Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/137 E. 2021/239 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/137
KARAR NO : 2021/239

DAVA :Tasarıma Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/11/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin her türlü elektronik ve bilgisayar ürünleri, elektronik bilgisayarlı ve mekanik oyun makineleri, plastik metal elektrikli, pilli ve mekanik her türlü oyuncaklar, eğitim, öğretim ve oyun setleri ve benzeri alanda faaliyet gösterdiğini, bu hususta müvekkilinin ürettiği ve ortaya çıkardığı ürünlere ilişkin olarak tasarım tescillerine önem verdiğini ve ürettiği ürünleri TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkiline ait olan …. tescil numaralı tasarımın, davalı tarafından herhangi bir lisans sözleşmesine veya yasal gerekçeye dayanılmadan birebir aynı veya ayırt edilemeyecek şekilde benzerlerini ürettiğini, sattığını, ayrıca davalının yenilik unsuru içermeyen …… başvuru numaralı tasarımının, müvekkiline ait tescilli tasarım ile birebir benzer olduğunu ve bu tasarımın henüz tescil edilmediğini iddia ederek, davalının müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli ….. numaralı tasarımına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, men’ini, ref’ini, tecavüz teşkil eden ürün ve kalıpların toplatılmasını ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilince başvuru yapılan tasarımın henüz üretim aşamasına geçilmediğini, piyasaya sunulmadığını, herhangi bir tanıtım faaliyetlerinde dahi bulunulmadığını, ticari hayata konu edilmediğini, müvekilinin başvurusunu yaptığı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olduğunu, söz konusu tasarım tescilinin teknik olarak zorunlu ve faydayı sağlayacak kullanma ve başkaca özelliklerin olmasının gayet doğal hatta mecburi olduğunu, bundan bahisle müvekkilinin tasarım tesciline konu ürünü ile davacı ürünü arasında benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin, davacının tescilli tasarımına yönelik tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak bir eyleminin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının tescilli tasarımına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, men’i, ref’i, tecavüz teşkil eden ürün ve kalıpların toplatılması ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. tescil numaralı tasarımın 19/06/2018 tarihinden itibaren beş yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı adına tescil başvurusu yapılan tasarımın ise, davacı tarafın itirazı üzerine talebinin reddedildiği ve YİDK kararına karşı dava açıldığı, henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
Davacı vekili dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında ki tutanağa geçen beyanında da, davalı tarafın müvekkilinin tescilli tasarımıyla aynı tasarımı tescil için kuruma başvurduğunu, fiili bir kullanımı olmadığını bildirmiştir. Dolayısıyla fiili kullanıma dair herhangi bir iddia ve delil bulunmamaktadır. Yüksek Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin …. Esas/ …. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sadece tescil başvurusunda bulunmak tecavüz ve haksız rekabete neden olmaz. Zira davacı tarafça tescil başvurusuna itiraz edilmiş ve kurumca itirazı kabul edilmiş, davalı tarafça YİDK kararının iptali istemiyle dava açılmıştır. Tasarım, henüz ticarete konu olmamıştır. Bu itibarla gerek SMK 81/1 maddesi anlamında tasarım hakkına tecavüz gerekse, TTK 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet söz konusu olmadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın yeterliliğine, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır