Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/121 E. 2023/7 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/121
KARAR NO : 2023/7

DAVA : Markaya Tecavüz Nedeniyle Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin uzun yıllardır rulman sektöründe çalıştığını, bu sektörde ülkenin önde gelen kuruluşları arasında olduğunu, müvekkilinin sunmuş olduğu bu hizmeti “….” markası ile gerçekleştirdiğini, TPMK nezdinde … ve … sayılı “…” ibareli markayı 7 ve 35.sınıflar yönünden de kendi adına tescil ettirdiğini, haricen edinilmiş olan bilgiye göre davalı şirketin, müvekkili şirkete ait olan ve mevzuata uygun bir şekilde tescili bulunan markasını, haksız bir şekilde kullandığını ve sahte “…” markalı ürünlerin satışının yapıldığını öğrendiğini, müvekkilinini “…” markasını Türkiye’de münhasıran kullanma ve bu marka üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında “…” markasının kullanılmasına yönelik herhangi bir sözleşme de bulunmadığını, müvekkili tarafından davalıya tecavüz teşkil eden marka kullanımını sonlandırması istemli noter aracılığıyla ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı tarafça bu eylemlerin sürdüğünü ve müvekkilinin gerek maddi gerekse de manevi haklarının ihlal edildiğini iddia ederek, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin öğrenildiği tarih olan 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile, 5.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 95.153,86 TL tutarında artırarak, harcını yatırmıştır.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirket ile Romanya menşeli …. şirket ile arasında distribütörlük sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye konu rulman kutular üzerindeki “…” ibareli yazı ve resmin dava dışı şirketin sahibi tarafından Türkiye’de, TPMK nezdinde …. sayı ile tescil edilmiş olan bir marka ve …. sayı ile tescil edilmiş olan bir tasarım olduğunu, müvekkili şirketin ithalat yaptığı dava dışı Romanya menşeli firma ile ticaretinin sonlandığı 2018 yılı Şubat ayından sonra da müvekkili şirketin söz konusu “…” ibareli kullanımlarını internet sitesinden kaldırıldığını, müvekkili şirketin hiçbir zaman davacının “…” ibareli markasından faydalanma niyetiyle hareket etmediğini, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının “…” ibareli markasına yönelik tecavüzünden kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … ve .. tescil numaralı “…” ibareli markaların 7 ve 35.sınıflarda davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas – …Karar sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Dosya mahkememize resen seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dosya kapsamı deliller ve taraf beyanları incelenecek, ticari defterlere göre dava tarihi itibariyle davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarını gösterir rapor tanzimi istenilmiş olup, davalının resmi defterlerine ve satış faturalarına göre … satışlarından dolayı
elde etmiş olduğu kazancın 95.153,86 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine dosya, davalı itirazlarını karşılar ve ihtarname tarihi olan 05/07/2019 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem yönünden istenebilecek tazminat tutarını gösterir ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 07/10/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, ihtarname tarihi olan 05.07.2019 tarihinden dava tarihine kadar, davalının resmi
defterlerine ve satış faturalarına göre … satışlarından dolayı elde etmiş olduğu
kazancın 22.979,10 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, TPMK kayıtları ve taraflar arasında görülüp kesinleşen Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı dosyası birlikte değerlendirildiğinde; özellikle Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına gelen TPMK kayıtlarına göre dava konusu dayanak … markasının öncesinde Romanya menşeli … şirketi adına tescilli iken, zamanla bu şirket tarafından marka yenileme ücretlerinin yatırılmaması sebebiyle markanın işlemden kaldırıldığı, bilahare markanın birebir aynısının davacı şirket tarafından tescilinin sağlandığı, dosyadaki evraklara göre davalı şirketin Romanya menşeli şirketin distribütörü olup, bu firmadan aldığı ürünlerin satış ve tanıtımını yaptığı, Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararı ile davalı kullanımının davacı marka haklarına tecavüz teşkil ettiğinden bahisle, tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Buna göre, davalının davacı marka haklarına tecavüzü kesinleşen Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı kararına göre sabittir. Yüksek yargı kararlarında ve öğretide kabul edildiği üzere, tecavüzün varlığı için kusur aranmaz ise de, tazminat talepleri bakımından kusur gereklidir. Tescil işaretleri sadece kusurun değerlendirilmesine dikkate alınır. (Bkz. Cahit Suluk-Rauf Karasu-Temel İnal Fikri Mülkiyet Hukuku S.340 vd.) SMK’nın 150-151 maddeleri kapsamında açılabilecek olan maddi tazminat davası, özünde bir haksız fiil davasıdır. Dolayısıyla, her ne kadar madde metninde açıkça belirtilmemekte ise de, zarar ile fiil arasında nedensellik bağı yanında tazminat talep edilebilmesi için mütecavizin kusurun varlığı da gereklidir. Haksız fiil sorumluluğunda “kusur”, sorumluluğun kurucu unsurudur. Kusur, kasıt biçiminde olabileceği gibi, ihmal biçiminde de ortaya çıkabilir. Fail, hukuka aykırı sonucu isteyerek hareket etmiş ise kasıt, hukuka aykırı sonucu istememiş, ancak bundan kaçınmak için iradesini yeterli ölçüde kullanmamış, yeterli özeni göstermemiş, bu yönden irade kullanmamış ise ihmal mevcuttur. İhmal halinde gösterilecek özenin derecesi belirlenirken, objektif kriterler yanında, failin mesleği, iştigal alanı, tacir olup olmadığı, somut olayın özellikleri gibi hususların da gözetilmesi gereklidir. (Bkz. Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, S.774 vd.) Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesinin hükümleri de bu doğrultudadır.
Yukarıda yapılan açıklama ışığında, dava konusu olaya bakıldığında, dayanak markanın daha önce dava dışı Romanya menşeli şirket adına tescilli iken sonradan yenileme ücretlerini yatırmaması sebebiyle markanın işlemden kalktığı, sonradan davacı adına tescil edildiği, davalının eski tescil sahibi Romanya menşeli şirketin distribütörü olarak bu şirketten aldığı ürünlerin satış ve pazarlamasını yaptığı, dolayısıyla davacı tarafça kendisine gösterilen ihtarname ile yapılan bildirimden önce kusurunun bulunmadığı, bu nedenle ihtarnameden önceki dönemdeki kullanımı nedeniyle tazminat yükümlülüğünün koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ancak, kendisine noter marifetiyle gönderilen ihtarnameden sonra kullanıma devam etmesi kusurlu olduğundan, ihtarname tarihi olan 05/07/2019 tarihinden sonraki kullanımları nedeniyle tazminatla sorumlu tutulmuştur. Davacının belirttiği tazminat seçeneğine göre bu tarihten sonraki kullanımı için istenebilecek tazminat tutarı 22.979,10 TL olup, bu tutar yönünden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir. Yine, davalının belirtilen ihtarnameden sonraki marka kullanımı davacının markadan doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, marka haklarına tecavüz nedeniyle 22.979,10 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 05/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 2.252,80 TL ilam harcından, 256,17 TL peşin ve 1.539,61 TL tamamlama harcının mahsubu ile, 457,02 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince, reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.855,08 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 129,00 TL tebligat – tezkere masrafı ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.129,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul – ret oranına göre hesaplanan 1.319,98 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
10-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
11-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır