Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/96 E. 2022/21 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/96
KARAR NO : 2022/21

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin
Tespiti, Men’i ve Ref’i
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/02/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1941 yılında kurulduğunu, “……” markası altında inşaat malzemeleri endüstrisinde inovatif ürünler, servisler ve yazılımlar tasarlayıp imal ettiğini, müvekkilinin tüm dünyanın yanı sıra Türkiye’de de faaliyette bulunduğunu, bu bağlamda TPMK nezdinde “……” ibareli birçok markasının bulunduğunu, müvekkilinin Türkiye distribütörlüğünü …… İnşaat Malzemeleri Tic.A.Ş.’nin üstlendiğini, müvekkilinin “……” markası üzerinde Türkiye ve dünyada gerçek hak sahibi olduğunu, ancak davalının binbir çeşit kelime seçeneği olması rağmen müvekkiline ait tanınmış “……” markasına benzer olan “…….” markasını 30. sınıfta tescil ettirdiğini, bu tescilin müvekkilinin markası ile karıştırılma ihtimali yarattığını, davalı yanın “…” markası altında piyasaya ürün sürdüğünü, müvekkiline ait “……” markasının işitsel, görsel ve anlamsal olarak ayırt edilemeyecek kadar benzerini ilgili sektörde “……” ile özdeşleşmiş matkap görseline de ürün ambalajında yer vermesinin müşteriler nezdinde karıştırılmasına yol açtığını, davalının bu kullanım ve eylemlerinin müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ederek, davalının müvekkilinin tescilli markasına ve ticaret unvanına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men’ini, ref’ini, tecavüz teşkil eden ürünlere el konularak imhasını, davalı adına TPMK nezdinde tescilli …… tescil numaralı “……..” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkini ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacıya ait marka ile müvekkiline ait marka arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, söz konusu markaların işitsel, görsel ve anlamsal olarak dahi birbirleriyle benzemediğini, “……” ibaresinin ülkemizde jenerik hale gelip, cins ad olarak kullanıldığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu teşhir satışlarının müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin herhangi bir kötü niyeti bulunmadığını, marka tescilini de kötü niyetli bir şekilde yapmadığını, müvekkilinin kullanım amacının “……” ibaresine vurgu yapmak olmadığını ve kelimelere bütünsel bakış açısıyla değerlendirme yapıldığında müvekkilinin markasının davacı markasına yönelik iltibas oluşturmadığının görüleceğini, dava dilekçesinde belirtilen kullanımların ve internet linklerinin müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının tescilli markasına ve ticaret unvanına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, tecavüz teşkil eden ürünlere el konularak imhası, davalı adına TPMK nezdinde tescilli …… tescil numaralı “……..” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ile verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… tescil numaralı “……” esas unsurlu markaların davacı adına, ……. tescil numaralı “…….” ibareli markanın 05, 30, ve 35. emtia sınıfları bakımından 29/04/2018 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.

Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 09/12/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, www……..com adresli web sitesinin çeşitli marka ve kategorilerde bitkisel ürünlerin satışı yapılan bir web sitesi olduğu, söz konusu web sitesinin “………. ” tarafından işletildiği, web sitesinde gerek dosyaya sunulan fatura örneğinden, gerekse www……..com/…… adresinin mevcut durumda da yayında olmasından “……” markalı ürünlerin tanıtım ve satışının yapıldığı, www…….com web sitesinde satışı yapılan “……” markalı ürünlerin davalı ile bağlantısının olduğu yönünde net bir bulguya ulaşılamadığı, https://……com/……-…… linkinin mevcut durumda yayında olmadığı, bu nedenle belirtilen link içeriğinde markasal kullanım ve satıcı bilgilerinin tespiti yönüyle inceleme yapılamadığı, ancak “…….” üzerinde satıcı olabilmek için satıcılar vergi levhası gibi şirket evraklarını sunmaları gerekmesinden, https://…….com/……-…….. ’si içeriğinde hangi ürün listelendiği, satıcının hangi şirket/şirketler olduğu, satıcıların davalı ile bağlantının bulunup bulunmadığının tespiti heyetimizce mümkün olmamakla birlikte, https://www……..com……. adresinin “……” adı ile kurulmuş, Hırvatça dilinde “……. başlığı hazırlanmış kurumsal ……. Sosyal medya hesabı olduğu, söz konusu sosyal medya hesabının sahiplik bilgilerinin girilmemesi nedeni ile hesap sahipliği yönüyle bir bulguya ulaşılmadığı, hesap içeriğinde cinsel performans artırıcı olduğu anlaşılan …….. ” isimli ürünün tanıtım ve satışının yapıldığı, hesap genelindeki görsellerden hesap içeriğinde davaya konu “……” markasının “……. Bitkisel Gıda Takviyesi” şeklinde kullanımların bulunduğu, www……..net adresli web sitesinin 29 Aralık 2019 tarihli arşiv kaydında, web sitesi içerğinde kullanıcı yorumları olduğu anlaşılan bölümde davaya konu “……” markasının “……..” şeklinde kullanımların bulunduğu, Bunlara ilaveten; ekranın sağ alt kısımda Whatsapp mesajlaşma uygulması üzerinden “……..” hazır metni ile konuşma başlattığı anlaşılan butonun bulunduğu, buton ile ilişkilendirilmiş link içeriğinde “……..” nolu telefon numarası kaydının bulunduğu, Davalıya ait olarak gösterilen web sitesinde tespit edilen …….. no’lu telefon numarasının davalıya ait olup olmadığının tespiti heyetimizce mümkün olmamakla birlikte, taraf markaları karşılaştırıldığında markanın ticari kaynağı konusunda ilgili tüketici kesiminin zihninde daha önceden tescilli olan davacı markasına yönelik tasavvurun oluşacağı ve böylelikle ortalama tüketicinin davalı ürünleri ile karşılaştığında ürünlerin daha önceden tanıdığı ve bildiği davacı ürünleri ile aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığını düşüneceği gözetildiğinde, taraf ürünlerinin açıklanan sebeplerle ortalama tüketici nezdinde benzer olarak kabulünün gerektiği, davalı markasının (……..) ilk ekleri davacının markasından (……) farklı olsa da davalı markasında son ek olan “……” ibaresinin markada vurgulandığı ve ortalama tüketicinin dikkatinin …… ibaresinde toplandığı ve bu durumun karıştırılma ihtimalini artırdığının tespit edildiğini, böylelikle, taraf markalarında (……-……..) başlangıç ve son ekleri aynı olduğundan, bu benzerlik görsel olarak benzerliğin yanı sıra fonetik olarak da benzerliğe sebebiyet verdiği ve ortalama tüketicinin davalıya ait markayı gördüğünde/işittiğinde daha önceden bildiği, tanıdığı davacı markası ile karıştırma ihtimalinin olduğu, davacı şirketin 2015-2016 yıllarına ilişkin büyüme rakamları, geçmişi 1971 yılına uzanan “……” ibareleri markalara ilişkin WIPO kayıtları, 2011-2014-2015-2016-2019 yıllarına ilişkin haberler, verilen ödüllerden “…….” …… olarak, 7 Mart 2016 …… Etkinliği ……, Türkiye’nin En İyi İşverenleri 2014-2015-2016-2018 ‘……’ ve davacı tarafından sunulan cd incelendiğinde de, haber linklerinde yer alan içerikler incelendiğinde davacı markası olan ‘……’ ibaresinin inşaat malzemeleri alanında tüm Türkiye’de pazarladığı, bu markanın tanıtımı için yoğun emek, çaba ve para harcadığı, özellikle inşaat malzemeleri alanında halkın büyük bir kesimi tarafından bilindiği ve böylelikle, Paris Sözleşmesine taraf olan Türkiye’de tanınmışlık düzeyi yüksek olan ‘……’ markasının SMK m.6/5 anlamında sektörel açıdan tanınmış marka niteliğinde olduğu, davacının “……” markasının görsel, işitsel benzeri olan “…….” ibareli tescilli davalı markasının ortalama tüketici hafızasında kalan tanınmış markaya ilişkin anıyı davalı markasına aktarıp iki marka arasında bir bağ kurma ihtimali nedeniyle tanınmış markadan haksız yararlanma, itibarına zarar verilmesi, ayırtedici karakterinin zayıflaması, kısaca SMK m.6/5 uyarınca tanınmış markanın sulandırılmasının söz konusu olabileceği, davacıya ait markanın davalı marka tescil tarihindeki tanınmışlığı dikkate alındığında, farklı mallarda dahi markasını tescil ettiren davalının, davacının marka tescillerine benzer şekilde marka tescilinin bulunması ve markanın gerçek sahibinin (davacının) itibarından yararlanmak amacıyla markasını tescil ettirdiği kanaatine varıldığından, davalının eylemleri ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediğinden davalının marka tescilinin kötü niyetli olarak yapıldığının kabul edilmesi gerektiği, mevcut kullanımın SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, karıştırılmaya yol açacak şekildeki mevcut kullanımın, TTK m. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet teşkil edeceği, tescilli ticaret unvanlarına koruma sağlayan SMK m.6/6 kapsamında davacı açısından bir korumanın mümkün olmayacağı, mevcut kullanımın TTK m.54 ve 55/1-a-4 kapsamında davacının ticaret unvanına haksız rekabet teşkil edeceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı markasının SMK m.6/5 anlamında sektörel açıdan tanınmış marka niteliğinde olduğu, davacının “……” markasının görsel, işitsel benzeri olan “……” ibareli tescilli davalı markasının ortalama tüketici hafızasında kalan tanınmış markaya ilişkin anıyı davalı markasına aktarıp iki marka arasında bir bağ kurma ihtimali nedeniyle tanınmış markadan haksız yararlanma, itibarına zarar verilmesi, ayırtedici karakterinin zayıflaması, kısaca SMK m.6/5 uyarınca tanınmış markanın sulandırılmasının söz konusu olabileceği, davacıya ait markanın davalı marka tescil tarihindeki tanınmışlığı dikkate alındığında, farklı mallarda dahi markasını tescil ettiren davalının, davacının marka tescillerine benzer şekilde marka tescilinin bulunması ve markanın gerçek sahibinin (davacının) itibarından yararlanmak amacıyla markasını tescil ettirdiği kanaatine varıldığından, davalının eylemleri ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediğinden davalının marka tescilinin kötü niyetli olarak yapıldığının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının hükümsüzlüğe dair davasının kabulü ile dava konusu davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporuna göre, internet ortamında yapılan kullanımların ve bahsi geçen internet linklerinin davalıyla bir ilgisinin ispatlanamadığı, ……com internet pazar yeri sahibi …….. Hizmetler ve Ticaret Anonim Şirketinden gelen yazı cevabı ve eklerine göre bahsi geçen internet sitesi üzerinden satış yapan kişilerin dava dışı üçüncü kişiler olup, bilirkişi raporunda belirtilen ……. nolu telefon numarasının da üçüncü kişilere ait olduğu, dolayısıyla davalının markasal kullanımının ispatlanamadığı, yerleşik Yargıtay İçtihatları gereği sadece marka tescilinin SMK’nın 7 ve 29. Maddeleri anlamında marka haklarına tecavüz teşkil etmeyeceği gibi TTK 54 ve devamı maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturmayacağı anlaşılmakla davacının bu yöne ilişen talepleri yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli …….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Davacının sair talepleri yönünden davasının REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 26,30 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen hükümsüzlük davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz ve haksız rekabet davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 287,10 TL tebligat-tezkere masrafı ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.287,10 TL yargılama giderinin, davanın kısmen kabulü nedeniyle 1.643,55 TL’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
9-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır