Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/30 E. 2021/159 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/30
KARAR NO : 2021/159

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti,Men’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/01/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “……” markasıyla 1989 yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, kurulduğu günden bu yana …… Mah. …… Sk. No:28 Bakırköy/İSTANBUL adresinde tek şube olarak hizmet verdiğini, müvekkilinin “……” ibaresini, 2007 yılında TPMK nezdinde 43. sınıf ve …… başvuru numarası ile tescil ettirdiğini, müvekkilinin şirket kalitesini ve markasını korumak amacıyla franchise ve yeni şube gibi karşı işlere dahil olmadığını, ancak hal böyle iken davalı şirketin, “……” markasını içeren tescilli marka ile karıştırılma ihtimali oldukça yüksel olan “…….” ibaresini marka olarak tescil ettirdiğini ve söz konusu markayı, müvekkili adına tescilli olan “……” markasının tescil kapsamına giren hizmetlerde kullanıldığının tespit edildiğini, davalı şirkete ihlallerini sonlandırması amacıyla noter aracılığıyla 18/09/2019 tarihinde ihtarname keşide ettiklerini, ancak davalı eylemlerinin son bulmadığını, bunun üzerine davalı yanın haksız fiillerinin tespiti amacıyla Büyükçekmece …… Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ……. Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ve söz konusu markanın, hak sahibi olan müvekkilinin izni olmaksızın davalı tarafından kullanılmasının, müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkiline ait markaya tecavüzün tespitini, men’ini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı yana usulüne uygun tebligat yapıldığı, ancak davaya ilişkin cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, davalı şirket yetkilisi duruşmadaki beyanları ile, kendi kullanımlarının 1987 yılından bu yana aynı şekilde olduğunu, şirketlerinin de 1997 yılında kurulduğunu, markayı Gaziantepli …… olarak kullandığını, marka tescilini de yaptırdığını ve tesciline uygun olarak işletmesini devam ettirdiğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı yanın davacının marka haklarına tecavüzün tespiti, men’i ve hüküm özetinin ilanını taleplidir.
Davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin talepleri yönünden dosya tefrik edilmiş, davacı yanın marka haklarına tecavüzün tespiti ve men’i talepleri ile ilgili işbu dosyada yargılamaya devam edilmiştir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlarından, ….. tescil numaralı “……” esas unsurlu markanın, 24/12/2017 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı şirket yetkilisi adına tescilli olduğu, …… tescil numaralı “……+ŞEKİL” esas unsurlu markanın 25/08/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
Celp edilerek dosya arasına alınan Büyükçekmece …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Değişik iş sayılı dosyasında, bilirkişi marifetiyle yerinde delil tespiti yapılması sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak, “Tespite konu işyerinin Koza Mah. …… Sokak … Blok No:…… D.3F Esenyurt adresinde yer aldığı, işyerinin gıda üzerine faaliyet göstermekte olduğu, dosyaya ibraz edilen TPMK belgesinde marka adının “…….” nice sınıfının 43 başvuru numarasının…… …… olarak belirtildiği, şekil sütununda farklı yazı karakterleri ve puntolarda yazılı “…….”, “…….” ibarelerinin yer aldığının görüldüğü, “…….” markasının afiş ve broşürler, ambalajlar, sair iş ürünleri gibi maddi olan ve olmayan duran işletme varlıkları üzerinde kullanılıp kullanılmadığı ile ilgili olarak, söz konusu ibarelerin kullanıldığı iş ürünleri, işletme varlıklarının raporda gösterildiği” belirtmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 06/01/2021 tarihli raporda sonuç olarak, Büyükçekmece ….. Sulh Hukuk Mahkemesinin ….. D.İş dosyasında yer alan bilirkişi incelemesi ile……. Mahallesi …… Sok. G1 Blok No:80 D.3F Esenyurt adresinde “……. ” ibarelerinin kullanıldığının tespit edildiği, ilgili tespit dosyasında vergi levhası tespit edilmemiş olmakla birlikte, davalı yanın tespit işlemi yapılan işyerinin kendisine ait olmadığına ilişkin bir beyanı bulunmadığı, söz konusu adrese yapılan tebligatların davalı şirket çalışanları tarafından teslim alındığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, tespite konu adresle davalı yanın faaliyet gösterdiğinin değerlendirilebileceği, SMK’nın 155. maddesi gereğince davalı yanın 26.08.2015 başvuru tarihli ….. sayılı marka tescilini önceki tarihli hak sahiplerinin açmış olduğu davada savunma gerekçesi olarak ileri sürülemeyeceği, kaldı ki davalı yanın tespit olunan kullanımlarının ilgili marka tescilinden uzaklaşmış olduğunun görüldüğü, davalı yanın …. Gıda Ürünleri İnşaat Turizm Otomotiv Tekstil San.ve Tic.Ltd.Şti şeklindeki ticaret unvanını 09/01/1997 yılından itibaren İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ettirdiği anlaşılmakla birlikte, davalı yanın ticaret unvanının çekirdek unsuru olan …..“ ibaresini markasal olarak kullandığı, ticaret unvanı kaydının ticaret unvanı sahibine markasal kullanım hakkı sağlamadığı, davalı yanın davacı yan marka tescillerinden önce “……. ‘’ ibaresini ticaret unvanı dışında markasal olarak kullandığına ve önceye davalı markasal hak sahihi olduğuna ilişkin bir belgeyi dosyaya sunmadığı, tespit dosyasında yer alan kullanımların davacının lisans hakkı sahibi olduğu …… sayılı markalar ile benzer olduğu ve benzer hizmetlerde kullanıma konu edildiği vc davacı yanın marka tescilinden doğan haklarına tecavüz teşkil edeceği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu 24/05/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, ” …..” ibaresinin davalı tarafından markasal açıdan ilk olarak hangi tarihte kullanıldığına ilişkin bir bilgiye ulaşılamadığından, sessiz kalma sureti ile hak kaybı oluşup oluşmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılamayacağı, dosya münderecatında var olan evrak üzerinden davacı yanın uzun süre sessiz kalmak sureti ile hak kaybına uğradığından bahsedilemeyeceği, kök raporumuzda yer verilen görüşlerini değiştirir herhangi bir durumun mevcut olmadığı belirtilmiştir.
HMK’nun 282 maddesi gereğince “Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte değerlendirir.” Ayrıca Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih ve ….. Esas ve …… Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hukuki bir konu olup , bilirkişi raporu ile bağlı olmaksızın hakim tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Dosya kapsamı deliller ve ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin 1997 yılında “….. GIDA ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM OTOMOTİV TEKSTİL SANAYİ VE TİCARET LİMİDET ŞİRKETİ” unvanı ile kurulduğu, davalı tarafça kuruluşundan beri unvanının çekirdek unsuru olan “…..” markası ile faaliyette bulunulduğu ve bilahare aynı ibarenin …. tescil numaralı “……+ŞEKİL” esas unsurlu marka olarak 25/08/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. SMK’nun yürürlüğünden beri Yüksek Yargıtay içtihatlarıyla uzun süre sessiz kalma halinde TMK’nun 2. maddesi uyarınca dava hakkının yitirileceği kabul edilmiştir. SMK’nun 25/6 maddesi ile de ” marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.” Olayımızda da davacı ve davalıya ait işletmeler yakın mevkilerde olup, ayrıca davalı adına marka tescili yapılmış olup, bundan davacının haberdar olmadığının kabulü mümkün değildir. Kaldı ki davalı tarafça daha önce davacının aynı taleple 19/03/2001 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesine dava açılıp feragat edildiği bildirilerek dava dilekçesi ibraz edilmiş ancak bütün uğraşlara rağmen dava dosyası tespit edilememiştir. Bu itibarla davacının davasının sessiz kalma yoluyla hak kaybı nedeniyle reddi gerekir. Ayrıca davacı markası tescil edildiği emtia sınıfı itibariyle zayıf marka niteliğinde olup, davalının markasının “….” şeklinde olması karşısında, kullanılan yiyecek içecek sağlama hizmetleri sınıfının niteliği de nazara alındığında iltibas tehlikesinin dahi bulunduğunun kabulü mümkün görülmemiştir. Bu itibarla davacının davasının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 1.110,04 TL harçtan, 59,30 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla alınan 1.050,74 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır