Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/310 E. 2022/228 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/310
KARAR NO : 2022/228

DAVA : Markaya Tecavüzün Önlenmesi, Men’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/11/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, kozmetik alanında iştigal eden müvekkillerinin,
… , ……. , ….. markaları ile ürün şişe ve kutu
tasarımlarını, ayrıca “…” logosunu Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirdiklerini, davalı……. üzerinden ve müvekkili firmanın satış izni vermediği online mağazalar
tarafından, müvekkili markalarının taklit edilerek üretilen ürünlerin satışı yapılmak üzere
piyasaya sürümünün yapılmakta olduğunu, davalı platformunda satılan dava konusu ürünlerin taklit olduğuinu, iltibas suretiyle tecavüze sebep olduğunu, müvekkillerinin internet siteleri
…. ile anlaşmalı oldukları eczaneler ve ecza depoları haricinde söz konusu ürünlerin
satışının yapılmasının mümkün olmadığını, davalı yer sağlayıcıya taklit ürünlere ilişkin yayınları
kaldırması ve içerik sağlayıcılara ait gerekli bilgileri vermesi talebini içeren ihtarname
gönderildiğini, hukuka aykırılık bildiriminde bulunulduğunu, ancak taleplerinin sonuçsuz
kaldığını, davalının müvekkilinin markasının itibarından faydalandığını, haksız kazanç sağladığını ve müvekkillerinin ticari itibarlarının zedelendiğini iddia ederek, müvekkilinin markadan doğan haklarına tecavüzün önlenmesini, men’ini, tecavüz teşkil eden tabelaların sökülmesini, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılarak imhasını, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın, satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.

CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ….. internet sitesinin sahibi olan
müvekkilinin gerçekleştirdiği faaliyetin satıcılara online alışveriş platformu-yer sağlamaktan ve
tahsis ettiği sanal mağazalar sayesinde satıcıların tüketicilerle mesafeli satış sözleşmesi
akdederek faaliyette bulunmasına aracılık etmekten ibaret olduğunu, platformda yayınlanan
içerikleri denetleme-kontrol etme yükümlülüğünün olmadığını, içeriklerin sanal mağaza sahibi
satıcılar tarafından oluşturulduğunu, kendisinin hiçbir müdahalesinin olmadığını, yayınlanan
içerikler dolayısıyla müvekkilinin hukuki sorumluluğunun olmadığını, davacının belirttiği ihtarnamede sahte
ürün sattığı iddia edilen mağazaların açıklığa kavuşturulmadığını, hukuka aykırı içeriklerin ne
olduğuna ve ne açıdan hukuka aykırı olduğuna dair hiçbir somut delilin ortaya konmadığını,
cevabi ihtarnamesine davacı tarafından dönüş yapılmadığını, hal böyle iken müvekkilinin
kusurlu hareket ettiğinin kabul edilemeyeceğini, ayrıca, davacının yetkisiz satış iddiasının
tükenme ilkesi gereği marka hakkı ihlalini ispatlamaktan uzak olduğunu ve davacı tarafın
08/10/2020 tarihli ihtarnamesinde ilgili ürün satıcılarını paylaşması üzerine orijinalliği gösterir
belge iletmeyen satıcıların ürünlerinin satışa kapatılıp bilgilerinin davacı ile paylaşıldığını ve
müvekkilinin üzerine düşen makul çabayı sarf ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüzün önlenmesi, men’i, maddi ve manevi tazminat ile hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ……ve …. tescil numaralı markaların, davacılardan ……Şti. adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 12/10/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafın “…..” markalı ürünlerin taklitlerinin yer aldığını belirttiği linklerden
sadece 6 adetinin bilişim incelemesinde tespit edilebildiğini, diğer linklere konu ürünlerin görülemediği, davalı internet sitesinde satışa sunulduğu ve taklit olduğu iddia edilen ürünler ve
