Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/46 E. 2021/273 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/46
KARAR NO : 2021/273

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/12/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca meşhur “…..” markası ve ilgili şekil, logo, yazı ve sözcükleri ile markanın ayırt edici unsuru olan “……” ibareli markasının …. ve …… tescil numaraları ve “…..” ibareli markalarının TPMK nezdinde birçok tescilinin bulunduğunu, “….” markasının TPMK tarafından ayrıca tanınmış marka olarak kabul edildiğini, ancak hal böyle iken davalının piyasaya satışa arz ettiğini belirttiği “….” ve “……” isimli ürünler ile müvekkilinin tescilli “……” markasını iltibasa neden olacak şekilde kullandığını, davaya konu ayakkabıların görseli ile müvekkiline ait tescilli markaların görselleri karşılaştırıldığında iltibas varlığının açıkça görüleceğini, davalının dava konusu ayakkabıları kendisine ait internet sitesinde satışa sunduğunu, davalının müvekkilinin tescilli “…..” ibareli markasını kullanması sonucu müvekkilinin tescilli markadan doğan haklarının ihlal edildiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markasına yönelik tecavüzün tespitini, önlenmesini, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/03/2021 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini 5.000,00 TL olarak ıslah edip harcını yatırmıştır. Aynı dilekçe ile bilirkişi raporunda belirtilen ve davalı tarafça internet sitesinde piyasaya arz edilen “…..” isimli ürün yönünden de taleplerini ıslah ettiklerini bildirmiştir. Bilahare bilirkişi raporunda belirtilen 29.947,00 TL tutar üzerinden maddi tazminat talebini HMK 107 maddesi kapsamında arttırmıştır.

CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin uzun yıllardır Türkiye’de faaliyet gösteren “….”, “…..” gibi tanınmış pek çok markanın TPMK nezdinde tescilli marka sahibi olduğunu, davacının herhangi bir markasını ya da logosunu kullanmasına ihtiyacı olmadığını, dava konusu ayakkabının da müvekkiline ait “….” markası altında üretildiğini, ayrıca davacının yan şerit kullanımı ile müvekkilinin ürettiği spor ayakkabılardaki yan çizgilerin gerek boyutları, gerekse kullanım şekli ve gerekse de konumları itibariyle birbirlerinden farklı olduklarını, yan şerit bandının tek başına ayırt edicilik özelliğine sahip olmadığını, müvekkili ürünleri ile davacı ürünlerinin benzer olmadığını ve müvekkilinin herhangi bir iltibasa sebebiyet vermediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacının tescilli markasına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi-manevi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. tescil numaralı markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. Maddesi ile, birlik ülkeleri, tescilin yapıldığı ülkenin yetkili makamınca söz konusu ülkede bu sözleşmeden yararlanacağı kabul olunan bir kişiye ait olduğu, aynı veya benzeri mallar için kullanıldığı iyi bilinen tanınmış bir markanın herhangi bir karışıklığa yol açabilecek bir şekilde yeniden reprodüksiyonunu, taklit edilmesini veya aslına yakın bir şekilde değiştirilmesini içeren bir markanın kullanılmasını gerek mevzuat izin verdiği takdirde re’sen gerekse ilgilinin isteği üzerine yasaklamayı ve tescilini reddetmeyi veya iptal etmeyi taahhüt ederler. Markanın elzem bir bölümünün tanınmış bir markanın reprodüksiyonundan oluşması veya bu tanınmış markayla karıştırılabilecek bir taklitten ibaret olması durumunda da, bu hükümler geçerli olacaktır. Böyle bir markanın iptalinin istenmesi için tescil tarihinden itibaren en az beş yıllık bir sürenin tanınması gerekecektir. Birlik ülkeleri, kullanmanın yasaklanması talebinin yapılması için gerekli süreyi tanıyabilirler. Kötü niyetli tescil edilen veya kullanılan markaların kullanımının yasaklanmasını veya iptalini istemek için süre tespit edilemeyeceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesine karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 30/11/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafa ait marka tescilleri ile davalı tarafa ait “……” isimli ürünün yan yüzeyde kullanılan şerit öğe desenin benzer olarak algılandıkları, ilgili kullanımların davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu, davalı yanın “…” ve “….” isimli ürünler yönünden olan sair kullanımlarının ise davacı yana ait markalar ile nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vermeyeceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazı üzerine, dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek, ibraz edilen ayakkabı örnekleri ve her iki tarafın itirazlarını karşılar ve özellikle davalı itirazında belirtilen gri renkli süet kadın sneaker ayakkabının dava konusu olup olmadığına ilişkin ek rapor tanzimi istenilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 21/01/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı yanın dava dilekçesinde belirtmiş olduğu www……com.tr uzantılı alan adının heyet incelenmesi sonrasında ilgili görsellere ulaşılmış olduğu, davalı yanın da ürün örneği olarak ilgili ayakkabıyı dosya arasına sunduğu, konu hakkında nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, arz edilen husus dışında kök raporda Mahkemeye arz edilen görüşlerin değiştirilmesini gerektirir herhangi bir durumun mevcut olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça mahkemece verilen süre içerisinde harcı yatırarak maddi tazminat talebinin ıslah edildiği ve başlangıçta da internet sitesindeki görsellere delil olarak dayanılmış olup, dosyada mali yönden inceleme yapılmadığı görülmüş olmakla, dosya resen seçilen mali müşavir bilirkişiye edilerek, davacının tazminat seçeneği olan davalının elde ettiği net kazanç gözetilerek davalı tarafın dava tarihi olan 07/02/2020 tarihinden geriye doğru 2 yıllık süre ile sınırlı olmak üzere dava dilekçesinde belirtilen “….”, “…” ve ıslahla davaya dahil edilen “….” model ayakkabı için ayrı ayrı olmak üzere genel giderler hesaba katılmaksızın elde ettiği net kazancı gösterir rapor tanzimi istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından hazırlanan 01/10/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın dava konusu “….” açıklamalı ….. kodlu ayakkabıyı, ilk olarak 15.08.2019 tarihinde satışa sunduğu, dava tarihine kadar olan dönemde 113 çift ayakkabı satışı olduğu, bu satışlardan 25.205,00 TL satış hasılatı elde ettiği, genel giderler hariç alış maliyetinin 12.769,00 TL olduğu ve bu modelin satışından dava tarihine kadar olan dönemde 12.436,00 TL kazanç elde ettiği, “…..” açıklamalı …. kodlu ayakkabıyı ilk olarak 05.04.2019 tarihinde satışa sunduğu, dava tarihine kadar olan dönemde 215 çift ayakkabı satışı olduğu, bu satışlardan 36.216,00 TL satış hasılatı elde ettiği, genel giderler hariç alış maliyetinin 18.705,00 TL olduğu ve bu modelin satışından, dava tarihine kadar olan dönem de 17.511,00 TL kazanç elde ettiği, …..” açıklamalı ….. kodlu ayakkabıdan, dava tarihinden önce satışının bulunmadığı ve kazanç elde etmediği, davalı tarafın dava konusu tasarımlardan, dava tarihinden önceki dönemde genel giderler hesaba katılmaksızın yapılan hesaba göre toplam 29.947,00 TL kazanç elde ettiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; ilk dava dilekçesinde marka haklarına tecavüz teşkil ettiği iddia olunan “…..” ve “…..” isimli davalı ürünleri yönünden davacı … haklarını ihlal eder ve haksız rekabet teşkil eder bir kullanımın olmadığı anlaşılmakla, davacının bu ürünler yönünden olan davasının reddi gerekmiştir. Davacının ıslah dilekçesi ile davaya dahil ettiği ürün olan davalı tarafa ait “….” isimli ürün yönünden yapılan değerlendirmede ise; dava tarihi itibariyle davalı tarafça bu ürünün kullanıldığı veya piyasaya arz edildiği hususunun ispatlanamadığı, dava açıldıktan sonra internet sitesi üzerinden bilirkişi heyetince tespit edildiği, keza mali müşavir bilirkişi tarafından alınan raporda da, dava tarihinden önce bu ürünün piyasaya sunulmadığı anlaşılmıştır. Yüksek Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 17/06/2019 tarih ve …… Esas – ….. Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Islah yoluyla dahi dava tarihinden sonraki olayların(maddi vakıaların) davaya dahil edilmesi mümkün değildir. Buna göre , bu ürün yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının dava dilekçesinde belirttiği ve davalının piyasaya satışa arz ettiğini belirttiği “……” ve “…….” isimli ürünler yönünden davacının davasının REDDİNE,
2-Davacının ıslah dilekçesi ile davaya dahil ettiği ürün olan davalı tarafa ait “…..” isimli ürün yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 187,86 TL peşin harç, 85,39 TL ıslah ve 500,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 773,25 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile 713,95 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen tecavüz davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat davası nedeniyle hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL tebligat-tezkere ve 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.100,00 TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
10-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır