuşmazlığın niteliğine göre bu tutarın haksız eylem tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacının manevi tazminat talebine gelince, davalının eylemi aynı zamanda davacının markadan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, markanın bilinirliği, ihlalin niteliği ve süresi ile, tarafların ekonomik durumları gözetilerek davacı yararına 8.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …… tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Davalının davacı adına önceki tarihli tescilli olan “….” esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzünün durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda davalı tarafın “….” ibaresini web sitesi, ürünler, ambalajlar, tabela, ilan, reklam, broşür, kartvizit, afiş ve her türlü basılı kağıtlarda ve ticari evraklarda kullanmasının önlenmesine, bulundukları yerde toplatılarak imhasına,
3-Dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 8.000,00 TL manevi tazminatın dava davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Toplam 6.660,70 TL maddi tazminatın haksız eylem tarihi olan 28/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 1.001,47 TL ilam harcından, 59,30 TL peşin ve 100,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, 842,17 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince, kabul edilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 6.660,70 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 8.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 118,60 TL dava ilk masrafı, 277,00 TL tebligat-tezkere masrafı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve Mahkememizin ….. Değşişik İş sayılı dosyasında yapılan 1.207,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 4.602,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
12-Talep halinde kararın taraflara tebilğine,
Davacı vekili ile davalı asılın yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır