Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/332 E. 2021/180 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/332
KARAR NO : 2021/180

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Haksız
Rekabetin Men’i,
DAVA TARİHİ : 07/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili markasının ……. tarafından ilk olarak 1967 yılında yaratıldığını, 2009 yılı itibariyle … adı altında dünya çapında birçok satış noktasına sahip olduğunu, müvekkilinin kendisine ait “…..” ve “…… ” markalarını uzun yıllardır menşe ülke ABD başta olmak üzere düna genelinde ve Türkiye de dahil, yüzden fazla ülkede yoğun ve yaygın bir şekilde kullandığını, söz konusu markaların tescil kayıtları altında koruma altına aldığını, taraflarınca dava dışı başka bir firmaya karşı ikame edilen Mahkememizin …… Esas sayılı dosyasında, davaya ilişkin olarak alınan bilirkişi incelemesi ile hazırlanan raporda, davalı tarafın, www…… internet alan adlı sosyal medya hesabı ile …… Sokağı, Çarşı No:….. Güngören/İSTANBUL adresindeki iş yerlerinde, müvekkiline ait TPMK nezdinde tescilli ……. sayılı “…..”, ….. sayılı ” ……”, …… sayılı “…..”, …… sayılı “……” ve ….. sayılı “……” markalarının aynısını, müvekkilinin markalarının da tescilli olduğu 25.sınıfta yer alan ürünler üzerinde, izinsiz ve hukuka aykırı bir biçimde kullandığının tespit edildiğini, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, kötü niyetli olduğunu, bu hususların davalı tarafın taklit kastını açıkça ortaya koyduğunu ve davalı yan fiillerinin müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkilinin tescilli markalarına gerçekleştirilen tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, giderilmesini, “…..”, “……” ve “…….” ibaresini veya benzerini taşıyan tüm ürünlerin ve sair tanıtım araçlarının toplatılarak, bu ibarelerin her türlü ürün, tanıtım aracından çıkartılmasını, bunun mümkün olmaması halinde imhasını ve haksız rekabetin men’ini, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya ilişkin herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının, davacı yana ait tescilli markalarına gerçekleştirilen tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, önlenmesi, tecavüz teşkil eden ürünlerin toplatılmasını, mümkün olmaması halinde imhası ve haksız rekabetin men’i, maddi durumun ortadan kaldırılması taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “……”, ….. sayılı “…..”, ….. sayılı “……”, ……sayılı ” …..” ve ….. sayılı “……. ” ibareli markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Davacı vekilince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 06/07/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, markaya tecavüz açısından yapılan değerlendirmede, dosya içinde yer alan davalı kullanımını gösterir deliller incelendiğinde dava dışı üçüncü kişiye ait “……” markasının tabelada görünürde usulen yer aldığı, aslında ürünler üzerinde bizzat davacıya ait markaların kullanıldığı ve bunların satışa çıkarıldığı dikkate alındığında, davalının kullanımının, davacı markalarıyla ayniyet derecesinde benzer olduğu, davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, davalı kullanımının davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, davalının markanın kapsadığı mallara yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali doğuracağını, ayrıca, dava dışı üçüncü kişiye ait markaların, tescilli olduğu halden farklı olarak “…….” ibaresinin öne çıkartılmak suretiyle davacıya ait tescilli ve tanınmış markalar ile iltibas yaratacak şekilde kullanımı dolayısıyla davalı tarafın bu eylemlerinin, SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, haksız rekabet açısından değerlendirmede ise, bir haksız rekabetten söz edebilmek için, dava konusu olay özelinde ele alındığında davalının, davacıların iş ürünleri ile karıştırılmaya yol açacak önlemler alması gerektiği, davalının davacının markası ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediğinin görüldüğü, zira, davalının davacıya ait markaları kullanımının, davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı gibi, dava dışı üçüncü kişiye ait markaların tescilli olduğu halden farklı olarak “……” ibaresinin öne çıkartılmak suretiyle davacıya ait tescilli ve tanınmış markalar ile iltibas yaratacak şekilde kullanımı söz konusu olduğundan, davalının karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanımının haksız rekabet teşkil edeceği belirtilmiştir.
Dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğine; ” …..” , “……” esas unsurlu markaların davacı adına tescilli olduğu, davacı markasının kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre tanınmış marka statüsünde olduğu, davalının bu markalara fiilen ve internet ortamında aynı emtia sınıfındaki ürünler üzerinden kullanıp ticaret yaptığı, ayrıca dava dışı üçüncü kişiye ait “……” markasını tescilden farklı olarak polo ibaresini öne çıkarmak suretiyle kullandığı, davalının bu kullanımlarının SMK 7 ve 29 maddeleri gereğince davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği ve aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddeleri anlamında haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalının davacı marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda ” …….” , “……” ve “……” ibarelerini veya benzerlerinin taşıyan tüm davalı ürünlerinin, tanıtım araçlarının toplatılarak bu ibarelerin her türlü davalı ürün ve tanıtım araçlarından çıkartılmasına, bunun mümkün olmaması halinde ise, ürün ve tanıtım araçlarının imhasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 179,50 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.288,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır