Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/306 E. 2021/246 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/306
KARAR NO : 2021/246

DAVA : Markaya Yönelik Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i
Durdurulması, Giderilmesi ve Unvan Terkini
DAVA TARİHİ : 15/11/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/11/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 23/01/1990 tarih ve …….. sayı ile İTO’da kaydı bulunduğunu, ancak müvekkilinin sektördeki faaliyetlerinin 1924 yılına dayandığını, müvekkilinin “……..” geniş ürün yelpazesiyle “………” markası adı altında ürünlerini dış piyasalarda pek çok ülkeye ihracını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin TPMK nezdinde “………” esas unsurlu birçok tescilli markası bulunduğunu, müvekkili tarafından yapılan araştırmalar neticesinde, davalının “…….” adı altında başka başta çikolata olmak üzere, şekerleme, bisküvi gibi muhtelif gıda ürünlerinin üretim, satış ve dağıtımını yaptığını, defa 1986 yılında tescil ettirdiğini, müvekkilinin “………” markasını bir işletme ve ürün adı olarak kullanması için davalıya verilmiş bir lisans, izin veya muvafakat bulunmadığını, ancak buna rağmen davalının, müvekkili markasını taşıyan ürünlerine ait ambalaj, etiket, kutu ve kolilerde kullandığını, davalının yürüttüğü ticari faaliyet ve ürünlere son verilmesi amacıyla noterlik vasıtasıyla ihtarname gönderildiğini, ancak davalı tarafın bu ihtamameyi almasına rağmen faaliyetlerine son vermediğini, davalının aynı zamanda söz konusu ürünlerin satışını www. …….com.tr internet sitesinde de müvekkili markasının birebir aynısını kullandığını, yalnızca kelime unsuru olarak değil, yazım şekli ve kullanılan yazı karakterleri yönünden de müvekkili markasını taklit etmekte olduğunu ve bu durumun müvekkilinin marka haklarına, ticaret unvanına tecavüz teşkil ettiğini ve aynı zamanda haksız rekabet yarattığını iddia ederek, davalının müvekkilinin “………” ve/veya “…….” ibareli marka ve ticaret unvanına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, men’ini, ref’ini, durdurulmasını, giderilmesini, davalının “………” ve/veya “…….” ibaresi adı altında satışa sunduğu ürünlerin imalatının durdurulmasını, satışının ve ihraç edilmesinin önlenmesini, davalının “………” ve/veya “……..” ismi ile imal ettiği ve satışa sunduğu dava konusu ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıp ve araçlara bulundukları yerde el konularak imhasını, davalının ticaret unvanındaki “…….” ibaresinin terkinini, davalıya ait www……….com.tr alan adınını iptalini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkil şirketin kuruluşunun 10.02.2020 tarihi olduğunu, ancak şirketin her ne kadar resmi kuruluşu gerçekleşmişse de davaya konu marka adına ilişkin bugüne kadar herhangi bir ürün üretimi (müvekkil şirkete ait internet sitesi dışında) ürün üretimine ilişkin hiçbir hazırlık faaliyeti de bulunmadığını, davacının tescilli markalarının doğan haklarının ihlal edilmediğini, müvekkili şirket ve davacı tarafın marka işaretleri ve ürünleri arasında birbirine karıştırılamayacak kadar farklılıkların mevcut olduğunu, ayırt edilmediğine ilişkin davacı tarafın iddiasının evham ve faraziyelerden ibaret olduğunu, müvekkil şirketin internet sitesine erişim engeli kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, geçici hukuki korumaların da hak ve adalet ölçüleri çerçevesinde olması gerektiğini, davacı tarafa hiç bir zararı olmayan böyle bir olayda erişim engeli kararı verilmesi nedeniyle müvekkil şirket nezdinde oluşacak zararlara ilişkin dava haklarını saklı tuttuklarını, davacı tarafın zarar gördüğü veya göreceği iddiasının tamamen soyut bir kısım iddialara dayandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının davacıya ait “………” ve/veya “……..” ibareli marka ve ticaret unvanına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, men’i, ref’i, durdurulması, giderilmesi, davalının “………” ve/veya “…….” ibaresi adı altında satışa sunduğu ürünlerin imalatının durdurulması, satışının ve ihraç edilmesinin önlenmesi, davalının “………” ve/veya “……..” ismi ile imal ettiği ve satışa sunduğu dava konusu ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıp ve araçlara bulundukları yerde el konularak imhası, davalının ticaret unvanındaki “…….” ibaresinin terkini, davalıya ait www……..com.tr alan adınını iptali ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan,…….. tescil numaralı markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen kayıtlardan, davacı ……… Çikolata ve Şekerleme Sanayi Anonim Şirketi’nin, …… sicil numarası ile ticaret siciline kayıtlı olduğu ve ana sözleşmesinin tescil tarihinin 26/07/2006 olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 50. Maddesi ile, usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkının sadece sahibine ait olduğu ve yine aynı kanunun 52. Maddesi ile, ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebileceği belirtilmiştir.
Yine 6769 Sayılı SMK’nın 7/3-e maddesi çerçevesinde marka sahibinin, işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılmasının yasaklanmasını isteyebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 15/10/2021 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı kullanımının, davacı markasıyla ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, davalı kullanımının, davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, davalının markanın kapsadığı malların satışının teklifine yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali doğuracağı, dolayısıyla davalı tarafın bu eylemlerinin, davacının marka hakkına tecavüz oluşturacağı, davalının karıştırmaya yol açacak şekilde kullanımının haksız rekabet teşkil edeceği, davacı şirketin “………” ibaresini 1948 yılında, davalı şirketin ise 2020 yılında tescil ettirdiğinin sicil kayıtlarından tespit edildiğini, bu durumda her iki ticaret unvanında da yer alan ve ayırt edici nitelik taşıyan/vurgu/kök/kılavuz unsur olan ek niteliğindeki “………” ibaresini, tescil tarihi itibariyle öncelikli kullanma hakkının kayıtlara göre davacı şirkete ait olduğu, şirketlerin faaliyet alanlarının aynı ya da benzer olduğu, davalının unvanındaki ekin gerek davacı markaları, gerekse de unvanları arasında benzerlik ve iltibas riski doğuracağı ve dolayısıyla belirtilen bu sebeplerle davalıya ait ticaret unvanının terkin şartlarının mevcut olduğu belirtilmiştir.
Yargılamanın devamında dava tarihinden sonra 10/11/2021 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğine göre, davalı şirketin unvanının ” …… Akaryakıt Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olarak değiştirdiği, yine Gaziantep Ticaret Odası, oda kayıt sicil suretine göre de faaliyet alanının “sıvı yakıtlar ve bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti” olarak değiştirildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; “………” ibareli birçok markanın eskiden beri davacı taraf adına tescilli olduğu, dosya içinde yer alan davalı kullanımını gösterir deliller üzerinde “…….” ibaresinin, markasal anlamda, davacı ürününde kullanıldığı şekliyle bire bir aynı tarzda olduğu, davacının bu şekilde bir markasal kullanıma izin verdiğine dair herhangi bir belge dosyada yer almadığı, bu haliyle davalının kullanımının, davacı markasıyla ayırtedilemeycek derecede benzer olduğu, davalı kullanımının davacının tescil kapsamına giren mal sınıfında olduğu, davalı kullanımının davacı marka sahibinin herhangi bir iznine dayanmadığı, davalının, markanın kapsadığı malların satışının teklifine yönelik kullanımının halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali doğuracağı, davalı tarafın bu eylemlerinin, MK’nın 7 ve 29, maddeleri gereğince davacının Marka hakkına tecavüz oluşturacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. SMK mad.7/3-d “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir” demektedir. Yukarıda yapılan açıklamalarda görüldüğü üzere “elite” ibaresinin davacının markalarına SMK Mad.7/2b uyarınca tecavüz oluşturması nedeniyle ikinci fıkra hükmü uyarınca www. ……..com.tr alan adı çikolata satışına yönelik ticari alanda kullanıldığından alan adı iptalinin de koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır. TTK m. 54/1 hükmü haksız rekabet hukukunun amacını “Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.” şeklinde belirterek, bu kısma ilişkin hükümlerin yorumlanmasında dikkate alınacak temel ilkeyi vurgulamıştır. 2. Fıkrada ise Kanun Koyucu haksız rekabeti, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklinde tanımlamıştır. TTK m. 55 hükmünde düzenlenen haksız rekabet hallerinden biri de, huzurdaki davanın da konusunu oluşturan TTK m. 55/1-a-(4) hükmüdür. Bu hükme göre “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” bir haksız rekabet eylemidir. Bu hüküm bağlamında bir haksız rekabetten söz edebilmek için, dava konusu olay özelinde ele alındığında davalının, davacıların iş ürünleri ile karıştırılmaya yol açacak önlemler alması gerekir. Davalının davacının markası ile karıştırılmaya yol açacak bir kullanım sergilediği görülmektedir. Bu sebeple, yukarıdaki tespitler ışığında, davalının karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanımının, TTK m. 55/1-a-4 kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davacının yukarıda değinilen hususlara ilişkin talebi yönünden davası kabul edilmiştir.
Davacının davalı ticaret unvanının terkinine ilişkin talebine gelince; dava tarihi itibariyle bilirkişi raporunda değinildiği üzere, unvan terkini koşulları da oluşmuş ise de, yargılamanın devamında 10/11/2021 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğine göre, davalı şirketin unvanının “……. Akaryakıt Plastik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olarak değiştirildiği, yine Gaziantep Ticaret Odası, oda kayıt sicil suretine göre de faaliyet alanının “sıvı yakıtlar ve bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti” olarak değiştirildiği anlaşılmakla bu talep yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Dava açıldığı tarih itibariyle olan haklılık durumuna göre, yargılama gideri dava açılmasına sebebiyet veren davalıya yükletilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
-Davalının “………” ve/veya “……..” ibaresini ticari marka, işletme adı ve alan adı olarak kullanması şeklindeki eyleminin davacının “………” esas unsurlu marka ve ticaret unvanından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, ref’ine, durdurulmasına ve tecavüzün giderilmesine, bu kapsamda “………” ve/veya “……..” ibaresi adı altında satışa sunduğu ürünlerin imalatının durdurulmasına, satış ve ihracatının önlenmesine, marka ve ticaret unvanına tecavüz ve haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda davalının “………” ve/veya “……” ismi ile imal ettiği ve sunduğu ürünlere ait etiket, kutu, koli ve ambalajlarına bunların yapımında kullanılan kılişe ve kalıplara ve tabelalara bulundukları yerde el konularak imhasına,
-Davalı adına olan www……….com.tr alan adının iptaline,
-Davacının davalı şirketin unvanından “………” sözcüğünün terkinine ilişkin talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere hüküm özetinin Türkiye çapında yayınlanan trajı en yüksek üç gazetenin birinde ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,90 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 94,70 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.203,50 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ……..
e-imzalıdır