orijinallerinin dosyada bulunmadığı, davalı internet sitesinde satışa sunulduğu
belirtilen ürünlerin orijinal olup olmadıklarının tespit edilemediğini, dosyanın halihazır durumunda, dava konusu ürünlerin orijinal olmadıkları yönünde bir
bilgiye-tespite ulaşılamadığı, dava konusu ürünlerin orijinal olmaları durumunda, ürünlerde değişiklik/kötüleştirme
olmadığı ve arada bayilik vb. ticari, ekonomik bir bağlantı bulunduğu izlenimine sebep
olacak bir kullanım bulunmadığı sürece, marka hakkının tüketilmesinin söz konusu olacağını, olayda, dava konusu edilen ürünlerin orijinal olup olmadıkları belirlenemediği için,
marka hakkının tükenmesi ilkesi yönünden bir tartışma yürütülemediği, dosyanın hali hazır durumunda davalı online alışveriş platformunda yayınlanan ve ihlal
teşkil ettiği ileri sürülen içeriklerin hukuka aykırılığını ispat eden bir bilgiye-tespite
ulaşılamadığından, ispat edilmemiş ihlal iddiasına dayalı olarak davalı yer sağlayıcıya
hukuki sorumluluk yükletilemeyeceğinin değerlendirilemediği, Mahkemece gerekli görülür ve ürünlerin dosyaya sunulması söz konusu
olursa, orijinallik konusundaki en net ve sağlıklı tespitin, kozmetik ve/veya kimya (içerik-
formül incelemesi gerekli görülürse) sektörüne mensup bir meslek bilirkişisi tarafından
yapılabileceği belirtilmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma numaralı dosyasının bir sureti dosyaya celp edilmiş olup, soruşturma dosyasını değerlendirir ve davacı vekilinin itirazlarını karşılar ek rapor tanzimi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 10/05/2022 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, kök raporda da ifade edilen dosyaya sunulu 14.10.2020 tarihli uzman görüşünden
hareketle, dava konusu url adreslerinde yer alan …… ibareli markaları taşıyan ürünlerin orijinal ürünler olmadıkları yönünde bir tespitte bulunulmasının mümkün olmadığı, uzman görüşünün sadece
….. ürünü yönünden karşılaştırma içerdiğini, linklerde görülen diğer
ürünler yönünden bir karşılaştırma da yapılamadığı, hem bu görüşte, incelenen…. ürününün dahi orijinal olmadığına dair açık bir ifade ve tespit yer almadığını, davacı,
mütalaada çok açık bir şekilde tüketici nezdinde iltibasa ve haksız rekabete sebebiyet
verilebileceği şeklinde görüş ve kanaat belirtildiğini, ürünlerin orijinal olmamasına rağmen
orijinal ürünlerle karıştırılma ihtimalinin yüksek düzeyde olduğunun tespit edildiğini ve bunun
yeterli olacağı, mütalaanın inceleme için yeterli olacağını; Heyetimiz tarafından öncelikle bu ürünlerin celbi ve inceleme yapıldıktan sonra görüş belirtilmesinin faydalı olacağını beyan
ettiği, davacı, heyetin rapora işlemiş olduğu belirsizlikleri sonuçlandırmaksızın davalı
tarafa sorumluluk yükletilemeyeceği yönünde tespite yer vermesinin kabul edilemeyeceğini de
ifade ettiğini, markanın taklit edilmesi, aynısının (veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin) aynı üründe
kullanılması olduğunu, iltibasın ise karıştırılma ihtimali olduğunu, uzman görüşünde incelenen üründe
davacının tescilli marka (ve tasarımları) aynen kullanıldığını, Bu itibarla markanın taklit
edilmesinin aradığı bu şartı taşıdığının belirtilebileceğini, fakat kök raporda, hakkın tükenmesi ilkesi
ışığında olayın değerlendirilebilmesi için ve davacının hukuka aykırılık bildiriminin “hukuka
aykırılık” unsuru yönünden dava konusu ürünlerin orijinal olup olmadıklarının tespiti gerektiği
kanaatinin bildirildiği, uzman görüşünde incelenen ürünün heyetçe görülemediğini, aynı şekilde
diğer ürünlerin de heyetçe incelenmediği, kök rapordan sonra da dosyaya ve incelemeye sunulan bir ürün olmadığını, kök raporun sunulmasından sonra dosyaya celp edilen İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınaî Haklar Soruşturma Bürosu’nun ….. numaralı
soruşturma dosyası incelendiğinde, dosyanın halen derdest olduğu, soruşturma dosyasına kök
raporda heyet tarafından incelenmiş olan 14.10.2020 tarihli Bilimsel Mütalaanın, yine kök raporda
incelediğimiz 04.06.2020 tarihli ihtarnamenin sunulduğunun görüldüğü, soruşturma dosyası içerisinde ürün bulunmadığını, henüz alınmış bir rapor da olmadığını, davacı taraf, davalıya gönderdiği 04.06.2020 tarihli ihtarname ile marka hakkına tecavüz teşkil
eden ürünler ve bunların satıcıları ile ilgili hukuka aykırılık bildiriminde bulunduğunu,
davalının hukuka aykırı içeriklerden böylece haberdar olduğunu, buna rağmen dava konusu
içerikleri yayından kaldırmadığı için hukuki sorumluluğunun doğduğunu iddia ettiğini, davalı,
davacının belirttiği ihtarnamede sahte ürün sattığı iddia edilen mağazaların açıklığa
kavuşturulmadığını, hukuka aykırı içeriklerin ne olduğuna ve ne açıdan hukuka aykırı olduğuna
dair hiçbir somut delilin ortaya konmadığını savunduğunu, kök raporda, 04.06.2020 tarihli
ihtarnamenin heyetçe davacı tarafın ihlal iddiasına konu satıcıların unvanları ve sanal
mağaza isimleri ile markaların neler olduğunun belirtilmiş olması karşısında, normalde
davalının gerekli incelemeyi yapıp ilgili ürünleri tespit edebilmesine imkan verecek bir bildirim
olarak kabul edilebileceğinin belirtildiğini, davalı yer sağlayıcı, davacı tarafından gönderilen 08.10.2020 tarihli ihtarnamede ilgili ürün
satıcılarının paylaşılmış olması sayesinde gerekli incelemelerin yapıldığı ve orijinalliği gösterir
belge iletmeyen satıcıların ürünlerinin satışa kapatılıp satıcı bilgilerinin muhatapla paylaşıldığı
bilgisini verdiğini, davalının 03.11.2020 tarihli ihtarnamesinde davacı tarafça belirtilen sanal
mağazalar tarafından satışa sunulan ürünler hakkında gerçekleştirilen incelemeler neticesinde
orijinalliği ispatlanamayan ürünlerin satışının tedbiren durdurulduğu bildirilen sanal mağaza
isimleri ve satıcı unvanları davacı tarafın 04.06.2020 tarihli ihtarnamesindeki listede yer
almadığını, kök raporda, davacı tarafın davalı yer sağlayıcıya göndermiş olduğu
08.10.2020 tarihli ihtarnamenin dosyada bulunmadığının tespiti ile, incelenmesinde fayda olacağı, zira 04.06.2020 tarihli ihtarnamede yer almayan bu satıcılar yönünden 08.10.2020 tarihli
ihtarnamenin yeni bir hukuka aykırılık bildirimi olarak kabul edilebileceğinin bildirildiğini, kök raporda, davacı tarafın gönderdiği ilk (04.06.2020 tarihli) ihtarnamede yer verilen listedeki 3
adet sanal mağaza ve satıcı unvanına, bilişim incelememizde rastlanmıştır. Davalının 03.11.2020
tarihli ihtarnamesinde belirtilen, orijinalliği ispatlanmayan ürünlerin satıcı bilgileri arasında bu
sanal mağazalar bulunmadığını, internet incelemesinde tespit edilen linklerdeki bu ürünlerin
orijinalliğini ispat eden belge/bilgilerin neler olduğu bilinemediğini, davacı tarafça davalıya
gönderilen 08.10.2020 tarihli ihtarname dosyaya sunulmadığı için, ilgili satıcı bilgilerinin davacı
tarafından davalıya iletilip iletilmediği de tespit edilemediğini, hukuka aykırılık bildiriminin yeterince somut ve açık bir biçimde yapıldığı hallerde bile, yer
sağlayıcının sorumluluğundan bahsedilebilmesi için yayından kaldırılması istenen içeriğin
hukuka aykırı olması, olaydaki iddiaya göre davacı marka ve tasarımlarının kullanıldığı
ürünlerin orijinal olmaması gerektiğini, öte yandan, hukuka aykırılık sabit olsa bile, olayda tazminat
talebi yönünden, davalının tacir sıfatına bağlanan özen yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ispatı ve
dolayısıyla kusurlu olmasının gerektiğini, dosya içeriğinden ve soruşturma dosyasından, 04.06.2020 tarihli ihtarnameye konu ve
tarafımızca internet incelemesinde görülen ürünlerin taklit olup, satışlarının hakkın tükenmesi
kapsamında görülemeyeceğine ilişkin somut bulgu ve deliller tespit edilemediğini, kusur konusunda, davalı, davacının 08.10.2020 tarihli ihtarnamesi ile ilgili ürün satıcılarının
kendisi ile paylaşılması üzerine orijinalliği gösterir belge iletmeyen satıcıların ürünlerini satışa
kapatıp bilgilerinin davacı ile paylaşıldığını, 03.11.2020 tarihli cevabi ihtarnamesine davacı
tarafından dönüş yapılmadığını, kusurlu hareket ettiğinin kabul edilemeyeceğini, üzerine düşen
makul çabayı sarf ettiğini savunduğunu, kusurun değerlendirilmesi ve takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı, davalı tarafından dava konusu linklere konu satıcılar ile ürünler hakkında dosyaya
sunulması gerekli evrak ibraz edilmediğinden heyetçe incelemeye konu edilemediğini, davalının ilgili araştırmayı nasıl yaptığını, neden bazı siteler üzerinde araştırma yapmakta iken
diğerleri için inceleme gerçekleştirmediğini, satışların durdurulmasına karar verilen satıcılar ile
ilgili bu zamana kadar yapılan satışlar ile satışların durdurma tarihlerine ilişkin bilgileri neden
dosyaya sunmadığını izah etmesi gerektiğini, satışı durdurma ve sahteciliğin tespiti noktasında
işlem yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise hangi tarihte yapıldığının dosya için önem arz ettiğini,
kuvvetle muhtemel sahte ürün satışlarına devam eden satıcıların herhangi bir fatura ya da ticari
defter kaydı bulunmadığını, bu ihtimalde ürünlerin orijinal olduğunun ileri sürülemeyeceğini ve
bilirkişilerin kanaat belirtmeleri için davalı taraftan ilgili evrakın celbinin sağlanması gerektiğini
belirtmişlerdir.
Davacı vekili yukarıda değinilen Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma evrakında numune ürün alındığı belirtilerek bunun da incelenmesini istemiş ise de, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca müzekkeremize verilen cevapta savcılıkça herhangi bir numune alınmadığı, davalı tarafça ibraz edilen numunenin kendilerine iade edildiği belirtilmiş olup, ne şekilde alındığı belli olmayan ürün üzerinden inceleme yapılmasının yargılamaya bir fayda sağlamayacağı görülmekle, davacının bu yöndeki talebi reddedilmiştir.
Dosya kapsamı deliller, bilirkişi raporları ve Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin ….. internet sitesinde içerikleri barındırmak için hosting hizmeti veren yani yer sağlayıcı sıfatına sahip bir firma olup, doğrudan ürün satışı yapan bir firma olmadığı, davalı tarafça işletilen internet sitesi üzerinde üçüncü kişiler tarafından satışa sunulan ürünlerin orjinal olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı, ayrıntıları bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı tarafça usulüne uygun şekilde davalı tarafa yapılmış bir bildirimin de bulunmadığı anlaşılmakla, aynı eyleme ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ….. soruşturma nolu evrakında verilen koğuşturmaya yer olmadığına dair karar da gözetilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 683,10 TL harçtan, 80,70 TL ilam harcının mahsubu ile, 602,40 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, markaya tecavüz davasının reddi nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/2 maddesi gereğince, maddi tazminat davasının reddi nedeniyle hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince, manevi tazminat davasının reddi nedeniyle hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2022
Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır